يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَدْخُلُوا بُيُوتاً غَيْرَ بُيُوتِكُمْ حَتّٰى تَسْتَأْنِسُوا وَتُسَلِّمُوا عَلٰٓى اَهْلِهَاؕ ذٰلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere, geldiğinizi fark ettirip (izin alıp) ev halkına selam vermedikçe girmeyin. Bu sizin için daha iyidir; herhalde (bunu düşünüp anlarsınız. (24/27)
Aradan yüz yıllar geçse de ilk günkü kadar tazeliğini koruyan ve kıyamete kadar da koruyacak olan bir davranış biçimi bu ilahi hitap. Özellikle de arkasından gelen yirmi sekizinci ayet sosyal hayat dediğimiz alanda oldukça kıymetli bir davranış biçimidir.
“Orada hiçbir kimse bulamadınızsa, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size, “geri dönün!” denilirse, hemen dönün Çünkü bu, sizin için daha nezih bir davranıştır. Allah, yaptığınızı bilir.” (Nur:28). Bedeviliğin tarihi, zamanı ve zemini yok. Tarihin her döneminde nezaketten, incelikten nasibini almamış, İslam’ı bir hayat tarzı olarak anlayamamış veya anlamamış insan toplulukları bulmak mümkün. Zaten bedevilik de tıpkı hakikat gibi evrensel olduğu için Allah iman edenleri uyarmaktadır. Ve bize bir ahlak ve bir insaniyet dersi vermektedir.
Ayeti kerimeyi daha iyi anlamak günümüz insanı için daha elzem hale gelmiştir. Çünkü kapınıza gelen bir dostunuz veya komşunuz kapınızın açılmadığını görünce çeşitli yorumlar yapıp bir kızgınlık ve kırgınlıkla geri dönebiliyor. Hâlbuki Rabbimiz nezih bir davranışın şu olduğunu söylüyor; “Eğer size, “geri dönün!” denilirse, hemen dönün.” Demek ki hane halkı müsait değil, kapı açılmamış veya kapı arkasından müsait değiliz başka zaman buyurun diye seslenilmiş, bu durumda en güzel davranış geri dönmek. Hatta bugün buna benzer bir başka sıkıntı daha yaşanıyor, telefonla sizi arayan ve randevu talep eden şahsa müsait değiliz dediğinizde çok hoş karşılanmıyorsunuz.
Aslında İslam’ın hayata ne kadar müdahaleci bir din olduğunu anlamadığımız/ıskaladığımız için bunlar yaşanıyor dersek abartmış olmayız. Çünkü Nur Suresi’nin bu ayetleri çok küçük teferruatlar/ayrıntılar olarak algılanıyor toplumlar tarafından. Oysa hayatın yaşanırlığı açısından davranış biçimlerimiz çok önemli ve aynı zamanda inandığımız dinin üzerimize yüklediği sorumluluklardır. Başkasına ait bir alana vardığımızda en başta vardığımız yerin diğer insanların mahrem alanı olduğunu unutmamak gerekir.
Yine hatırlarsak Bakara 189. Ayette; ‘…evlere arkalarından gelip girmeniz iyi bir davranış değildir. İyi davranış evlere kapılarından girmenizdir.’ der. Konumuzla doğrudan alakası yok gibi görünse de aslında alakalı. Çünkü bedevi, kaba saba insana bu ayette de bir ahlak dersi verilmektedir. Çoğu insan bilir ki özellikle köylerde bu (çat kapı) hala yaşanmaktadır. Hele birde evinizin etrafında herhangi bir koruma yoksa ayete muhatap kişilerin ne taraftan geleceğini kestiremezsiniz. Son olarak Rabbimizin bize öğrettiklerine kulağımızı ve gözümüzü dört açmalıyız. Çünkü bu konuda malum Hz. Nebi’yi (sav) de çok rahatsız ettiler o günün bedevileri. Hucurat suresi bunun en açık örneği. Mutlak doğru Allah’a aittir.
Gerekli, faydalı bir konu ve yazı. İslam davranış üzerine kuruludur. İnşa davranışla başlar. Kural koymak, norm geliştirmek ölçü koymak ve standart geliştirmek, hizmet üretmek yeryüzünü İnşa etmenin bazı unsurları. Hatta bunları medenileşmenin gereği olarak almak lâzım. Bu konuları sayfamızda işliyoruz. Lütfen bakınız: http://www.gelisimveinsan.com Değerlerimiz, İş, ticaret ve yönetim ahlâkı, istişare, Hesap Verme vs. İyilik, adalet ancak yapılarak, inşa ile var olabilir..