15 Mayıs 2025 - Perşembe
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Venhar Özel

Ulusalcılığın Yeniden İnşasında AKP Başarısı; 15 Temmuz Girişimi

Bu tarihi gece ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti rejiminin hırpalanmış ve kaybedilmiş itibarını onarmaya kendini adamış bir hükümetin on dört yıllık emeğinin karşılığı olduğunu söyleyebiliriz. 28 Şubat sürecinde Müslümanların sistem ile olan artan mesafesi bu dönemde hızla kapatılmaya çalışılmış, ‘cumhuriyet rejimi’nin Müslüman kitlelerde açtığı onulmaz yaralara hızlı pansumanlar yapılmış, rejimin dayandığı şirk temelli ‘altı ok’ yerine, AKP’nin ‘Türk Rabiası’ ikame edilmiştir. Hakimiyetin kayıtsız şartsız Allah’a ait olduğuna dair bilinç, ‘milli irade’ metaforu ile yer değiştirtilmiş ve 15 Temmuz günü zirvesini yakalamıştır.

Yazar: Venhar Haber
15 Temmuz 2024
Kategori: Venhar Özel, Venhar Yorum
0 0
2
Ulusalcılığın Yeniden İnşasında AKP Başarısı; 15 Temmuz Girişimi
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Bugün günlerden 15 Temmuz…  Bundan tam sekiz yıl önce bugün, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan bir grup asker, Türkiye’de askerî bir darbe gerçekleştirmeye çalıştı. Askerî güçler ve polisler arasında yoğun çatışmalar yaşandı. Cumhurun başı, laik-demokratik modern Türkiye Cumhuriyeti rejimine sahip çıkmaları için halkı darbeye karşı direnmeye çağırdı. Sonradan ‘Direnişten Dirilişe’ adlandırmasıyla belgeseli yapılacak olan bu darbe teşebbüsünün diğerlerinden ayrıştığı dönüm noktası da, halkın sokağa dökülmesi idi. ‘Fi-sebîli reis ve demokrasi’ canını seve seve feda eden bu sivillere ateş açıldı. Eski ulu önderin ismini alan havalimanı darbe girişimine kalkışanlar tarafından ele geçirildi. Boğaziçi köprüsünde tanklar yürüdü. TRT muhabirinin “millet iradesinin tecelligâhı” tanımlaması yaparak uluhiyet(!) yüklemeye çalıştığı Meclis, birkaç kez bombalandı. Başkaldırıyı düzenleyenlerin içerisinde, (ordu içerisinde elli küsur yıldır yapılandıklarını sağır sultanın bildiği) Gülen camiasına mensup komutanların, subayların ve pilotların olduğu görüşü, hızla yayıldı ve kabul gördü. Allah’ın mescidlerinde Allah’ın adının anılmasına engel koyanlar, derhal cami hoparlörlerinden  sürekli selâ okunmasını emretti. Milletin birliğine ve iradesine sahip çıkılması yönünde yapılan bu çağrılar işe yaradı da… Laik-demokratlar bir an önce reisin başlarından indirilmesini bir umut evlerinde beklerken, dini bütün muhafazakâr kesim yeni ulu önderlerine sahip çıkmak için sokaklara çoktan çıkmıştı. Türkiye’nin her tarafından tankların önüne atlayan, askerlere geçit vermeyen, meydanları hınca hınç dolduran kalabalıklara ait kareler geliyordu. Sonunda o gece bu girişim hükümetin önlemleri ile başarı ile bastırıldı. Darbe günü toplamda 300’e yakın kişi öldü/öldürüldü… Halk, düşmanı yeniden denize dökmüş olmanın vermiş olduğu coşku ile onlarca gün meydanlarda “demokrasi” nöbetleri tutmaya devam etti. Endişe ve acılarla hafızalara kazınan bu tarih, resmi makamların web sayfalarında “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, milletimizin ortaya koyduğu üstün cesaret ve kahramanlıkla bertaraf edilmiştir.” ifadeleri kullanıldı. Sonradan ismi, ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ olarak belirlenen bu direniş, Türkiye’nin artık yeni zafer bayramı idi. Kimin neye ve kime karşı, hangi zaferi elde ettiğini bilmediği bu olayda, daha düne kadar salya sümük ‘hocaefendi’ lakabıyla dinlediği bir adama karşı, şuursuz ama kendilerine göre haklı bir öfke vardı.  Reis’in(!) ulu önder kültü, halk nazarında perçinlendi. Laik Kemalist cenahın ‘milli şef’ ünvânının diğer mahallenin zihnindeki karşılığı artık Erdoğan’dı…

Olaylı gece sonrası, tüm yaşananlar çok tartışıldı, haliyle çok konuşuldu. Ayarlı darbe diyen de oldu, her şey bir mizansen idi diyen de. Bütün bu tartışmaları bir kenara bırakırsak, bu tarihi gece ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti rejiminin hırpalanmış ve kaybedilmiş itibarını onarmaya kendini adamış bir hükümetin on dört yıllık emeğinin karşılığı olduğunu söyleyebiliriz. 28 Şubat sürecinde Müslümanların sistem ile olan artan mesafesi bu dönemde hızla kapatılmaya çalışılmış, ‘cumhuriyet rejimi’nin Müslüman kitlelerde açtığı onulmaz yaralara hızlı pansumanlar yapılmış, rejimin dayandığı şirk temelli ‘altı ok’ yerine, AKP’nin ‘Türk Rabiası’ ikame edilmiştir. Hakimiyetin kayıtsız şartsız Allah’a ait olduğuna dair bilinç, ‘milli irade’ metaforu ile yer değiştirtilmiş ve 15 Temmuz günü zirvesini yakalamıştır.

O tarihten bu tarafa geçen sekiz yıl içerisinde, Erdoğan ve ekibi  15 Temmuz gününü yeni dönemin nişanesi olarak kullanmayı çok iyi bildi. Mustafa Kemal’e suikast teşebbüslerini aratmayacak nitelikle reisin de saldırıya uğradığı, her akşam TV ekranlarında anlatıldı. Toplamda iki yıl süreyle ilan edilen OHAL süreci, istenen her türlü yasanın tek bir makam tarafından çıkartılabilmesine izin veren yeni başkanlık sisteminin habercisi gibi idi. Bugüne dair yeni bir logo tasarlandı. Sinema filmleri ve belgeseller yaptırıldı. Anlayacağınız, insanların hafızasından çıkmaması için gereken hiçbir şey esirgenmedi. Erdoğan her fırsatta, her mitinginde bu ‘ PDY – paralel devlet yapılanması’ ismini verdiği yapıya karşı kurşun gibi sözler sarfetti ve ‘Rabia’ – tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet- işareti ile insanlardan söz aldı, söz verdi. Türklük soslu  ve dinsiz bir biatleşmenin akabinde de, ülkenin ülkücü kesimleri ile olan koalisyon zaten kendiliğinden geldi.

Geçen süreç içerisinde (işin bizzat içinde olanlar tarafından edindiğimiz bilgiye göre), son beş yılda orduda ‘FETÖ ile mücadele’ adı altında namaz kılan kesimler tamamen tasfiye edildi. Hukuk mensupları, baro ve HSYK üyelerinin artık tamamen ulusalcı bir zihniyetin elinde olduğunu dillendiriyor. Bir paralel devlet yapılanmasından, bir başka paralel devlet yapılanmasına geçiş yaşandı. Ancak gerek insanlar, ilahiyatçılar, kanaat önderleri(!) ve gerekse de idareciler, vatanlarının işgaline ve ‘paralel devlet’ olarak isimlendirilen yapılanmalara karşı duyduğu öfkenin bir benzerini, Allah’ın dinine paralel bir din inşa edilmesine karşı hiçbir zaman göstermediler/gösteremediler. İktidara ortaklık düşüncesi  onları rahatsız ederken, Allah’ın iradesine ve iktidarına şirk koşmayı öğreten Gülen camiası gibi oluşumların itikadı düşüncelerine yönelik tek bir eleştiri mevzu bahis edilmememesi, başlı başına ele alınması gereken önemli bir mevzu olarak öylece duruyor.

Son olarak, polis okullarının mezuniyet töreninde zehir tacirlerine ve terör örgütlerine karşı verilen mücadelelerden bahsettiği konuşmasında Erdoğan,  Botaş önünde protesto yapan ve Filistin’i destekleyenlere polisin tutumunu ve Taksim’de yerlerde sürüklenen başörtülü kadınlara  polis şiddetinden tabii ki bahsetmedi. 28 Şubat’ta başörtüsü mağduriyetinden beslenerek iktidara yerleşenler, 15 Temmuz gecesi tankları süren başörtülü cengâver ablaları da parti maskotu gibi kullanmayı başardı. Ancak aynı yönetim, darbecilere reva görülen polis şiddetini Adana’dan Gazze’ye destek için külliye önüne gelen Fevziye ablalara da görebiliyor. Sistemin başörtüsü sevgisini ancak kendisine  biat ettiği ve izin verdiği sürece geçerli olduğunu göremeyen kitleler; eğitimde, sanayide, hukukta yaşanan ulusalcı yenilenmenin taşları arasında çoktan öğütüldü bile..

Allah Rasulü’nün veda hutbesinde; ‘Arap olanın Arap olmayana bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır. Müminler kardeştir’ hatırlatmasını gözü yaşlı anlatanlar,  AKP iktidarı sürecinde ulusal kimliklerini yeniden hatırlamaya ve hatırlatmaya başladılar. İslam’ın tevhid sancağı altında birleşmek yerine Türk bayrağını tercih edenler, 15 Temmuz günü ahidlerini tazelediler.  Geçmişte ABD askerine yapılan “go home yankee!” tezahüratları, şimdilerde Suriyeli Müslüman mülteci kardeşlerine  yapılacak boyuta evrildi. Türkiye’nin kuruluşundan beridir sahip olduğu kodların “İslam” ile tavsif edilemeyeceğini biliyoruz/biliyorsunuz. Bu rejimi temsil eden bayrak da Türk bayrağıdır. Dolayısı ile, benim diyen nice muvahhid Allah erine(!), demokrasi uğrunda nöbetler tutturacak kadar vatanını ve Türk bayrağını sevdiren bu süreci yöneten tüm kadroları gerçekten tebrik(!) etmek gerekir. Müslümanlar izzeti yalnızca Allah ve Rasulünün yanında ararlar/aramalıdırlar. Uğrunda ölünebilecek tek değer, İslam’ın yücelttiği değerlerdir. Bundan gayrısı batıldır. Rabbimiz bizlere, olayları hak ile değerlendirebilecek, bundan hayır çıkartabilecek ve bununla amel edebilecek basiret vermesini niyaz ediyoruz. Selam hidayete tabii olanların üzerine olsun.

Etiketler: 15 temmuzDarbe girişimiDemokrasi ve milli birlik günü

Çok Yorumlanan 2

  1. Cevdet Işık says:
    10 ay önce

    Güzel bir değerlendirme olmuş. Rabbim razı olsun. Elinize,emeğinize sağlık. Selamların en güzeliyle selamlıyorum. Hoşça kalın inşallah.

    Cevapla
  2. Şenol says:
    10 ay önce

    Teşekkür ederim

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yaşamak Yüklü Kelimeler

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

taşa yaz dalgalanmıyorsa su /suya oku kafa yarmıyorsa taş

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • “Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine
    13 Mayıs 2025
  • Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!
    12 Mayıs 2025
  • Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet
    10 Mayıs 2025
  • İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?
    9 Mayıs 2025
  • Soyu Tükenmek Üzere Olan Gazze’nin Son Çocukları…
    8 Mayıs 2025
  • Korkak Müslümanlara Değil Sapkın Yahudilere Güveniyoruz
    7 Mayıs 2025
  • İsrail Ürünlerini Boykot Edenlere Ceza Geliyor: Ya 20 Yıl Hapis ya 1 Milyon Dolar!
    7 Mayıs 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

13 Mayıs 2025
Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

12 Mayıs 2025
Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet

Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet

10 Mayıs 2025
İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?

İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?

9 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist