Sivrisinek, çift kanatlılar takımının batılıların taktığı isimle Culicidae familyasından “kan emici” zararlı böceklerin ortak adıdır. Ona “zararlı böcek” adını biz veriyoruz. Yoksa yaratılış olarak her biri özel bir fayda ve hikmetle yaratılmıştır. Onlarla mücadele, bizim geleneğimizde yöntem olarak, onlardan uzaklaşma ve onları uzaklaştırma şeklinde olmalıdır, cezalandırma ya da öldürme şeklinde değil. Onları yok ettiğimizde belki onların ne yaptıklarını anlayabiliriz ama, çok geç kalmış oluruz. Böcekler eklem bacaklılar şubesinin sınıfı ve tür ve takson bakımından en kalabalık hayvan sınıfıdır. Ama ne garip değil mi, bu hayvanlar hayvan hakkı(!)dan yararlanamıyor, bir koruma altında da değiller. Sahi mesela peptitler hayvan hakkına sahip değil mi. Onların da canı var, beyni var, onların da çocukları var, anne-babaları var, evleri var. Onlar da acıkıyor, acı çekiyor, yaralanabiliyor, hasta olabiliyorlar. Ve hepimiz onlarla mücadele ediyoruz!?
Allah sivrisineği misal verir ya, biliyorsunuz Bill Gates “daha iyi bir sivrisinek” yaptı(!). Sivrisinekleri kısırlaştırarak sivrisinek ırkını sona erdirecek. Sivrisinek düşmanı bir sivrisinek.
Biliyorsunuzdur; “Gates Vakfı’nın desteklediği sıtmayı önlemek için genetiği değiştirilmiş sivrisinek üreten girişim: Oxitec. Bill ve Melinda Gates Vakfı, İngiltere merkezli Oxitec’in tartışmalı olarak ilerleyen genetiğiyle oynanmış sivrisinek tasarlama projesini finanse ediyor. Amaç, sıtmayı dünyadan silmek.. Laboratuvarda yetiştirilen böceklerin, vahşi dişilerle çiftleştiğinde onların yavrularının ölü doğmasını sağlayarak hastalık yayan sivrisinek popülasyonunun yok edilmesi hedefleniyor. Uzmanların bildirdiğine göre, sadece dişi sivrisinekler ısırıyor, yani Oxitec’in mutant erkek sivrisinekleri hastalık yayamayacak.” Bakın tekrar söylüyorum, Sivrisineklerin başına gelen insanların da başına gelecek. İnsanlara yapacaklarını sivrisinekler üzerinde deniyorlar, hem de sureti haktan gözükerek! Sivrisinekleri mutasyona uğratan akıl, insanları da mutasyona uğratabilir. Fıtrata müdahale İlahlık iddiasıdır.
İnsanlara yaptıklarını şimdi sivrisineklere yapıyorlar. Bir gün tekrar, sivrisineklerin başına gelenler, bizim de başımıza gelebilir. Bu dünya bu anlamda bir etme-bulma dünyasıdır.
Bu iş tek başına bir bilim, teknoloji ya da vijdan sorunu değil. “İnsan merkezli” bir düşünce sistematiği ile de sorunları çözemez, aksine sorun üretirsiniz. Hak merkezli, yaratılış merkezli düşünmemiz gerek. Ama aydın dediğiniz BİREY egosantriktir. Sivrisinek ekosantriktir. İnsan merkezli ve varoluş temelinde düşünür ve davranır. Zaten bugün de aklınca(!) “Tanrıyı tedavülden kaldırma”nın yollarını arıyor. Kendi düşünce dünyasının dışında kalan her şeyi magazinleştiriyor, mizah konusu yapıyor, dışlıyor. Kendini Tanrı zannediyor! Harari öyle diyor ya, “Hayvandık Homo Sapiens olduk, şimdi de Tanrı olma yolundayız”
Bu yöntemle, insan sivrisineğe, sivrisinekten insana gen aktarımı da mümkün. Mesela geni ile oynayıp dev bir sivrisinek yapmak nasıl olur, 70 kilo ağırlığında kanatlar 4 metre. Kafasına çip taksak kargoculukta kullansak! Drona ne gerek var. Pilota da gerek. Kendi zekası da var yapay zeka da. Kendi enerjisini de kendi üretiyor.
Hayvanların fıtratını değiştirmeye hakkımız var mı?
Sivrisekteki mucizevi zenginliği görmeden bir fiskeyle öldürdüğümüz bu canlıyı ne kadar deniyoruz. Sivrisinekten kurtulmak istiyorsanız, fesleğen ekin balkonlarınıza. Onun yağını kullanın. Gözünü uzayın derinliğine dikenler makro kozmosdan gözlerini mikro kozmosa çevirdiklerinde, aslında içinde hayat da olan, ruh da olan çok daha zengin, farklı ve büyük bir dünya ile karşılaşırlar. Sivrisineğin o minicik kafasında elektronik mikroskopla bakıldığında tam 100 adet göz olduğunu görecekler.. Biliyor musunuz, yılanlar katarakt olduklarında gözlerini yılan otuna sürerlermiş. Tabiatla dost olunursa biz onları, onlar bizi bulur aslında. Sivrisineklerin bizim laboratuvarlardan daha hızlı kan tahlili yaptığını biliyor musunuz?. Bir kan grubundaki birinden bir kan emmişse, o kan grubu dışında birinin kanını emmiyor. Bir sosyal mediada dolaşan şu bilgileri de buradan aktarayım: “Ve mikroskopla bile zor görülebilen ağzında 48 adet diş bulunuyor. göğsünde biri merkezi, ikisi de kanatlar için olmak üzere 3 adet kalp mevcut ve her bir kalpte 2 adet kulakçık, 2 adet de karıncık yer alıyor.. Bu ufacık sivrisinek, son teknoloji uçaklar olmak üzere en gelişmiş cihazlarda bile bulunmayan bir termal alıcıya sahip ve canlıları ısı ile buluyor. Bu cihazın ısı hassasiyeti santigrat derecenin binde biri, son derece gelişmiş bir kan tahlil cihazı, bir anestezi cihazı ve kanı kolayca emebilmek için bir kan sulandırıcı cihaza sahip. Hortumunda altı adet bıçak bulunuyor. Bunlardan dört tanesi ile kare biçimli bir kesi meydana getiriyor, diğer ikisiyle de, kanı emmek için bir tüp şeklini oluşturuyor. ayaklarında da pençeler ve kancalar mevcut. İnanılmaz değil mi? Baştan aşağı tam bir biyonik teknoloji harikası.”
Bir arkadaş da “Sivrisineklerin Faydalarını” sıralamış. Siz yılanları öldürürseniz, farelerle baş edemezsiniz. O zirai ilaçlarla toprağı zehirliyorsunuz. O zehir havaya, suya, toprağa karışıyor, sonra dönüp bize ulaşıyor. Bu sırada birçok canlıya zarar veriyor. “Besleme çevreciler”in buna “gık”ı çıkmıyor. Kimse şu maske rezaletinden söz etmiyor, nasıl bir bulaş kaynağı olduğunu yazmıyor, söylemiyor, nasıl bir çevre felaketine, sağlık sorununa sebeb olduğunu söylemiyor! Tekrar şu sivrisineğin faydalarına dönecek olursak, “sivrisineklerin larvaları su içerisinde yaşar ve su ekosistemi için kritik öneme sahiptir. “Kolay Böcek Cevapları Kitabı”ında Dr. Gilbert Waldbauer, sivrisinek larvalarının filtreleyerek beslenen canlılar olduğunu yazmaktadır. Yani bunlar, su içerisindeki tek hücreli algler gibi parçacıkları filtreleyip yerler. Birçok balık normalde algleri doğrudan tüketemez; ancak sivrisinek larvalarının algleri yiyip kendi vücutlarında balıkların tüketebileceği besinlere dönüştürüyor olması, su ekosistemi için hayatidir. Bu sayede, hem sulardaki aşırı yosunlanma önlenir, hem de bu alglerle beslenen sivrisinek larvaları su içerisindeki birçok balığın yiyeceği sivrisinek larvaları içerisinde adeta “paketlenmiş” olur.”
Bakara 26’da bu konuda bize ne denmişti: “Şüphesiz Allah (hakkı açıklamak için) sivrisinek ve onun da ötesinde bir varlığı misal getirmekten çekinmez. İman etmişlere gelince, onlar böyle misallerin Rablerinden gelen hak ve gerçek olduğunu bilirler. Kâfir olanlara gelince: Allah böyle misal vermekle ne murat eder? derler. Allah onunla birçok kimseyi saptırır, birçoklarını da doğru yola yöneltir. Verdiği misallerle Allah ancak fâsıkları saptırır (çünkü bunlar birer imtihandır).” Evet sivrisinekler besin zincirinin en alt taraflarındaki canlılar için önemli bir besin kaynağıdır ve onlar eko sistem içinde tozlaşma konusunda hayati bir rol üslenmektedirler. Yaratılışları bir hikmet üzerinedir. Selâm ve dua ile.
Abdurrahman Dilipak/Yeni Akit