17 Mayıs 2025 - Cumartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Türkiye Siyaset

“Dosdoğru Olmak” Kimlere Emredilmişti?

Rüşvetle, hırsızlıkla, yolsuzlukla, iltimasla, usulsüzlükle, kamu malını israfla mücadele seçim zamanları üzerine birkaç süslü kelam edilen gönül alma kabilinden konulara döndürüldü. Oysa rüşvet ve yolsuzlukla, iltimas ve israfla mücadeleyi Fetullahçı veya Kemalist cunta faaliyetlerinden ayrıştıran siyaset çürümeye de çözülmeye de mahkûmdur. Rüşvetin, iltimasın, kamu malını israfın, komisyonculuğun dipçiği tankı yok; meşru siyaset ve toplum açısından ama en az onlar kadar yıkıcıdır. Ancak şimdilerde tuhaf ve tutarsız bir tez neredeyse fetva halini aldı. Hayrettin Karaman hocamızın “Doğrucu Davut olmak düşmanın elini kuvvetlendirir” şeklinde formüle ettiği bu yaklaşıma göre bazı uyarı ve tenkitler bindiğimiz dalı kesmek kabilinden sayılır ve meşru değildir...

Yazar: Venhar Haber
18 Haziran 2019
Kategori: Siyaset
0 0
0
“Dosdoğru Olmak” Kimlere Emredilmişti?
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Bırakın siyaseti, bürokrasiyi, ticareti neredeyse akrabalık, komşuluk hatta evlilik ilişkilerinde dahi toplumun kahir ekseriyeti doğruluğa, dürüstlüğe, samimiyete susamış durumda. Aldatılmışlık duygusu, istismar edilme şüphesi, cemiyet ilişkilerinde değersizlik hissi salgın hastalık misali toplumun en münzevi kesimlerine değin bulaşmış durumda. Zenginlik ve konforun artması, iletişim ve teknolojik imkânların ilerlemesi imaj açısından alabildiğine mütebessim ve iyiliksever fakat gerçekte olabildiğince somurtkan ve ümitsiz fert ve toplum modeli inşa etti.

Ümit ve güven duyguları aşağıdan yukarıya olduğu gibi yukarıdan aşağıya doğru da önemli birtakım etkiler oluşturur. Bir yönüyle layık olduğumuz gibi yönetiliriz diğer yönüyle yöneticilerimizin karakterine uygun bir hayat modelini içselleştiririz. Her iki durum da insan ve toplum karakterine uygundur. Ancak tecrübelerin teyid ettiği üzere karakter bakımından güçlü olan, fikri bakımdan tutarlılık arz eden ve ahlaki bakımdan üstün olan taraf belirleyici olur. 

 Adalet ve Doğruluktan Zarar Gelmez

Hud Suresi 112. ayeti kerimede Hz. Muhammed Mustafa (a.s.)’a ve beraberindekilere hitaben “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” mealinde hitap edilmiştir. Aynı ayeti kerimede tevbe etmeye ve aşırılıktan sakınmaya yönelik emirler vardır. Yine her hafta Cuma Hutbesi’nin sonunda imam Nahl Suresi 90. ayeti kerimeyi okur ve şu meali paylaşır cemaatle: “Allah adaleti, ihsanı, akrabaya vermeyi emreder, fahşa(edepsizlikten)dan, münker(fenalık)den ve bağy(azgınlık)den meneder. Öğüt almanız için size böyle öğüt verir.” Açıkça görüldüğü üzere Allah-u Teâla ihsan ve ikramdan önce adaleti emretmektedir mü’minlere.

Adalet bahsinde benzer vurguları daha güçlü olarak Nisa Suresi 135. ayeti kerimede şu şekilde görmekteyiz: “Ey inananlar, adaleti tam yerine getirerek Allah için şahidlik edenler olun, kendinizin, ana babanızın ve yakınlarınızın aleyhinde bile olsa, (şahidlik ettiğiniz kimseler) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah, ikisine de daha yakındır (onları sizden çok kayırır). Öyle ise keyfinize uyarak doğruluktan sapmayın. Eğer (şahidlik ederken dilinizi) eğip bükerseniz, ya da doğruyu söylemezseniz, muhakkak ki Allah yaptıklarınızı bilir.” Adalet ve adil şahitlik emredilirken ne akrabalık ilişkisi ne de sınıf bilinci gibi ayrımcı yaklaşımlara itibar edilir. Allah-u Teala bütün kullarına yakın olduğu için bize düşen kayırmak değil eğip bükmeksizin, doğruluktan sapmaksızın şahitlik etmek olarak belirlenir.

Bu ayeti kerimeleri ve daha fazlasını, Hz. Muhammed (a.s.)ın siyer ve sünnetinde adalet, doğruluk ve merhamet karakterinin nasıl güzel bir örnekliğe kavuştuğunu az çok hepimiz biliyoruz. Fırsat buldukça bu ayetlere atıflar yapıyor, Hz. Muhammed (a.s.)’ın örnekliğine imrenerek hayatımızı şekillendirmeye çalışıyoruz. Fakat son dönemde Müslüman toplum siyasete, iktidar ilişkilerine ve konforlu hayat hesaplarına angaje olduğu oranda bulanıklaşmaya, çarpıklaşmaya hatta düpedüz aykırı modeller üretmeye başladı. Mahrumken, yasaklıyken, iktidar sınıflarının tasallutuna maruz kalırken Müslümanları motive eden temel ilkeler epeydir kenara çekildi. Üstüne karşı çıkılan, lanetlenen ne kadar davranış modeli, örgütlenme ve idare biçimi varsa “zaruret icabı “geçici olmak kaydıyla” meşru hale sokuldu.

Fasıklardan Yol Arkadaşı Olur mu?

Rüşvetle, hırsızlıkla, yolsuzlukla, iltimasla, usulsüzlükle, kamu malını israfla mücadele seçim zamanları üzerine birkaç süslü kelam edilen gönül alma kabilinden konulara döndürüldü. Oysa rüşvet ve yolsuzlukla, iltimas ve israfla mücadeleyi Fetullahçı veya Kemalist cunta faaliyetlerinden ayrıştıran siyaset çürümeye de çözülmeye de mahkûmdur. Rüşvetin, iltimasın, kamu malını israfın, komisyonculuğun dipçiği tankı yok; meşru siyaset ve toplum açısından ama en az onlar kadar yıkıcıdır.

Ancak şimdilerde tuhaf ve tutarsız bir tez neredeyse fetva halini aldı. Hayrettin Karaman hocamızın “Doğrucu Davut olmak düşmanın elini kuvvetlendirir” şeklinde formüle ettiği bu yaklaşıma göre bazı uyarı ve tenkitler bindiğimiz dalı kesmek kabilinden sayılır ve meşru değildir. Üstelik kamu gücünü elinde bulunduran siyasilerin etrafında ahlakı düşük, şahsi menfaatini önde tutan, rüzgârın yönüne göre yön değiştiren, dalkavuk, eyyamcı, yağcı vasıflarıyla meşhur olmuş fasıklardan müteşekkil bir çevreye işaret ettikten sonra fakih kimliğiyle maruf bir hocamızın tenkitlerin kötü niyetli kişilerin işine yarayabileceği kaygısıyla men etmesi hakikaten çok manidardır.

Sözümüz elbette hikmetle söylenmeli, feraset ve basiretle öncelik sıralaması da yapmalıyız. İyi ama sürekli olarak “düşmanın eline koz vermeyelim” kaygısıyla hareket ederek ne zaman, hangi şartlarda ve hangi zeminde “iyiliği emretme ve kötülükten alıkoyma” ibadetini yerine getirebileceğiz? Yalanı meslek edinmiş, mücrim karakteriyle meşhur olmuş, fasık ve münafık kimliğiyle bulunduğu her çevreyi bozguna uğratmış, kibir ve israf tutkunu hastalıklı tiplerin yol açtığı zararlarla mücadele ne zamana kadar ertelenebilir acaba? Ya da ertelenebilir mi?

Türkiye’nin İslamlaşma sürecinde değerli katkılarıyla bilinen muhterem Hayrettin Karaman hocamız son yazılarında açıkça ahlak, liyakat, adalet, hakkaniyet gibi en kritik alanlarda arızalar yaşandığı, eksikler olduğunu hatta bu sebeple çürümeler yaşandığını da teslim ediyor. Ne var ki; Kur’an-ı Kerim’de son derece önemli bir yer tutan “ıslah ve hikmet”e uygun uyarı ve tenkitlerin nasıl dile getirileceği ve pratiğe döküleceğine dair somut örnekler vermekten imtina ediyor. Islah ertelenebilir bir ibadet değil aksine namaz, oruç, infak, anne babaya iyilik gibi hayatın sonuna değin sürecek bir ibadettir. Islah ederken ıslah oluruz, ıslah olurken de ıslah ederiz çünkü. Ancak “düşmanla savaş halindeyiz şimdi yakınlarımızı ıslah zamanı değil” gibi bir konseptin Kur’an ve Sünnet’te yerini bulmak hiç de kolay olmayacak. Islah olmaktan ve ıslah etmekten vazgeçmiş bir toplum olursak düşmanla mücadele etmeyi değil ne kadar çok benzeştiğimizi tartışmaktan başkaca gündemimiz kalmayabilir. 

Akit / Kenan Alpay

Etiketler: Kenan Alpay

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yaşamak Yüklü Kelimeler

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

taşa yaz dalgalanmıyorsa su /suya oku kafa yarmıyorsa taş

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde
    15 Mayıs 2025
  • Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta
    15 Mayıs 2025
  • “Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine
    13 Mayıs 2025
  • Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!
    12 Mayıs 2025
  • Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet
    10 Mayıs 2025
  • İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?
    9 Mayıs 2025
  • Soyu Tükenmek Üzere Olan Gazze’nin Son Çocukları…
    8 Mayıs 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

15 Mayıs 2025
Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta

Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta

15 Mayıs 2025
“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

13 Mayıs 2025
Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

12 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist