15 Mayıs 2025 - Perşembe
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa İslam Dünyası

Sorgulanması İstenmeyen Gerçekler

İslamı bütünsel anlamda seçme, temsil ve tecrübe etme özgürlüğünü kaybettiğimiz için, bugün, İslam’ı kamusal alanda otoritesi, meşruiyeti ve belirleyiciliği olmayan, soyut bir gerçeklik olarak temsil ediyoruz. İslam bugün, İslam toplumlarında siyasal iktidarların, iktidarlarını ve çıkarlarını sürdürebilmek için büyük ölçüde sömürgeleştirilmiştir.

Yazar: Venhar Haber
8 Mayıs 2019
Kategori: İslam Dünyası, Venhar Özel
0 0
0
Sorgulanması İstenmeyen Gerçekler
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

İslam dünyası toplumlarının, içe ve geçmişe kapanmalarıyla birlikte, edilgen bir İslami toplumsal/siyasal/kültürel bünye oluştu. Edilgenlik zamanla İslam toplumlarının hakim özelliği haline geldi. Sözünü ettiğimiz edilgenlik dogmatik kesinliklerle bütünleştiği için, toplumlarımız çok boyutlu tefekkür ve dikkati kaybettiler, entelektüel niteliklere yabancılaştılar. Entelektüel niteliklere yabancılaşan toplumlarımız bu yabancılaşmaları sebebiyle rahatsız edici sorular soramıyor, içerisinde bulunduğumuz derin açmazlarla yüzleşemiyor. Her dönemde, her yerde daha çok karizmatik politik figürlere, kahraman figürüne ihtiyaç duyan bir gelenek, entelektüel niteliğe ihtiyaç duymuyor.

İslam toplumlarında edilgenliğin bir geleneğe dönüşmesi, toplumlarımızı yabancı-sömürgeci-ırkçı hukuk ve siyaset sisteminin, emperyalist ekonomik sistemin saldırılarına, müdahalelerine ve kontrol altına alınmalarına açık hale getirdi.  Toplumlarımız bağımsızlıklarını kaybetme pahasına, maruz kaldıkları yabancı/sömürgeci/ırkçı kavramların, kurumların, ideolojilerin aşağılayıcı tahakkümünü sorgulayamadıkları için her tür tahakkümü sineye çektiler.

Modern zamanlar boyunca modern dünya düzeninin temel meselesi siyasal varoluş meselesi oldu. Günümüzde de, dünya düzeni her tür siyasal tercihini ahlak-hukuki düzlemde değil, ideolojik düzlemde haklılaştırıyor, haklılaştırabiliyor. İçerisinde bulunduğumuz dönemde, ideolojik-ırkçı haklılaştırmaya dayalı olarak, Ortadoğu’da bütün dengeler İsrail lehine ve İran aleyhine oluşturulmaya çalışılıyor. Amerika-İsrail ve Arap müttefikleri İran’a karşı Sünni bir dayanışma oluşturuyor. Dünya düzeni siyasal varoluşu kendi temel meselesi haline getirirken, Müslümanların İslami anlamda siyasal bir bilinç inşa etmelerini, bağımsız bir siyasal düşünceye/kültüre/tarza/tavra/duruşa sahip olma çabalarını, entelektüel terörizme tabi tutuyor. ‘Uygarlık Misyonu’, ‘beyaz adamın misyonu’ dili/söylemi/siyaseti temelinde, sömürgeciler arasında her zaman ırkçı ve ideolojik bir dayanışma/bütünleşme/yardımlaşma gerçekleştirilirken, İslam toplumları-ülkeleri arasında siyasal birlik/dayanışma ve yardımlaşma sağlamıyor. İslam toplumlarında, İslam’ın özel alanla ilgili bir konu haline getirildiği günden bu yana, İslami siyasal birlik konusu her nasılsa hiç konuşulmuyor, gündeme getirilemiyor. Emperyalist bir evrenselciliği tartışma konusu yapmadığımız gibi, Avrupamerkezli uluslar arası hukuku da tartışma konusu yapmıyoruz.

İslam toplumlarında düşünce-kültür-siyaset-ilahiyat hayatı, toplumlarımızın, düşünsel-kültürel-entelektüel bağımsızlığımızı gerçekleştirmeksizin, hiçbir bağımsızlığın mümkün olmayacağını hatırlaması gerekir. Her alanda  sömürgeciliğin bir şekilde devam ettiğini farkedemediğimiz için, nesne-parya-araç-şey konumunu içselleştirmiş bulunuyoruz. İslam toplumlarında, Türkiye’de de yaşandığı üzere, politik dilin demogojik popülizme indirgenmesi, toplumlarımızı kültürel-entelektüel anlamda büyük bir yoksunluğa sürüklüyor. Toplumlarımızda hamaset ve popülizm, cepheleşme dili ve politikalarının yoğunluğu, kitleleri sorgulanması istenmeyen gerçeklerden uzaklaştırıyor. Politik kadroların, onların çıkarları ve ihtiraslarının bekası, ilgili ülkenin bekası gibi sunulabiliyor. Siyasal kültürün gelişmediği toplumlarda, konuşmakla, nutuk çekmenin birbirinden çok farklı şeyler olduğu gereği gibi farkedilemiyor. Siyasal kültürün gelişmediği toplumlarda, kitleler gerçeklerden çok hamasetle ilgileniyor. Bu tür toplumlarda gerektiğinde toplumlar hamaset yoluyla kolaylıkla manipüle edilebiliyor.

Gerçeklik sonrası dönemde bütün yalanlar mübah sayılabiliyorken, olguların yerini propaganda alıyor. Etnik bencilliklerin, mezhep bencilliklerinin, ulus-devlet bencilliklerinin oluşturduğu uçurumlar, birlikte var olmayı imkansız kılıyor. İslami varoluş bilincine ırk-dil-kan-mezhep bağını aşarak ulaşılabileceğini bilmek-hatırlamak-yaşamak istemiyoruz. Narsist bir bünye, bir kişilik, bir hareket birlikte varolmaktan rahatsız oluyor, bu nedenle de karşıtlıkları derinleştiriyor. Narsist bir bünye, bir hareket ve kişilik hiçbir konuda özeleştiriye, sorgulamaya ihtiyaç duymuyor. Narsist bir bünye, kişilik ve hareket ahlaki bir itibarsızlıkla karşı karşıya bulunduğu halde, bunu hiçbir şekilde bir sorun olarak göremeyebiliyor.

İnsanlığın dünyasında kuşkusuz her  durumda, en büyük kayıp ahlaki itibar kaybıdır. Ahlaki itbar kaybına uğrayan bir kişilik, bir bünye, bir hareket hukuksuzlukları, adaletsizlikleri, yolsuzlukları, partizanlıkları hissetmez, duymaz ve algılayamaz. Bütün popülizmlerin nitelikten, derinlikten, bilgelikten ve ahlaktan yoksun olduğunu bilmek-anlamak gerekir. Toplumlarımızda gelenek-popülizm ve hamaset tarafından mumyalanan zihin dünyası, bağımsız-üretken-etkili entelektüel özneler yetiştiremiyor. Mumyalanan bir zihin dünyası sömürgeci-kolonyalist gerçekliğe mahkumiyetin-bağımlılığın neden olduğu çok ağır bilinç tahribatını hiçbir şekilde göremiyor. Sömürgeleştirilmiş bilinç Batı dışı halkları, Müslüman halkları, Batılı bilme-algılama-yorumlama biçimlerinin sınırları içerisine hapsediyor. Bu nedenledir ki, Batılı gerçeklik bütün toplumlara tek gerçeklik olarak dayatılabiliyor.

Sözünü ettiğimiz dayatma, Avrupamerkezciliğin sömürgecilik yoluyla dünyanın merkezine yerleştirilmesiyle birlikte başladı. Modern uygarlık tarihi de, emperyalizm tarihi olarak şekillendi. Avrupamerkezciliğin Batı dışı toplumlara, özellikle de İslam toplumlarına dayatılmasıyla birlikte, İslam toplumları İslami bilince, kendilik bilincine, yabancılaştı; İslami farkındalığı ve İslamı bütünsel anlamda seçme, temsil ve tecrübe etme özgürlüğünü kaybetti. İslamı bütünsel anlamda seçme, temsil ve tecrübe etme özgürlüğünü kaybettiğimiz için, bugün, İslam’ı kamusal alanda otoritesi, meşruiyeti ve belirleyiciliği olmayan, soyut bir gerçeklik olarak temsil ediyoruz. İslam bugün, İslam toplumlarında siyasal iktidarların, iktidarlarını ve çıkarlarını sürdürebilmek için büyük ölçüde sömürgeleştirilmiştir. İslam dünyası toplumlarında halklar, düşünce ve kültür hayatı, siyasal/entelektüel/eleştirel farkındalığı temsil etmedikleri için, tarihin/olayların/gelişmelerin resmi versiyonuna inanıyor, resmi versiyonunun dışında kalan gerçekleri görmüyor. Bu nedenle, toplumlarımız, İslamın bir yanda ulus-devletler tarafından, bir diğer yanda da emperyalizmler tarafından sömürgeleştirildiğini anlamıyor.

Atasoy Müftüoğlu

Etiketler: Atasoy Müftüoğlu

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yaşamak Yüklü Kelimeler

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

taşa yaz dalgalanmıyorsa su /suya oku kafa yarmıyorsa taş

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • “Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine
    13 Mayıs 2025
  • Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!
    12 Mayıs 2025
  • Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet
    10 Mayıs 2025
  • İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?
    9 Mayıs 2025
  • Soyu Tükenmek Üzere Olan Gazze’nin Son Çocukları…
    8 Mayıs 2025
  • Korkak Müslümanlara Değil Sapkın Yahudilere Güveniyoruz
    7 Mayıs 2025
  • İsrail Ürünlerini Boykot Edenlere Ceza Geliyor: Ya 20 Yıl Hapis ya 1 Milyon Dolar!
    7 Mayıs 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

13 Mayıs 2025
Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

12 Mayıs 2025
Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet

Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet

10 Mayıs 2025
İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?

İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?

9 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist