24 Mayıs 2025 - Cumartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Türkiye

Hekimin Son Hali

Bilim ve teknolojideki gelişmeler tıpta da önemli değişimlere kapı açıyor. Hekimliğin tarihsel gelişim sürecine mercek tutan Ondokuz Mayıs Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan teknoloji kullanımı, bilimsel bilgi ve doktorluk arasındaki ilişkiyi sorguluyor.

Yazar: Venhar Haber
15 Haziran 2019
Kategori: Türkiye
0 0
0
Hekimin Son Hali
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

(Halk Faust’un çevresinde halkalanır.)                    

İhtiyar Köylü:…..  Aramızda niceleri vardır ki, humma salgınını durduran babanız, Azrail’in elinden çekip kurtarmıştır. Siz o zaman genç bir adamdınız. Her hasta evini ziyaret ederdiniz. Oradan çoğunun cenazeleri çıkardı. Siz ise kazasız belasız çıkardınız….. Kurtarıcımıza göklerdeki kurtarıcı yardım ediyordu. Faust: …… İşte  babamın ilacı buydu. Fakat içen hasta ölürdü. Kimin derman bulduğunu soran yoktu. İşte biz, baba-oğul, bu cehennemî şurupla bu vadilerde ve tepelerde, ortalığı vebadan daha beter kasıp kavurduk. Ben kendim, o ilaçtan binlerce insana verdim. Hepsi öldüler. (1) 

Küçük ölçekli yerleşik insan topluluklarında ilk örneklerini gördüğümüz örgütlenmelerde, obanın lideri, özellikle yönetim sürecinin başlarında, aynı zamanda dini kimliğe de sahipti. İnsanüstü, görünmeyen güçlerle –ruhlarla- ilişki kurabiliyor; onlardan bilgi alıyor ve istekte bulunabiliyordu. Bu özellikler lideri diğer insanlardan ayırıyor, ona üstünlük, kutsallık kazandırıyordu. Zamanla nüfusu ve işleri artan örgütlenmede dini kimlik oba liderliğinden ayrıldı. Büyük olasılıkla, şefin çocuk ve yeğenlerinden birisi bu dini kimliği ve kutsallığı kuşandı. Muhtemelen de, topluluğun diğer kesiminden vücut ölçüleri, şekilleri veya bariz davranış farklılığı ile ayrık bir kimseye uygun görüldü bu görev. İnsanüstü güçleri haiz olduğuna ve iyi ve kötü yüce ruhlarla (daha sonra tanrılar) ilişki kurduğuna inanılan bu dinî önderler (şaman), bu üstün yeteneklerini, büyü karakterli törenlerde, dinsel dua ve eylemler tarzında, çeşitli bedensel ve ruhsal hastalıklara maruz kalmış kabile üyelerini normal haline döndürmede, doğumların, büyümenin ve diğer hayati süreçlerin sağlıklı yürümesi ve sonuçlanmasında çokça kullanmışlardır. Tedavi seansları, maddeötesi varlıklarla ilişki kurup, hasta kişinin ruhunu tasalluttan ve kötü etkilerden kurtarmaya, temizlemeye yönelik bir tür dinsel ayin diyebileceğimiz uygulamalardı. Çünkü, hastalıkların, kişinin ruhundaki kötü etkilenmelerden ve aksamalardan meydana çıktığına inanılırdı. Claude-Levi Strauss, “Din ve büyü” adıyla Türkçeleştirilen yazılarında, tedavinin başarılı olabilmesi için hastanın, topluluğun hatta sağaltıcının (büyücü- şaman), bu “fizyopatolojiye” ve tedavi biçimine inanmaları, tedavi sürecinde pay sahibi olmaları gerektiğini söylemektedir. (2) Büyücünün organize ettiği ve yönettiği tedavi seansı sonucunda hasta kişinin ruhsal ve organik dengesi yeniden kurulur. Strauss ruhbilimsel ve büyüsel tedavileri karşılaştırır ve “her iki yöntemde de, hastanın kendi yarattığı ya da dış çevreden edindiği bir söyleni (mythe) yoğun bir şekilde yaşamaya itildiğini ve yapısal bir “yeniden düzenlenmeye” dayalı organik bir değişim süreci amaçlandığını” söyler.  

Sonuç olarak, insanüstü yetenek ve yetilere sahip (kutlu) sağaltıcı ve hasta ilişkisinde, iyileştirmenin başarılması için şu şartlar gereklidir: 1-Tedavi edicinin doğuştan ve kazanılmış olağan dışı yetenek ve güçlere sahip olduğuna inanılması ve bunun sadece hasta değil o topluluk tarafından da onanması. 2-Hastalığa ilişkin bir söylenin (mit) var olması ve bunun bazı simgesel işlemler ve figürler eşliğinde hastaya ve topluluğa aktarılması.  

3-Tedavi başlangıcında ve sürecinde bazı işlemlerin ayin niteliğinde uygulanması. Bu işlemlerin gerçekleştirilmesinde roller, hekim ile hasta arasında, tedavinin öngördüğü oranlarda paylaşılır.  

Ortaçağda, Avrupa’da tıp hizmeti dini bir ödev addedildiğinden, sağlık hizmeti daha çok rahip ve rahibeler tarafından veriliyordu. Tedavide ilaç yerine kutsal su, dua ve ellerin vücudun üzerinde gezdirilmesi gibi yöntemler başta geliyordu. Yüzbinlerce insanın hayatını kaybetmesine yol açan veba ve diğer salgınlara karşı, kilise çözüm olarak insanların dua etmelerini ve kendilerini tanrıya teslim yoluyla ondan yardım dilemelerini istiyordu. Benzer şekilde, ilk ve ortaçağda, Asya’nın bir çok ülkesinde de mabedler ve  manastırlar tıp okulu ve hastane niteliği de taşımaktaydılar. Prof Dr Arslan Terzioğlu, Hint ve Orta Asya Türk-Budist  tababetinin tesirinde kalan Tibetteki manastırlarda hala, diğer ilimlerin yanı sıra tıp tahsilinin de yapıldığını söylemektedir.

Bu dönemlerde hekimlerin kutluluğu din kaynaklıydı. 

İslam medeniyetinin damga vurduğu ortaçağda, Müslüman dünyada değişik bilim alanlarında önemli ilerlemeler, gelişmeler olmuştur. “Ortaçağ”, batı dünyası için karanlıkla anlatılırken, islam dünyasında bilim pek değer verilen uğraşlardandı. Diğer bilimler gibi tıp biliminde de büyük gelişmeler oldu. Modern tıptaki gibi çeşitli ilaçların, ameliyatların uygulandığı, hasta bakımlarının yapıldığı, bu anlamda hastanelerin kurulduğu, hastalıkların ve tedavilerinin anlatıldığı tıp kitaplarının yazıldığı bir dönem oldu 9.-17. yüzyıllar arası. Müslümanların kurduğu hastane ve tıp okulları, cami, medreseyle birlikte bir külliyenin parçalarını oluşturmakta iseler de, bir mabed niteliğinde ve kapsamında değillerdi. Müslüman alimlerin şaman veya rahip gibi kutsal bir kimliği yoktu ancak, büyük oranda dini bilimleri de tahsil ve tedris ettiklerinden sıradışı, seçilmiş, üstün yetenek ve güçle donanmış kişiler olarak itibar görüyorlardı. Müslüman toplumlarda, alimler de yüceltilmiş, bir anlamda kutlu addedilmişlerdi. Dolayısıyla ortaçağ islam toplumlarında hekimin kutluluğu hem din hem bilim temelliydi. Zaman ve coğrafyaya göre az çok değişerek sadece din dairesinde bir seçilmişlik atfedilen örnekler de söz konusuydu. 

Tıp alanında çalışanlara hekim isminin kullanılması o kişilerin yüceltildiğini gösterir. Çünkü, hekim sadece bilgisi ile iyileştiren değil, aynı zamanda ‘eğriyi-doğruyu ayırt etme’, “derin bilgiye sahip olma’ gibi meziyetleri haiz alimden de üstün birisidir. Hikmet, ‘kötülüğün engellenmesi ve iyiliğin elde edilmesi’, ‘kişinin gücü ölçüsünde eşyanın mahiyet ve hakikatlerini bilmesi’ şeklinde de açıklanmaktadır. Tasavvufta, genellikle “ilâhî sırların ve gerçeklerin bilgisi, varlıkların var oluş amaçlarının kavranması, sebeplerle bunların sonuçları arasındaki ilişkilerde ilâhî iradenin rolünün keşfedilmesi” anlamında kullanılır.(3) 

Bu dönemlerde hekimlerin kutluluğu bilgi ve hikmet kaynaklıydı. 

İslam medeniyetinin zayıfladığı, güç ve bilimin müslümanlardan batılılara geçtiği 17.-18. yüzyıllarda batı (modern) tıbbının temelleri atılmaktaydı. Kilise (din) Avrupa’da giderek güç kaybediyor, bilim kilisenin tekelinden kurtuluyordu. Bilim özgürleşiyor; doğruya götüren yegane araçlar olarak deney, gözlem ve akıl üstünlüğü ele geçiriyordu. Artık, doğruyu ve gerçeği ortaya koyacak gücün bilimde olduğu tartışılamaz bir kabul haline geldi. Kutsallık kiliseden bilime el değiştirdi. Bu süreçte ortaya çıkıp gelişen modern tıp uygulayıcıları bu kez kutsal bilim kisvesini kuşanarak olağanüstülüklerini sürdürdüler. Elleriyle yoklayarak, perküsyonla (parmak uçlarıyla vurma) çıkan sesi duyarak, stetoskopla kalbi, göğsü, karnı dinleyerek, ışıkla göze, basacakla yutağa bakarak hastalığı tanıdılar. Kimsenin gözle göremediği, dışardan veya içerden bazı kötü varlıkların sebep olduğunu söyledikleri hastalıkları aşılarla, penisilinle, bazı bitkisel veya kimyasal sıvılarla alt edebiliyorlardı. Yüzbinleri kırıp geçiren salgınlarla savaşta galip geliyorlardı. Halk bu hekimlerin hastalığıyla ilgili söylediklerini anlamasa da hekimlere kutsal birisi olarak hürmet gösteriyor, verilen ilaçlara da ancak üstün güç ve yeteneklere sahip seçilmiş kişilere nasip olacak gizli bilgilerle yapılmış iksir olarak görüyordu. Şaman hekim-hasta ilişkisinde tespit ettiğimiz unsurların modern tıpta da, teşhis ve tedavi sürecindeki hekim-hasta ilişkisinde var olduğunu söyleyebiliriz. Hekimlerin, bu kez, bilimin sağladığı olağan dışı yetenek ve güçlere sahip olduğuna inanılıyordu. Kutsallık artık bilimdeydi ve bilim söylemişse akan sular dururdu. Hele deneyler ve rakamlar işin içine girerse kimse arsızlıkla ve cahillikle suçlanmayı göze alıp itiraza kalkışmazdı. Doktorun belli kisvesi (beyaz gömlek), özel bir dili, suları, tozları, tüpleri, cam şişeleri, aletleri vardı. Hastaya ve yakınlarına anlatılan, üstelik önemli kısmı anlaşılmaz, yabancı kelimelerden oluşan, hastalığa ilişkin bir hikaye hep vardı. Nihayet, tedavi başlangıcında ve sürecinde yapılması ve yapılmaması gereken bazı işlemler vardı. Burada, rol çoğu zaman cerrahın usta ellerine veya bazı ilaçlara verilmiştir. 

Bu dönemlerde hekimlerin kutluluğu bilim kaynaklıydı.  

Doktorun şimdiki ve gelecekteki hali 

Bugün, artık doktorlar, çoğunlukla, hastaya dokunmuyor, perküsyon yapmıyor, steteskopla dinlemiyor. Buna vakti yok, sanırım hevesi de yok. Bunun yerine, hangi bölgenin görüntülemesinin yapılacağı, filmlerinin çekileceği ve hangi kan, idrar vs. tahlillerin isteyeceğine karar verdirecek hızlı bir bilgilenme yetmektedir. Laboratuvar tahlillerinde zaten düşük ya da yüksek çıkan değerler işaretlenmektedir. Bir yapay zeka işleyişi olan “derin öğrenme (deep learning)” ile, radyolojik görüntülerde hastalık tespiti ve sınıflandırılması, bir organ veya lezyonun sınırlarının belirlenmesi ve tedaviye cevabın değerlendirilmesi yüksek doğrulukla yapılmakta ve raporlanmaktadır. Yani, yapay zeka büyük doğruluk oranıyla bozukluğu saptıyor, hastalık tanısı koyuyor ve tedavi önerebiliyor. Yine de, şimdilik, kim sadece bir makinanın verdiği öneri üzerine ilaç kullanır veya ameliyata razı olur? Doktor artık bilimin kutsallarıyla mücehhez birisi değil, zeki, çalışkan, bilgisayarlarla ( yapay zekayla) birlikte çalışabilen, becerikli bir teknisyen, bir uzmandır. Gelecekte, yükleneceği görev ise sağlık danışmanlığı ve yönlendiriciliği olacaktır. Makinelerin verdiği sonuçları okuyabilen ve buna göre yapılan öneriler arasından tedaviye karar veren, sağlığıyla ilgili kişiyi bilgilendiren, tavsiyeler veren, yönlendiren bir profesyonel. Girişim ve cerrahi işlemlerde de beceri sahibi bir zanaatkar.(4)  

Batıdan dilimize geçmiş olan “doktor” sözcüğü, sözlüklerde yazıldığı gibi, akademide, ağırlıklı olarak eskiden, hayatını öğrenmeye, öğretmeye ve hikmeti yaymaya adamış kişi anlamındayken (üniversite hocası gibi), modern tıp alanında mesleği hasta ve yaralı kimseyi tedavi etmek olan tıp mensubunu isimlendirmektedir. 

Hekimlik bilgelikti, tıp bir sanattı, doktorluk bir meslektir. 

Artık toplumun gözünde doktor kutsallarından sıyrılmış yol gösterici ve uygulayıcıdır. Hikmet sahibi değil, alanında bilgi ve donanım sahibi bir ustadır. Sadece bir meslek erbabıdır. Üstelik, hastalar ve yakınları hastalık hakkında internet yoluyla her türlü bilgiyi edindikten sonra, doktorun mesleğinde yeterli ve yetkin olup olmadığına da karar verebilmektedirler!  

  

(1) Goethe, Faust. Alkım Yayınevi, 2008, İstanbul.   

(2) Strauss CL. Din ve büyü. Yol yayınları, 1983 İstanbul 

(3) Etimolojik olarak sanat ve zanaat kelimeleri Arapça menşeli olup aynı kelimenin anlam ve söyleyiş bakımından farklılaşmış iki halidir. Zanaat para kazanma amaçlı, seri üretim yapılan, ustalık ve beceri isteyen bir meslektir. Sanatta yaratıcılık ön plandadır, zanaatta ise ustalık önemlidir. 

(4) Mustafa Kara, Hikmet  maddesi.  TDV İslâm Ansiklopedisi 17. cilt, 518-519, İstanbul 1998.

Karar / Hüseyin Akan

Etiketler: Hüseyin akan

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • G. Birikim: Gazze’ye Yardım Edecektik!
    24 Mayıs 2025
  • Elias Rodriguez: Bizler -Bunun Olmasına İzin Verenler- Filistinlilerin Affını Asla Hak Etmeyeceğiz!
    23 Mayıs 2025
  • Siz Kiminle Müttefiksiniz?
    23 Mayıs 2025
  • Trump’ın Soytarıları Efendilerini Kutsadılar
    19 Mayıs 2025
  • Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde
    15 Mayıs 2025
  • Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta
    15 Mayıs 2025
  • “Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine
    13 Mayıs 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

G. Birikim: Gazze’ye Yardım Edecektik!

G. Birikim: Gazze’ye Yardım Edecektik!

24 Mayıs 2025
Elias Rodriguez: Bizler -Bunun Olmasına İzin Verenler- Filistinlilerin Affını Asla Hak Etmeyeceğiz!

Elias Rodriguez: Bizler -Bunun Olmasına İzin Verenler- Filistinlilerin Affını Asla Hak Etmeyeceğiz!

23 Mayıs 2025
Siz Kiminle Müttefiksiniz?

Siz Kiminle Müttefiksiniz?

23 Mayıs 2025
Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

19 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist