Bismillâhirrahmânirrahîm;
Amerika, yeraltı kaynaklarıyla dünyanın en zengin bölgesi olan Ortadoğu’yu kontrolünde tutmaya çalışıyor. 2001’de bu plânını açıkladı. Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) uygulamaya koydu. 22 İslâm ülkesinin haritasını değiştireceğini duyurdu. Bu ülkeler, aynı zamanda Siyonizm’in Büyük İsrail Projesi’ni de kapsıyor. İsrail’in güvenliğini kendi güvenlikleri olarak görüyorlar. BOP, aynı zamanda Büyük İsrail Projesi’dir (BİP).
ABD ve İsrail, emellerine ulaşmak için 1993’ten beri birlikte çalışıyorlar. Türkiye’nin “merkez ülke” olduğunun farkındalar. Büyük hesabı Türkiye üzerinden yapıyorlar. Türkiye’ye, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Eşbaşkanlığı vermeleri bu yüzden.
Amerika gizli servisler ve ajanlarını kullanarak bölgede etnisite ve mezhep çeşitliliği gibi farklılıkları “ayrılık unsuru”na dönüştürerek iç çatışma ortamı hazırlıyor. Bölge ülkelerinin güçlerini kırmak istiyor. Bu ülkelerde terör odakları oluşturuyor; silah ve lojistik yönden destekleyip amaçları uğrunda kullanıyor.
Terörün yalnız İslâm dünyasında yuvalanması sebepsiz değil. Dünyanın en büyük terör devleti ABD’dir. Terör odaklarının hepsinin arkasında ABD var. Perde arkasında terör gruplarını kontrolünde tutarak, amaçlarına hizmet ettiriyor.
ABD’nin Suriye’den çekilmesi bir oyun. Bölgede yıpranmamak için işbirlikçi ve taşeronlarını devreye sokuyor. ABD’li kaynaklar defalarca Suriye’nin birkaç parçaya bölüneceğini açıkladı. CIA Başkanı Brennan Irak ve Suriye’nin “yönetim sistemlerinin değiştirileceğini” (08.09.2018) duyurdu.
ÇOK YÖNLÜ TUZAKLAR
İSLÂM dünyası ve Türkiye’de yaşanan önemli olayları, ABD ve İsrail’in startını verdiği projelerinden ayrı değerlendiremeyiz. Arap Baharı ve Ergenekon olayları sürerken, Erbakan Hoca uyarmış, Siyonizm ve ABD’nin plânlarına dikkat çekmişti. Yöneticilik, olayları bir yönüyle ele almak yerine; fotoğrafın tamamını görebilecek bir feraset gerektirir.
50 sene Türkiye’de itibarlı hale getirilen FETÖ örgütü, tamamen ABD’nin kirli amaçları için kullanılmıştır. ABD’nin üst düzey ajanlarından Brunson, İzmir Diriliş Kilisesi Papazlığı görüntüsü altında Türkiye’deki terör odaklarını kontrol etmiş; FETÖ’nün Türkiye’deki çalışmalarını desteklemiş; anayasal düzeni değiştirmeye kalkışmıştır. Ülkenin selameti, FETÖ ve Brunson’ın yolunu açan siyasileri ortaya çıkarmak için, TBMM tarafından mutlaka ciddi bir Meclis araştırması yapılmasını gerektirmektedir.
ABD, 15 Temmuz darbe girişiminde tutuklanan Brunson’ı sonuna kadar sahiplenmiş; hukukî kılıflar uydurarak ülkesine dönmesini sağlamıştır. Türkiye, Brunson gibi üst düzey bir ajanı iade etmekle “büyük bir diplomatik hata” yapmıştır.
Trump’ın başkanlığı ile birlikte ABD, sinsi planlarını açıktan yürütmeye başladı. Yönetimde Siyonist yapılanmaya gitti. Açıkça İsrail’in yanında yer aldı. Kudüs’ü İsrail’in başkenti yapacağını ilân etti.
Trump, Suudi Arabistan ve Katar’a karşı tehditkâr ve kabadayıca bir tutum sergiledi. Zorla silâh satışı yaptı. Suriye ve Yemen gibi ülkelere rasgele saldırdı. 55 İslâm ülkesini Riyad’da topladı. Bölgedeki amaçlarına engel olmamaları için “gözdağı” verdi.
BÖLGEDE ABD KUŞATMASI
ABD’NİN amacı, kontrolündeki terör örgütlerinden YPG’ye Suriye’nin kuzeyinde İsrail’le birlikte çalışacak bir devlet kurdurmaktır. YPG’yi terör örgütü olarak görmüyor. YPG’li terörist Bahoz Erdal’ı terörist listesinden çıkardı.
ABD, 2019’da Ortadoğu’da Barış Plânı(!) açıklayacak. Sömürüsünü genişletmenin peşinde. ABD’den İslâm dünyasına zerrece fayda gelmez. “Barış” derken bile Ortadoğu’yu yutmayı plânlar.
Şimdi Güney Kıbrıs’ta yeni askeri üsler kuruyor. Kara, deniz, hava kuvvetlerini Kıbrıs’ın Rum kesimine yerleştirmeye çalışıyor. Rumlara üniter devlet kurdurup Kıbrıs’ı perde arkasından yönetmeyi amaçlıyor. BM ile birlikte çalışıyor. BM Genel Sekreterliği Geçici Danışmanı JaneHollLute müzakereleri başlattı bile.
ABD, BOP’u uygulamakta kararlı. Amacı uğrunda her yolu denemekte; bütün imkânlarını kullanmakta.
Dünya, Kovboy’un sınır tanımaz ihtiraslarına daha fazla seyirci kalmamalı. Oyunlar İslâm dünyası üzerine. İslâm dünyası bu zilletten kurtulmalı. Birleşmeli; uluslararası kurumlarını bir an önce kurmanın “zaruret” olduğunu bilmeli; kısa, orta ve uzun vadeli plânlar yapmalıdır.
ABD’nin İslâm dünyasına kazandıracağı hiçbir şey yok. Amacı sömürü. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, konunun hassasiyetini vurguluyor: “ABD ile yan yana gelirken, el sıkışırken bile dikkatli olmak gerekir.”
Saldırgan korkaktır. ABD’nin İslâm dünyasına karşı savaşma cesareti yok. Tek güvencesi ürettiği silâhlarla, İslâm dünyasının işbirlikçi yöneticileri. ABD’nin güç ve itibarı bitti. Hatta Rusya’nın balistik füzelerle ABD’yi tarihe gömebileceği bile konuşuluyor.
Her şey “uyuyan dev” durumundaki İslâm dünyasının ayağa kalkıp görevini üstlenmesine bağlı.
Şakir Tarım/Milli Gazete