24 Mayıs 2025 - Cumartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Venhar Özel

Venhar Yorum: İstanbul Sözleşmesinden Çekilinse de..

Siyasi dalavereler çerçevesinde bir hesap-kitabı olmayan bizim gibi Müslümanlar nazarında hükümetin İstanbul Sözleşmesinden çekilmesi veya çekilmemesi bir öneme haiz değildir. Geçmişte nasıl ki demokratik başörtüsü hakkı peşinde koşanların mahallesinde yer almadıysak, şimdi de sadece İS’ni hedef tahtasına koyup, adeta hükümete yönelik bütün tepkisini(!) bunun üzerinden yürütenlerle aynı mahallede ikamet etmiyoruz, etmeyeceğiz.

Yazar: Venhar Haber
6 Temmuz 2020
Kategori: Venhar Özel, Venhar Yorum
0 0
2
Venhar Yorum: İstanbul Sözleşmesinden Çekilinse de..
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Doğması muhtemel tepkiyi hafifletmek maksadıyla adına bir ‘İstanbul’ kelimesi ekleseler de, gerçekte bir Avrupa Birliği Sözleşmesi olan düzenlemeye dair Cumhurbaşkanından ve “emret başkanım”cılarından ilk defa konuyla yakından ilgilendiklerini(!) belli eden beyanatlar gelmeye başladı. Cumhurbaşkanı, halk istemiyorsa, kaldırılır mealinde bir cümle kurmuş. Demek ki bugüne kadar halkın istemediğini de pek duymamış. Tabi, ‘demokrasi’ söz konusu olunca ‘halk’ namında bir, “elbise giydirilmiş kütükler” tanrısının varlığının da hatırlatılması gerekir, öyle değil mi?

İstanbul Sözleşmesine olan tepkiler ve sözleşmenin iptal edilmesi yönündeki demokratik talepler, 20-30 yıl öncesinin, başörtüsünün yasaklı olmaktan çıkartılması yönündeki demokratik taleplerin simetrik benzerini andırmaktadır. Bu, keser döner sap döner vecizesiyle açıklanabilecek bir durum değil. Sapı değişmişse de, keser aynı keser, ‘hesap’ da aynı hesap ama kalabalıklar, hesabın değiştiğine inandırılmaktan tarifsiz keyif almaktadırlar. İslam’a olan tavır ve tutumu gayet sert ve pervasız olan 28 Şubat dönemi hükümetleri ve önceki sağ hükümetler mümin kadınların tesettürünü, örtünmek isteyene Arabistan ya da İran’ın yolunu göstermek suretiyle, kesin olarak reddediyorlardı. Başörtüsü yasağından mağdur olan, başları örtülü görünen kızlar-kadınlar ise yetkili mercilerden demokratik haklarını talep ediyorlar, kötü bir niyetleri olmadığı, sadece bireysel haklarının verilmesini talep ettiklerini anlatmaya çalışıyorlardı; tağutî bir düzeni rab ve ilah mevkiine koyduklarının farkına varmayarak…

Şimdi ise o günkü ‘mağdurların’ siyasetteki uzantısı ve temsilcisi konumundaki bir parti var iktidarda. Daha anlaşılır söylemek gerekirse, 28 Şubat döneminin ‘başörtüsü mağdur’ları şu an mağrur bir şekilde iktidardalar. Ve yakinî olarak görüyor, biliyoruz ki bazı şeylerde hiçbir değişme olmamıştır. Yani şu: Dün başörtüsünden ‘mağdur’ olanları bugün iktidar yapıp, dün tükürdüğünü bugün temizletebiliyor. Söz konusu, dünün ‘mağdurları’ bugün, kendi kumaşlarından mamul iktidardan, ailelerinin içine ateş düşürmüş olan bir sözleşmeyi yürürlükten kaldırması talebinde bulunuyorlar. İktidar ise aylar-yıllardır düşünüp taşınıp, ölçüp biçtikten sonra, -artık 2023 yılına da yaklaşıldığı bir vasatta- kendi tabanının sesini duymuş gibi davranıyor. Kapıyı tam bastırmıyor.

Siyasi dalavereler çerçevesinde bir hesap-kitabı olmayan bizim gibi Müslümanlar nazarında hükümetin İstanbul Sözleşmesinden çekilmesi veya çekilmemesi bir öneme haiz değildir. Geçmişte nasıl ki demokratik başörtüsü hakkı peşinde koşanların mahallesinde yer almadıysak, şimdi de sadece İS’ni hedef tahtasına koyup, adeta hükümete yönelik bütün tepkisini(!) bunun üzerinden yürütenlerle aynı mahallede ikamet etmiyoruz, etmeyeceğiz. Çünkü biz İslam’ın bütününe talip, küfrün bütününe de karşıyız. Yeryüzünde fitne kalmayıncaya ve Din tamamen Allah’a özgü oluncaya kadar mücadele edilmesi gerektiğine iman etmişiz.

Müminler olarak Kanaatimiz odur ki, İS’nin şu veya bu şekilde sonlandırılmasından ziyade, gerek bu sözleşme zımnında gerekse bir bütün olarak toplum üzerinde uygulanan değiştirme-dönüştürme mühendisliğine dikkat etmemiz gerekir. İS bu mühendislik kapsamında yapacağını yapmış, İslam’ın mukaddeslerine karşı tam bir putperest savaşı vermiştir. İS miadını doldurmuş gibi görünmektedir ama bilinmelidir ki yerine, muhafazakâr iktidar eliyle daha şedit olan düzenlemeler ikame edilecektir. Şu anda yüzde doksan dokuzu Müslüman olduğu öne sürülen toplumdaki kadın-erkek ilişkisi, kadın hakları, evlilik, aile, ahlak, mahremiyet ve namus gibi alanlarda Kur’an’la taban tabana zıt bir zihniyet oluşturulmuş bulunmaktadır. Bu ‘necip millet’in kahir ekseriyet itibariyle ateistleştirilmesi pek mümkün değildir fakat ateizme rahmet okutacak gelişmeler yaşanmaktadır. Ahlaksızlık kelimesinin tanımlamada cılız kaldığı bir azgınlık/tuğyan hali pik yapmış bulunmaktadır. Tuğyanın hızı katlanarak artmaktadır.

Lut (as) ve beraberindeki müminleri, “temiz kalmak isteyenlermiş” diye küçümseyen Lut kavminin benzeri bir edepsizlik bütün bir toplumun tepesinde tepinmektedir. Devletin en yüksek siyasal mercilerinde oturanlardan başlamak üzere, az veya çok yetkisi olan herkes, akla gelen-gelmeyen her türlü pisliği alenileştiren necislere hak tanımaktan, ahlaksızlığın yasal güvencesinden dem vurmaktadır. Yüzde doksan dokuzun(!) hiçbir ağırlığı hissedilmemektedir. Lut kavminin varislerine bütün bir sistem ve toplumun belirli kesimleri kol kanat germekte, geri kalan namazında-niyazında’lar ise büyük bir huşû ile ibadetlerine devam etmektedirler.

Bütün bu gidişattan pek sıkıntı duymayan ilahiyat camiası ise -istisnaların varlığını tabi ki kabul ediyoruz- İbrahim’in, “belki ona müracaat ederler” diye kırmayıp, ‘sağlam’ bıraktığı put mesabesindeki putları indinde bir iki karışlık bir put postu edinebilmek için “İslam’ın devleti olmaz” yaygarasının ucundan tutmaya devam etmektedirler. Fetö artığı bu ilahiyatçılar, mevcut günah devletine laf ettirmeme azmindedirler.

Son söz: Müslümanların meselesi İS’nin kalkması-kalkmaması değil, Allah adına, Allah rızası için, kıyamete kadar sürecek olan Allah kelimesinin en yüce olması davasında bir tuğla koyabilmek, kafirlere de “siz kafirsiniz” diyebilmektir.

Çok Yorumlanan 2

  1. Halil says:
    5 sene önce

    İstanbul sözleşmesi ister kaldırılsın ister kaldırılmasın artık tüm maddeleri toplum nezdinde uygulanmaktadır. Eşcinsellik ve lezbiyenlik büyük bir sıçrama yaptı. Ailelerin yıkılması sıradanlaştı ve toplum kanıksadı, bu böyle gider artık. Bilim adamı yerine bilim insanı kelimesi tüm televizyonlarda ve siyasetçilerin diline oturdu. Diziler de artık evlenmemiş kızlara kadın denilmesi gerektiği öğretildi. 3 yaşındaki kız da artık kadın kelimesiyle anılır oldu. Tüm televizyonlar kadın çıplaklığını bıraktı diziler artık başta TRT olmak üzer erkek çıplaklığı dizileri çekiyorlar. Büyük firmalar bu saydıklarımı yayımlamayan TV lere reklam vermiyorlar. İster iztemez İstanbul Sözleşmesinin her maddesi toplumda uygulanmaktadır. Artık kalksa da olur sözleşme. Ne önemi kaldı ki resmi olarak kalkmasının.

    Cevapla
  2. Muradi says:
    5 sene önce

    İstanbul Sözleşmesine karşı olanların çoğu Allah’ın hükmüne rağmen hüküm koymaya karşı olmadığı için, bu sistemde kötülüklerin (fahşa ve münkerin) önüne geçebilmek mümkün görünmemektedir!

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • G. Birikim: Gazze’ye Yardım Edecektik!
    24 Mayıs 2025
  • Elias Rodriguez: Bizler -Bunun Olmasına İzin Verenler- Filistinlilerin Affını Asla Hak Etmeyeceğiz!
    23 Mayıs 2025
  • Siz Kiminle Müttefiksiniz?
    23 Mayıs 2025
  • Trump’ın Soytarıları Efendilerini Kutsadılar
    19 Mayıs 2025
  • Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde
    15 Mayıs 2025
  • Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta
    15 Mayıs 2025
  • “Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine
    13 Mayıs 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

G. Birikim: Gazze’ye Yardım Edecektik!

G. Birikim: Gazze’ye Yardım Edecektik!

24 Mayıs 2025
Elias Rodriguez: Bizler -Bunun Olmasına İzin Verenler- Filistinlilerin Affını Asla Hak Etmeyeceğiz!

Elias Rodriguez: Bizler -Bunun Olmasına İzin Verenler- Filistinlilerin Affını Asla Hak Etmeyeceğiz!

23 Mayıs 2025
Siz Kiminle Müttefiksiniz?

Siz Kiminle Müttefiksiniz?

23 Mayıs 2025
Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

19 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist