Venhar Kur'an Evi tarafından düzenlenen 'Ali Dağı Doğa Sporları ve Tabiat Okumaları' gezisinin ikincisi geçtiğimiz Pazar sabahı(31 Mayıs 2015) gerçekleştirildi. Sabahın ilk ışıklarında başlayan heyecan, öğle vakitlerine kadar sürdü.
Sabah saat 05:30 sularında bir araya gelmeye başlayan Müslümanlar, yaklaşık otuz kişiye ulaşınca Ali Dağı yürüyüş yoluna doğru birlikte harekete geçtiler. Yüzlerdeki samimi ve heycanlı karşılama herkesin uykusunu açmaya yetti… Aşağıdaki kare de yürüyüşün ilk başladığı sıralarda çekildi. Her ne kadar yağmur ihtimalinden dolayı katılımda nispeten azalma olduysa da, küçük kardeşlerimizin artan sayısı sevindirici idi….
VENHAR TABİAT OKUMALARI - II
1 - 18
-+
Yaşlarının küçüklüğüne rağmen, bir çok abisinden ve babasından bile erken saatte kalkarak Müslüman abi ve amcalarına eşlik eden bu arkadaşlarımıza (Esma Lâl alttaki fotoğrafta en solda ve Burcu aynı fotoğrafta sağda) canı gönülden teşekkür ediyor ve onları tebrik ediyoruz.
Arada bir verilen 3 dakikalık molalarda, Müslümanlar hep birlikte dağın yamaçlarını adımlarken, Allah’ın tabiattaki ayetlerini okuma ve birlikte değerlendirme fırsatları yakaladılar. Şehrin fıtratında meydana getirilen tahribatı düşünmek ve kasvetli beton yığınlarına üst perdeden bir bakış atmak, bir cilt kitap gibi adeta…
Veeeeee, işte o annnn.. Herkes zirvede… Doğrusunu söylemek gerekirse, Erciyes Dağı en güzel Ali Dağı’nın tepesinden görünüyor. Tabii bu muhteşem tablo karşısında bir kez daha şükretmek gerekiyor.
Aralarında yeni katılanların da olduğu genç kardeşler, her zamanki gibi öncülüğü kimseye kaptırmadan herkesten önce zirvede ve onların arkasında da Erciyes bütün haşmetiyle yerini almış durumda…
Tabii ki soldan sağa sırası ile Eylül – Zeynep – Burcu ve Esma Lâl hanım ablalarımız da zafere ulaştılar. Bu sıralarda içlerinden bazılarının “Gözüm kararıyor, içim bir tuhaf oldu…” veya “Baba ne zaman kahvaltı yapacağız?” türünden serzenişlerini de kulaklarımıza kuşlar fısıldadı… Ama ‘sabır’ dedik… ‘sabredin !’
İniş yolu pek bir keyifli oluyor… Ne diyordu Rabbimiz “Her zorluğun ardından bir kolaylık vardır !”
Ayrıca, yolculuğun başında birbirlerine ve amcalarına karşı oldukça çekingen kızlarımızın, aradan geçen bir saatin sonunda “Sizin evinizdeki tavşanı görmeye gelebilir miyim?” diyecek kadar yakınlaşmaları, günün en verimli sonuçlarından birisi bize göre… Bir diğer kazanç da “Babacığım, bugünümü bu kadar güzel geçirmeme vesile olduğun için teşekkür ederim.” cümlesinde saklı sanki… İşte paradan daha kıymetli şeylerden kasıt bunlar olsa gerek.
Erciyes’in eriyen kar suları, Talas ilçesine doğru adeta bir nehir oluşturmuş… baharın gelişini böyle bir manzara eşliğinde yudumlamak farz olmasa da farz-ı kifaye bir yerde her Müslüman için…
Eeeee, herkes yoruldu ve acıktı. Gençler bir hışımla ve ‘Allah adı’ ile başladılar hazırlıklara… Menüde sucuk ve kahvaltılıklar var… Emin, Metin, Mehmet Yasak abilerimize ve oaradaki tüm genç kardeşlerimize teşekkür ediyoruz bir kez daha hizmetlerinden dolayı…
Kahvaltılar bittikten sonra, sofralar toparlanıyor 10:30 gibi… Bulaşıklar yıkanıyor. Etrafta hiç bir çöpün kalmadığına emin olunduktan sonra, birlikte ders moduna geçiyoruz..
Bu kadar Müslüman bir araya gelir de kendi sorunları üzerinde konuşmadan durur mu ?
Bu yılki konu başlığını “Günahlarımız ve korunma yöntemleri” olarak belirleyip tadınca konuşmuştuk ki, yağmur böldü muhabbetimizi… Aksaray’dan buralara kadar zahmet ederek gelen Bünyamin abimizi ve arkadaşlarına da katkılarından ve katılımlarından dolayı şükranlarımızı sunuyoruz.
Dersimizin ardından öğle saatlerinde ayrıldı Müslümanlar…