7 Kasım 2025 - Cuma
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Türkiye Siyaset

Siyasetçilerin Dilinde “Kader”!

Sadece laikçi seküler politikacılar değil bizimkiler de kader konusunda öyle laflar ediyorlar ki! “Memleketi kaderine terk edecek değillermiş!” yok ya! Olan bazı şeyler “Kaderimiz değil”miş. Yani onu değiştirecekler.

Yazar: Venhar Haber
14 Eylül 2019
Kategori: Siyaset
0 0
0
Siyasetçilerin Dilinde “Kader”!
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Daha önce “beka” tartışması üzerine bazı şeyler söylemiştim. Ve hep şunu söyledim: Allah bizi mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecek. Allah’tan başka hiçbir şey baki değildir. Peygamberlerin kurdukları devletler de dahil, kul yapımı olan her şey gün gelir yıkılır. Beka iddiasında bulunanlar yakın bir gelecekte nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını görürler.

Her son yeni bir başlangıçtır. Hayat kıyamete kadar bir şekilde devam edecek. Gün gelecek bir kavim topyekûn helak olacak Hz. Nuh zamanında olduğu gibi, gün geldi, Hz. Nuh zamanında olduğu gibi, bir geminin sınırlı sayıdaki yolcusundan başka kimse kalmadı. Ad ve Semud, Sodom ve Gomore halkının başına gelenlere bakın. Firavunların, Nemrudların yıkılmaz sandıkları devletleri nasıl yıkıldı!.

Peygamberimizin kurduğu devlet, vefatından hemen sonra Hz. Ali döneminin sonunda yıkıldı ve ısırıcı meliklere giden yol açıldı. 

Sadece laikçi seküler politikacılar değil bizimkiler de kader konusunda öyle laflar ediyorlar ki! “Memleketi kaderine terk edecek değillermiş!” yok ya! Olan bazı şeyler “Kaderimiz değil”miş. Yani onu değiştirecekler.

Kardeşlerim! Amentü diye okuyup durduğumuz bir metin var ya, orada bir cümle de şöyle der: “Ve bil gaderi hayrihi ve şerrihi minellahu teala”.. Hayır ve şer’in Allah’ın iradesi içinde olduğuna iman ederim. Bakın biz “Allah’ın rızası”na talibiz! Ama hayır’ı da, şerri’de yaratan Allah’tır. Bir topluluk Allah’ın ipini bırakmıştır, Allah da onların ipini bırakır. Onları Allah’ın elinden alacak kimse yoktur!

Arabesk bir şarkıdaki gibi “Tanrım beni baştan yarat” şeklinde Allah’a haşa akıl öğreten bir bakış açısı bir Müslümana yakışmaz.

Siyasilerin de katıldığı toplu dualara bakıyorum, kimi Allah’a akıl öğretiyor, kimi ikna etmeye çalışıyor. Allah’a açık açık neyi nasıl yaratması gerektiği söyleniyor sanki. Araya birtakım aracılar konularak ısrarla, tekrar tekrar istenen şeylerin gerçekleşmesi isteniyor.

Hani bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilirdi.

Allah (cc) peygamberlerini bile, nimetlerini artırarak ve eksilterek, hatta korku ile imtihan edeceğini söylerken, biz Allah’tan bizi bu imtihanlardan muaf tutmasını istiyoruz sanki.

En iyi bildiğimizi sandığımız şey dua, ama onu da biliyoruz. Evet, tamam “Dualarımız olmasaydı ne işe yarardık ki!” de “Kabul olmayan duadan Allah’a sığınırım” diyen Peygamber ne demek istedi aceba!?.

Sadece istemekle o şey olacak mı. Ya da sadece onu dua kalıbında söylemediğimiz için mi olmuyor bazı şeyler? Mesela bütün Müslümanlar aynı zamanda “Mescidi Aksa’nın kurtuluşu için dua etsek” niye etmiyoruz, sadece tek başına dua yeterli olacaksa.

İsra 11’de, “İnsan iyiliğin gelmesine dua ettiği gibi, kötülüğün gelmesine de dua eder. Esasen insanoğlu acelecidir” deniyor. Bu ayet bize ne söylüyor?

Siyasiler diyor ki, “Oyunuzu bize verin, biz size refah ve mutluluk verelim”. Oysa ayet, “Siz kendi hakkınızdaki hükmü değiştirmedikçe, Allah sizin hakkınızdaki hükmü değiştirmeyecektir” diyor. Yani kurtarıcı yok. Babanız peygamber olsa gelse (Haşa) ki başka peygamber gelmeyecek, sizi kurtaramaz. Değil şeyhiniz, lideriniz, örgütünüz!. Herkes için ancak yaptığının karşılığı vardır, “Misgale zerretin hayran yerah ve migale zerretin şerran yerah” ölçüsünde..

Piyasada o kadar çok kurtarıcı var ki! Kimi “şifa” veriyor, sanki “göklerin hazinesinin anahtarı” kendi elindeymiş gibi rızık vaad ediyor. Kimi “gaybi bildiğini” söylüyor, kimi kalpler üzerinde tasarrufta bulunduğu iddiasında. İşte kimi kaderinizi değiştiriyor, kimi ömrünüzü uzatıyor! Ve insanlar da bunlara inanıyor. Hatta cennetin anahtarını satıyor kimileri. Sadece Hristiyanlar değil, bizde de var bunlar! F. Gülen’i hatırlayın, Cebrail’e bile gerek kalmadan rutin ziyaretler gerçekleştiriyordu. Evrenesoğlu da mesaj alıyordu Allah’tan (Haşa) biliyorsunuz! Necla Çarpan da Mustafa Kemal’in, Mevlana’nın ruhu ile buluşuyordu. Hatta “Yeni Nutuk”, “yeni Mesnevi” bile yazmıştı kadıncağız ve bizim laik generallar bile buna inanmıştı.

Mustafa Kemal’in “Kurtarıcılığı” tartışılmaz! CHP’nin Cumhuriyetin 15. Yılı Albümü olarak yayınlanan “Türkün Şeref Kitabı”nda “Kurtuluş için hacet yoktu Allah’a” diye yazarlar. Mustafa Kemal varken Allah’a da gerek yoktu, bu kafa sahiplerine göre!

Atatürk olmasaydı bizi kim kurtarabilirdi ki! (Haşa). Öyle ya, sahi, “Babam kız olsaydı ben kim olurdum”.

İstanbul Bilgi Üni.de Hayri İnce’nin bir akademik çalışmasında, kim çevrelerce  “fevkalbeşer, insanüstü bir kişilik” olarak tarif edilen Mustafa Kemal hakkında şu bilgilere yer verilir. Ona “Beklenen Mesih” rolü yüklenmeye çalışılır. “Osmanlı’nın çöküş yıllarında, üst üste kaybedilen her savaş ve kaybedilen her toprak parçasıyla, İmparatorluğun yavaş yavaş sonu gelirken, yok olma korkusu yaşayan Osmanlı aydınları bir kurtarıcı, bir Mesih arar hale gelirler. Bu dönem “Yakup Kadri’nin ifadesiyle, ‘bir milli kahramana’, Gökalp’in deyişiyle sürüyü toplayacak bir ‘çoban’a hasretle geçer”. Aranan kahraman “Kurtuluş Savaşı”nın muzaffer komutanı Mustafa Kemal’in şahsında vücut bulur. Yıllardır beklenen “kurtarıcı”, “mesih” hatta “tanrı” yerine Mustafa Kemal geçmektedir. (…) Kurtuluş Savaşı’nın muzaffer komutanı olarak Mustafa Kemal “vatanı”, “ulusal onuru” ve “dini” kurtaran bir lider olarak tartışmasız bir toplumsal desteğe sahip olur. Ancak Mustafa Kemal kahraman olarak çıktığı savaştan sonra bu sefer iktidar mücadelesine girişir ve daha önce birlikte olduğu ya da onu destekleyen pek çok kişi ona muhalif duruma gelir. Basın, Bilge Cato’nun (Cato the Elder) deyişiyle, ‘Kahraman bizi kurtardı. Yaşasın kahraman! Peki şimdi bizi kahramandan kim kurtaracak?’ demeye başlar. Atatürk ile Kurtuluş Savaşı’nda birlikte mücadele ettiği silah arkadaşlarının yolları ayrılmaya başlar. Ancak Atatürk, savaştan sonra girişilen iktidar mücadelesinden, Kurtuluş Savaşı’nın diğer kahramanları da dahil olmak üzere, tüm muhaliflerini tasfiye ederek “tek adam” olarak çıkar. (…) Mustafa Kemal’in “tek adam”lığı 1926’da Sarayburnu’na, 1927’de Ankara-Ulus’a, 1928’de Taksim’e dikilen heykellerle ölümsüzlüğe ulaştırılır. 1926’da başlayan bu furya kısa sürede tüm Türkiye’ye yayılacaktır.”

Biz kurtarıcılardan, kader yaratan ve kader değiştirenlerden kurtulmadan kurtulamayacağız anlaşılan.

Keşke dini kavramları tartışma ve polemik konusu yapmasak ve dini kavramları asıl anlamlarının dışında kullanmasak. Laikçileri anladık da, bari bunu “Muhafazakâr” olduklarını söyleyenler yapmasa. Aslında “iki günü birbirine eş olan aldanmıştır” diyen bir Peygamberin ümmeti, bugünkü anlamda muhafazâkar olabilir mi, bu da ayrı bir konu. 

Selâm ve dua ile.

Akit / Abdurrahman Dilipak

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

İslam’ın Düşmanları Bizim Neyimiz Olur?

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Bir Erdal Bayraktar Geçti Bu Dünyadan

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Tarih, Hurafat ve Esatir

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Bugünün Kufelileri Olmak Veya Olmamak

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Düşüncenin Girdabında Üç Şehir Metaforu

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Ateşkes mi Hamas’ı Ateşe Atmak mı?
    28 Ekim 2025
  • İslam Cihad’la İslam’dır
    27 Ekim 2025
  • Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü
    16 Ekim 2025
  • Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?
    15 Ekim 2025
  • 18 Ekim’de İktibas’ın konuğu Mehmed Ali Durmuş
    14 Ekim 2025
  • Gazzelilere Biçilen Rol Hürriyet mi Esaret mi?
    10 Ekim 2025
  • “İktidar, Sumud’un mesajıyla yüzleşiyor mu?”
    8 Ekim 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Yenilendik !

Yenilendik !

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Cihadı Hatırlamanın Tam Zamanı

Ateşkes mi Hamas’ı Ateşe Atmak mı?

28 Ekim 2025
İslam Cihad’la İslam’dır

İslam Cihad’la İslam’dır

27 Ekim 2025
Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

16 Ekim 2025
Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

15 Ekim 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist