19 Mayıs 2025 - Pazartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Tartışma

Papa ölür, Papa Seçilir, 2 Milyar Müslüman Ne Yapar?

Bunun biz Müslümanlar için ne kadar önemli olduğunu yüz yıldır yaşadığımız her olayda büyük hayıflanmalarla, acılarla hatırlayarak öğreniyoruz. En son iki milyar Müslüman nüfusuna rağmen Gazze’de Siyonist İsrail’in fütursuzca gerçekleştirdiği soykırım, bu iki milyarın tamamının varlığına bir hakaret değil de nedir? İsrail saldırıları karşısında sanki meselenin özüne çok yabancıymış gibi “iki milyar Müslüman nerede?” diye bağırıp çağırmanın hiçbir anlamı yok.

Yazar: Venhar Haber
26 Nisan 2025
Kategori: Tartışma
0 0
0
Papa ölür, Papa Seçilir, 2 Milyar Müslüman Ne Yapar?
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Bir milyarı aşkın nüfusa sahip Katolik Dünyasının ruhani lideri Papa Fransiskus’un geçtiğimiz pazartesi sabahı 88 yaşında hayatını kaybetmesi gözleri ister istemez “ruhani liderlik” veya dünya ölçeğindeki bir “dini liderlik” makamının işlevselliğine çevirdi. İtalya’nın başkenti Roma içinde küçük bir semt kadar yer tutan Vatikan bağımsız bir devlet kabul ediliyor ve Papalık sayesinde 1 milyarın üstünde bir dünya nüfusu üzerinde çok derin bir nüfuza sahip. Tabii İtalya’nın payına bu nüfuzdan neler düştüğünü de ayrıca düşünebilirsiniz. Papa’nın ölümüyle birlikte bu dünya için bir boş makam dönemi (sede vacante) ortaya çıkıyor ve bu durum Katolik âlemi için bir geçici dönemdir.

Seçim yapılıp yeni bir Papa seçilinceye kadar anormal bir durum söz konusudur, hayat bu âlem için adeta durmuş sayılır, dünyada olup bitenlere karşı tepki verecek, onları algılayıp idare edecek bir beden varsa da bu bedenin başı olmadığı için birçok şey askıya alınmıştır. Ama askıya alınma yine de oradan tekrar indirilmek üzere geçici bir durumdur. Ama askıya alma hali başa gelmiş bir durum olsa da bir kesinti, bir felç halidir. O yüzden seçim son derece ciddi bir prosedürle tamamlanıncaya kadar nefesler tutulur, herkeste yeni liderin kim olacağından sonra bir liderin seçilmesine dair bir beklenti daha güçlü bir hale gelir. Katolik dünyasının her tarafından seçimden sorumlu olmak üzere kardinaller Roma’da seçimi yapmak üzere çağrılır ve onların bu seçimleri Konklav denilen bir süreçle yapılır. Konklav anahtarla kilitlenmiş anlamına gelen bir terim ki seçime girecek olanların Vatikan’daki Sistine Şapeli’ne seçici kardinallerin anahtarla kilitlenmesini ifade ediyor. Bu kilitlenme dışarıdan bir etkiye kapalı olmak ve seçimi yapmadan da buradan ayrılmamayı gerektiren bir tedbir. Seçim günlerce, haftalarca, hatta tarihte çok istisnai olmuşsa da aylarca sürebilir. Ama esas olan seçimin yapılmadan anahtarın açılmamasıdır.

(Yeri gelmişken hatırlayalım, Hulefa-i Raşidin’in her biri farklı bir yolla seçilmiştir, ama 3. Halifenin seçimi için Hz. Ömer’in 7 kişilik bir kurulu benzer bir yolla seçmek üzere görevlendirdiği malumdur.)

Bize ne bundan demeyelim, neticede dünyadaki her 8 kişiden birinin bağlı olduğu bir din-mezheptir Katoliklik ve asırlardır kesintisiz bir baş tarafından temsil ediliyor olmaları dolayısıyla bugünün dünyasının şekillenmesinde merkezi bir role sahip. Temsil ediliyor olmaları aslında işin doğal sonucu, bir başa sahip olmak bu dünyanın organize olması, bir siyasal beden oluşturabiliyor olmasını ifade ediyor. Bir etkinliğiniz olacaksa dünyada ancak bu organizasyon performansıyla olacaktır, başka bir yolu yoktur. Giden Papa gibi gelecek olan Papa da Katolik dünyası açısından çok önemli siyasi gündemlere sahip olacaktır. Katolik ideallerinin gerçekleşmesi için bu merkezden kendisine tabi olan bütün devletlere, kiliselere, cemaatlere, organlara siyaset üretmeye devam edecektir.

Bunun biz Müslümanlar için ne kadar önemli olduğunu yüz yıldır yaşadığımız her olayda büyük hayıflanmalarla, acılarla hatırlayarak öğreniyoruz. En son iki milyar Müslüman nüfusuna rağmen Gazze’de Siyonist İsrail’in fütursuzca gerçekleştirdiği soykırım, bu iki milyarın tamamının varlığına bir hakaret değil de nedir? İsrail saldırıları karşısında sanki meselenin özüne çok yabancıymış gibi “iki milyar Müslüman nerede?” diye bağırıp çağırmanın hiçbir anlamı yok. Bu hakareti algılayan bütün Müslümanlar dünyada büyük bir öfke, bir hınç büyütüyorlar içlerinde ama bir siyasal bedenden yoksun olmaları bu öfkeyi etkili bir tepkiye, bir mücadeleye dönüştürmelerini engelliyor. Sayıyla övünecek durumda değiliz, bu başsızlık durumunda Müslümanların sayısı 2 milyar değil de 10 milyar olsa durum farklı olmazdı.

Bugün sadece Katolik Dünyası değil, Protestan Dünyası da, Ortodoks Dünyası da Hindu ve Budist Dünya da Yahudi Dünyası da hatta Amerika’daki 13-14 milyonluk bir cemaate sahip Mormonlar bile bir siyasal bedene sahip. Dünya ölçeğinde bu bedenlerini büyütecek, onu dünya dini haline getirecek, dünyadaki varlıklarını koruyup temsil edecek bir siyaset takip ediyorlar. Bu sahnede bir tek Müslümanların bir temsili yok. Yaşanan bunca zulmün, bunca acının, Müslümanların bir temsili olmamasının bir sonucu olduğunu aslında bilmeyen yok.

Geçtiğimiz günlerde katil Netanyahu “Ne kuzeyde ne de güneyde İslami bir halifelik kurulmasına izin vermeyeceğiz” diye bir laf edivermiş. Bunu aslında biliyoruz. Müslümanların bir liderliğinin olmaması, liderlikten mahrum bırakılması Müslümanları bilhassa Siyonist proje adına zapturatp altında tutma siyasetinin en önemli parçası. Müslümanları başsız-halifesiz bırakmak Müslümanları emperyalist sömürme ve tahakküm altında tutma siyasetinin bir sonucudur.

Müslümanların bir başı olsa bu yaptıklarını yapamayacağını, vatanlarını bu kadar fütursuzca işgal edemeyeceğini bugünlerde Netanyahu’dan daha iyi bilecek kimse yok. Aslında bu sözüyle son zamanlarda bilhassa Suriye ve Türkiye siyasetinin Müslümanları temsil noktasında harekete geçiyor olduğunu kastediyor. Suriye’deki yönetimin kendisine dost olmadığını, kendi iradesine sahip bir yönetim olduğunu çok iyi görüyor ve ona karşı tedbir almaktan bahsediyor. Gerçek anlamda İslam’ı temsil eden hiç kimse ve hiçbir ülkeyi düşmandan başka bir şey olarak görmediği gibi İslam dünyasında herhangi bir olumlu gelişmeyi de kendisi için bir tehlike olarak algılaması kaçınılmaz oluyor.

2 milyar insan neresinden bakarsanız dünyada büyük bir güç potansiyelidir. Bu potansiyele bir şekilde yapışan herkese bir fayda, bir koruma, bir güç katabilecek bir potansiyel. Bu potansiyeli bir defada tasfiye edip ardından bunu da büyük bir devrim gibi kutlayan bir anlayışı hala kimse sorgulayabilmiş değildir. Bir insan kendi kendine verdiği bir zarardan dolayı bayram eder mi? Kendi gücüne, başına, gözüne, kulağına, koluna ayağına kendi eliyle veda ettiği için sevinen olur mu?

Bu tam da öyle bir şey? Bizim başımızın kesilmesine bizden olanın sevinme ihtimali var mı?

Biz akıllıyız da koskoca Katolik, Protestan, Ortodoks, Budist, Hindu ve Yahudi dünyaları bizim kadar akıllı değiller mi? Onlar neden kendi manevi varlıklarını tasfiye etmeyi akıl etmediler? Hiç düşündük mü? Düşünmeye hazır mıyız?

Yasin Aktay / Yeni Şafak

Etiketler: GazzeHalifelikİslam ümmetiKatolik kilisesiPapa'nın ölümüVatikanYasin Aktay

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yaşamak Yüklü Kelimeler

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde
    15 Mayıs 2025
  • Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta
    15 Mayıs 2025
  • “Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine
    13 Mayıs 2025
  • Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!
    12 Mayıs 2025
  • Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet
    10 Mayıs 2025
  • İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?
    9 Mayıs 2025
  • Soyu Tükenmek Üzere Olan Gazze’nin Son Çocukları…
    8 Mayıs 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

İp Gergin, Cambaz da

İp Gergin, Cambaz da

18 Mayıs 2025
Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

15 Mayıs 2025
Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta

Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta

15 Mayıs 2025
“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

13 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist