8 Kasım 2025 - Cumartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Dünya

İnsanlık Üzerindeki Kirli Eller

Bugün yeryüzü büyük bir fitne ile boğuşmakta ve bu durumun, "çoğunluğu" esir aldığı rahatlıkla söylenebilir. Zira insanlar, kolay devrin yapmacık ve sorgulamayan bireyleri haline dönüşmüş durumda. Ne bilginin içeriğini sorgulayacak bir akıl, ne de bilgi saldırısının olabilme ihtimalini idrak edecek bir olgunluğa sahipler. İşine geleni almak, bilginin saldırganlığı tetikleyecek tarafına müptela olmak ve insanlar arasında nifak tohumlarını ekecek kolaycılığa sahiplik, bu çağın insanının en belirgin özelliğidir.

Yazar: Venhar Haber
2 Ağustos 2022
Kategori: Dünya, Güncel
0 0
0
Doç.Dr. Murat Kirişçi: ‘Ne yazık ki dünya beşten küçük!’
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Ekonomik bunalım, kişinin sağlıklı ve ölçülü düşünmesinin önündeki en büyük engellerden biridir. Kişi, karnını doyurma uğraşı verdiğinde çevresinde meydana gelen olayların farkında olamayacak kadar kapalı konumda olur. Belki de ve büyük bir ihtimalle bu sebepten ötürü insanlık bugün ekonomi ile terbiye edilmeye çalışılmakta. Görünürde insanların canla başla çalışarak evini geçindirmeye çalışmasındaki telaş, onun dünyada meydana gelen olayları tahlil ve tefekkür etmesini önlemektedir. İnsanlar bu oyalanma ve zorlukla karşı karşıya kaldığı için duraksız zamanlarda hayatını idame ettirecek gücü elinden kaybetmeme mücadelesi verir. Çünkü midenin boşluğu hayatın son bulması ile noktalanacak kadar ciddiyet içerir. Açlığın vahim tarafı, insanın kendini bulmasındaki büyük engellerdendir.

Bugün için kaos, artık sadece toplumda değil evlerin içinde de belirginleşmeye başladı. Korku imparatorluğu yayılarak ve ekonomik buhran çerçevesinde insanlar telaşa sürülerek sağlıklı kişiliklerin ve dolayısıyla ödünsüz kimliklerin kendi niteliklerinden uzaklaşması hedeflenmekte. Bir taraftan suni gündemlerle insanlar derin düşünceden mahrum bırakılıp gereksiz, magazinsel konularla oyalanırken, diğer taraftan değerleri çiğnenmekte, ilkeleri al alaşağı edilmektedir. Sinsi ellerde hayat bulmuş makyajlı konuların oyaladığı bir kişinin uyanması elbette ki zordur. İlkelerinden kopan bir zihnin, bir süre sonra mankurtlaşması kaçınılmazdır. İnsanı kurtaracak ve koruyacak en büyük etken ilkelerine bağlılık ve bu ilkelere uygun eylem geliştirmektir. Aksi durumda ayakta durması imkansızdır. Böyle bir durumun neticesi açıktır: Kıpırdayışa dair takatin kalmaması. Bir bakıma ölü fikirler ülkesine yolculuk böylece başlamış olur. Ve ne yazık ki insanlık bugün ekonomik krizin varlığından şikayetçi olduğu kadar ahlâkî krizin varlığından rahatsız değil. Bundan ötürü de her çırpınma girişimi ile birlikte bataklığa sürüklenme biraz daha ivme kazanmakta. İnsanlar ekmek kaybetme korkusunun vermiş olduğu direnişi, gelecek ve onur kaybetme korkusunda gösterememekte. Bu da bir yandan toplumsal yozlaşmanın önünü açarken; diğer yandan düşünsel anlamda iflasa sürüklenmiş bireylerin sayısını arttırmaktadır.

Bugün yeryüzü, tek bir yerden yönetilme durumuyla karşı karşıya. Bu, ister dünya düzenini oluşturan aile olarak, ister dünyada sözü geçer sistemlerin medya yoluyla şekillendirdiği yönetim olarak düşünülsün. Ancak bizce bir gerçek var ki, insanların herhangi bir konu hakkında görüş belirtildiği zaman sakız gibi dillerine doladıkları “bu kadar da komplo teorisine gerek yok” sözleri bir yerden sonra bıkkınlık oluşturuyor. Aklına uymayan, yaşadığı çağın olaylarını okumayı bilmeyen, görüş geliştirmeye çalışmayan ve en önemlisi de toplumsal ifsat için her yerden düğmeye basıldığı gerçeğini görmek istemeyen için, önüne gelene komplo teoricileri demek elbette kolaycılıktır. Bunu söylerken elbette meydana gelen bütün olaylarda büyük ellerin oynadığı oyunların etkisi olduğu düşünülmemeli veya en ufak bir olayda bile akla hayale gelmeyecek surette kurguyla birleştirilmiş cümlelerle teori oluşturulmamalıdır. Ancak toplumun giderek yıkıntı endeksli olaylarla çalkalanıyor oluşu ve nesillerin ve ailelerin temellerine dinamit konularak ilkesiz ve niteliksiz kılınmaya çalışılmasında, yeryüzünde çıkar odaklı ve menfaat yüklü ellerin planları olduğu bir gerçektir. Bu ellerin zihniyetinde insanları dize getirme yatar. Ancak bu tamamen rıza yoluyla olacak bir teslim olmadır. Böyle bir teslimiyet göstermeye karşı duran kişiler bir şekilde toplumda dışlanmışlıkla karşılaşabilmektedir. Öyle ki kırmızı çizgileri olan belli kesimler, düşünme yetisini kaybetmekte olan diğer bir kesim tarafından aşağılanmaya maruz kalabilmektedir.

