Gazze’de İsrail terör devletinin bütün dünyayı hiçe sayarak ve fütursuzca işlediği soykırım ve katliamlar, küresel Yahudi gücünün özellikleri ve nasıl tehlikeli boyutlar kazanabileceği meselesi üzerinde düşünmeye icbar ediyor ama dünyanın düşünürlerinin ve önde gelen entelektüellerinin bu konuda çok duyarsız ve hatta ürkütücü tavırlar almaları insanlığın geleceği adına tedirgin ediyor insanı.
DÜNYANIN DÜŞÜNÜRLERİNİN AHLAKEN ÇÖKÜŞÜ!
Harari isimli Yahudi olduğu için -ve Yahudiler entelektüel dünyaya da hâkim oldukları için- gereğinden fazla parlatılan tipin Müslüman çocuklarının katledilmelerini teşvik eden iğrenç açıklamalarını gözlerimiz faltaşı gibi açılarak okuduk.
Bu şaşırtıcı olmadı benim için. Benim için asıl şaşırtıcı olan dünyanın yaşayan en büyük düşünürü asırlık Habermas’ın İsrail’in soykırımlarını “kendini savunma hakkı” olarak görmesi ve onaylaması oldu. Habermas, Yahudi hocası Adorno’nun doktora tezini reddettiği Protestan biri.
Dünyanın vicdanı olması gereken insanlar bunlar ama Batı’da, dünyanın vicdanı olması gereken insanların bile ne kadar ruhsuz oldukları artık çok iyi anlaşılıyor.
YAHUDİLERİ ELEŞTİREN YAHUDİLER
Dünyanın bir Yahudi sorunu var, diye yazmıştım Marx’a gönderme yaparak… Marx, Yahudi Sorunu, başlıklı önemli bir metin yazdığı için.
Marx, Yahudi kökenliydi. “Kapitalist’in, açgözlü Yahudi” olduğunu söylüyordu.
En güçlü kapitalizm eleştirilerinden biri sayılabilir Marx’ın Yahudi Sorunu metni.
Ama aynı zamanda Marx, Yahudileri, alttan alta diz çöktürülemez bir güç olarak mı tarif ve tasvir ediyordu diye de düşünmeden edemem.
Edemem; çünkü Yahudiliğe en iyi hizmet edenler, Yahudi eleştirmenleridir, yani Yahudilerin insanlık ölçeğinde işledikleri cinayetleri eleştiren Yahudi figürler.
Noam Chomsky tam da bu tür Yahudi entelektüellerinden biridir. Chomsky, çok güçlü bir dilbilimcidir, dilbilimde devrim yapacak kadar donanımlıdır; o yüzden eleştiri yetenekleri ve yöntemleri çarpıcı ve etkilidir. Chomsky, kıyasıya ve enfes bir dille eleştirir Yahudi mezalimini ve alçaklığını her yerde. Ama sonuçta, Yahudileri en iyi eleştirenler de Yahudilerdir, cümlesini zihninize nakşederler.
Marx’ın Yahudi eleştirisinin de alttan alta Yahudileri kutsayan bir örtük yanı olduğu izlenimi edinmişimdir hep.
Yahudi kökenli Yahudi eleştirilerine bu açıdan bakmakta yarar var: Aslında bu eleştiriler Yahudilerin “başa çıkılamaz, dize getirilemez bir güç” imajı üretip üretmediğini düşünmekten kendimi alamam hiçbir zaman.
DÜNYA, YAHUDİLERİN KÖLESİ!
ABD derin devletinin beyin gücü, Yahudi entelijansiyadan oluşur; Yahudi entelijansiya, hem akademiye hem kültür hayatına hem de entelektüel hayata hâkimdir. Amerikan entelijansiyası hem Yahudilerden oluşur hem de Yahudi/Siyonist egemenliği altındadır.
ABD, Yahudilerin küresel kolonisidir. Tarihte kurulmuş en büyük, en güçlü Yahudi devleti ABD’dir. Gazze savaşı ve soykırımı, Yahudilerin sadece ABD’yi değil, bütün Avrupa ülkelerini, Hindistan ve Çin’i de esir aldığını ispatladı.
Düşünebiliyor musunuz: Dünyanın en güçlü ülkeleri Yahudilerin kölesi! İnanılır gibi değil ama gerçek: Dünya, Yahudilerin kölesidir, bu anlaşılmış olmalıdır.
Dünyadaki en güçlü ve kalabalık Yahudi nüfusu ABD’de yaşar.
ABD’de yaşayan Yahudi nüfus, ABD’nin en zeki çocuklarını, kremasını oluşturur: Amerikan derin devletine, müesses nizamın bütün kilit kurumlarına bu Yahudi krema hâkimdir ve yön verir: ABD, Yahudiler tarafından işgal edilmiştir İkinci Dünya Savaşı’ndan itibaren.
Kapitalizmin kurucu babaları Yahudiler ve İngilizlerdir. Kapitalizm, para üzerinden para kazanma işlemidir. Dolayısıyla beyni faizdir, bankacılık sistemidir kapitalizmin.
Bankacılık sisteminin ve faizin bu sistemin merkezini teşkil etmesinin bir numaralı sorumluları Yahudi bankerlerdir. İtalyan şehir devletlerinin bankerleri. Kapitalizm İtalyan şehir devletlerinde neşvünema bulmuştur.
İtalyan şehir devletlerinden sonra Hollandalılar ve İngilizler, kapitalizmi bir sistem ve felsefe hâline getiren temelleri atarlar: İnsanı nesneye, ekonomiye indirgeyen “homo economicus / ekonomik insan” kavramı İngilizlerin icadıdır.
Kapitalizmin sistemleşmesinde ve küreselleşmesinde İngilizlerin küçümsenemeyecek bir rolleri olsa da, kapitalizm paraya, dünyaya, maddî güce tapan Yahudilerin eseridir.
Küresel sistem kapitalist bir sistem olduğu için aynı ruha sahip olsalar da, sisteme hâkim olan İngilizler ile Yahudiler sistemde birbirlerine rakiptir ve mücadele içindedir.
Küresel sistemi çökertmenin ilk yolu, İngilizler ile Yahudileri mutlaka birbirine düşürmekten geçer. Bu mesele üzerinde ayrıca kafa yorulması gerekir.
Vesselâm.
Yeni Şafak / Yusuf Kaplan