17 Mayıs 2025 - Cumartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Dünya Ortadoğu

100 Yıllık Petrol Yağması

Birinci Dünya Savaşı belki petrol yüzünden başlamadı, ancak petrol sayesinde bitti. Sonraki Ortadoğu tarihi, petrol yağmasının tarihidir. 

Yazar: Venhar Haber
5 Ağustos 2019
Kategori: Ortadoğu, Venhar Özel
0 0
0
100 Yıllık Petrol Yağması
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Birinci Dünya Savaşı belki petrol yüzünden başlamadı, ancak petrol sayesinde bitti. Sonraki Ortadoğu tarihi, petrol yağmasının tarihidir.

Mezopotamya, İngiltere’nin Birinci Dünya Savaşı sırasında uydurduğu bir kelimedir. Orası Osmanlı’nın Musul, Bağdat, ve Basra vilayetleriydi ve ayrı bir isme ihtiyaç yoktu. 1918 sonrasında işgal alanına bu ismi koyup, Osmanlı egemenlik sahasından çıkartmış ve Osmanlı izini silmiş oldular. Coğrafyalara isim koymak ya da mevcut ismi değiştirmek, egemenlik kavgasının şartıdır. Bu bölgeye daha sonra ‘Irak’ denecektir. Neyse ki Musul, Bağdat ve Basra isimleri değişmedi!

Musul, vilayet olarak savaşın ortasında 1916’da Sykes-Picot anlaşmasıyla Fransa’ya bırakılmıştı. O zaman petrol öncelik taşımıyordu. Coğrafya üzerinden askeri strateji geçerliydi. İngiltere, Rusya ile komşu olmak istemiyor, arada tampon tutmayı hedefliyordu. Rusya ile İngiltere’nin Musul’daki komşuluğu ise akıllara ziyan planlar sayesindeydi: İran, bir noktaya kadar Çarlık Rusyasına bırakılmıştı, Londra da Rusya’nın Basra Körfezi’ne kadar inmesini istemiyordu.

1917’de Rusya’da rejim değişince, Rusya’yı ve Bolşevizmi sınırlamak için bu kez İngiltere, Kafkasya’da tampon devletlerle Rusya içlerine uzanmayı hedefledi. Bunun için de Musul’u elde tutmak gerekiyordu. Musul, Hindistan’a uzanan üç karayolundan Güney yolu için kilit önemdeydi. Yani Londra – İstanbul – Musul – Bağdat – Kerman ve Quetta hattı… O zaman Hindistan, şimdiki Pakistan Quetta ya da Kıvata’dan başlıyordu. Diğer iki yol, Moskova’dan geçiyordu.

İngiltere için hasım olan Rusya, İran üzerinden Bağdat-Basra’ya inmek isterse Musul’dan geçmek zorundaydı. Yine şayet Türkiye kuzeyden gelirse, Musul engeldi. Çünkü Musul’dan sonra Bağdat-Basra’ya dek alan düzdü, savunmasızdı.

Musul’un savaş sonrasında 1919’dan başlayarak Türkiye elinde kalması halinde, Bağdat için planlanan İngiliz ve Şam için planlanan Fransız hakimiyeti tehdit altına girerdi. Musul’dan kontrol edilebilecek üç kent vardı: Halep, Şam ve Bağdat. Ayrıca Fırat ve diğer Irak nehirleri Musul’dan geçiyordu… Hiçbiri geçerli değilse, Musul vilayetinde petrol vardı.

İngiltere 1917 ve sonrasında bu bölgenin Türkiye’ye bırakılmaması, Fransa’ya da asla verilmemesi gerektiğini benimsedi. Orada ayrı bir yerel kurgu geliştirmek gerekiyordu…

Osmanlı ordusu Bağdat’tan Mart 1917’de ayrıldı. Ocak 1918’de bile İngiliz ordusu Bağdat’ın 100 km dışında Samarra tarafındaydı. Yani Musul vilayeti sınırları dışındaydılar.

1918 dünyasında petrol 

Dünyada petrolün ekonomik değeri 1900’lü yılların başlamasıyla keşfedildi. Henüz endüstri ve ulaşımdan büyük bir talep gelmiyordu. Ancak 10 yıllık bakış açısına sahip olanlar, petrolün önemli kaynak olduğunu fark etmişlerdi. ABD’de petrol vardı ve o zaman için yeterliydi. Deniz aşırı coğrafyaları kontrol eden ve ekonomik kaynak peşinde olan İngiliz İmparatorluğu için ise her coğrafya, hammadde için gerekliydi.

Bab-ı Ali de kendi coğrafyasındaki kaynakların farkındaydı ve yeni kaynak petrolün Musul vilayetinde var olduğu anlaşılmıştı. Zaten Almanlardan başlayarak İngilizler, Fransızlar, Amerikalılar ve sonra da herkes, Bab-ı Ali’ye Musul ve petrol telkini yapıyordu. En önce Almanya, Bağdat demiryolu üzerinden Musul’a ulaşmak istemişti, ancak savaş engel oldu. Sonra aynı rotayı İngiltere ve Fransa hedefledi.

İngiltere-Fransa-ABD üçlüsü savaşı petrolle çalışan fabrikaları, petrolle işleyen savaş araçları ve petrol türevleri ile daha da yıkıcı hale gelen bombaları ile kazandılar. Savaş anlayışını alt-üst eden yeni gemiler, tanklar, uzun namlulu silah monte edilmiş otomobiller, asker taşıyan kamyonlar, uçaklar petrolle işliyordu. Curzon, Kasım 1918’de müttefiklerin savaşı ‘bir petrol dalgası üzerinde ilerleyerek’ kazandığını söyleyecektir. Konuştuğu yer, müttefik ülkeler petrol istişare kurulu toplantısıydı. Müttefikler petrol kaynaklarını savaş makinesine yetiştirmek için ortak kurul kurmuşlardı. Savaşı kazandıran petroldü, sonraki dönemin hakimiyeti için de petrolün kaynağına hakim olmak gerekiyordu.

Savaş öncesinde Musul ve Bağdat petrolü için 1912’de kurulan Türk Petrol Şirketi TPC savaş sonrasında Alman hakimiyetinden İngiliz-Fransız hakimiyetine kaydı. Arada değişmeyen unsur, İstanbul’da her taşın altından çıkan Kalust Gülbenkyan’dı. Kapalıçarşı’da yetişen ve pazarlık yapmayı hüner olarak öğrenen Gülbenkyan, para işlerine siyaset bezirganlığını da karıştırmıştı. Yabancı elçiliklerin gözdesiydi.

TPC petrol şirketinin kağıt üzerindeki varlığı, İngiltere’nin Musul planları için uygun bir araç haline geldi. Kağıttan şirket, askeri işgalle birleşince Musul petrolü için hukuki temel oluşturdu. TPC sonraki dönemde, hisse değişimleriyle ve boyundan büyük önem atfedilerek, sömürgeciler için elverişli bir araç olacaktır.

ABD’nin Musul kavgasına girişi 

Birinci Dünya Savaşı’nda Filistin ve Fırat-Dicle havzasındaki petrolü yalnızca İngiltere değil, ABD de fark etmişti. Mayıs 1919’da Paris Konferansı’nda ABD heyetine Dışişleri Bakanlığı’ndan telgraf geldi: ‘Amerikan petrol şirketleri, Fırat-Dicle havzasına ve Filistin’e petrol sahaları açısından ciddi biçimde bakılması düşüncesindedirler. Bu faaliyetler ABD hükümetinin onayını alacak mıdır? Ayrıca müzakere edilen barış anlaşması, Amerikan şirketlerinin bölgeye diğer ülke şirketleri gibi hükümet desteğinde girmesini sağlayacak mıdır?

Amerikan petrol şirketleri, İngiltere ve Fransa’nın bölgede kendi şirketleri adına petrol kavgası yaptığını görmekte ve ABD hükümetinin de kendi şirketleri adına kavgaya girmesini istemektedir. ABD Dışişlerinin Osmanlı arazisindeki petrol kavgasına katılmayı öneren telgrafının tarihi, 21 Mayıs 1919’dur… İzmir işgalinden altı gün, Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışından iki gün sonra.

Sonra İngiltere ve Fransa’nın petrol paylaşımı yaptığı Mayıs 1920 San Remo anlaşması gelir. Bu anlaşmanın duyulmasından sonra Londra’daki ABD Sefiri, Dışişleri Bakanı Curzon’a “Irak ve Filistin’de manda idaresi kurmaya niyetlenmişsiniz, şimdiden İngiliz petrol şirketlerini de kayırmaya başlamışsınız, eşitlik ilkesine uyun ve belli şirketlere ayrıca imtiyaz vermeyin” diyen bir nota yazar. ABD ile İngiltere, petrol paylaşım kavgasına girmişlerdir.

Curzon, bu nota cevap vermez… Bahane olarak, “Fransa ile cevap konusunda anlaşamadık” der… İki ay sonra Temmuz sonunda ABD “San Remo’da Fransa ile yaptığınız petrol paylaşım anlaşması, manda sisteminin ağır ihlalidir” diye yeni bir nota verir.

Sonunda Curzon Ağustos başında cevap verir: O arada İngiliz dışişleri çalışmış ve ABD tezlerini boşa düşürmek için Meksika dahil bir sürü yerden ‘emsal’ bulmuş, hukuki yorum getirmiştir… Curzon “ABD’nin ayrımcılığa uğradığı iddiası komik” der. ABD, dünya petrol üretiminin %80’ini, İngiltere ise %4.5’ini yapmaktadır. Yani ABD’nin yeterli petrolü vardır, şikayeti yersizdir… Curzon, İngiltere’nin dünya rezervinin %80’ini kontrol altında tuttuğunu notunda yazmamıştır. O sırada İngiliz kontrolü ya da işgali altındaki İran-Irak coğrafyası, petrolün %80’ini taşıyordu. Curzon “Manda idaresinden söz ediyorsunuz, ancak Manda idaresini sadece Milletler Cemiyeti konuşabilir. ABD ise Milletler Cemiyeti’ne üye değildir” diyerek, bir başka cinlik yapıyordu… Dünya İmparatoru İngiltere, o zamanlar yeni yetme sayılan ABD’ye kafa tutabiliyordu.

Ya da öyle sanıyordu, çünkü Birinci Dünya Savaşı’nı İngiltere ve Fransa, ABD sayesinde kazanmıştı. Bunu da ABD unutmamıştı. ABD Dışişleri Bakanı Colby, Kasım 1920’de Curzon’a düz yorumla şunu yazdı: Avrupa’da savaş, ABD sayesinde kazanılmıştır. ABD manda bölgeleriyle yakından ilgilidir. Milletler Cemiyeti’ne üye değiliz, ama burada Manda yönetimleri konusunda girişim yapacaksanız önce taslak metni bize yollayın, biz bakalım…

ABD’nin Avrupa’ya “Biz olmasak şu an Almanca konuşuyordunuz” sözü, Kasım 1920’de ABD Dışişleri Bakanı Colby tarafından kibarca böyle bildirilmişti. Yaklaşık 100 yıl sonra 2018’de de Donald Trump aynı şeyi söyledi, sadece daha düz bir dil kullandı. Üstelik arada geçen zamanda bir değil, iki savaş yaşanmış ve Avrupa iki kez Almanca öğrenme zahmetinden kurtarılmıştı.

 

Star / Selim Atalay

Etiketler: Selim Atalay

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yaşamak Yüklü Kelimeler

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

taşa yaz dalgalanmıyorsa su /suya oku kafa yarmıyorsa taş

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde
    15 Mayıs 2025
  • Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta
    15 Mayıs 2025
  • “Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine
    13 Mayıs 2025
  • Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!
    12 Mayıs 2025
  • Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet
    10 Mayıs 2025
  • İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?
    9 Mayıs 2025
  • Soyu Tükenmek Üzere Olan Gazze’nin Son Çocukları…
    8 Mayıs 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

15 Mayıs 2025
Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta

Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta

15 Mayıs 2025
“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

13 Mayıs 2025
Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

12 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist