9 Kasım 2025 - Pazar
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

İCAT EDİLMİŞ BİR ETKİNLİK: KUTLU DOĞUM

Yazar: Abdi KEÇELİ
27 Temmuz 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder
1989 yılına kadar Hicri takvime göre Rabi’ul Evvel ayının on ikisi Peygamber’in doğum günü “mübarek mevlid” gecesi olarak biliniyordu. Ancak bu gecenin ne mübarekliği, ne fazileti ve ne de kutlanması hakkında gerek Peygamberin, gerekse sahabenin hayatında böyle bir şeyin varlığına rastlanılmamıştır.
Mevlid kutlamalarının ilk defa Fatımı’lerce sarayda sadece devlet erkânı tarafından kutlanıldığını biliyoruz. Daha sonraları Osmanlılarda ilk mevlid merasiminin 1589 yılında III. Murat döneminde icra edildiği de bilinmektedir.

 Ne olduda her yıl hicri takvime göre on gün erkene gelen bu gece 1989 yılından itibaren Nisan ayının 20-27’sine sabitlendi.
Kutlu doğum haftasının ortaya ilk defa çıkışını  o yıllarda Diyanet vakfı yayın kurulu üyesi olan şimdilerde  Zaman gazetesi yazarı Mümtaz’er Türköne  şöyle anlatıyor:
1989 yılında, doktora tezimi yazmakla meşgul olduğum zamanlardı.

“”Kutlu Doğum Haftası”, işe başlar başlamaz bu kurulun aldığı bir kararla ortaya çıktı. Teklif Süleyman Hayri Bey’den gelmiş, “Kutlu Doğum” ismini de rahmetli Ayvaz Bey bulmuştu. Kararlaştırdığımız projenin temel esprisi, Peygamberimizin doğumunu, camilerin dışına taşan, modern hayatın içine giren etkinliklerle kutlamaktı. Konferanslar, sergiler, yarışmalar, tasavvuf musikisi konserleri ilk akla gelenlerdi. Bir havai fişek gösterisi bile düşünmüş, çok pahalıya mal olduğunu öğrenince vazgeçmiştik. Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti bu projeyi hemen kabul etti.(1)
Peygamberimizin doğumunun yıl dönümü kutlamaları, camilerin dışına, modern hayatın tam merkezine, konferanslar, yarışmalar, müzik konserleri ve daha nice etkinlikler eşliğinde kutlamanın sırrı neydi acaba? Neden böyle hayırlı bir iş(!)  Peygamberden yaklaşık Bin Beşyüz yıl sonraları akla gelebilmiş? Bu soruları uzatmak mümkündür.
Özellikle doksanlı yılların siyasi ve dini havasını hissedenler birtakım ip uçlarınıda yakalayabilirler.

Dini hükümlerin iptal edildiği, yok sayıldığı, yasaklandığı zamanlarda genelde manevi merasimler yoğun ilgi görmüştür. Aslında eşyanın tabiatına aykırı olan yeni bir kavramı ortaya koymak için her zaman tarihle bağlantı kurulmuştur. Bu yolda mümkün oranda yeni gelenekler, yeni ritüeller/merasimler, etkinlikler hatta bid’atlar geliştirilip yaygınlaştırıldıkça bir şekilde dinin özü bastırılmak istenmiştir.    Hiçbir peygamberin kendi doğumunu kutlamadığı gerçeğini hatırlarsak, mevcut olan “mevlid” ya da “kutlu doğum” gibi ritüellerin sonradan ihdas edildiğini görmemek için hiçbir neden yoktur. Bu yeni kavramların özüne bakıldığında genelde harici kültürün etkilerini görebiliyoruz.
O halde şu soruyu sormak mümkündür. Kutlu Doğum, hangi harici kültürden esinlenilerek ortaya çıkarılmıştır?
Ünlü vaiz’in ya Allah bismillah deyip kolları sıvadığı doksanlı yıllar…  Hani bir tabir vardır Anadolu’da;
“Yığın yığman yok ama harman yeri göstermen çok” diye. Ancak dünyanın vaizi olmaya aday olan bu adam, hem harman yeri gösteriyor hemde gücünün son kertesine kadar deste toplayıp yığın yığıyor o yıllarda. Akıl yürütüyor.
Kutlu doğumla ilgili âcizane fikri ise şöyle imiş.
“Ahrette mihmendar ve şefaatçi olacak olan Peygambere karşı bir kısım sorumluluklarımız vardır ve bu mevzuda lâkayd kalmamız da mümkün değildir. Ama, ne gariptir ki, bizler asırlardan beri bu ışık insan ve O’nun nurlu mesajına karşı hep lâkayd kalmışızdır.. lâkayd kalmak bir yana çok defa saygısız davranmışızdır…
dar bir dairede ve belli ölçüler içinde, merasim türünden bir mevlid, birkaç paket şeker ve birkaç şişe güllâpla.. Bazen de birkaç ses sanatkârı ve birkaç İlâhîci ile velâdeti tes’îd etmeye, O’nunla irtibatımızı ortaya koymaya çalışmışızdır; ama bunlar kat’iyyen O’nun büyüklüğüyle orantılı olmamıştır; orantılı olmak şöyle dursun, O’ nun kapıkullarına gösterilen saygı ve ihtiram seviyesine bile ulaşılamamıştır. Hele Hz. Mesih’in doğum günü veya şöyle-böyle O’nunla alâkalı gösterilen noel, paskalya ve daha başka yortu ve karnavallar seviyesinde bir neş’e ve cûşişin yaşanması kat’iyyen söz konusu olmamıştır…
Hz. Isa ile alâkalı günler, halkı Hıristiyan olsun-olmasın, hemen her ülkede adetâ neş’e, sevinç kıyametleriyle kutlanır; haftalarca, hatta aylarca her mahfilde sözler, muhavereler hep o istikâmette cereyan eder.. her tarafa O’nun adına tebrikler, hediyeler yağar..

hediye ve tebrik teatisi, o günlerde postanelerin biricik işi hâline gelir. Telefonlar, sürekli O’nun namına zil çalar, ahizeler O’nun nâmına konar-kalkar.. dört bir yan kandillerle süslenir; çarşı-pazar renklerle-ışıklarla kahkaha atar., evler bir arı kovanı gibi, O’na ait duygularla uğuldar, mâbedler O’na ait neşîdelerle inler., ve her gece, adetâ şehrâyinler gibi büyüleyici ve baş döndürücü olarak geçer.”(2)

Hırıstıyanların İsa’yı aşırı övüp onu rab edinmelerinin temel esprisi burada yatsa gerek. Şimdi aynı hataya bizi sevk ve teşvik etmenin telkinleri yerine; “Hırıstıyanların, Meryemoğlu İsa’yı övmede haddi aştıkları gibi, beni övmede sizde haddi aşmayın. Bilin ki ben sadece bir kulum. Benim hakkımda Allah’ın kulu ve elçisi deyin” diye buyuran Peygamber’in bu hadisi sanırım yukarıdaki vaiz efendinin telkin ve teşviklerin önünü tıkamaktadır.
Eğer illede kutlu bir doğum aranılıyorsa bu, Muhammed (s) değil olsa olsa İsa (s)’nın doğumu olmalı değil mi?
1.(Zaman, Kutlu Doğum ve 28 Şubat, 19 Nisan 2012.)

2.(Sızıntı, kutlu doğum,ekim,1991

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

İslam’ın Düşmanları Bizim Neyimiz Olur?

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Bir Erdal Bayraktar Geçti Bu Dünyadan

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Tarih, Hurafat ve Esatir

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Bugünün Kufelileri Olmak Veya Olmamak

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Düşüncenin Girdabında Üç Şehir Metaforu

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • İyiliği Emretmek ve Kötülükten Alıkoymak
    24 Temmuz 2023
  • Otu Çek Köküne Bak
    7 Mart 2023
  • Matbuat Alemindeki Hayatım Ve İstiklal Mahkemeleri
    28 Haziran 2022
  • Tanzimat ve Din
    21 Mart 2021
  • “Makbul Vatandaş”ın Peşinde
    18 Kasım 2019
  • Kızılderililer Nasıl Yok Edildi?
    27 Nisan 2019
  • Modern Türkiye’nin Doğuşu
    4 Nisan 2019
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Yenilendik !

Yenilendik !

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Cihadı Hatırlamanın Tam Zamanı

Ateşkes mi Hamas’ı Ateşe Atmak mı?

28 Ekim 2025
İslam Cihad’la İslam’dır

İslam Cihad’la İslam’dır

27 Ekim 2025
Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

16 Ekim 2025
Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

15 Ekim 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist