Hocanın verdiği cevap şöyle oluyor: Evet, hırsızın eli kesiliyor ama bu ceza bütün ülke bireyleri için geçerli olmalı iken maalesef belirli zümreler için uygulanmıyor. O zümre, kraliyet ailesine yakınlığı ile bilinen maddi anlamda zengin ve güçlü bir zümre. Halbuki Hz Muhammed, bu konuda bu ülkeye nazaran farklı bir yol izlemiştir. Kendisine, hırsızlık yapmış Fatıma adlı bir kadın getirildiğinde ona el kesme cezası vermiş. Aracılık yaparak cezayı hafifletmek isteyenlere ise öfkeyle, “Hırsızlık yapan, kızım Fatıma dahi olsa elini keserdim” buyurmuştur. Yani bir ülkeye İslam Devleti diyebilmek için orada gözlemleyeceğimiz en büyük unsurlardan biri “adalet” olgusunun nasıl uygulandığıdır. Yine bu ülke “herkes için adalet” anlayışından uzak bir tutum izlediği için tam anlamıyla İslam Devleti dememiz mümkün olmuyor. Hocanın bu cevabına bir müslüman olarak katılmamak mümkün değil. Çünkü inancımız gereği adil olmalıyız ve bu durum bizleri, kim olursa olsun adil olmaktan koparmamalıdır.
Vesselam