16 Haziran 2025 - Pazartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Güncel

Paranın Kuvveti

Fesat teorilerinin Rothschild’lar hakkında çizdiği potrelerin yanlış olduğunu iddia etmeyeceğim. Doğrudur; hattâ belki fazlası bile vardır. Ama, târihi lüzumundan fazla olarak şahsîleştirmek; meselâ burada olduğu gibi tekmil fenâlıkları bu ve bunun gibi âilelerin şeytânî hallerine hamletmektir yanlış olan. Evet, bu âile paranın efendileri olarak süreçlerin bizzat içinde; onun eyleyicileridir. Lâkin süreci onların şeytânî irâdesiyle izah etmek son derecede hatâlıdır.

Yazar: Venhar Haber
29 Şubat 2024
Kategori: Güncel
0 0
0
Paranın Kuvveti
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder
Jacob Rotshchild öldü. Korkutucu bir isimdi. Karanlıklar Prensi denirdi kendisine. Âilenin 4.Baronu olarak tanınırdı. Kendisi ve âilesi hakkında sayısız kitap yazıldı; sosyal medyada sayısız içerik üretildi. Rockefeller, Morgan, Du Pont, Astor, Morgan gibi, sayıları yekûnda 20-25 âileyi bulan şeytânî âileler arasında arasında Rotschild’lar başı çeker. Haklarında sayısız fesat teorisi yazılmıştır. Bu kitaplar çok defâ best seller listelerinin yukarı sıralarında yer almıştır. Doğrusu onlar hakkında kitaplar yazmak bâzıları için geçim kaynağı hâline geldiğini düşünmüşümdür. Onlara biraz da asrî Binbir Gece Masalları olarak bakmışımdır. Bu masallar hiç de bıkkınlık vermedi. Âilenin akıl almaz varlıkları, zenginlikleri; bunlar üzerinden dünyâyı idâre etmekte başvurdukları kirli siyâsetler, bağlı oldukları söylenen kirli ezoterik misyonlar biraz meraklı herkes tarafından bilinir hâle geldi. Bindiğim bir taksi şoföründen bile onların hikâyelerini işitmişliğim vardır. Doğrusu Jacob Rothchild olsam buna ses etmezdim. Herkesin bildiği şey biraz da olağanlaşmanın işlevi değil midir?
Fesat teorilerinin Rothschild’lar hakkında çizdiği potrelerin yanlış olduğunu iddia etmeyeceğim. Doğrudur; hattâ belki fazlası bile vardır. Ama, târihi lüzumundan fazla olarak şahsîleştirmek; meselâ burada olduğu gibi tekmil fenâlıkları bu ve bunun gibi âilelerin şeytânî hallerine hamletmektir yanlış olan. Evet, bu âile paranın efendileri olarak süreçlerin bizzat içinde; onun eyleyicileridir. Lâkin süreci onların şeytânî irâdesiyle izah etmek son derecede hatâlıdır. Çünkü onlar da maddî olarak yapılanan ve işleyen süreçlerin bağımlı birer unsurudurlar. Bunu anlamak için bizzat paranın târihine; bu hususta yazılmış kıymetli eserlere bakmak gerekir.
Efendi-köle ilişkileri son derecede karmaşık ilişkilerdir. Buna ilâveten; okuyanların suratlarını ekşiteceğini tahmin ederek ifâde etmeliyim ki kimin kime göre efendi; kimin kime göre köle olduğu biraz da meseleye nereden baktığımıza bağlıdır. Hegel’in Efendi-Köle diyalektiğini anlatırken ortaya koymuş olduğu üzere, bizzat bu ilişki karmaşıktır. Belli bir kesitte, efendinin köle üzerindeki yaptırım kuvveti veri alındığında, kölenin efendiye mutlak bağımlılığı hemen görülebilir. Lâkin başka bir açıdan bakıldığında, her işini köleye yaptıran, becerileri körelmiş bir efendinin aslında kölenin hizmetlerine bağımlı olduğu da rahatlıkla söylenebilir. Kölesini kaybetmiş bir efendi aslında zavallının birisidir. Hiçbir işini tek başına göremez.
Kadim dünyâda efendi-köle ilişkisi, pek çok ilişkide olduğu gibi son derecede şahsîdir. Kapitalizmin şekillendirdiği modern dünyâ ise efendi-köle ilişkisini nesneleştirmiştir. Modern zihniyetin şahsîleştirilmiş köle-efendi ilişkisine itiraz ettiğini, bunu eşitlik fikrine aykırı ve insanlık dışı bulduğunu biliyoruz. Bu kırılma bilhassa zırâî kapitalizmden sanâyi kapitalizmine geçişte çok berrak görülür. Zırâi kapitalizm, bilhassa bugünün ABD coğrafyasının güney eyâletlerinde antik efendi-köle ilişkisini devralmış, Afrika kıt’asından getirilen milyonlarca zenciyi köle yaparak kapitalist bir akılla işletilen çiftliklerde çalıştırmıştı. Kuzey ise sanâyileşiyor ve modern emeğe ihtiyaç duyuyordu. Kuzey-Güney savaşı bunun için çıktığını biliyoruz. Aslında Kuzey’in istediği, söylemde farklı dile getirilmiş olsa bile, ulvî ahlâkî endişelerle eşitliği hayâta geçirmek değildi. Kestirmeden ifâde edecek olursak, efendi-köle ilişkisini nesneleştirmek, mallaştırmak ve sanâyi kapitalizminin istediği kıvâma getirmekti. Marksistlerin ücretli kölelik dedikleri olgu da budur.
Kapitalizm en mütekâmil hâlini sanâyi ve onun tekelleşmesi kaçınılmaz olan piyasalarında buldu. Efendi-köle ilişkileri şahsî niteliğini kaybetti. Yanılsama tam da burada ortaya çıkar. Bunu özgürleşme sanısı olarak da görebiliriz. Efendi-köle ilişkisinin şahsî niteliği ortadan kalkınca bu ilişkinin topyekûn ortadan kalktığını zannettik. Hâlbuki öyle olmadı. Sâdece form değişti. Hamza Yardımcıoğlu’nun Efendiler ve Köleler kitabında yazmış olduğu üzere, târihin eşitlik yolunda en büyük başarısı olarak takdim edilen seçme ve seçilme hakkı, genel oy usûlünün benimsenmesi aslında kölelere efendilerini seçme hakkı olarak değerlendirilmelidir.
Kapitalizm, insanın kendi târihi karşısında , onun öznesi olmak iddiasını topyekûn kaybettiği , nesnesi olmaya evrilmesini ifâde eder. Şu aralar idrâk ettiğimiz ve kapitalizmi sanayi kapitalizmi olmaktan çıkarıp teknokapitalizme evrilten gelişmeler bunun nesneleşme süreçlerinin en ileri aşamasını; mutlaklaşmasını ifâde ediyor. Varoufakis’in teknokapitalizm kavramını reddedip teknofeodalizm kavramını kullanmasına da artık biraz şüpheyle bakıyorum. Vassallık sistemi kapitalizmin, merkezden çepere doğru kurduğu küresel ağlara zâten içkindi. Bu zincirde, tıpkı 13. Kat filminde olduğu gibi bir katmanda efendi zannettiklerimiz aslında bir üst katta birilerinin kölesiydi. En üst katta ise hakikî efendiyi boşuna aradık. Evet, en yukarıda paranın sâhipleri oturuyor ve biz onları efendilerin efendisi olarak görüyorduk. Lâkin onlar da aslında köledir. Ellerinde tuttukları ve mütemâdiye, sonsuza kadar çoğaltmak zorunda oldukları parasal ekonominin köleleri. Gâliba nihâî tahlilde târih çok eşitlikçi seyrediyor. Bu eşitliğin adı da kölelikte eşitlenmek olmalı. Târih tekmil çeşitliliği içinde köleliğin târihi olarak tecessüm ediyor. Paranın târihi şahsîleştirilmiş ilişkilerin kültürlerini içine alan dâirelerde servet birikimine karşılık geliyordu. Para bir şey içindi ve araçsal bir değer taşıyordu. Bunun dışında aktif değildi.. “Eski dünyâlarda para istiridyeye benzer; kapanır.. Modern dünyâda ise para yılan gibidir; herşeye sızar” diyen Feylozof Deleuze bunu ne de güzel anlatmış oluyor. Para modern dünyâda metâlaştı ve ekonomik bir değer hâline geldi. Bu, onu elinde tutanların irâdesini kendi nesnel çoğalma süreçlerine dâhil etti demektir. Yâni parasal ekonomiler Rothschild’lar gibileri de bağımlısı, kölesi yaptı. Para onlar için değildi, onlar para için yaşadılar. Düşünelim; bir serveti şahsîleştirebilir, kuşatabilir sonuna kadar tüketebilirsiniz. Servetler şahsîdir. Ama iş sermâyeye gelmişse; sizin üzerinizde görünsün veyâ görünmesin; o sizi kuşatır ve ona asla sâhip olamazsınız. O ağa giren de bir daha kolay kolay asla çıkamaz.

Vakit geçirmek için bu âilelerin hikâyelerini anlatan kitapları okuyun. Ama hakikati merak ediyorsanız, sâhibi itibârıyla hiçbir isme rastlayamayacağınız ve trilyonlarca Doları ellerinde tutan, hesapları birbirine geçmiş Blackrock, Vanguard, Statestreet gibi devlere bakın.. Ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.

Yeni Şafak / Süleyman Seyfi Öğün

Etiketler: Jacob RotshchildKapitalizmSüleyman Seyfi Öğün

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

İslamsız Bayram Ruhsuz Kadavraya Benzer!

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Modern Siyasete Meşruiyet Arayışları

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

'Makul Olmak' Kazandırır

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • HAMAS’a ve İran’a Sahip Çıkmalıydık!
    15 Haziran 2025
  • Prof. Dr. İhsan Toker Bu Hafta Sonu İktibas’ta
    13 Haziran 2025
  • Bâtılın Bitmeyen Konsilleri
    8 Haziran 2025
  • Kurban Bayramımız Mübarek Olsun!
    6 Haziran 2025
  • Arafat’ta Dua Yasaklanabilir mi?
    5 Haziran 2025
  • Resmi Söylem, İktidar ve Gazze Eylemlerinin Normu
    5 Haziran 2025
  • Kürtlerin Kemalist Tapınmaya Bir İtirazı Olacak mı?
    4 Haziran 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

HAMAS’a ve İran’a Sahip Çıkmalıydık!

HAMAS’a ve İran’a Sahip Çıkmalıydık!

15 Haziran 2025
Prof. Dr. İhsan Toker Bu Hafta Sonu İktibas’ta

Prof. Dr. İhsan Toker Bu Hafta Sonu İktibas’ta

13 Haziran 2025
Bâtılın Bitmeyen Konsilleri

Bâtılın Bitmeyen Konsilleri

8 Haziran 2025
İslamsız Bayram Ruhsuz Kadavraya Benzer!

İslamsız Bayram Ruhsuz Kadavraya Benzer!

6 Haziran 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist