اَوَلَمْ يَسٖيرُوا فِي الْاَرْضِ فَيَنْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذٖينَ مِنْ قَبْلِهِمْؕ كَانُٓوا اَشَدَّ مِنْهُمْ قُوَّةً وَاَثَارُوا الْاَرْضَ وَعَمَرُوهَٓا اَكْثَرَ مِمَّا عَمَرُوهَا وَجَٓاءَتْهُمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِؕ فَمَا كَانَ اللّٰهُ لِيَظْلِمَهُمْ وَلٰكِنْ كَانُٓوا اَنْفُسَهُمْ يَظْلِمُونَؕ
Yeryüzünde gezip, kendilerinden önceki insanların sonlarının nasıl olduğuna bakmazlar mı? Onlar kendilerinden daha güçlü idiler. Yeryüzünü kazıp altüst etmişler ve onu, bunların imar ettiklerinden daha çok imar etmişlerdir. Onlara da elçileri, delillerle gelmişti. Böylece Allah onlara zulmetmiyor, onlar kendilerine zulmediyorlardı. (30/9)
Modernitenin temel felsefesi, eski ile tüm bağları koparıp yerine kendi görüşlerini, düşüncelerini dayatmaktır. Geçmiş ile bağlar koparıldıktan sonra yeni inşa edeceği topluma dilediği şekilde yön vermektir.
Allah teala ise devamlı geçmişe vurgu yaparak onların yaptıkları iyi-kötü ne varsa önümüze sererek bizlere ışık tutmaktadır. Hepimiz Adem’den olduğumuza göre onlar da aynı türden insanlar olup Allah’ın yarattıklarından bir yaratıktılar. Onların geçmişte ulaştıkları sonuçlar, onları izleyip gelenlerin ulaşacağı sonuçların perdesini aralamaktadır. Fıtratta bir değişiklik yok ve Allah’ın yasası hepsinde aynı yasadır. Bu ayet sanki modernitenin aksine, hayatın değerleri ve düşünceleriyle insanlıktan kopmaması için, bu hayatın gerçeğini, zaman ekseniyle bağlarını ve kuşaklar boyu kaynak ve kader birliğine sahip insanlığın gerçeğinin kavranmasına çağrıdır.
“Yeryüzünü kazıp imar etmişlerdi.” Onu işlediler, bağlar bahçeler yaptılar, kayalardan evler yonttular, yekpare mermerler üzerine saraylar yaptılar, piramitler, kuleler, tapınaklar… her birinin sırrı bugün çözülemezken, modern bilim geçmişi yok sayadursun. İşte Allah teala yaşayan tüm insanlara geçmişin gücünü anlatıp onların bıraktıklarına kendisinin varis olduğunu belirtirken; günümüz insanına, her ne kadar teknolojide ilerlersen ilerle geçmiş sizden daha güçlüydü diyerek bir nev’i ihtar vermektedir.
Onların imar ve teknik bakımdan daha marifetli olduğunu, buna mukabil dünya hayatının süsüne, dış görünüşüne aldanıp Allah ile ilişkiyi kesmelerinin sonucu kendilerine zulmettikleri bir gerçektir. Bu kadar marifetli becerikli ve zeki bir toplumun, kendilerine gönderilen elçileri yalanlamaları ve onlarla mücadeleye girişmeleri neticesinde Allah’ın inkarcılara olan yasası onlarda da hükmünü yerine getirdi. Ne güçleri fayda sağladı, ne mamur ettikleri medeniyetleri kendilerine bir çare oldu.
Allah’ın yasası, kendisine uymayan tüm güçlü medeniyetlerin üzerinden bir silindir gibi geçerek tarihte yerini almaktadır.
Şu halde Allah zulmetmiyor insanlar kendilerine Allah’ı devre dışı bırakmakla zulmediyorlar.