19 Mayıs 2025 - Pazartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Alıntılar Alıntı Makale

Din-Gelenek İlişkisi

Geçmişten gelen bazı uygulamalar “tüm zamanlar için bağlayıcı değildir” şeklindeki bir yaklaşımı tercih ederek geleneği dinden ayrıştırmanın ilk adımını atmalıyız. Toplumların kendi yerel gelenek ve örflerinin dinin temel ilkeleriyle çelişmediği sürece azami ölçüde hassasiyet göstererek kabulü de bu alanda atılması gereken ikinci önemli adım olmalı.

Yazar: Venhar Haber
18 Ocak 2020
Kategori: Alıntı Makale
0 0
0
Din-Gelenek İlişkisi
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

“Dünya yer ve gök kalınlığında bir yakut taş üzerine konulmuştur. Bu taş kırk bin ayaklı bir öküzün boynuzları arasında yer alır. Öküzün boynuzları yerin etrafında arşa kadar yükselmiş ve bu suretle yerlerle gökler birbirleriyle perçin edilmiştir. Ve dünyayı taşıyan bu kocaman öküzün ayakları yedi kat yer ve yedi kat gök büyüklüğünde kumdan bir tepenin; tepe de o nispette büyük bir balığın arkasındaki kanadın üzerinde bulunur…”

***

Ehli kitaba dayandırılan bu ve benzeri rivayetlerin yüzyıllar süren bir zaman diliminde kulaktan kulağa nesilden nesile aktarımlarla günümüze dek gelen, gerçeği yansıtmayan hikâyeler olduğunu artık biliyoruz.

Ve bu tür hikâyeleri tevil ederek günümüze aktarmaya çalışan tahripkâr ama samimi dindarlar her dönem olacak şüphesiz.

Bizdeki kaynaklarda da Nebiye atfen: “ Dünya öküz ve balığın üzerindedir…” benzeri rivayetler bolca bulunmakta.

Hadis alanında yapılan çalışmalar tüm bunların Müslüman olmuş Yahudi alimlerin kendi eski dini kıssalarını İslami bir formatta Nebinin sözleri gibi gösterip anlatmalarıyla başladığını göstermekte.

***

İlk dönem Müslüman neslin elinde Allah’tan gelen bir vahiy, o vahyi açıklayan bir Nebi vardı. Biz biliyoruz ki Allah resulü o günkü Arap toplumunun İslam’a muhalif olmayan birtakım gelenek ve örflerini değiştirmeden uygulamaya devam etti. Biz bugün geçmiş örfün yaklaşık yüzde seksenlik bir oranda değişmediğini, muhafaza edildiğini biliyoruz. Allah Resulü hâlihazırdaki örf İslam’a uygun ise çoğu zaman devamını emrediyordu. Ancak sonraki kuşaklarda neyin gelenek, neyin din olduğu karıştı ve geleneğin din gibi kesin çizgilerle sunulması sorunu ortaya çıktı. Bu noktadan sonra problem neyin “din” neyin ” gelenek” olduğunun anlaşılamaz hale gelmesidir. Kıyafetten tuvalet adabına, yatış şeklinden gündelik hayatın her yönüne ait davranışların din kabulü ile mutlaklaştırılması; örfün ilahi olanla karışması sorununu gündeme getirdi. Arap toplumuna ait örflerin vahiy sanılma sorunu böyle başladı…

***

Elçinin bireysel olarak devamlı yaptığı bazı davranış kalıpları geleneksel olsa da o güne ait çözüm önerileri idi.

Herhangi bir ihtilaf yoktu ve Hz. Peygamber o toplumun tartışılmaz lideri, mutlak otoritesi idi.

Öyle ki, onun sağlığında geniş ölçüde sünnetin kaydına ihtiyaç ta duyulmadı.

O Kur’an’ın yazımına son derece önem vermesine rağmen sünnet ve hadislerinin yazılmasını teşvik etmedi.

Kur’ an dışında yazdırdıkları sınırlı sayıda şeylerdi ve irtihalinden sonra ortaya yeni problemler, ihtilaflar çıktı.

Bu problemler sonucu din ve geleneği yorumlayış farklılıkları fırkaları, mezhepleri, kamplaşmaları ortaya çıkaracaktı.

İslam dünyası genişliyor, sahabe sayısı azalıyor, dini önderlik zayıflıyordu. Ve “hangi yol onun yolunun devamıdır” cümlesi artık tartışmaya açık idi…

***

Biz biliyoruz ki Hz. Peygamber 23 senelik nübüvvet sürecinde değişen ve gelişen bir yol izledi.

İçinde yaşadığı toplumun yararlı uygulamalarını muhafaza ederken değişimi ihmal etmedi.

İrtihali sonrası İslam düşüncesi uzunca bir süre durağanlaşmış olsa da; Allah’ın kitabının sapasağlam duruyor oluşu, her asırda tevhid merkezli okumaların devamını/vukufiyetini sağladı.

Ancak bu noktada toplum geneli belli bir gelenek anlayışında uzlaşamadı; mezhep, tarikat, fırka, parti, okul, cemaat benzerlerinin farklı okuyuş anlayış ve uygulamaları bir kaos iklimi doğurdu.

Şu an İslam dünyasında pratik olarak yaşanan bir ölçüde budur.

Bugün artık mezhepler ve ekoller kendi içlerinde bile uzlaşmaz ayrılıklar içerisinde kısır tartışmalarla didişip durmakta.

Batılı oryantalistlerin İslam tarihine ve özellikle de hadis tarihine ilişkin şüpheci açıklamaları tenkitçiliği yaygınlaştırdı. Akıl, adalet, bilim, insan hakları, özgürlük, eşitlik gibi temel referans kavramları, bırakın halkı, Müslüman entelektüeller arasında bile uzlaşı yerine ihtilaf kaynağına dönüştü.

Coğrafyalar arası hayat şartları ve yaşamsal farklılıklar beraberinde bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler, geçmişle aramızda ciddi yaşamsal değişiklerin ortaya çıkışını ve Hz. Peygamberin geleneksel hayat tarzının çoğu şekli pratiklerini sürdürmeyi neredeyse imkânsız hale getirdi.

Bu da sonuçta teorik olarak yapılması gerektiğini düşünmekle beraber Nebevi sünneti hayata aktaramama gibi bir ikileme neden oldu.

O halde din ile geleneği birbirinden ayırmak, din zannı ile 15 asır önceki Arap geleneğini din sanmamak için Hz. Peygamber’in davranışlarını Kurana takdim etmemiz elzemdir.

Müslümanlar geleneklerini kayıtsız şartsız otorite kabul edemezler.

Kuran, Arap müşriklerini bununla suçluyordu zaten.

Hz. Peygamber’in uygulamalarını, hangi sıfatla (yani bir nebi olarak mı yoksa bir idareci olarak mı) yaptığını anlarsak ne kadar bağlayıcı olduğunu da anlayabiliriz.

Onun din alanı dışında kalan söz ve uygulamaları şartların ve zamanın farklılaşması ile değişime uğrayan, mutlak olmayan, uygulamalardır.

Defi hacetten sonra temizlik yapılmasını emreden Hz. Peygamber, içme suyunun bile zor bulunabildiği bir coğrafyada, insanları sıkıntıya sokmamak için temizliğin taşlarla yapılmasını önermekte idi.

Burada esas olarak istenilen şey defi hacet sonrası temizlik idi; yoksa temizlikte taş kullanılması değildi.

Artık günümüzde kapı önünde durup selamla izin isteme, kapı ziline; taşla taharetlenme tuvalet kağıdı ve suya; eşek, at veya deve üzerinde yapılan seyahat, araba veya uçağa; ok atıcılığı yerini silah ve füze kullanımına; binicilik araba kullanımına; cihat için hazırlanan “besili atlar” da yerini askeri araç ve gereçlere bıraktı.

O halde çoğu hususu aslında pratik anlamda hayatın içerisinde uyguluyor; şekilden çok uygulamaların bugünkü şartlarda ifade ettiği anlamı dikkate alıyoruz zaten.

***

Hz. Peygamber devlet başkanı ve toplumu ıslah eden bir idareci sıfatı ile hakkında vahiy olan konularda değişikliğe giderken ve uygularken hakkında vahiy olmayan konularda da hali hazırdaki örfü, geleneği uyguluyordu.

Dolayısıyla geçmişten gelen bazı uygulamalar “tüm zamanlar için bağlayıcı değildir” şeklindeki bir yaklaşımı tercih ederek geleneği dinden ayrıştırmanın ilk adımını atmalıyız.

Toplumların kendi yerel gelenek ve örflerinin dinin temel ilkeleriyle çelişmediği sürece azami ölçüde hassasiyet göstererek kabulü de bu alanda atılması gereken ikinci önemli adım olmalı.

Ve bu anlamda geleneği yeniden okumak, din ile geleneği ayrıştırmak, toplumlara geleneği din olarak dayatmamak elzemdir.

Tabii geleneği de din dışılıkla suçlayarak yok sayıcı mülahazalarla, okumamak kaydı ile…

Selam ve dua ile…

Her Taraf / Enes Tarım

Etiketler: Enes Tarım

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yaşamak Yüklü Kelimeler

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde
    15 Mayıs 2025
  • Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta
    15 Mayıs 2025
  • “Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine
    13 Mayıs 2025
  • Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!
    12 Mayıs 2025
  • Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet
    10 Mayıs 2025
  • İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?
    9 Mayıs 2025
  • Soyu Tükenmek Üzere Olan Gazze’nin Son Çocukları…
    8 Mayıs 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

İp Gergin, Cambaz da

İp Gergin, Cambaz da

18 Mayıs 2025
Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

15 Mayıs 2025
Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta

Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta

15 Mayıs 2025
“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

13 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist