Kemalizm, İsmet İnönü, Recep Peker ve Falih Rıfkı Atay’ın, İtalya’ya yaptıkları bir geziden çok etkilendikleri için, Mussolini hayranlığıyla 1932 yılından başlayarak icat ettikleri ve geliştirdikleri bir ideolojidir.
Atatürk Kemalist değildi.
Onur Atalay ile aynı “kökenden” geliyoruz:
Galatasaray ve Boğaziçi Siyasal…
Yaşça benden küçük olmalı, çünkü kendisini tanımıyorum.
Mükemmel bir bilim araştırmasına imza atmış: “Türk’e Tapmak” isimli bir eseri yayınlandı.
Otuzlu yılların “düşünce iklimini” araştırmış.
Kemalizm ideolojisini enine boyuna anlatıyor. Onun, İslam’ın yerine konmak istenen “seküler bir din” olduğunu kanıtlıyor. Rusya’da da seküler bir din olan komünizmi böyle yerleştirmişlerdi…
Keşke her CHP seçmeni okusa da “neye oy verdiğini” öğrense…
Üç yüz elli sayfalık kitabı burada özetlemek mümkün değil, yalnızca o yıllarda yazılmış olan birkaç şiir örneği vereceğim.
Daha önce, seküler bir “amentü“…
Tekin Alp yazmış:
“Kahramanlığın örneği olan ve vatanın istiklalini yoktan var eden Mustafa Kemal’e, onun cengâver ordusuna, yüce kanunlarına,mücahid analarına ve Türkiye için ahret günü olmadığına iman ederim…
Türk ordusunun birliğine ve Gazi’nin Allah’ın en sevgili kulu olduğuna kalbimin bütün hulusuylaşehadet ederim.“
İşin en güzel yanı da, Tekin Alp’in asıl isminin Moiz Kohen olmasıdır.
Galip Naşit adında biri şunları yazmış:
“Biz yeni Türkiye’nin Kemalist çocukları/ Kolumuzun gücüyle açarız ufukları/ Hepimizin yüreği bir tek duyguyla çarpar/ Hepimizinkafası bir tek varlığa tapar/ Gazi Mustafa Kemal bu tek varlığın adı”
Behçet Kemal diyor ki:
“Bir ebedi güneşle doğdu burada Gazi/ Yaprak yığını gibi burada yandı mazi/ Burada erdi Musa, burada uçtu İsa/ Bülbül burada varsa, hürriyet için öter/ Şehit kanı buranın rüzgârlarında tüter/ Ne örümcek, ne yosun/ Ne mucize ne füsun/ Kâbe Arab’ın olsun/ BizeÇankaya yeter”
Yahya Saim adında birisi şöyle demiş:
“Atatürk Ankara’ya göklerden inip geldi/Bu, öbür miraçlardan bin kat daha güzeldi“
Gönül adında bir öğrenci hanım da şöyle buyurmuş:
“En büyük imanım şu: Sen Rabb’in yarısısın/ Yerin üstünde fakat Türkler’in Tanrı’sısın”
Leman diye bir hanım da Atatürk heykelini şöyle anlatmış:
“Ufukta sonsuzluğu çizen kudretli bir el/ Göklere yükseliyor ilah gibi bir heykel/ Bu varlığın önünde bir dakika dize gel/ Bu taş dahakudsidir o Kâbe’nin taşından”
Kerim Bey de şöyle buyurmuş:
“Bir tanrı onun kadar, ondan çok yaratmadı/ O, kendinden başka bir tanrıyı aratmadı“
Bu insanlar senden oy istiyorlar, verecek misin ey ahali?