Yeni bir Ramazan Bayramı ile bizleri buluşturan Rabbimize ne kadar hamdetsek azdır. Elbette bu ramazan ayını her ramazan ayı gibi buruk geçirmekteyiz. İsrail zulmü her ramazan ayında olduğu gibi yine bu ramazan ayında da Filistinli kardeşlerimizin üzerine çöktü. Ümmetin üzerine çöken bu suskunlukta, idarecilerinin Siyonistlerle kadeh tokuşturduğu bir dönemde daha fazlasını beklemek belki de hayalden öteye geçmeyecektir. En azından zulmü alkışlamayan ve zalimden yana taraf olmayıp hakkın yanında yer alarak Müslüman bilincini koruyan kimselere selam olsun diyelim. Ramazan ayı kuşkusuz Kur’an’ın tefekkür edilmesi gereken ve insanın bir yıllık süre içinde bu bir aylık sürede kendini yeniden dizayn etme fırsatı bulduğu bir aydır. Bu kendini yeniden inşa etme süreci önündeki on bir ay boyunca ortaya koyacağı ameller içindir. Her ramazan ayı insanın kendini sonraki on bir ay için yeniden inşa etme ayı olmalıdır. İnşallah bu ramazan ayı bizim kendimizi yeniden inşa edebildiğimiz bir ay olmuştur.
Bu Ramazan bayramı geçtiğimiz Ramazan bayramı gibi covit bahanesiyle insanların evlerine tıkıldığı ve kendi kutsallarından uzaklaştırıldığı bir bayram olarak yaşamımızda yerini alacaktır. Müslümanların eski samimiyet ve hasretle birbirlerini kucakladığı bir bayram ne yazık ki olmayacaktır. Elbette bunun da bizlerde bıraktığı bir burukluk vardır. İnşallah Müslümanlar olarak bu kafir bilince karşı kendi inançlarımıza, köklerimize bağlı bilinç ışıklarımızı hep canlı tutarız. Giderek hakkın saflarından uzaklaşan bir kimse olmak yerine zulümler çağında Müslüman tarafında yer aldığımızı gururla haykıracak erdemleri kuşanırız. Ailelerimizle, dostlarımızla zulüm kokan ve Allah’ın değerlerinin ters yüz edildiği bir çağda zalime korku mazluma umut olanlardan oluruz.
Biliriz ki derdimiz çoktur. Ümit ederiz ki derdimizin dermanının Allah olduğunu her daim hatırlar ve O’nun vahyine daha sıkı bir şekilde bağlanarak karanlık yollarımızı vahyin ışığıyla aydınlatırız. İnsan vahiyden ne kadar uzaklaşırsa şeytan tüm dostlarıyla insanı kuşatmakta ve ona hükmetmektedir. Oysa insan halife tayin edilendir. Halife olacak kimse kendisini halife tayin edenin emir ve yasakları mucibince yaşamalıdır. İşte ramazan ayı insanı Rabbiyle buluşturan ve O’nun kutlu kelamı ile tefekkür etmesine fırsat veren bir aydır. Umarız ki bu ramazan ayında bu fırsatı değerlendirenlerden olmuşuzdur.
Ömrünü ramazan ayı vesilesiyle yeniden imar ve inşa etme cehdine erenlerin, Müslüman bilinçle kafir bir bilince karşı sürekli uyanık kalmaya ahdetmiş Müslümanların, vahyin ışığında yol almaya devam edip kendi mahallesine dönerek küfretmeyenlerin, Allah’a verdiği sözde duranların ve canlarının yalnızca Müslüman olarak alınmasını Rabbinden dua ile isteyenlerin ramazan bayramı mübarek olsun.