9 Kasım 2025 - Pazar
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Alıntılar Alıntı Makale

İdrak yollarına sabotaj şüphesi(z)

Pamukova ve Çorlu’dan sonra Ankara’da yaşanan ölümlü kaza esas sabotajın toplumun idrak yollarına, mantık ve vicdanına karşı tertiplendiğini ilk andan itibaren teyid etmiş oldu. Başımıza gelebilecek en büyük felaketse “içeriden ve dost unsurlar” tarafından toplumun idrak yollarına yönelik tertiplemiş sabotajların maslahata uygun görülüp yol verilmesidir.

Yazar: Venhar Haber
18 Aralık 2018
Kategori: Alıntı Makale
0 0
0
İdrak yollarına sabotaj şüphesi(z)
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Polisiye romanlar okuma geleneğinin bir asrı biraz aşan bir geçmişi varsa da Türkiye’de pek yakın zamanlarda yaygınlaştı. Sir Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes veya Maurice Leblance’ın Arsen Lüpen serilerinin bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de heyecanlı müptelaları oldu. Peyami Safa’nın kaleme aldığı Cingöz Recai’nin maceraları üzerinden uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen kısmen okuyucu bulmaya devam ediyor olsa da artık Ahmet Ümit’in daha popüler ve teknik düzeyde daha profesyonel polisiye edebiyat ürünleri ‘olay yeri inceleme’ meraklılarına daha gizemli ve heyecanlı kurgular sunduğu için yeni bir okur profili oluşturuyor.

Dağılma ve çöküş sürecine girdiği yıllarda Osmanlı Devleti’nin yıkılışı (ciddi haklılık payı olmakla beraber) Yahudilik ve Masonlukteşkilatlarının gizli, sinsi ve haince planları dairesinde izah edilirken bütün bünyeyi saran zihinsel, ahlaki, siyasi, bürokratik hastalıklara bir türlü sıra getirilemezdi. Kemalist sınıflar tarafından usanmaksızın tekrar edilen “Cumhuriyet’in düşmanları” klişesi her türlü yolsuzluğun, yozlaşmanın ve daha önemlisi despotik teamülün biricik meşruiyet kaynağı olarak tedavülde tutuldu daima.

90’lı yıllardaki Sabetaycılık ve (gizli) Sabetayistler mevzusu ise bütün kötülükleri siyasi tercihlere veya örgütsel ilişkilere değil doğrudan şecereye bağlı olarak izahı geniş toplum kesimlerinde adeta kronik bir hastalığa dönüştürdü. Aynı zamanda bu yıllar sistematik olarak işlenen faili meçhul cinayetlerle Türkiye’de siyaset ve topluma medya üzerinden zorunlu istikametler çizildiği yıllardı. Açık-gizli istihbarat operasyonları hız kesmeden icra ediliyor ve devlet sınıfları tarafından tayin edilen iyi-kötü, doğru-yanlış algısının az çok modifiye edilmiş haliyle topluma hâkim kılınması için kesintisiz bir seferberlik işletiliyordu.

Yaygın İstihbarat Eğitimi

Kaos ve tedirginliğin iyiden iyiye tavan yaptığı bu dönemde bazı ekranlar ve gazeteler MİT için uzun yıllar çalışmış Mahir Kaynak’ın ‘aykırı’ tezlerini topluma taşıyarak bir rahatlama ve askeri vesayetin saldırılarına karşı etkili bir paratoner kurmaya koyuldu. Artık geniş muhafazakâr-dindar kitleler ve temsilcisi konumundaki siyasal aktörler “büyük resimleri çözümleme” ve “küresel oyunları boşa çıkarma” gibi hususlarda yaygın eğitim imkânlarından istifade ediyor, İstihbarata Karşı Koymateknikleri neredeyse sıradan sivillerin dahi alışkanlığına dönüşüyordu. Artık siyasal ve toplumsal irade külyutmaz bir mahiyet kazanıyor ve bir saldırı, bir sabotaj, bir suikast vuku bulduğunda “buradan ortaya çıkan sonuç en çok kimin işine yarar?” sorusunun peşine düşerek failleri hemencecik bulunuyordu.

İstihbarata ileri düzeyde meraklı ve fakat bu işi televizyon ekranlarından, gazete haberlerinden öğrenmekte iktifa eden toplum kesimlerinin vehim ve vesvese hastalığına sürüklenmesi ne yazık ki kaçınılmaz oluyor. Böylelikle ortam CIA ve Mossad’ın operasyonlarını, İngiliz MI6 veya Alman BND’nin ajanlaştırdığı kişi ve kurumları engelleyip bloke etme noktasında değilse bile tespit ve teşhirde muazzam bir cevvaliyet hikâyeleriyle dolup taşıyor. İzah için somut delile, adil bir yargılama sürecine çoğu zaman ihtiyaç duyulmuyor bu yüzden. Çoğunluğu kendilerini Mahir Kaynak’ın öğrencisi, çalışma arkadaşı veya dostu olarak takdim eden “tecrübeli polis muhabirleri” marifetiyle kamuoyuna mal edilen istihbarat analiz teknikleri zaten delillere, mahkeme kararlarına hiç ihtiyaç kalmaksızın net çözümler sunuyor.

Garip ama “Türkiye için milli birlik ve beraberliğe en çok muhtaç olduğumuz dönem” hemen hiç geçmek bilmeyen adeta donmuş kalmış kabilinden geniş bir zamanı ifade eder. Hiçbir şeyin olağan sayılmadığı, tesadüfe asla yer bırakmayan, daima şüpheleri besleyen, sinsilik işaretleri veren ilişkileriyle ‘zaman ayarlı’ hareketler ülkesidir Türkiye. Olup biten bir dizi somut eylemi bırakıp Fetö’nün sübliminal mesajlarını deşifre ederek siyaset ve topluma yol haritası çıkarma mesleği en çok revaç gören iş durumunda. Ne kadar trajikomik de olsa “hiçbir şey göründüğü gibi veya söylendiği gibi olmaz, olamaz, olmaması gerekir” septik perspektifi kaskatı bir kaideye, hayat tarzına dönüştürülmüş durumda.

Sadece Türkiye değil hiçbir ülke sabotajlardan, suikastlardan, açık veya örtülü saldırılardan masun değildir elbette. Adaletin tüm katmanlarda tesis edilebilmesi için elbette ki makul şüphenin her zaman tetikte olması gerekir. Ancak makul şüpheyi aşan hatta şüphe sürecini bile çiğneyip alenen propagandaya, psikolojik harp taktiklerine evrilen söylemlere sarılmak çözüm değil bilakis çözümsüzlük ve hızla yaygınlaşan bir çürümeyi beraberinde getirir.

Sabotajdır Bunlar Sabotaj!

Üzücü bir örnekle konumuzu somutlaştıralım: Ankara-Konya seferini yapan Yüksek Hızlı Tren’in 13 Aralık Perşembe günü kalkıştan altı dakika sonra Yenimahalle’deki Marşandiz İstasyonu’nda bir kılavuz lokomotifle çarpışması sonucu 9 kişi öldü ve 92 kişi yaralandı. İlk andan itibaren üstelik hiçbir resmi açıklama yapılmamışken gerek sosyal medyada gerekse gazete ve televizyonlarda “kaza mı, sabotaj mı?” ve “kazaya benzemiyor, sabotaj olmalı” tarzı propagandalar sökün etmeye başladı.

Fetö’nün dizilerin içine gömdüğü süblimimal mesajlardan yola çıkarak sabotaj tarihi verenler mi istersiniz, Fırat’ın doğusuna yapılacak operasyon öncesi Amerika’dan gelen saldırı diye tesfir edenler mi istersiniz, seçimler öncesi oluşturulmak istenen puslu havaya dikkat çekenler mi dersiniz… Hatırlayacak olursak beş ay önce, Temmuzayında Çorlu’da yaşanan ve 25 insanın ölümüne sebep olan facia da kaza değil sabotaj olarak takdim edilmişti kamuoyuna. “Kimler ve nasıl yaptı?” sorularının ne anlamı ne de önemi vardı bu süreçte. Bütün acıları dindirmeye, bütün ihmal ve kusurları örtmeye en elverişli seçenek olarak ağız birliği edilmişçesine ‘sabotaj’ ihtimali tercih edildi maalesef.

Kazanın hemen akabinde idari ve adli soruşturma açıldı. YHT’nin kara kutusuna el koyuldu. Kontrolör, makasçı ve hareket memuru gözaltına alındı, soruşturmanın ardından tutuklandı. Savcılık telefon ve telsizlere el koyup HTS kayıtları başta olmak üzere şüpheliler için geniş bir terör soruşturması yaptı. Trenlerdeki uydu telefonlar ve istasyonlardaki kamera kayıtları detaylı bir incelemeye tutuldu.

Ancak en temel ve kritik soru Başta Ulaştırma Bakanı olmak üzere yetkililere sorulmadı: Ankara-Sincan arasındaki gerekli sinyalizasyon sistemi kurulmadan seferleri kim, nasıl başlattı?

Makasçıya, hareket memuruna, kontrolöre çok yönlü hesap sormak üzere harekete geçen savcılık garip ama sistemi eksik ve sakat kurup bütün riskleriyle işleten TCDD Genel Müdürlüğüne ve Ulaştırma Bakanlığı’na hiç dokunmuyor. Trenlere yönelik sabotaj olup olmadığı süreç içerisinde netleşecek. Ancak Pamukova ve Çorlu’dan sonra Ankara’da yaşanan ölümlü kaza esas sabotajın toplumun idrak yollarına, mantık ve vicdanına karşı tertiplendiğini ilk andan itibaren teyid etmiş oldu. Başımıza gelebilecek en büyük felaketse “içeriden ve dost unsurlar” tarafından toplumun idrak yollarına yönelik tertiplemiş sabotajların maslahata uygun görülüp yol verilmesidir.

Yeni Akit / Kenan Alpay

Etiketler: Kenan Alpay

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

İslam’ın Düşmanları Bizim Neyimiz Olur?

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Bir Erdal Bayraktar Geçti Bu Dünyadan

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Tarih, Hurafat ve Esatir

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Bugünün Kufelileri Olmak Veya Olmamak

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Düşüncenin Girdabında Üç Şehir Metaforu

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Ateşkes mi Hamas’ı Ateşe Atmak mı?
    28 Ekim 2025
  • İslam Cihad’la İslam’dır
    27 Ekim 2025
  • Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü
    16 Ekim 2025
  • Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?
    15 Ekim 2025
  • 18 Ekim’de İktibas’ın konuğu Mehmed Ali Durmuş
    14 Ekim 2025
  • Gazzelilere Biçilen Rol Hürriyet mi Esaret mi?
    10 Ekim 2025
  • “İktidar, Sumud’un mesajıyla yüzleşiyor mu?”
    8 Ekim 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Yenilendik !

Yenilendik !

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Cihadı Hatırlamanın Tam Zamanı

Ateşkes mi Hamas’ı Ateşe Atmak mı?

28 Ekim 2025
İslam Cihad’la İslam’dır

İslam Cihad’la İslam’dır

27 Ekim 2025
Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

16 Ekim 2025
Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

15 Ekim 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist