Cumhur İttifakı’nın Ankara adayı Mehmet Özhaseki vites yükseltti, gözünüzden kaçmış olamaz. Demek ki anketlere güvenini kaybetmedi.
CHP adayı Mansur Yavaş’ı önde gösteren anketlere itibar etmese doğrudan terör suçlamasına başvurmazdı.
Arkasında terör örgütleri olduğuna Ankaralıları inandırırsa oylarının gerileyeceğini, aralarındaki makasın kapanacağını farz ediyor olmalı.
Agresif bir kampanya yürütmeye başlamasının başka izahı görünmüyor.
Anketler, siyasetçinin aynasıdır. Gördüğü şeyi beğenmeyince baktığı aynayla kavga edebilirdi. Gerçeklerle didişmek yerine anketleri baz alıp tabloyu düzeltmeye çalışması rasyonel bir yaklaşım.
Fakat rakibini kötü göstermek, aynadaki aksini toparlamaya, dengeleri kendi lehine değiştirmeye yeter mi, emin değilim.
Mansur Yavaş’ın terör örgütlerince desteklendiğini söylüyor. Ve eğer kazanırsa PKK ve DHKP-C’ye diyet borcu ödeyeceğini iddia ediyor.
Allah korusun, evlerine su faturası getirecek tahsildarın militan olduğunu, başlarına gelecek felaketleri bir an düşünmelerini istiyor seçmenlerden.
“Lanet terör örgütlerinin hiçbir şeyini istemiyoruz. Haram oylarını da istemiyoruz. Onların oylarına bizim evlatlarımızın kanı bulaştı” şeklinde çıkışları da göze çarpıyor.
Daha önce ağzından çıkan ve bu söyleme uymayan ‘gerilla’ türü nitelemelerini unutturmak için kendi sözlerini sansürlettiği, erişimi engelletme yoluna gittiği haber olmuştu.
Anket değilse neyin etkisi bunlar!..
Yine de benimsediği taktiğin, seçmen evreninde nasıl yankı bulacağı epey tartışma götürür.
Madem öyle, YSK hangi güne duruyor, savcılar niye harekete geçmiyor mu der vatandaş?
Seçmene değil savcılara iletilmesi gereken bir suç duyurusu olarak mı algılar? Özhaseki’nin ihbarı yanlış adrese yaptığına mı kanaat getirir?
Cumhur İttifakı adayının terör örgütleriyle yarışmasına göz yuman, izin veren yetkililerin görevi ihmaline mi hükmeder?
Bu şartlarda, Mansur Yavaş’ın yasal, meşru seçenek gibi önlerine konmasını, bile bile suça teşvik olarak mı değerlendirir?
Sadece rakip adayın meşruiyetiyle sınırlı değil ki sorun. Haram ve yasadışı kanlı oylar meselesi de var…
Bu oyların sandığa girmesine müsaade ediliyorsa, ne buyurur Ankaralılar?
Hem seçme hem de seçilme haklarının suistimal edildiği, kötüye kullanıldığı gibi zehir zemberek bir suçlama duruyor ortada.
Karşı oy verme eylemi, bir terörist faaliyet olarak sunuluyor.
Teröristlere seçme ve seçilme hakkı tanınmasını anlayışla karşılar mı hedef kitle? Böyle bir tespit varsa, devletin bilgi ve belgesine dayanıyorsa hukuki sonuçlar doğurmasını beklemez mi?
Eğer doğruluğuna ikna olur, Özhaseki’nin argümanını satın alırsa seçmen bu sorulara da cevap istemeyecek mi?
Aradığı cevapları bulamazsa nasıl reaksiyon gösterecek?
Meşru seçeneği tekse ve Özhaseki’ye mecbursa, pusulada kendisine neden yanıltmacayla, Yavaş’ı da seçme hakkı varmış gibi tuzak kurulduğunu, niye sınandığını sormayacak mı? Kızmayacak mı?
Ve eğer suçlamayı inandırıcı bulmazsa ters tepmeyecek mi?
HDP’nin kapatma davasına bakacak Yargıtay Başsavcısı bile demokratik siyasetin alanını savunurken, siyasi rekabetin altının siyasetçiler tarafından oyulmasını hoş mu görecek?
Anketlere güveni hazır sarsılmamışken, bunlara ayna tutacak yeni bir ankete süratle ihtiyacı var sanki Özhaseki’nin.
Karar- Akif Beki