Allah’ın geniş arzı, Allah’ın razı olduğu güzel işlere ev sahibi yapılmayınca her şeyin tadı-tuzu kaçıyor. İnsanoğlu kendi eliyle arza sapkınlık yağdırıyor. Şirin küremizi insan bir şeytanizm tapınağına benzetiyor.
Ülkenin Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Kültür Yolu Festivali diye bir festival düzenlemiş sonra da Konya Büyükşehir Belediyesinin de katkılarıyla düzenledikleri 20. Uluslararası Konya Mistik Müzik Festivalini ‘vuslat yürüyüşü’ ile başlatmışlar. Kim nereye vasıl oluyor, kimin kiminle vuslatıdır, bilemiyoruz tabi.
Aynı şekilde Celaleddin Rumî’nin nâm-ı diğeri ile anılan meydanda da bir sema ayin-i şerifi başlatmışlar. 250 semazen sözü edilen meydanda aynı anda dönmeye başlamışlar. Konya’dan ve hariçten gelip ilgiyle izledikleri semazenler programında manevi atmosfer yoğun şekilde hissedilmiş. Konya BBB’nın verdiği bilgiye göre birbirinden farklı etkinlikler (ayinler) 30 Eylül’e kadar sürecekmiş. Belediye başkanı bütün Türkiye’yi Konya’ya çağırmış.
Herhalde seneye semazen sayısı 500’e çıkartılır, sonra da bin?
Evliya yatağı Konya’ya bu ayin yakışıyor mu, bilmiyoruz ama manevi atmosferi çok yükseltiyormuş, onu öğrenmiş olduk. Konya’nın ve ülkenin manevi mimarları işbaşındalar. Görünmez evliyalar ülke gidişatına el koyuyorlar bizler farkına varmadan.
Helak olmayı hak ettiren bütün kötülükler ülkeyi kuşatmış bulunmakta, ülkenin bir köşesi de Celalettin Rumi’nin raksıyla gönül eğlendirmektedir. Kültür bakanlığı Konya’yı ifsat etmeye devam etmektedir. İfsadı da manevi atmosfer tavan yaptı diyerek örtbas etmektedirler.
Sema ayini neyin nesidir, kimden bulaşmıştır, neyi temsil etmektedir? Dönmenin anlamı ve amacı nedir? Bunlar bilinmemektedir.
Allah için, Allah’ın bu güzel arzında insanlığın, dünyanın ve bütün kâinatın hayrına işe yarayacak bir tek güzel öğüt veren olmayacak mı? Bunca yalan-dolan, çürüme, ifsat, düzeysizleşme nedendir ve dalalette bunca ısrar niyedir?
Celalettin Rumi mezhebinin fır döndülüğü, başka alanlardaki döneklikleri de hızlandıracağa benzemektedir.
Ya Rabbi! Bizi ökçesi üzerine dönmeyenlerden eyle; ayaklarımızı hakkın ve hakikatin olduğu yerde sabit kadem kıl. Bizi döneklerden yapma. Bizi hevasını ilah edinenlerden eyleme.
Venhar
Müslümanlar Kur’an dan bihaber oldukları için, her önüne geleni dinden bir obje olarak kabul etmektedir.
Öncü de DİYANET olunca, inandırıcı oluyor.
Halbuki DİYANET hurafelerin öncülüğünü yapmaktadır.
Mevlevilik tasavvuf dininin tarikatlarından birisidir. Bu halk çoğunluğu da İslam’a girdik zannederek aslında tasavvuf dinine girmiştir. Onun için bu tür saçmalıkların farkına varamıyorlar. Çünkü tasavvuf bir nevi uyuşturucu kullanmak gibidir. İnsanlar içmeden sarhoş olurlar!