10 Kasım 2025 - Pazartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

Yeşil Işık

1990’dan 2003’teki işgale kadar, ABD cephesinin Saddam Hüseyin’e olan düşmanlığının esas ceremesini masum ve mazlum Irak halkı çekti. Uygulanan acımasız ambargolar sıradan halkın en temel ihtiyaç maddelerine erişimini kısıtladı, yüz binlerce çocuk ilaçtan ve tedaviden mahrum kaldı. Sözde hedef rejimdi, ancak Baas kadroları zaten kendilerini çoktan güvenceye almış bulunuyordu. On yıllardır olduğu gibi, uluslararası tepişmede yine Irak halkı eziliyordu.

Yazar: Venhar Haber
3 Ağustos 2022
Kategori: Makaleler
0 0
0
Tarihi Yazmak
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, 25 Temmuz 1990 Çarşamba günü, Bağdat’taki sarayında önemli bir misafiri ağırlıyordu. Yakın danışmanlarının refakatinde, Saddam’ın kabul ettiği isim, ABD’nin Bağdat Büyükelçisi April Catherine Glaspie idi. Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın bir Arap başkentine atadığı ilk büyükelçi olan Glaspie, 1988’de geldiği Irak’ta söz konusu randevuya kadar Saddam’la şahsen hiç görüşmemişti. Irak’tan önce Kuveyt, Suriye ve Mısır’da diplomat olarak görev yapan Glaspie, Amerikan Hariciyesi’nin o dönem Ortadoğu konusundaki en tecrübeli aktörlerinden biriydi. Saddam’ın, başkente ayak basmasından yaklaşık 1,5 yıl sonra Glaspie’yi nihayet görmek istemesi, Kuveyt’le devam etmekte olan gerilimin Washington nezdinde nasıl algılandığını anlamak içindi.

Görüşme sırasında, Saddam Hüseyin Büyükelçi Glaspie’ye, Kuveyt ve bazı Arap ülkelerinin uyguladığı politikalar sonucu büyük zarara uğradıklarını söylemiş, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in arabuluculuk çabalarının önemini vurgulamış, 30 Temmuz’a kadar da Kuveytli bir diplomat heyetinin müzakereler için Bağdat’a geleceğini belirtmişti. “Kuveytlilerle bu toplantı yapılıncaya kadar herhangi bir adım atmayacağım konusunda Mübarek’e söz verdim” diyen Saddam, “Başkan George Bush’a sıcak duygularımı iletiniz” cümlesiyle görüşmeyi kapatmıştı. Büyükelçi Glaspie de cevap sadedinde, çeşitli Arap ülkelerinde görev yaptığını hatırlatarak, “O zaman da -şimdi olduğu gibi- Araplar arasındaki meselelerde taraf değiliz” demişti.

Saddam Hüseyin bu cümleleri dikkatle not etmişti. Büyükelçi Glaspie’nin sözleri, bir gün önce -24 Temmuz’da- Amerikan Dışişleri Sözcüsü Margaret D. Tutwiler’ın “ABD’nin, Kuveyt’i savunma konusunda bir sözü var mı?” sorusuna verdiği cevaba benziyordu: “Bizim Kuveyt’le herhangi bir savunma anlaşmamız bulunmuyor. Kuveyt’e verilmiş özel bir savunma veya güvenlik sözümüz de yok.” Aynı ifadeler, 31 Temmuz’da Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı John Kelly tarafından tekrarlanacaktı: “ABD’nin Kuveyt’i savunmak gibi bir teminatı veya niyeti yok!”

Kendisine yakılan bu açık yeşil ışıktan sonra, Saddam Hüseyin’in 2 Ağustos 1990 günü Irak ordusuna Kuveyt’i işgal emri vermesinde şaşılacak bir durum yoktu. Saddam açısından asıl şaşılacak şey, ABD’nin -önceki sözlerin ve iddialı açıklamaların aksine- Kuveyt’i savunmak için bütün gücüyle sahaya inmesi ve peşine Suudi Arabistan liderliğindeki Arap dünyasını takmasıydı. Bağdat’taki rejimin kabullenmesi güç olsa da, Washington yönetimi Saddam’ı tuzağa düşürmüştü.

1990’dan 2003’teki işgale kadar, ABD cephesinin Saddam Hüseyin’e olan düşmanlığının esas ceremesini masum ve mazlum Irak halkı çekti. Uygulanan acımasız ambargolar sıradan halkın en temel ihtiyaç maddelerine erişimini kısıtladı, yüz binlerce çocuk ilaçtan ve tedaviden mahrum kaldı. Sözde hedef rejimdi, ancak Baas kadroları zaten kendilerini çoktan güvenceye almış bulunuyordu. On yıllardır olduğu gibi, uluslararası tepişmede yine Irak halkı eziliyordu.

11 Eylül Saldırıları bahane edilerek gerçekleştirilen Irak işgalinin en keskin neticesi, devrilen Saddam Hüseyin rejiminden doğan boşluğun İran tarafından doldurulması oldu. ABD, birçok alanda kasten açık bıraktığı noktaları İran ve ona bağlı güçlerin ele almasına göz yumdu. Böylece, 2001’de Afganistan’ın işgali sırasında başlayan işbirliği, Irak’ta da devam etmiş oldu. Saddam’a duyulan öfkeyle Irak’taki Sünnî dokunun darmadağın edilmesi, elbette ABD’nin de işine gelecekti. Söz konusu yardımlaşma, 2011’den sonra bu defa Suriye’de sahneye konacak, DAEŞ türü yapılanmaların ortaya çıkarılması ve onların nezdinde bütün bir Sünnî dünyanın “radikal” ve “terörist” ilân edilmesi sağlanacaktı. Bugün Batı basınına dikkatle baktığınızda, “cihadist” türünden yaftaların sadece Sünnîlere yapıştırıldığını, sahada düpedüz mezhepçi saiklerle kıyımlara girişen Şiî terör örgütlerinin sükût kalkanıyla koruma altına alındığını görürsünüz.

Saddam sonrası Irak’ın dizaynında belki hesaplanmayan tek nokta, Irak-Arap Şiîliğinin İran’ın dayattığı Fars Şiîliğine direnişiydi. Günümüzde artık bütün boyutlarıyla sahneye çıkmış bulunan bu rekabette özellikle Muktedâ Sadr ismi önemli. Onun mensubu olduğu Sadr ailesinin Şiî dünya içindeki duruşuna ve konumuna değinmeden, Irak’ta bugün yaşanan kaosu anlamlandırmak da mümkün değil.

Cumartesi yazısında, Şiî dünyada Sadr ailesini ve bu ailenin önemli bazı mensuplarını konuşalım.

Taha Kılınç/Yeni Şafak 

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

İslam’ın Düşmanları Bizim Neyimiz Olur?

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Bir Erdal Bayraktar Geçti Bu Dünyadan

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Tarih, Hurafat ve Esatir

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Bugünün Kufelileri Olmak Veya Olmamak

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Düşüncenin Girdabında Üç Şehir Metaforu

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Ateşkes mi Hamas’ı Ateşe Atmak mı?
    28 Ekim 2025
  • İslam Cihad’la İslam’dır
    27 Ekim 2025
  • Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü
    16 Ekim 2025
  • Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?
    15 Ekim 2025
  • 18 Ekim’de İktibas’ın konuğu Mehmed Ali Durmuş
    14 Ekim 2025
  • Gazzelilere Biçilen Rol Hürriyet mi Esaret mi?
    10 Ekim 2025
  • “İktidar, Sumud’un mesajıyla yüzleşiyor mu?”
    8 Ekim 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Yenilendik !

Yenilendik !

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Cihadı Hatırlamanın Tam Zamanı

Ateşkes mi Hamas’ı Ateşe Atmak mı?

28 Ekim 2025
İslam Cihad’la İslam’dır

İslam Cihad’la İslam’dır

27 Ekim 2025
Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

16 Ekim 2025
Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

15 Ekim 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist