Ülkesinin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyarak Ortadoğu’da yeni bir şiddet fitilini ateşleyen ABD Başkanı Trump’tan, İsrail’e bir destek daha geldi. ABD ve İsrail, Filistin’e ‘tam üyelik statüsü veren ilk BM örgütü olan UNESCO’dan ayrıldı. Bu adımla, Tel Aviv’in Kudüs’teki tarihi yapıları gasp etmesinin önündeki en önemli engel ortadan kaldırıldı. Dünya mirası şehrin talanı için kapı açıldı.
ABD ve İsrail, “İsrail’e karşı olumsuz önyargıları güçlendiren kararlar aldığı” gerekçesiyle UNESCO’dan (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) resmen ayrıldıklarını duyurdu. Bu süreç şöyle başladı: UNESCO, Filistin’e ‘tam üyelik’ statüsü veren ilk BM örgütü. 2011’de bu kararı almasının ardından dönemin ABD Başkanı Barack Obama, UNESCO’ya verilen yıllık yardımı kesme kararı almıştı. UNESCO’nun gelirinin yüzde 22’sini oluşturan ABD yardımı kesildiği için, UNESCO bazı çalışmalarını durdurmak zorunda kaldı. Yıllık payını ödemeyen ABD de UNESCO’daki oy hakkını kaybetti.
UNESCO’nun Mayıs 2017’de İsrail’i Doğu Kudüs işgal ettiği için eleştirdiği kararının ardından, İsrail’le zaten bozuk olan ilişkileri daha da gerilmişti. Örgüt, İsrail’i Filistin topraklarını işgal ettiği için daha önce de eleştirmişti. Temmuz 2017’de UNESCO, Filistin topraklarındaki El Halil şehrinin ‘tehlike altındaki Dünya Mirası Listesi’ne aldı. Şehri Hebron olarak adlandıran İsrail yönetimi, kararı Filistin’i ayrı bir devlet olarak tanıma anlamına geldiği gerekçesiyle protesto etmişti. Ardından Netanyahu, ‘Yahudilerin şehirle olan bağını hiçe saydığı’ gerekçesiyle BM’ye yaptığı yardımdan 1 milyon doları keseceğini açıkladı. ABD de kararı ‘taraflı, İsrail karşıtı, yapıcı olmayan ve utanç verici’ olarak değerlendirmişti. Trump yönetimi, 12 Ekim 2017’de de örgütten ayrılma kararı aldı. Netanyahu’nun kararı ‘cesur ve etik’ diye değerlendirmesinin ardından İsrail de ABD’ye katıldı. İki ülkenin UNESCO’dan ayrılma kararı, 1 Ocak 2019 itibariyle yürürlüğe girdi ve iki ülke örgütten resmen ayrıldığını duyurdu.
BU ABD İLE İSRAİL’İN SITRATEJİK ADIMI: Kudüs’te tarihi eserlerin korunması ve aslına uygun olarak restore edilmesi için çalışmalar yürüten Mirasımız Derneği Genel Başkanı Muhammed Demirci, İsrail ve ABD’nin UNESCO’dan çekilme adımını KARAR’a değerlendirdi. Demirci ayrılıkla işgal altındaki Kudüs ve ve tüm Filistin topraklarında kültürel miras kapsamına giren binalar ve her konuda İsrail’in artık daha rahat hareket edeceğini söyledi. Kararın İsrail ve destekçisi ABD için stratejik bir adım olduğunu belirten Demirci şöyle konuştu: “102 yıldır işgal altında olan Kudüs ve Mescid-i Aksa en acı yılını 1969’da yaşadı. İsrail, Aksa’yı yaktı. İkinci büyük hüzün 2017 Temmuz ayında Aksa’nın kapatılması ve ezanın yasaklanmasıydı. Kudüs üçüncü büyük acısını ise 2018 yılında yaşadı. İsrail, Mescid-i Aksa’ya Müslümanların girmesinin önüne engeller koydu. Türkiye başta olmak üzere yabancı ülkelerden ziyaretçilerin gelmemesi için tur şirketlerine zorluklar çıkardı. İsrail’in aldığı kararlarla Müslümanlar Mescid-i Aksa’ya giremez oldu.”
EN GÜÇLÜ DESTEKLERDEN BİRİ: Bütün bunların tek bir amaca yönelik olduğunu vurgulayan Demirci, İsrail’in Mescidi Aksa’nın alanı üzerine 2019’un Mayıs ayında Yahudi tapınağı inşaa etmeyi planladığını söyledi. Demirci bu plan doğrultusunda uluslararası adımlar atan İsrail için ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararı aldığına dikkat çekti. Tel Aviv ve Washington yönetiminin UNESCO’dan ayrılma kararının da bu bu sürece parelel bir hamle oduğunu söyleyen Demirci, “UNESCO ‘Mescidi Aksa’da Yahudi tarihine ayit bir bir kalıntı yok’ kararı aldı. Bu İsrail’in Aksa’nın altında yürüttüğü kazı çalışmaları ve mabet inşaa etme planına güçlü bir itirazdı. İsrail ve ABD bu karardan rahatsız oldu. Bunun içi Türkiye başta olmak üzere diğer ülkelerin itirazlarını geçersiz kılmak için UNESCO’dan çıktılar. Böylece Trump, İsrail’e Büyükelçiliği Kudüs’e taşıma kararından sonra en güçlü desteklerden birini daha verdi. Bu adım İsrail’in 2019 Mayıs ayında Mescidi Aksa’ya Yahudi tapınağı inşa etme planı çerçevesinde atılmıştır” dedi.
REAGAN VE BUSH DA AYRILMIŞTI
Bu, ABD’nin Paris merkezli BM örgütü UNESCO’dan ilk ayrılışı değil. Kasım 1945’te, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından 37 ülke tarafından kurulan örgüt, 1974’te İsrail’i eleştirerek Filistin Kurtuluş Örgütü’nü resmen tanıma kararı almıştı. O dönemden beri UNESCO’dan zaman zaman İsrail’i eleştiren açıklamalar geldi. 1984’te, Cumhuriyetçi Başkan Ronald Reagan, ‘parayı sorumsuzca kullanması ve politik olarak sola eğilimi olması’ gerekçesiyle ABD’nin UNESCO’dan çekileceğini açıkladı. 2003’te, bir başka Cumhuriyetçi Başkan George Bush, Irak’a yaptığı müdahale öncesinde ‘uluslararası işbirliği mesajı vermek için’ UNESCO’ya yeniden katıldıklarını duyurdu. UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde İsrail’den 9, Filistin topraklarından da 3 bölge bulunuyor.
Karar