Bugün yeryüzü büyük bir fitne ile boğuşmakta ve bu durumun, “çoğunluğu” esir aldığı rahatlıkla söylenebilir. Zira insanlar, kolay devrin yapmacık ve sorgulamayan bireyleri haline dönüşmüş durumda. Ne bilginin içeriğini sorgulayacak bir akıl, ne de bilgi saldırısının olabilme ihtimalini idrak edecek bir olgunluğa sahipler. İşine geleni almak, bilginin saldırganlığı tetikleyecek tarafına müptela olmak ve insanlar arasında nifak tohumlarını ekecek kolaycılığa sahiplik, bu çağın insanının en belirgin özelliğidir.

Dünya ahlâkî olanla savaşı çetin bir şekilde başlatan içten pazarlıklı, insanlık adına vahim varlık olmak dışında hiçbir değeri olmayan insanlarla dolu. Olabilecek en berbat yollarla insanlığa zehir aşılayan böylesi insanların, tek elin paralı köleleri olduğu açık. İnsanlık adına sonun başlangıcı denilebilecek sürecin müsebbibi de bunlar. Bütün pisliklerin üreticisi, ailenin düşmanı, kişiyi sahte vaatler etrafında süslü sözcüklerle yokuşa sürükleyen, toplumu içinden çıkılmaz karanlığa evrilmesi için elinden geleni yapan vahşi varlıklar gibi… İnsanlığın selametine olacak her ne varsa gözünü oraya dikerek yıkımı başlatan bu el, rolünü başarılı bir şekilde oynamakta. Ama işin acı tarafı, geleceklerindeki güzelliği, ışığı, umudu ve esenliği böylesi çağrıların sahte seslerine kapılarak feda eden gençlerin/insanların varlığı. Bu kirli ellerin açmış olduğu savaş dünyaya özgürlük, tercihlere saygı şeklinde yansıtılırken; koruyucu nitelikteki kutsalın bertaraf edilerek geçersiz kılınması koca nesillerin umudunu da geleceğini de yakıp kül etmektedir. İnanç adına küçümseyici ifadelerin manşetlerden düşmediği, mutluluğun sahte olanını tek realite gibi sunan kurşun niteliğindeki programların varlığı ve gerçek özgürlüğün sınırsız isteklerin yerine getirilmesiyle gerçekleşeceğinin sunulması olumlu yönde atılabilir adımların ihtimalini de düşürmektedir.

Bundan hareketle; yeryüzünde bir taraftan cinsiyeti yok etme savaşı başlatılırken; diğer taraftan cinsiyetçi, ırkçı politikalarla insanlar üzerinde büyük bir algı yaratılıyor. Önceden şiddetle karşı çıkılan ve hatta uğruna büyük mücadele verilen bazı durumların şimdilerde önce sessiz bir şekilde karşılandığı, daha sonra bunlara “tercihlere saygı duyulması gerektiği” şeklinde yaklaşıldığı görülmektedir. Bunun bir adım sonrası, kabul etmek ve kabul etmeyenleri dışlamak şeklinde olacaktır.

Bir el, sanki bütün gündemleri belirleyici konumda bulunmakta. Ne tarafa baksak eş cinsellik, cinsiyetçilik, cinayetler, cinayetlerin cinsiyet ve mesleğe göre tasnifi, kadına ve sokak hayvanlarına yönelik saldırı v.s haberleri… Bu büyük bir algıdır. Algının özelliği gözler önüne sunularak zihinlerin kabul etmesini kolaylaştırmak, bilinç altındaki etkisini güçlendirmektir. Algının toplumsal alandaki kabulünde önce görmek, sonra alışmak ve en sonunda normal görmek yani tepkisiz kalmak vardır. Eğer algıya karşı tepkiler azalmaya başlarsa, o algının mesajı giderek etkililiğini arttırır. Bir süreden sonra kabul edilebilirliği konuşulmaya başlanır.

Bugünün en büyük algısı, eş cinsellik üzerinden yapılmakta. Nesilleri zehirlemeye dönük bu faaliyetlerin muhafazakar veya Müslüman coğrafyalarda kabulü öncesinde düşünülemeyecek kadar kesinlik içeriyordu. Ancak öncelikli iş olarak dizi filmlerde iyiliksever, insancıl ve her türlü fedakarlığı yapacak rollerin eş cinsel olan bireylerde toplanması, onları izleyen bizlerde bir yumuşama/taviz doğurmaya başladı. Belki de zihinlerimizde küçük soru işaretleri belirmeye başladı: Acaba?

Cinayetleri “kadın cinayeti” ve “erkek terörü” olarak yansıtan kirli zihniyetlerin tek bir amacı olabilir: Toplumu derin kutuplaşmaya, dolayısıyla barışın mümkün olamayacağı düşmanlığa sürüklemek. Bu haberlerin ardından işlenen cinayetlerin sayısındaki büyük artışlar, bu haberlerin algıya dönük olduğunu ve toplumda yaralar açtığını gösterir niteliktedir. Dahası bunların amacına ulaştığını da rahatlıkla söyleyebiliriz.

Ayetin deyimiyle “…yeryüzünde bozgunculuk yapmaya, ekin ve nesli yok etmeye çalışırlar. Allah ise bozgunculuğu sevmez.” Bir nesil çürütülmeye, kaos ortamı hakim kılınmaya, ekin yok edilmeye çalışılmakta. Bunu yapan el bozgunculuğun aktif elidir. Bu bozgunculuk tarihin her döneminde varlığını korumakla birlikte, iyilik postu giydiğinden ötürü her zaman taraftar toplayabilmiştir. Nesilleri adeta kötümser yolun karmaşık beyinleri şeklinde kötülüğün hakim olması için kullanmakta. Netice itibariyle kötülük, bugün saltanatını, ülkelerin büyük elleri tarafından gönüllü alıcı niteliğindeki bizlerce sorunsuz bir şekilde sürdürmektedir. Bizler korunaklı alanlarımızdan her ayrıldığımızda veya ilkesel duruştan her taviz verdiğimizde kütük gibi savrulmaya mahkumuz.

Toplumu daha çok açlık korkusuyla, zihinleri algı yoluyla ve büyük bir dezenformasyonla dize getirmeye çalışan dünyanın bozuk yürekli başları, ellerindeki bütün imkanları kullanarak insanların, ahlâkî anlamdaki yozlaşmalarını arttırma amacını gütmektedir. Ortada büyük bir düşünsel bozukluk, ahlâkî yozlaşma, ekonomik bunalım, bilgi kirliliği, zehirli bilgi saldırısı, hikmetten yoksunluk ve derin basiretsizlik olduğu kesin. Olabilecek en çabuk yoldan kendi özümüze dönmek mecburiyetindeyiz. İlkelerimiz bizim zırhımız; zırhımız anlamın doruk noktasını oluşturan vahiy; vahiy de hayatın neşet ettiği Kitabımızdır. Vakit kaybetmeden kaynağımızdan toplumsal ıslaha dönük program oluşturmak durumundayız. Aksi halde kaybeden biz olacağız. Ve biz kaybettiğimizde, dünya, kaybedenlerin ülkesi olmaya doğru evrilecek. Uçurum aniden önümüzde belirecektir.

Yaşadığımız hayatı güzelleştirmek bizim elimizde. Tıpkı insanlığı diriltecek mesajla buluşturmanın bizim elimizde olması gibi…

Kadir Çiçek/Her Taraf 

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

İslam’ın Düşmanları Bizim Neyimiz Olur?

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Bir Erdal Bayraktar Geçti Bu Dünyadan

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Tarih, Hurafat ve Esatir

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Bugünün Kufelileri Olmak Veya Olmamak

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Düşüncenin Girdabında Üç Şehir Metaforu

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Ateşkes mi Hamas’ı Ateşe Atmak mı?
    28 Ekim 2025
  • İslam Cihad’la İslam’dır
    27 Ekim 2025
  • Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü
    16 Ekim 2025
  • Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?
    15 Ekim 2025
  • 18 Ekim’de İktibas’ın konuğu Mehmed Ali Durmuş
    14 Ekim 2025
  • Gazzelilere Biçilen Rol Hürriyet mi Esaret mi?
    10 Ekim 2025
  • “İktidar, Sumud’un mesajıyla yüzleşiyor mu?”
    8 Ekim 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Yenilendik !

Yenilendik !

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Cihadı Hatırlamanın Tam Zamanı

Ateşkes mi Hamas’ı Ateşe Atmak mı?

28 Ekim 2025
İslam Cihad’la İslam’dır

İslam Cihad’la İslam’dır

27 Ekim 2025
Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

16 Ekim 2025
Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

15 Ekim 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist