22 Mayıs 2025 - Perşembe
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Bilgi & Hikmet

Modayı Yeniden Düşünmek ve Kimlik Sorunu

Moda hakkında konuşunca mutlaka gündeme gelmesi gereken kavramlardan birisi de “marka”. Ancak öncelikle şu belirlemeyi yapmakta fayda var. Georg Simmel’in geçen yüzyılın başında yazdığı zamanlardan beri, büyük bir sektör olması ve kitleselleşmesi dışında, modanın karakteristiklerinde hemen hiç değişiklik olmadı ama “marka” anlayışımızda epeyce değişti. Zira modernlik de ona can suyu veren kapitalist sistem de kendini yeniledi, başka bir evreye geçti.

Yazar: Venhar Haber
30 Haziran 2019
Kategori: Bilgi & Hikmet
0 0
0
Modayı Yeniden Düşünmek ve Kimlik Sorunu
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Modayı Yeniden Düşünmek

Moda hakkında konuşunca mutlaka gündeme gelmesi gereken kavramlardan birisi de “marka”. Ancak öncelikle şu belirlemeyi yapmakta fayda var. Georg Simmel’in geçen yüzyılın başında yazdığı zamanlardan beri, büyük bir sektör olması ve kitleselleşmesi dışında, modanın karakteristiklerinde hemen hiç değişiklik olmadı ama “marka” anlayışımızda epeyce değişti. Zira modernlik de ona can suyu veren kapitalist sistem de kendini yeniledi, başka bir evreye geçti.

Markalar, önceleri, pazarda dayanıklılık, az bulunma, nitelikli tasarım gibi özellikleriyle yarışıyorlardı. Bu yarış, şüphesiz sınıfsal bir zemine dayanıyordu ama yine de bir ölçüde adildi ve gerçeklik algısına dayanıyordu. Oysa son dönemde marka algısı, gerçek üzerine değil de tamamen kurguya, hatta ama kandırmaya dayanmaya başladı. “Marka”, artık basitçe bir ürünü üreten üretici firmanın adı değil. Ve artık hiçbir firma, “evladiyelik” mal üretmesiyle övünmüyor, sağlam ve kaliteli malıyla öne çıkarmıyor markasını. “Marka tutkunluğu” da eskisi gibi tüketicinin güvendiği, beğendiği bir üretici firmanın ürünlerinden vazgeçememesi anlamına gelmiyor. Marka, bir süredir ekonomik boyutundan daha ziyade toplumsal ve psikolojik yanlarıyla ele alınması gereken başlı başına bir olgu.

“Yandan, çevreden konuşmayın, olup biten doğrudan doğruya kapitalizm ile ilgili, açıkça adını koyun ve kapitalizmi eleştirin” diyebilirsiniz. Doğrudur, her şey kapitalizm çerçevesinde olup bitiyor ama kabul etmeliyiz ki, kapitalizm bağlamında bile günümüzde işler çok değişik. Kapitalizme yönelik olarak dün yapmamız gereken eleştirilere bugün aynı şekilde devam edersek hem hata etmiş oluruz hem bizi kimse dinlemez. Çünkü kapitalizm “level” atladı. Öylesine büyük bir değişiklik oldu ki, bugün kimse kapitalizmden, emperyalizmden bahsetmiyor, modernlik bile ağızlara alınmıyor. Artık modernlik-sonrasına (postmodern döneme) geçildiği söyleniyor. Ben hala kapitalizmin de modernliğin de eskimemiş kavramlar olduğunu, hayli açıklayıcı niteliklerini sürdürdüklerini düşünüyorum ama ortaya çıkan değişikliği iyi analiz etmek şartıyla.

Bu değişiklik, bilgi teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte, dünyamızın ve insan ilişkilerinin teknomedyatik bir niteliğe bürünmesiyle ve sanal ya da simulasyona dayalı bir zihniyet yapısının ortaya çıkmasıyla çok alakalı. Çünkü artık imaj, her şey haline geldi, reklamlar ve zihin bulandırma teknikleri sayesinde ürünün değişim değeri kullanım değerinin kat kat önüne geçti. Kullanım değerinde işlevsellikten ziyade “görüntü, gösteri” belirleyici olmaya başladı. Marka algısındaki bu değişimin nedenleri üzerine çok söz söylenebilir. “Tüm bu nedenleri, bir arada yakalayabileceğimiz bir kavşak var mıdır?” diye sorulursa benim cevabım “Evet” olur. O kavşak, kimlik kavramıdır.

Bugünün dünyasında “kimlik”, en büyüleyici kavramlardan. Kimlik araştırmaları ve kimlik söylemi, her şeyin başında yer alıyor. Toplumsal analize konu olan yerleşik sorunlar, artık kimlik ekseni etrafında yeni baştan değerlendiriliyor, “insan hakları” dendiğinde daha çok “kimlik hakkı”; “hayat siyasetleri” dendiğinde kimlik oluşturmak için yapılacaklar anlaşılıyor. Yine bugün, neredeyse her topluluk ve herkes için bir kimlik sorunundan, bir kriz halinden bahsediyoruz.

Aslında “kimlik krizi”, halen klinik psikiyatride kullanımda olan bir teşhis. İlk kez İkinci Dünya Savaşı yıllarında psikiyatrist Erik H. Erikson tarafından ergenlik dönemindeki kargaşa halini tanımlamak için gündeme getirildi. Özetle şunlar söylendi: Sağlıklı bir kimliğe sahip olan kimse, kendisini canlandırıcı bir aynılık ve süreklilik duygusu içinde hisseder. Ama ergenlik döneminde “kişisel aynılık ve tarihsel süreklilik duygusu” henüz tam kazanılmamış olabilir, genç insan bir kargaşa yaşayabilir. Kimi zaman gençlerde kimlik kargaşası, müdahaleyi gerektirecek kriz boyutuna varabilir. Kimlikle ilgili arayış ve dertler kronikleşir, ergenlik sonrası yetişkin hayatta da sürerse, bir kişilik patolojisine dönüşmüş olur.

Psikiyatrik bilgilerimiz bugün de hala bu şekilde. Ama ama itiraf etmeliyiz ki, günümüzde yaşanılan kimlik sorunları, psikiyatrik boyutu çok aşmış vaziyette. Artık sadece psikiyatrik bakışla kimlik, izah edilebilir gibi durmuyor. Zaten o nedenle kimlik konusuyla artık psikolojik bilimlerden daha çok beşeri bilimlerin diğer alanları ilgileniyor. Sadece ergenlerin, gençlerin değil, neredeyse tüm insanların ve toplulukların “kişisel aynılık ve tarihsel süreklilik duygusu” anlamında kimlikle ilgili bir dertleri var. Kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı, herkes ayartıldığı bir markanın peşinde koşuyor. Hem dertlerin üreticisi hem her durumdan nemalanan kapitalist zihniyet bu fırsatı kaçırır mı? O da marka algısını yeni duruma göre değiştiriveriyor.

Yeni Şafak / Erol Göka

Etiketler: Erol Göka

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Trump’ın Soytarıları Efendilerini Kutsadılar
    19 Mayıs 2025
  • Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde
    15 Mayıs 2025
  • Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta
    15 Mayıs 2025
  • “Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine
    13 Mayıs 2025
  • Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!
    12 Mayıs 2025
  • Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet
    10 Mayıs 2025
  • İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?
    9 Mayıs 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

19 Mayıs 2025
Trump’ın Soytarıları Efendilerini Kutsadılar

Trump’ın Soytarıları Efendilerini Kutsadılar

19 Mayıs 2025
İp Gergin, Cambaz da

İp Gergin, Cambaz da

18 Mayıs 2025
Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

15 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist