Merhaba sevgili arkadaşlar. Bu haftaki konumuz; yağda yumurta nasıl pişirilir? Hemen hemen tüm halkımızın sabah sofrasında eksik etmediği, en temel gıdalardan biridir yumurta. Bazen suda haşlarız, bazen omletini yaparız. Ama yumurtanın en sevilen hali “yağda yumurta” dediğimiz halidir.Evet, sözü uzatmadan tarifimize geçelim. İyi bir yağda yumurta yemek için gerekli malzeme listesi şöyledir:
50 gr tereyağı
3 yumurta
1 çay kaşığı tuz
Temiz bir tava ve yumurta pişerken gazı bitmeyecek bir ocak.
Şimdi tarifimize gelelim. Ocağı yakıp tavamızı üzerine koyalım. Tava kızmaya başladığında biraz tuz atıp yumurtaları kıralım. Tavanın iyice ısınmış yüzeyinde pişmeye başlayan yumurtanın üzerine de tereyağını atalım. Yumurta piştikçe yavaş yavaş karıştırmaya başlayalım. 2/3 dakika sonra ocağı kapatalım. Yağda yumurtamız hazır olacak böylece. Ama kimsenin yiyebileceğini sanmıyorum. Zira yağı önceden koymadığımız için tava fazlaca kızmıştı, üzerine doğrudan yumurta kırınca da alttan yapıştı ve yanmaya başladı. Bir de üzerine tereyağını koyduk. Tereyağı da yumurtanın çiğ kalmış üst tarafına oturdu ve ısı görmedi. Dolayısıyla yağımız erimedi ama yumurtamız yandı. En altta kalan tuzdan bahsetmeye de hiç gerek yok. Burada çok ciddi teknik hatalar vardı sevgili arkadaşlarım. Bunu sizinle paylaşmak istedim. Maalesef pişirdiğimiz bu yumurta yenilemez. Biz en iyisi yeni bir yöntem deneyelim.
Şimdi en başta yeni bir tava alalım. Bu defa ilk olarak tereyağımızı koyalım mis gibi. Sonra üzerine yumurtamızı kıralım. Biraz da çırpabiliriz tavanın içinde. Sonra üzerine biraz tuz serpiştirelim. Sonra da ocağımızı yakalım. 2/3 dakika sonra ocağı kapatıp tavamızı sofraya koyalım.
Yine yüzler buruştu değil mi? Ne yağ tam olarak eridi ne de yumurta tam pişti. Kenarlar yağsız kaldığı için yanarken ortalar yağlı ama çiğ kaldı. Bir kısım tuzlu bir kısım tuzsuz kaldı. Yine yenecek gibi değil. Sözü uzatmadan yeni bir tarife geçelim ama bu defa yenecek şekilde olsun değil mi? Acıktığınızı görüyorum, kızıyorsunuz sanki bana, “uzatma be adam” diyorsunuz. Yok yok, bana kızmazsınız, biliyorum. Hemen doğru tarife geçiyorum.
Hızlı ve pratik olmalıyız arkadaşlar bu defa. Ama acele etmiyoruz. Ocağı yakıp tavayı ocağa koyuyoruz. Tereyağını katıyoruz. Tereyağı kızgın tavada gezinip dursun bir süre. Arayış halindeki insan gibi… Eriyip kokusunu salsın, mutfağa mis gibi koku dolsun. Erimeden vermez kokusunu tereyağı, olgun insan gibi. Tam eridikten sonra biraz köpürür, içindeki son kalıntıları temizler. Onları yakarak küçük siyah noktacıklar olarak dibine çökerttiğini gördüğümüz anda, tavaya eşit dağılacak şekilde azıcık tuz atalım. Sonra vakit kaybetmeden yumurtaları peş peşe kıralım. Yumurta aklarının biranda pişip bembeyaz olduğunu göreceğiz. O anda kalan tuzumuzu serperek tahta kaşığın ucuyla yumurtaların sarılarını dağıtıp beyazlarına karıştıralım. 1-2 dakika içerisinde yumurtamız pişmiş olacak böylece. Sarı ve beyazı dengeli karışmış olacak. Tuzu eşit ve dengeli olacak. Tereyağının kokusunu alan herkes kurt gibi acıkmış olacak. En nihayet soframız şen, keyfimiz tıkır olacak.
Şimdi gelelim işin sırrına arkadaşlar. Ortaya bir hayır, bir bereket, bir şifa, bir çözüm koymak isteyebiliriz. Ve elimizde gerekli her türlü doğru malzeme de olabilir. Hem de en kaliteli, en doğal, en kıymetlilerini temin etmiş olabiliriz. Ama zamanlamayı, sıralamayı doğru yapmaz isek ortaya da iyi bir şey çıkmayacağını bilmeliyiz. Bir doyumluk yumurtayı pişirmenin bile bir adabı, bir sırası var.
İçimizden bazıları koca bir dünya, yeni bir dünya inşa etmek istiyor da, ne malzemesi var, ne de sırası.
“Öyleyse aç kal” diyenler olabilir tabi. Onları sofraya davet ediyorum. Ben yeni malzeme almaya gidiyorum.
Hepinize afiyet olsun.