Allah, sizi, Müslümanların işlerinde yönetici ve öncü yaptıysa bunun size, bu dünya hayatında verilebilecek en hayırlı nimetlerden birisi olduğunu sakın unutmayın! Çünkü Allah, ancak sevdiği kulunu kendi yolunda kullanır ve ancak sevdiği kulunu Müslümanların işleriyle meşgul eder.
O halde Allah’ın size verdiği bu nimetin şükrünü hakkıyla eda etmeye gayret edin. Her nimetin şükrü kendi cinsindendir prensibi gereği bu nimetin şükrü de takatinin sonuna kadar çalışmaktır. Görevlerinizi asla savsaklamayın, şeytan ve nefsin sizi tembelliğe ve gaflete sürüklemesine izin vermeyin. Heyecanınızı asla kaybetmeyin. Sürekli üretme peşinde olun. Asla rutinleşmeyin, sıradanlaşmayın, tembelleşmeyin.
Unutmayın! Üretemeyenler, harekete geçiremeyenler, sürükleyemeyenler, ekibini ve kadrosunu heyecanlandırıp hedefe kilitleyemeyenler, yani makamının hakkını veremeyenler, bir müddet sonra o makamda çürümeye başlarlar ve artık Allah için değil o makamı korumak için çalışmaya başlarlar. Bu da ihlâsını kaybetmek demektir. İhlâsını kaybeden de hem dünyasını hem de ahiretini berbat etmiş demektir.
Kendinizde böyle bir durum hissettiğiniz anda makamınızı başka bir kardeşinize devredebilecek olgunluğu da göstermesini bilin. Ama bunu da kesinlikle bir kenara çekilip anılarınızı yazmak olarak anlamayın. Unutmayın! İslam’a sadece yönetici olarak hizmet edilmez. Büyük bir tecrübe, sağlam bir niyet ve bitmek bilmeyen bir gayret, elbette ki önünüze yeni yollar açacaktır.
Sakın unutmayın! Eğer size verilen imkânların gereğini yapıp, hakkıyla gayret etmezseniz Efendimizin (s.a.s.), “Müslümanların işlerini üstlenip de onlar için hakkıyla çalışıp çabalamayanlar, onlarla birlikte cennete giremez” (Müslim) nebevi uyarısına muhatap olma riski sizi bekliyor demektir.
Size İslami görevler için tahsis edilmiş koltuklarınızda ve makamlarınızda otururken asla boş oturup vakit tüketmeyin. Ya işlerinizin planlamasını yapın ya planladığınız işlerinizi uygulayın ya da uygulanması için talimat verdiğiniz işlerinizin takibatını yapın.
İşleriniz yürüsün ve verdiğiniz emirler insanlar tarafından eksiksiz bir şekilde yerine getirilsin istiyorsanız, siz de Allah’ın emirlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmeye gayret edin. Çünkü kim Allah’a itaat ederse Allah da kullarını ona itaat ettirir. Allah’a itaat etmeyene de itaat yoktur.
Koşulacaksa en fazla siz koşun, en fazla siz yorulun, en fazla siz terleyin. İnfak edilecekse en fazla siz infak edin ki, kadronuz ve ekibiniz de sizi örnek alsın. Unutmayın! İnsanlar, koşmayı teklif eden ama kendisi koşmayan, vermeyi teklif eden ama kendisi vermeyen insanları asla takip etmezler.
Hem dava yolunda gayret hem de İslami yaşantı konusunda dava kardeşlerinize örnek olun. Aile yaşantınıza çok dikkat edin. Çünkü lider demek, her alanda örnek demektir. Kendi dava kardeşlerinin ve kadrosunun bile örnek almadığı, hayran olmadığı bir liderin, İslami hareketi bir yere taşıması mümkün değildir.
Davanız için koşarken asla ailenizi ve çocuklarınızı ihmal etmeyin. Çünkü sizin liderliğinizin, öncülüğünüzün ve örnekliğinizin ilk tasdik edeni aileniz ve çocuklarınız olmalıdır. İslami hayatınıza, ahlakınıza ve gayretinize ilk önce eşiniz ve çocuklarınız şahitlik etmeli ve hayran olmalıdır.
Sakın unutmayın! Ne kadar iyi bir lider olursanız olun, ne kadar iyi bir kadronuz olursa olsun, Allah size yardım etmedikten sonra hiçbir şey başaramazsınız. İşte bu nedenle farz ibadetlerinizde büyük bir ciddiyet gösterin. Çünkü insan, Allah’a en fazla farz ibadetlerle yaklaşır ve en fazla farz ibadetlerle onun yardımını hak eder. Namazlarınızı cemaatle kılmaya ve kadronuzu da buna teşvik etmeye özen gösterin. Nafile ibadetlerinizi, günlük Kur’an ve zikir virtlerinizi de ihmal etmeyin. Günahlardan da mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın.
Abdülaziz Kıranşal