Mahmud Abbas cana geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın inisiyatifi, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un davetiyle gelen Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas TBMM’de konuştu, 15 Ağustos Perşembe günü.
Mahmud Abbas on bir aylık süreden sonra nitekim Gazze’yi hatırladı. Gazze’de bir şeyler olduğunu fark etti… Hatırladı mı, fark etti mi dersiniz? Hayır, bizce ne duydu ne hatırladı ne gördü ne de bildi. Sadece kısa metrajlı bir filimde oynadı, hepsi o kadar. Son çare olarak Gazze’ye gitme kararı almış tüm Filistin Devleti yönetimi. Abbas (ve beraber gidecek olanlar)ın canı Gazze’deki en küçük çocuğun canından daha kıymetli değilmiş. Mahmud Abbaslar İslam’ın hükmünü uyguluyorlarmış… Demek İslam’ın, on bir ay boyunca ölüm kuyularına atılan Gazzeli Müslümanlara karşı tüyünü kıpırdatmamak ama on birinci ayda Gazzeyi kurtaracak kahraman edasıyla poz vermek gibi bir hükmü varmış…
Abbas’ı yerinden oynatan, Gazze’de kesintisiz süren şehadet hareketi midir, ırmak gibi baştan başa Gazze’yi sulayan Gazzeli Müslüman kanının etkisi midir? Kafasını kumun içinde daha fazla tutamamış mıdır Abbas? Yatağına uzandığında şehid İsmail Heniyye’nin gülümseyen yüzüyle odasına süzülmesi uykularını mı kaçırmıştır?
Keşke öyle olsaydı…
On birinci ayına girmiş bulunan Gazze cihadı Mahmud Abbas’a “Ya zafer ya şehadet!” dedirtmiş! Ne oldu Abbas, bu zamanlama neyin nesidir? Henüz Gazze’ye gitmeden, Batı Şeria’daki konutunuzdan dışarı adımınızı bile atmadan şehadetten ve zaferden bahsettiniz? Acaba ne demek istediniz?
Hemen belirtelim ki şehadeti Allah her kuluna nasip etmiyor, biliyor musun Abbas?
Mahmud Abbas Gazze’siz Filistin düşünemeyiz diyor. Tabi ki doğrudur ama acaba tam olarak ne demek istiyor Abbas? Gazze’yi tekrar imar edeceklerini de ekliyor.
Mahmud Abbas için olağanüstü oturum yapan TBMM’ye bildiğimiz kadarıyla tüm partiler katılmış ve vekillerin büyük çoğunluğu Mahmud Abbas’ı defalarca ayakta alkışlamışlar. Arap basınına göre Mahmud Abbas Türkiye’nin yanı sıra Ürdün ve Mısır’a Filistin davasına olan ‘destekleri’ nedeniyle teşekkür etmiş. Çok iyi yapmış, bunu ihmal etmemeliydi gerçekten. HAMAS diye bir sözcük ise Abbas’ın ağzında bir kerecik olsun yer bulamamış kendine.
Türkiye’nin kaldıraç işleviyle önemli katkı sunduğu Mahmud Abbas’ın sırt çantasından pis kokular geliyor. Kokunun pis olması, Filistin’de ‘iki devletli çözüm önerisi’ söylemiyle alakalı. İki devletli çözüm değil, Filistin davasını kangrene dönüştürecek, iki devletli bir çözümsüzlük girdabına hapsedilmesi için ‘Filistin Devleti’nin harekete geçmesinin tam zamanıdır. Bu konuda en önemli ‘mihmandar’ ihalesi de Türkiye’ye verilecek gibidir.
Biz biliyor ve inanıyoruz ki Gazze’de, yediden yetmişe, kadın-erkek ayrımı yapılmadan en temiz şehid kanları Allah’ın izniyle Filistin topraklarından kâfir düşmanı defetmek için akıtılmaktadır ve bu büyük şehadet hareketi Filistin davasının çöpe dönüştürülmesine inşallah izin vermeyecektir. Allah’a olan dua ve niyazımız, şehid kanlarının Filistin davasının tapusu olması, kâfir düşmanın tuzaklarının da başlarına geçirilmesidir. Allah ve O’nun hizbi elbet galip gelecektir.
Aynen öyle Mahmud Abbas kirli işlerin adamı “yani çantasından pis kokular” gelmesi onun kirli ve pis düşüncesinden, bozuk zihin yapısından ve uşaklığından kaynaklanıyor ama bizde ayakta alkışlandı. Güya ABD ye misilleme yapıldı ama bile bile yanlış ata oynuyorlar. Umarım bu ihanete türk hükumeti ortak olmaz..