Kudüs için yaptığı hizmetlerden ötürü Uluslararası Kral Faysal ödülünü alan Mescid-i Aksâ muhafızı Raid Salah, önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Raed Salah’ın Filistin PLS48 kanalında yaptığı açıklamalar:
Sayın Salah İslam’a ve Müslümanlara yaptığınız hizmetlerden dolayı Uluslararası Kral Faysal Ödülü’ne layık görüldünüz. Bu ödül size ne ifade ediyor?
Bismillahirrahmanirrahim. Bu ödül bize Kudüs için yaptığımız hizmetlerde ve mücadelelerde yalnız olmadığımızı gösterdi. Bu bize gösterdi ki Kudüs ve Mescid-i Aksâ yalnız değil. Bizi zafere ulaştıracak olan güçlü bir İslami dayanışma içerisindeyiz. Kudüs ve Mescid-i Aksâ konusu Filistinliler ‘in olduğu gibi bütün Müslümanların konusudur.
İslam ümmetinin tek bir mesajı var; İsrail hayal ettiği gibi Kudüs’ü ele geçiremeyecek ve hiçbir zaman Mescid-i Aksâ’nın yerine herhangi bir batıl yapı inşa edemeyecek.
Bu ödülü alırken neler hissettiniz?
Bu ödülü alırken büyük mutluluk içindeydim. Ödülü alırken şöyle düşündüm: ‘Bu ödül benim şahsıma veya bir İslami harekete değil, Filistin halkı için, Mescid-i Aksâ için, onu koruyan ve kollayan her sadık kişi içindir’.
Aldığınız ödülün yarısını Suriye halkına bağışlamaya karar verdiniz. Bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz?
Bu karar boşa verilmiş bir karar değil tabi ki. Bu İslami Hareket çerçevesinde alınmış bir karar. Ödülü almak için yolculuğa çıkarken, ödülün yarısını Suriye’deki çocuklara, kadınlara ve yakınlarını kaybetmiş olanlara bağışlama konusunda içimiz rahattı. Çünkü Suriye’deki yara bizim yaramızdır. Suriyeli bir çocukla Filistinli bir çocuk arasında fark yoktur. Al-Nakba (Büyük Felaket)’mız aynı. Acılarımız ve gelecek hakkındaki amaçlarımız aynı. Filistin ve Suriye halkının özgürlüğü sınırlanamaz.
İsrail işgalinin ve Esed zulmünün ortadan kalktığı günü görmek için Allah’a dua ediyoruz. Biz kesinlikle inanıyoruz ki Şam’ın, Kudüs’ün, Mescid-i Aksâ’nın ve İslam dünyasının özgürlüğü gereklidir ve olacaktır.
Suriye’deki kardeşlerimize ödülün yarısını göndererek aslında bu ödülü kendimize vermiş olduk. Bu hediye, bizi tarihte ve günümüzde birlik yapan, gelecekte de beraber olmamızı sağlayacak olan büyük davamız içindi.
Peki, Gazze’deki çocuklar ile ilgili ne mesaj vermek istersiniz?
Ödülü Suriye çocuklarına verdiğimiz gün bu Gazze çocukları için bir ödülden daha fazlası oldu. Çünkü Suriye’deki bir çocuğun gözyaşı ile Gazze’de yaşayan bir çocuğun gözyaşı tektir. Bizim ızdırabımıza tektir. Çocuklarımızın yüzündeki gülüşü tekrar geri getirmeyi arzu ediyoruz.
Suriye’deki bir çadır Filistin’deki çadırla aynıdır. Bu çadır Burma’daki çadırla aynıdır. Orası insan hukukundan bahseden yalancılarla dolu, oradaki kardeşlerimizi kadın çocuk demeden katlediyorlar.
Suriye, Burma, Filipin, Kaşmir, Afganistan ve Filistin’deki çocuklarımızın yüzündeki gülümsemeyi elinden alan bu yalancılara karşı biz tek bir ümmetiz ve sonuna kadar da savaşacağız. Dolayısıyla bizim bağışımız tüm çocuklar içindi. Çocuklarımız arasında ayrım yapmıyoruz.
Sayın Raed Suriye’deki iç çatışmayı kendi pencerenizden nasıl yorumluyorsunuz?
Suriye halkı özgürlüğü kazanmak için ruhlarıyla ve gözyaşlarıyla elinden geleni yapıyor. Esed’in zulmüne karşı çıkan bu kardeşlerime söylüyorum: ‘Allah sizi sabit kılsın, size yardımını ulaştırsın, Allah’tan, sözlerinizi birleştirip aynı safta olmayı ve en hızlı şekilde bu zulmün kalkmasını niyaz ediyorum’.
Biz inanıyoruz ki Suriye’deki devrim sadece Suriye’nin kendi için değil tüm İslam ümmeti için olacaktır. Uzun süredir büyük haksızlıklar yapan, maalesef İsrail’in en büyük savunucularından biri olduğu ortaya çıkan Esed sisteminin en kısa zamanda yok olacağına inanıyoruz.
Suudi Arabistan’da birçok konferanslara, sempozyumlara ve panellere katıldınız. Suudi veliahdıyla ve birçok sorumlularla bir araya geldiniz. Filistin ve diğer konular için tutumları neler?
Suudi halkı hayır halkıdır. Kalpleri Kudüs ve Mescid-i Aksâ’ya karşı çok hassas ve sevgi dolu. Suudi halkının gözleri, Suriye’nin ve Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşacağı o günü arıyor ve bekliyor. Onlar en yakın zamanda Mescid-i Aksa’da iki rekât namaz kılmak için sabırsızlanıyorlar. Suud halkı İslam dünyası için, Kudüs ve Mescid-i Aksâ için tüm İslam âleminde olması gereken endişeleri taşıyorlar.
Suudi Arabistan’da nereye gittiysek (Mekke, Medine, Riyad, Dammam, Ebha, Cidde) davamız konusunda aynı canlılıkta, açıklıkta ve güçlülükteler. Bu bize gösteriyor ki Arap dünyası ve İslam âlemine bir zarar gelmiyor gelmeyecek te inşallah.
Sizce Suudi Arabistan hükümeti Kudüs konusu için yeterli girişimde bulundu mu?
Her zaman diyoruz, yaptıklarımızı İslam seviyesinde yeterli göremeyiz. Sürekli çabalamamız gerekir. Elimizden geleni yaptık ama Kudüs hala işgal altında diyemeyiz. Ancak açık ve net bir şekilde söyleyebilirim ki biz elimizden gelenin en iyisini yapsak ta kendimize dönüp baktığımızda sanki hiçbir şey yapmamış gibi oluyoruz. Kudüs ve Mescid-i Aksâ işgalinin yakın zamanda ortadan kalkacağı konusunda hiçbir şüphemiz yok.
Son olarak Filistin halkı için büyük felaket kabul edilen El-Nakba günü (15 Mayıs) ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Filistin halkının ‘Nakba’sı 1965’ten bu yana devam ediyor. Yeni ‘Nakba’lar görüyoruz. Ancak Filistin halkı işgal güçlerine karşı sabırlı ve birbirine bağlı bir şekilde mücadeleye devam edecektir. 1940’larda yaşanan katliamlar, yardım kamplarında yaşananlar ve şimdi de Yermuk kamplarındaki Esed güçlerine bağlı şebbihaların yaptıkları halkımızı yıldırmayacaktır. Filistin halkı Kudüs ve Mescid-i Aksâ üzerindeki haklı davasını her zaman devam ettirecek ve bunu İslam âlemi adına yapacaktır.
Müslümanlar için sabır öneriyorum, zira gelecek için özgürlük, zafer ve huzur görüyorum.
Şeyh Raed Salah kimdir?
Şeyh Raid Salah, 1948 yılında Siyonist rejim İsrail tarafından işgal edilmiş Filistin topraklarındaki İslami Hareket’in lideridir.
1990′lı yıllarda Ummul Fahm şehrinin belediye başkanlığını yapan Salah özellikle 2003 yılından sonra aktif olarak İslami Hareket’i yönlendirmeye başladı.
2003 yılında yapılan seçimlerde HAMAS adına yaptığı çalışmalardan sonra Siyonist rejim istihbaratı tarafından yakın takibe alınan Salah tutuklanarak 18 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Asılsız suçlamalarla iki yıl hapiste tutulduktan sonra şartlı olarak serbest bırakılan Salah’ın İsrail dışına çıkmasına izin verilmedi.
Son yıllarda ise özellikle Siyonist Yahudilerin Mescid-i Aksa ve Kudüs’e karşı komplolarını kamuoyuna açıklayan Salah, her zaman en ön safta mücadelesini sürdürmektedir.
Şeyh Raid Salah müslümanlar arasında Mescid-i Aksa’nın Muhafızı olarak bilinmektedir.
Al-Nakba günü nedir ?
Nakba günü (Yevmü-n-Nekbet), Türkçe karşılığı ‘talihsizlik günü’ anlamındadır. Nakba, Filistinliler açısından felaket olarak olarak görülen İsrail Devleti’nin bağımsızlık ilanını ve ardından gelişen olayları nitelemek için kullanılır. Bu nedenle İsrail’in bağımsızlığını ilan ettiği tarih olan 14 Mayıs 1948 tarihini takip eden gün olan 15 Mayıs 1948 Nakba Günü olarak sembolleşmiştir.
Nakba günü, 1948 yılından itibaren ölen ya da öldürülen Filistinlileri anmak, yaşanan sürgünün ya da göçlerin sonucunda kaybedilen toprakların, malların, mülklerin ve hakların yasını tutmak için her yıl 15 Mayıs tarihinde Filistinliler tarafından anma günü olarak geçirilir ve Filistin devletinin de resmi tatil günlerinden biridir. Günümüzde İsrail’de 15 Mayıs tarihinde İsrail’in bağımsızlık kutlamalarının paralelinde Filistinliler ve Araplar tarafından felaket günü anmaları, protestolar ve gösteriler yapılmaktadır.
Abdurrahman Koç / Haber7