Amerikan belgesel kanallarında vahşi hayvanların masum hayvanlara saldırılarını izlete izlete önce zihinlerimizi bozdular.
Belgesel-lerle insanlara güçlünün güçsüzü yeme, yönetme ve ezme hakkı olduğuna inandırdılar.
Tavuk kapmadan da beslenen milyonlarca tilki olduğu gibi, avcılık yapmadan da et yiyen milyonlarca insan, ceylanlara saldırmadan leşle beslenen de milyonlarca vahşi hayvan vardır.
Herkese “Büyük balık küçük balığı yer, yemelidir, yaşaması için buna hakkı vardır” diye düşündürttüler.
**
Toplumsal cinayetleri örtbas eden, meşrulaştıran, normal gösteren belgeselcilerdir.
Şimdi de aynı belgeseli Gazze’de çektiler.
Dünyanın büyük çoğunluğunun suskunluğu bundandır.
Aşağılık Batılı devletlerin temsilcileri sürekli basının karşısında İsrail’in kendini savunma hakkından söz ediyor.
Bu kafayı hepimiz tanıyoruz.
“Ekonomik kriz var, işçi çıkarmazsam batarım” diyen kafa da aynı kafadır.
**
“Hayvanlar alemini inceliyoruz ve dünyaya tanıtıyoruz” adı altında zihinlerimizin işgal edildiğini ve dönüştürüldüğünü düşünüyorum.
Bu kâr amacı gütmediği söylenen belgeselcilerin alayının da kapitalistler tarafından finanse edildiğini biliyorum.
Küresel şirketler bir belgesel kanalının masraflarını neden karşılar?
Mantığı yok bunun.
Biz onları iyi tanıyoruz.
Vahşi hayat belgesellerinin arkasındaki insanların ahlaksız, zalim kapitalizme meşruiyet kazandırmaktan ve devamını sağlamaktan başka işi ve amacı yoktur.
Zengin yoksulu ezecek, istediği zaman gerektiği kadar sömürecek ama öldürmeyecek.
Sosyal yardımlarla temel ihtiyaçlarını en düşük seviyeden karşılayacak ki sömürmeye devam etsin.
**
7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’de 100’den fazla profesör, 9 üniversite rektörü öldürüldü.
Yahudi profesör, “Pişman değilim. Az önce İsrail’e karşı bir mektup daha imzaladım” diyor.
Endişesi şu; İsrail, Yahudiliği aşırı milliyetçi bir dine dönüştürdü, bu siyonist olmayan Yahudilere büyük zarar verecek.
Dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Yahudilerin geleceğinden endişeli.
Endişelerinde de haklılar.
Müslüman bir Türk devleti İsrail’in yaptığı gibi yapsa ben de bütün Türkler, Müslümanlar ve Müslümanlık adına endişelenirim, karşı çıkarım, tepki gösteririm.
İsrail’in Filistin halkına yıllardır yaptığı kötülükler dünya tarafından da anlaşılmaya başladı.
Bu zulme karışmayan, sessiz kalan dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan bütün Yahudiler de sıkıntıya girecek.
İsrail’i durdurmak için onların daha fazla gayret göstermeleri gerekiyor.
**
Ortada işgalci, soykırımcı, çocukları ve kadınları özellikle öldüren uluslararası hukuku tanımayan bir devlet var.
“Sivilleri öldürmeye devam edersen seninle ticari ilişkimi keserim” diyen yerli ve yabancı bir şirket yok.
“Bu tek taraflı saldırıya devam edersen seninle ticari, siyasi kültürel her türlü ilişkimi keserim” diyen devletler yok.
**
İzzetbegoviç, Bosna’da Sırp soykırımından sonra bir devlet kurmayı başardı. Gazze’de de benzer sonuç bekliyoruz.
**
Hayata devam et, bayramını yap ama unutma, alışma.
duygusal sermayeni, kinini, öfkeni eşine dostuna, komşuna harcama.
Elbette sabah olacak.
Yeni Şafak / Yaşar Süngü
‘Hayvanlar açken, insanlar tok iken tehlikelidir’ sözünü, tok insanların gözleri doymamış olanları tehlikelidir şeklinde düzeltmek gerekir. Süregiden savaşlar da tam da bazı insanların(yönetici ve toplumların) açgözlülüğünden kaynaklanıyor. Hayvanlar alemindeki olaylardan insanları katledenlerin meşruiyet devşirmeye çalıştıkları şeklindeki yorum ise gerçekten ilginç olmuş! İşin gerçeği, bu tür belgeseller yokken de batılı ve doğulu emperyalistler topluca masum insanları katlediyorlardı. Geçen yüzyılda yapılan katliamları gerçekleştirenler, kendilerini savunurken hayvanlar alemi ile ilgili belgeselleri öne sürmüyorlardı herhalde!