7 Kasım 2025 - Cuma
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Alıntılar Alıntı Makale

Adana Protokolü Elimizi Güçlendirir Mi?

Erdoğan’ın Rus mevkidaşı Putin’le gerçekleştirdiği son görüşme ve Adana Protokolü çerçevesinde sunulan öneri, Türkiye’nin Suriye topraklarında PKK uzantılı gruplara karşı elini ciddi şekilde güçlendirecektir. Bununla beraber ABD’nin bölgedeki planlarına karşı bir strateji geliştirilirken Adana Protokolü’nün çeşitli riskler barındırdığı da göz ardı edilmemelidir.

Yazar: Venhar Haber
27 Ocak 2019
Kategori: Alıntı Makale, Suriye
0 0
0
Adana Protokolü Elimizi Güçlendirir Mi?
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye topraklarındaki Amerikan birliklerini geri çekecekleri yönündeki açıklamasının üzerinden bir ay geçmesine rağmen, ABD’nin Suriye’deki yeni stratejisinin ne olacağına dair zihinler netleşmiş değil. ABD’nin Suriye’de kaybettiği oyunu DEAŞ’a karşı bir zafer algısıyla örtmeye çalıştığı tarzında okumaların yanı sıra Başkan Trump ve ABD’li üst düzey yöneticilerin çelişkili açıklamalarından yola çıkarak derinlerde çok başka hedefle-rin olduğu yönünde bir okuma da bir ayı aşan süre zarfında sıklıkla dillendirildi. Bununla birlikte Suriye’den çekilme kararının ABD’nin bölge ve küresel siyasetinde yapacağı değişikliklerle mi alakalı olduğu yoksa mevcut dengeler nedeniyle Suriye’de bizzat bulunmanın maliyetinin fazlalığının mı bu karara yol açtığı da hala bir muamma olma özel-liğini korumaktadır.

Müesses nizam

Her halükarda Trump’ın bu kararı ilk dillendirmesinin ardından ortaya çıkan tablo, Beyaz Saray ve ABD müesses ni-zamı arasındaki mücadelenin ciddi şekilde devam ettiğini de göstermektedir. ABD siyasal sisteminin önemli unsurla-rıyla Başkan Trump’ın yaşadığı fikir ayrılıkları ve kimi zaman artan sistem içi direnç, Beyaz Saray’ın geri adım atması ya da açıklamaların yeniden yorumlanmasıyla imaj düzeltme ve zaman kazanma stratejisini uygulamasıyla sonuçlan-mıştır. Bu minvalde Trump’ın kendi rasyonalitesi çerçevesinde aldığı kararlar, ABD’nin kendi gerçeklikleri ya da küre-sel sistemin dinamikleri bakımından oldukça irrasyonel bir görüntüye sebebiyet vermektedir. Bu da küresel güçleri ABD’yle olan ilişkilerini hangi sabite üzerine bina edecekleri hususunda zorlamaktadır.

Belirsizlik ve sınırlılıklar

Suriye’den ABD askerlerinin çekileceği haberinin ajanslara düşmesinin ardından yaşanan gelişmeler ve bizzat Trump’ın zıt kutuplarda kabul edilecek açıklamaları, Ankara- Washington hattında da belirsizliklerin hâkim olduğu bir çekilme süreci yönetimini zorunlu kılmaktadır. Kısa vadede anlaşılmış görünen bazı konuların orta ve uzun vadede nasıl bir aşamaya evirileceği ise ilişkilerdeki en öne çıkan muğlak husustur. ABD’nin Suriye’deki askeri varlığı şüphe-siz bölgesel güvenlik dengesini olumsuz etkilemiş ve terör gruplarının palazlanmasında başat rol oynamıştır.

Bununla beraber çekilme süreciyle Suriye topraklarındaki terör unsurlarının temizlenmesine dair Ankara’nın izleyeceği siyasetin Washington’da uyandı-racağı yankı, Türkiye- ABD ilişkileri kadar bölgedeki yeni dizaynın kodlarını da gösterecektir. Şu ana kadar PYD/ YPG yapılanmasına Türkiye’nin tüm uyarılarına rağmen mesafe koymayan ve doğrudan ya da dolaylı şekilde Türkiye’nin bölücü terör unsurlarına karşı siyasetinden rahatsızlığını belirten ABD yönetimi, yeni süreçte Türkiye’nin mezkur terör örgütlerini bitirme stratejisini engelleme çabasına gireceğini de işaret etmiştir. Ekonomik cezalandırma söylemi üzerinden Türkiye’yi tedip etmeye çalışan Trump ve yönetimi, bölgedeki mevcut statükonun değişmesini asla istemediklerini de bu şekilde gözler önüne sermektedirler. Trump’ın Twitter mesajları bir yandan ABD’nin Suriye’deki sınırlılıklarını ortaya koyarken öte taraftan da Türkiye’nin sınırlılıklarıyla ilgili riskler barındırmaktadır. Rusya ve İran’ın Şam yönetimine kesintisiz desteği sayesinde Esed’in iktidarda bir süre daha kalacağının birçok kesim tarafından de facto kabulü, Washington’ın kendi nüfuzunda yeni bir yönetim hayalinin iyiden iyiye bitmesiyle sonuçlan-mıştır. Terör örgütleri üzerinden sahada mevzi ve meşruiyet kazanmaya çalışan ABD’nin bu yolla da nihai bir zafere ulaşamayacağı büyük oranda netleşmiştir. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Operasyonlarıyla bölgede statüko yıkıcı bir strateji izlemeye çalışan Ankara, bu inisiyatifiyle ABD’nin saha-daki uzantılarını önemli derecede tırpanlamış, meşruiyetini ise sarsmayı başarmıştır. Sahadaki aktörlerden istediği verimi alamaması ve özellikle Ankara-Moskova hattındaki derin yakınlaşma, ABD’nin Suriye’deki varlığını Irak ya da Afganistan’daki gibi sürdürülebilir kılmamıştır. Özellikle bu iki durumun neden olduğu sınırlılıklar, Suriye’deki ABD varlığının sona ermesi yönünde bir iradenin meydana gelmesine sebebiyet verse de Trump’ın bu kararının nihailiği kadar Suriye’deki ABD varlığının gerçek manada mı sona ereceği yoksa bunun sadece bir fasıla mı olduğu da dikkate alınması gereken sorulardır.

Ekonomi pazarlık unsuru

 Son yıllarda dünya ekonomisindeki dalgalanmalardan en çok etkilenen ülkelerden birisinin Türkiye olması, Ankara’nın küresel siyasete dair planladığı özgün ve statüko yıkıcı adımlarda ekonomik tehditlerle karşılaşmasına neden olmaktadır. Başta Trump olmak üzere tüm ABD yönetiminin farkında olduğu bu husus, stratejik konularda Türkiye’nin yumuşak karnı şeklinde görülmektedir. Bu durum bir pazarlık unsuru olarak öne sürülmek-te, dolaylı tehditler eliyle Türkiye’nin geri adım atması istenmektedir. Bu bağlamda ekonomideki kırılganlığa dair küresel alanda hâkim söylem, kararlı politikalar ve sağlam duruşla bitirilemediği müddetçe siyaset yapım sürecimizi olumsuz etkileyecek salvolarla yüzleşmeye devam edilecektir. Bunun yanı sıra Türkiye’nin aynı anda hem ABD hem de Rusya’ya karşı cephe açma ve bunun sürdürülebilme ihtimalinin düşüklüğü, Ankara’nın Suriye siyasetinde başlıca sınırlılığı olarak karşımızda durmaktadır. Her ne kadar ikili ilişkilerin ABD ve Rusya’ya karşı koz olarak kullanılması Türkiye’ye görece geniş bir manevra alanı sağlasa da ABD ve Rusya devlet başkanlarının irrasyonel karar alma potansiyeli, Türkiye ilişkilerinde uzun soluklu planlamalara da kolay imkân tanımamaktadır. Bu çerçevede Rusya ile yakın ilişkiler tesis edilirken ABD ile de diyaloğun devam ettirilmesi tam da bu sınırlılık bağlamında değerlendirilmelidir. ABD yönetiminin yukarıda da zikredilen sınırlılık ve durumlar nedeniyle Suriye’den çekilme arzusu –hala süreçte çekilme kararına dair değişikliğin olma ihtimalinin saklı kalması kaydıyla- ülke topraklarında oluşacak yeni düzen arayışının eksenini kaydırmaya yönelik de bir çabayı bünyesinde barındırmaktadır. Trump’ın ısrarla DEAŞ’a karşı kazanılan zafer bağlamında olayı ele alması ve sınırlı terör/ terörist tanımı, ülkenin normalleşme sürecine dair başlıca riski oluşturmaktadır. Alınan kararın ardından DEAŞ tarafından yapılan saldırılar bu yapılanmanın can çekiştiği gibi lanse edilmekte ve PYD/ YPG unsurlarının saldırılarda hedefe alınması üzerinden bu terör örgütlerine meşruiyet oluşturulmaya çalışılmaktadır. Ankara’nın uzun yıllar öncesinde öne sürdüğü güvenli bölge planının bugün ABD tarafınca gündeme geti-rilmesi Türkiye öncülüğünde Suriye’nin kuzeyinde oluşan yeni statükoyu manipüle etmeye yönelik bir hamle olarak okunmalıdır. DEAŞ vurgusu üzerinden ülkedeki terör gruplarını harici unsurlara indirgeyen ABD, bu yolla da terörle mücadelenin eksenini kaydırmaya çalışmaktadır. DEAŞ’ın büyük kan kaybettiği bir gerçektir. Bununla beraber Suriye’de yaygınlaşan selefi ve harici düşünce, benzeri oluşumların kısa ve orta vadede yeniden meydana gelmesine ve ülkede dış destekli başka terör oluşumlarının da ortaya çıkmasına yol açacaktır. PYD/ YPG üzerindeki nüfuzunu kaybetmek istemeyen ABD bu yolla ileride ortaya çıkacak DEAŞ türevi örgütler eliyle yeni müdahalelerin ya da bölücü terör örgütü uzantıları adına yeni mağdu-riyet senaryolarının da kapısını aralamaktadır. Nitekim güvenli bölge çerçevesinde dahi öne çıkan vurgunun DEAŞ merkezli olması, aslında Türki-ye’nin sahada benzeri yapılanmalarla mücadele etmek zorunda kalacağını açıkça göstermektedir. ABD’nin Suriye’de atacağı adımlar bölgedeki dengeleri şüphesiz doğrudan etkileyecektir. Bununla birlikte Esed yönetimiyle bazı Arap ülkeleri arasındaki ilişkileri hesaba katınca, Washington’ın Türkiye’yi denklem dışı bırakmaya dair başka hesaplarının olabileceğini de göz ardı etmemek gerekir. Trump Başkan olmakla beraber ABD siyaseti-nin tamamı değildir. Bu nedenle müesses nizamın yeni Orta Doğu stratejisi de en az Trump’ınki kadar önemlidir. Aynı zamanda DEAŞ unsurlarının ülke topraklarında ne tür bir mobilizasyon içinde olduğu da özellikle takip edilmesi gereken bir konudur. Ortaya çıkacak yeni terör yapılanmalarının hem Türkiye’nin ulusal güvenliğine hem de Suriye’nin yeniden yapılanmasına tehdit oluşturacağı aşikârdır. Bu bakımdan ABD’nin Suriye’den çekil-mesinden ziyade çekilirken kimlerle ne tür temaslar kurduğu ya da bölgede nasıl bir statükoyu amaçladığının kodlarını çözmek Suriye’nin ve bölgenin geleceği açısından hayati öneme sahiptir.

Şam’ın meşruiyeti

Erdoğan’ın Putin’le gerçekleştirdiği son görüşme ve Adana Protokolü çerçevesinde sunulan öneri, Türkiye’nin Suriye topraklarında PKK uzantılı gruplara karşı elini ciddi şekilde güçlendirecektir. Bununla beraber ABD’nin bölgedeki planlarına karşı bir strateji geliştirilirken Adana Protolü’nün çeşitli riskler barındırdığı da göz ardı edilmemelidir. Türkiye’nin, Öcalan’ın ülkeden çıkarılması ve PKK’nın Suriye’deki varlığının sonlandırılmasına dair 1998’de imzaladığı protokol, o dönem için başarılı sonuçlar vermiştir. Lakin Adana Protokolü’nün imzalandığı süreçte Ankara-Şam hattında gerilimler olsa dahi Şam yönetiminin meşruiyeti tanınmaktaydı. Bugün ise Adana Protokolü üzerinden bir strateji geliştirmek belirli imkânlar tanımak-la beraber Ankara nezdinde meşru olmayan bir yönetime görece meşruiyet tanıyacaktır. Böyle bir durumun gerçekleşmesi ise Türkiye’nin yeni tehdit-lerle karşı karşıya kalmasıyla sonuçlanabilir. Bu nedenle mevcut süreç dahilinde ABD’nin çekilme kararı, Arap liderlerinin Şam yönetimine yönelik yeni tutumu ve Rusya’nın genişleyen nüfuzu derinlemesine analiz edilmelidir.

Star Açık Görüş / Dr. M. Hüseyin Mercan

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

İslam’ın Düşmanları Bizim Neyimiz Olur?

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Bir Erdal Bayraktar Geçti Bu Dünyadan

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Tarih, Hurafat ve Esatir

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Bugünün Kufelileri Olmak Veya Olmamak

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Düşüncenin Girdabında Üç Şehir Metaforu

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Ateşkes mi Hamas’ı Ateşe Atmak mı?
    28 Ekim 2025
  • İslam Cihad’la İslam’dır
    27 Ekim 2025
  • Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü
    16 Ekim 2025
  • Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?
    15 Ekim 2025
  • 18 Ekim’de İktibas’ın konuğu Mehmed Ali Durmuş
    14 Ekim 2025
  • Gazzelilere Biçilen Rol Hürriyet mi Esaret mi?
    10 Ekim 2025
  • “İktidar, Sumud’un mesajıyla yüzleşiyor mu?”
    8 Ekim 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Yenilendik !

Yenilendik !

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Cihadı Hatırlamanın Tam Zamanı

Ateşkes mi Hamas’ı Ateşe Atmak mı?

28 Ekim 2025
İslam Cihad’la İslam’dır

İslam Cihad’la İslam’dır

27 Ekim 2025
Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

16 Ekim 2025
Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

15 Ekim 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist