McDonald’s, modern dünyanın birçok özelliğini ifşa eden niteliği bakımından dikkate değerdir. Gerçekten de modernizasyonun tembihlediği bir kavram olarak dünyanın her yerinde “Hız” hâkimdir. İnsanlar, kısa süreli periyotlarla ya bir başka yere gidebilmeyi istemektelerdir ya da buna mecbur bırakılırlar. Toplum; bu hıza ayak uydurabilmek için hayatını ona göre dizayn edecek araçlara, kurumlara gereksinim duyar. Teknolojide ilerlemeler kat ederek uzun mesafelere en kısa sürede ulaşmayı amaçlar. Bunun yanında mesela, beslenme düzenini de bu hıza göre ayarlamak zorunda hisseder ve hazır yiyeceklere rağbet etmeye başlar.
Küresel boyutlarda yaşanan bu değişimi, Ray Kroc fark eder ve 1955 yılında McDonald’s işletmeleri piyasalara sürülür. Reklamlar ve televizyon dizileri, filmleri ile hayatımıza günden güne daha da hâkim olmaya başlayan Amerikan kültürünün bir parçasıdır ve bizler bugün ekranlarda çeşitli pazarlama yöntemleri kullanılarak daha da cazip hâle getirilen bu hazır yiyeceklerin çılgın tüketicileri olmaktan memnun bir vaziyette yaşamaya alışırız.
Böylece toplumun McDonaldlaşma süreci başlamış olur.
George Ritzer tarafıdan kaleme alınan “Toplumun McDonaldlaştırılması” çağdaş toplum yaşamının değişen karakteri üzerine bir inceleme olarak bu sürece ışık tutar.
McDonaldlaşmanın üç sebebi
McDonaldlaşmanın yoğunluğunun artışı üç ayrı faktöre bağlı olarak incelenebilir:
- Maddi çıkarlar,
- McDonald’slaşmayı kıymetli bulan Birleşik Devletlerin kültürü,
- McDonald’slaşmanın toplumsal değişimlere ayak uydurabilen yapısı.
Her yıl düzenli bir biçimde kâr elde edişinde artış gösteren McDonald’s işletmeleri, bu yönüyle ticari kuruluşların ve girişimcilerin dikkatini çekmiştir. Bu ekonomik avantajı keşfeden yatırımcılar da McDonald’s’a yönelmiştir.
Temelde ekonomik gerekçeler bulunsa da insanlar McDonald’sların verimliliğine, öngörülebilirliğine, hesaplanabilir ve denetime açık oluşuna da itibar etmiştir. İnsanlar, verimlilik için daha fazla maliyeti göze alabilmektedir.
İnsanları McDonald’slara çeken duygusal bir bağlılık da vardır ve bu bağlılık, çocuklarda daha gözle görülür biçimde gelişmiştir. Artık çocuklar, McDonald’s’ı sadece McDonald’s olduğu için önemsemekte ve ekonomik anlamda getireceği yükleri görmezden gelmektedir.
Ayrıca McDonaldlaşmanın değişen toplum yapısıyla birlikte yoğunlaştığı gerçeği irdelenmelidir. Gerçekten de kadının toplumsal hayatta daha fazla rol üstlenmesinin akabinde kadınlar, evlerini temizleme, yemekleri hazırlama konusunda yetersizleşmiştir. Bu nedenle de çareyi hazır yiyeceklerde bulmuş ve bu durum toplumda McDonald’slaşmayı belirgin şekilde artırmıştır.
Otomobil kullanımındaki artışlar da McDonald’slaşmayı hızlandırmıştır. Çünkü insanlar, diledikleri zaman diledikleri herhangi bir saatte McDonald’slara ulaşıp hazır yiyeceklerle beslenmenin mutluluğunu yaşayabilmektedir. Hatta şehirlerarası bir seyahat sırasında evlerinden kilometrelerce uzakta iken de her zaman tüketebildikleri besinleri oradaki McDonald’slardan temin edebilmektedirler.
Hemen hemen her evde bulunan internetler vasıtasıyla da bu hazır yiyeceklere bir tıkla ulaşmak artık epeyce kolaydır.
En önemli faktör: Hız
McDonaldlaşmanın verimlilik boyutu, modern toplumun hıza olan esaretiyle açıklanabilir. Verimliliğin artırılmasıyla anlaşılması gereken şey şudur: “Üretimde çabukluk sağlanmalı, kısa sürede müşterinin hizmetine sunulabilir durumda olmalı.”
Esasında verimlilik, müşteriler için olduğu kadar yöneticiler için de faydalıdır. Çünkü müşteri çabuk biçimde ürüne erişecek ve işletmeciler de daha fazla müşteriye ulaşma imkânı elde edecektir.
2007 yılında her ne kadar “Büyük Durgunluk” yaşanmış olsa da McDonald’slar verimliliğini tüm hızıyla sürdürmeyi başarabilmiştir.
Modern toplumların yaşayış biçimlerine bağlı olarak ekonomiyi elinde tutan firmalar, işleyişlerinde köklü değişikliklere gitmek zorunda kalmışlardır. Bugünün bireyi; hıza mahkûm olmuş vaziyette günlerini geçirmektedir. Ya bir yere yetişmek zorundadır ya da evinden uzak bir iş yerinde çalışıyordur. Bu nedenle de beslenme tercihleri, daha çok hazır yiyeceklerin tüketilmesine dönüktür. Toplumsal dönüşümü dikkatli bir gözle okuyan zihinler de bu gerçeği fırsata çevirmek adına hazır yiyecek restoranlarını hayata geçirmiş, bunların reklam ve pazarlamalarını başarılı bir şekilde sürdürmektedirler.
Tüm bunlara bağlı olarak da McDonald’s dükkanları hayatımızda yer eder hâle gelmiştir. Temelde her ne kadar “gıda sektöründe bir yenilik hareketi” olarak algılanıyor olsa da McDonaldlaşma; kültürel yansımaları olan bir küresel çılgınlıktır. Beslenme alışkanlıklarımızı biçimlendirdiği kadar bu süreçle birlikte aile ilişkileri bile gözle görülür değişimler yaşamıştır.
Dünya Bizim / Remzi Köpüklü