11 Temmuz 2025 - Cuma
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

Bu Vebali Kim Almak İster?

İslam, evet, tek hak dindir. Dolayısıyla adil bir hayatı kurma hedefindedir. İnsanlar huzur ve barışı kurabilecek potansiyeli içinde barındıran bu dinden bir beklenti içine girmektedirler. Çünkü ‘Hak gelince batıl zail’ olur. Bu da doğal olarak barış içinde yaşayacağımız bir ortamı, zaman dilimini beraberinde getirmeli. Fakat bu hal, İslam’a veya bir cemaate girince bir anda gerçekleşecek bir şey değildir. Dahası bunun dünya hayatında gerçekleşeceği kesin de değildir. Çünkü ‘imtihan esnasında veya mahallinde kesin sonuç’ beklenmez. İmtihan bir süreçtir ve başarı bu sürecin sonunda belirir.

Yazar: Ahmet ALTINOK
6 Ekim 2019
Kategori: Makaleler, Venhar Özel
0 0
2
Bu Vebali Kim Almak İster?
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Hak ile batılın veya zalim ile mazlumun mücadelesi üzerine kurulu olduğunu bildiğimiz bu imtihan dünyasında, felaha ermek için biz Müslümanlar, başta Tevhid akidesini öğrenirken ve Adem’in (as) çocukları kıssasını mütalaa ederken bedel ödemenin değişmez bir kural olduğunu öğreniriz. Sarp bir yokuşa tırmanmadan, zorluklar karşısında sabır göstermeden cennetin kapıları bize açılmayacaktır. Cennetin kapıları açılmayacağı gibi dünya saadetini de tatmadan göçüp gideriz. Zannediyorum zaman zaman bu kuralın kendi birlikteliklerimiz, grup çalışmalarımız veya cemaatlerimiz için de geçerli olduğu gerçeğini unutuyoruz. Evet, hakkın yanında yer alıyoruz ve her zaman da alacağız. Birliktelillerimizi oluştururken veya bir cemaate girerken İslami kimliğine dikkat edeceğiz ama bunların sorunsuz bir birliktelik olacağına inanmak veya imtihandan muaf tutulacağımızı zannetmek yanlış olur. Tam aksine ve özellikle de toplumsallaşmayı hedefleyen birlikteliklerin imtihanı ilk olarak kendi aralarındaki ilişkilerde daha sonra ise ötekilerle olan münasebetlerinde olacaktır. Kendi kardeşleriyle imtihanını verememiş olanlar ötekisiyle olan imtihanın üstesinden nasıl gelsin?

“İyilik ve takva hususunda yardımlaşın, günah ve düşmanlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan korkun, çünkü Allah’ın cezası çetindir.” (Maide, 2).

Gözlemlerimde yanılmıyorsam, başta, İslam’ı kabul ederken ve sonrasında girdiğimiz toplum veya cemaatle hayatımızın gül gülistanlık olacağını adeta cenneti dünyada yaşayacağımızı zannediyoruz.

‘Sorunsuz Bir Hayat Beklentisi’

Sonrasında ise duygularımızı ve birikimimizi bunun üzerine bina ederek çıkmaz bir sokağa sokuyoruz kendimizi, çünkü herhangi bir çatışmada bu beklentinin oluşturduğu hayallerimiz yıkılıyor. Bunun bedelini ise birlikteliğimize, toplumsallaşma hedefimize ödetiyoruz. Burada kalmıyor ki, bu süreç bir çözülmeye sonrasında gruplaşmaya, yalnızlaşmaya daha da acısı İslam’a olan güvenin yıkılmasına kadar gidebiliyor.

Sormak İstiyorum Bu Vebali Kim Almak İster?

“Hakikaten bu bir tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyle ise bana kulluk edin. Kendi aralarında işlerinin birliğini bozdular. Halbuki hepsi bize döneceklerdir. Bu durumda her kim mümin olarak iyi davranışlar yaparsa onun çabasını görmezlikten gelmek olmaz. Zira biz onu yazmaktayız. Helak ettiğimiz bir belde için artık (yeniden mamur olmak) imkansızdır; çünkü onlar geri dönemeyeceklerdir.” (Enbiya, 92-95).

İslam, evet, tek hak dindir. Dolayısıyla adil bir hayatı kurma hedefindedir. İnsanlar huzur ve barışı kurabilecek potansiyeli içinde barındıran bu dinden bir beklenti içine girmektedirler. Çünkü ‘Hak gelince batıl zail’ olur. Bu da doğal olarak barış içinde yaşayacağımız bir ortamı, zaman dilimini beraberinde getirmeli. Fakat bu hal, İslam’a veya bir cemaate girince bir anda gerçekleşecek bir şey değildir. Dahası bunun dünya hayatında gerçekleşeceği kesin de değildir. Çünkü ‘imtihan esnasında veya mahallinde kesin sonuç’ beklenmez. İmtihan bir süreçtir ve başarı bu sürecin sonunda belirir. Müslümanlar olarak biliriz ki, insan ne yaparsa yapsın sonucu belirleme kendisinin değil yüce Mevla’nın işidir. Yüce Mevla ise bize bu sonucu ya dünyada ya ahirette ya da ikisinde de verebileceğini söylüyor. Ama Kur’an’ın şahitliğiyle şunu kesin olarak biliyoruz ki, asıl mükafat ahirette verilecektir. Bu mükafatın ön merhalesi ise dünya hayatında ‘hak’ için ‘can ve mal’ ile cehd etmektir.

Dolayısıyla ‘sonuç odaklı’ değil ‘Rabbin rızasına uygunluk’ ilkesi üzere yaşanmalıdır. Bu ilke her ilişki biçiminde olduğu gibi cemaatsel birlikteliklerimiz ve ilişkilerimiz için de geçerlidir. Allah’ın rızasına uygunluk ilkesinin hayattaki tezahürü elbette ki, Şeriat’ın yaşanmasına bağlıdır. Bu ilkeyi hem güçlü hem de zayıf dönemlerimizde de hayata geçirmeliyiz. Bizler biliriz ki, Kur’an ve bunun eşsiz pratiği sünnet bize defaatle müslümanların birlikteliğinin öneminden bahseder. Resulün bu birlikteliği ilmek ilmek örerek nasıl hayata geçirdiğini biliriz. Uhud yenilgisi sonrasında birçok sahabenin şehid olmasına sebebiyet veren okçulara, Kur’an’ın da övdüğü davranış biçimini yeri geldiğinde bilmiş bir edayla sürekli anlatır dururuz da, iş kendi aramızdaki, belki eften püften meseleleri taa kopma derecesine getiririz. Hatta koparırız. Şu an halimiz bundan farklı mı Allah aşkına?

Bilinçli bir Müslüman, ahireti kazanmanın meşakkatli olduğunu bilir. Sorunsuz bir hayat beklentisi içine giren Müslüman, İslam’ın kendisinden beklentisini anlayamamıştır demektir. Burada dikkat etmemiz gereken husus, sonucu bizim beklentimizin değil Rabbul Alemin’in belirleyeceğidir. Hayat tecrübemiz bize kaderi elinde bulunduranın isteklerine ister istemez tüm mahlukatın nasıl boyun eğdirildiğini öğretiyor. Biz bundan muaf mı tutulduk? Dolayısıyla şunu iyi bilmeliyiz ki, sorunsuz bir hayat yoktur. Zahmetsiz kazanılan mükafat mükâfat değildir. Allah hakkıyla bir cehdin sonucunda kazanılana değer veriyor. Haksız kazancı haram sayan Rabbimiz, canlar ve mallar karşılığında sattığı cennetini öylesine verir mi? İslam’ın terazisi bunu tartmaz. Adalet bozulur.

Sorunsuz Bir Hayat Yoksa Eğer, Sorunlarla Yaşamayı Öğrenmekten Başka Çaremiz Kalmamaktadır

Durum böyle olunca, kardeşlik ilişkilerimizde oluşabilecek sorunlar için de aynı bilinci taşıyarak birlikteliğimizin devamını sağlayabileceğimizi bilmeliyiz. Tevhid akidesinin aslı Allah’ın otoritesinde hiçbir ortak kabul edilmemesi gerektiği ise bu akidenin yüklediği vahdet sorumluluğunun da bilincinde olmalıyız. Vahdeti sağlayamayan bizler bu hak iddianın gereğini yapmamakla Allah’a verdiğimiz sözde durmuyoruz demektir. Unutmayalım biz akdimizi Allah’la yaptık. Yoksa nefsimizle mi yaptık ki de bölük pörçük olmuşuz?

“İnsanlar bir tek ümmetti. Allah peygamberleri müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdi; insanların ayrılığa düşecekleri hususlarda aralarında hüküm vermek için onlarla birlikte hak kitaplar indirdi. Ancak kitap verilenler, kendilerine belgeler geldikten sonra, aralarındaki ihtiras yüzünden onda ayrılığa düştüler. Allah, inananları, ayrılığa düştükleri gerçeğe kendi izni ile eriştirdi. Allah dilediğini doğru yola eriştirir.” (Bakara, 213)

Yüce Mevla’nın Kelamı Kebiri’nden hareketle ki, bu kelam bize müslümanların kardeş olduğunu bildirmekle kalmıyor, kardeşliği bozulanların arasının düzeltilmesini de emrediyor. Yüce yaradan yarattığını elbette yaradılandan daha iyi tanıyor ve kardeşlerin arasında çıkacak olan bozulmayı taa insanlık serüveninin ilk çekirdek ailesinde yaşanan Adem’in (as) oğulları kıssasında bize işaret ediyor. Çatışma temelli başlayan bu serüven öyle görünüyor ki, hayatın sonuna kadar sürüp gidecek. Zaten kulluğun temel dinamiği ‘sa’y’ değil midir ki, ancak bunun sonucunda yüce mevla bize karşılığını versin? Bozulma imkanı mevcudiyetini daima korurken biz müslümanlara düşen görev ne olmalıdır? İnceldiği yerden kopsun mu diyeceğiz! Yoksa bu bağı Rabbimizin bağladığı yerden tekrar tekrar kopmamak üzere sımsıkı bağlayacakmıyız?

“Gerçek şu ki Allah (yalnızca) kendi davası uğrunda, sağlam ve yekpare bir bina gibi, kenetlenmiş saflar halinde savaşanları sever.” (Saff, 4).

Çok Yorumlanan 2

  1. Ahmet Durmuş says:
    6 sene önce

    Kardeşim ümmet için kaygılarında çok haklısın. Bu güzel hatırlatmalarından dolayı teşekkür ederim. Allah ecrini versin. Selamlar.

    Cevapla
  2. Ahmed Rahman says:
    6 sene önce

    gerçekten Müminlerin gündemlerde şuanda bundan başka bir mevzunun belki de yer almaması gerekiyor. Allah razı olsun Ahmet abi…

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Düşüncenin Girdabında Üç Şehir Metaforu

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Demokrasiye Can Verenler -Beşir Atalay Okuması-

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

İslamsız Bayram Ruhsuz Kadavraya Benzer!

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Modern Siyasete Meşruiyet Arayışları

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet
    2 Eylül 2023
  • Tepkiselliğin Müslümanlar Üzerindeki İzdüşümü
    30 Kasım 2021
  • Vahdeti Gündemde Tutmak
    7 Şubat 2021
  • Ortak Zemin Edep Adap ve Vahdet
    9 Aralık 2020
  • Belirleyici Sen misin, Ben mi?
    13 Ağustos 2020
  • Türedi Küresel Ahlakın Tezahürü
    16 Mayıs 2020
  • Yeni Dünya İmparatorluğunun Dini Globalizm ve Küresel Ahlak -2-
    3 Mayıs 2020
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

İfsat Her Yerde

Mezhepçiliğin Müslümanlara Getirisi İzzet Değil, Sadece Zillet

8 Temmuz 2025
İklim Kanunu ve Küresel Isınma: Faturayı Kime Yazalım?

İklim Kanunu ve Küresel Isınma: Faturayı Kime Yazalım?

8 Temmuz 2025
Düşüncenin Girdabında Üç Şehir Metaforu

Düşüncenin Girdabında Üç Şehir Metaforu

4 Temmuz 2025
Mezhepçilik Fitnesi

Mezhepçilik Fitnesi

4 Temmuz 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist