4 Aralık 2023 - Pazartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Dünya

Makbul Yalanlar

Özetle bu yalan ve manipülasyonların hedefi olup olmayacağınız ABD ve Batı’nın yanında durup durmayacağınıza göre değişir. Duruşunuzu değiştirirseniz sizi Ortadoğu’nun “İsveç”i olarak da pazarlayabilirler.

Yazar: Venhar Haber
11 Kasım 2022
Kategori: Dünya
0 0
0
Gülümse!
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Yıllar önce okuduğum bir kitapta yazar, Suudi Arabistan’da, Şiilerin “kuyruklarının olduğuna” dair bir söylentiye inanıldığını aktarıyordu.

Bazıları şaşırabilir, insanlar nasıl böyle bir şeye inanabilirler diye. Propaganda ve manipülasyonun modern büyü olduğunu bilenler kuşkusuz şaşırmayacaktır. Propaganda bazen öyle bir noktaya gelebilir ki, mağdur ettiği kitlenin aklını başından alabilir; onları fiziksel ve zihinsel açıdan “imkansız” olan şeylere inandırabilir. Gerçeklikle bağını tamamen koparıp onları bir serabın içine kapatabilir. Gözlerini görmez, kulaklarını işitmez, aklını işlemez kılıp yaşayan bir ölü haline getirebilir.

Hele bir de “günah keçisi” olmaya görün… Artık hakkınızda ne söylense alıcısı çıkacaktır.

*

9 Kasım 2022 Çarşamba günü, Twitter’daki paylaşımlara bakarken NTV’nin yayınladığı bir haberi gördüm. Haber’in başlığı aynen şöyleydi: “Mahsa Amini Protestoları: İran Parlamentosu Yaklaşık 15 Bin Protestocuya Ölüm Cezası Verilmesini Onayladı.”[1]

BirGün Gazetesi, Yurt Gazetesi, TGRT Haber gibi pek çok ulusal haber sitesi haberi benzer başlıklarla vermişti. TGRT’nin başlığı şöyleydi: “İran’da katliam cezası! Yaklaşık 15 bin kişiye ölüm cezası verilmesi onaylandı”[2] Yurt Gazetesi ise “İran’da toplu vahşet! 15 bin kişiyi idam edecekler”[3] diyordu. Tabii, Twitter adeta yıkıldı. Ayşenur Aslan[4], İbrahim Haskoloğlu[5], Prof. Dr. Bengi Başer[6], Solcu Gazete[7], Tr724[8], KararHaber[9] (liste uzayıp gidiyor) gibi 100 binlerce takipçisi olan hesaplar “15 bin idam” haberini paylaşanlar arasındaydı. Binlerce kişinin beğenip, retweet ettiği paylaşımında Ayşenur Aslan (Halk TV programcısı) şöyle diyordu: “İran’da protestoculara idam cezası verilmesi parlamentoda onaylanmış. 15 bin kişi idam edilebilir. Buna sessiz kalan her yetkiliyi, her lideri kınamak falan değil lanetliyorum. Bağırın, kurtarın o gençleri”

Bu arada Newsweek’in de benzer bir haber yaptığını belirtelim.[10] Nitekim İbrahim Haskoluğlu paylaşımında Newsweek’i kaynak gösteriyor. Newsweek de haberini CNN’e dayandırıyor. Ancak haber metninde verilen linkte CNN’in haberine ulaşılamıyor.

Aklı başında olan herkesin anlayabileceği gibi, haber tabii ki yalandı. Nitekim akşam saatlerinde çıkan bir başka haberde iddiaların asılsız olduğu söylenerek, şöyle deniyordu: “İran’da 227 milletvekili, Mahsa Amini protestolarına ilişkin, ortak bir açıklama yaptı. İran Yüksek Yargı Erki Başkanına seslenen vekiller, ‘eylemci liderlerinden’ güvenlik güçleriyle çarpışan, silah kullanan ve ölüme sebep olanlar için, kısas (idam) uygulanmasını talep etti.”[11]

Ancak bu satırları yazdığım saat itibariyle gazeteler haberlerini, twitter hesapları da paylaşımlarını henüz kaldırmış değiller.

Birkaç kişi haberin doğru olmadığını anlatmaya çalışıyordu ama nafile. Yapılan yorumlarda herkes çıldırmış gibiydi: Kimi BM müdahalesi istiyordu, kimi ABD müdahalesi; küfrün, hakaretin, istihzanın bini bir paraydı. Haberi paylaşanların pek çoğu ise, “molla rejimi budur” deyip ilericilikten, aydınlıktan, medeniyetten, akıldan söz ediyordu!

Bazı kişiler ise, haklı olarak “Nasıl oluyor da böylesine büyük bir yalan söyleyebiliyorlar, eninde sonunda olsa açığa çıkmayacak mı?” ya da “Hadi onlar söylüyor koca koca adamlar nasıl inanıyor?” türünden sorular soruyordu.

Ülkemizde kol gezen bir İran cehaleti var. Üretilen, pekiştirilen ve sürekli güncellenen bir cehalet. İran hakkında bütün bildikleri iki kelime: “Molla rejimi!” Değil 15 bin, “150 bin” denilseydi aynı hevesle haberi paylaşacak kişi sayısı emin olun hiç de az olmazdı. Dediğim gibi, bir de bunlar kendilerini akıl ve bilim ehli sanır; herkesi küçük görür, horlar, herkese ders vermeye kalkarlar.

Yine de böylesi yalanların bir mantığı, bu yalanları üretenlerin ise bir amacı var.

Bir kaçına kısaca değinebiliriz.

*

Birincisi bazı yalanlara kısa süreliğine ihtiyaç vardır. Sonrasında açığa çıkmasının bir önemi yoktur; zaten atı alan Üsküdar’ı geçmiş olacaktır. Örneğin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell BM’de bütün dünyanın gözünün içine bakarak “kimyasal silah” yalanını söylediğinde açığa çıkacağını bilmiyor muydu? Tabii ki, biliyordu. Ama o yalana kısa bir süreliğine, Irak’ı işgal edinceye kadar ihtiyaçları vardı. Sonrasında “yalan” olduğunun ortaya çıkmasının bir önemi yoktu. Ne de olsa bu dünyada güçlülerin “hesap vermeme, hesap sorma” gibi bir ayrıcalığı var!

İkincisi; bazı büyük yalanlara giden yolun taşları çok öncesinden döşenir. Diğer bir ifadeyle, küçük yalanlar ya da çarpıtmalar zihinleri büyük yalanlara inanmaya hazır hale getirir. Hedef ülke hakkındaki küçük ama sık sık verilen (bazısı doğru bazısı yalan) “negatif” haberler izleyicilerin/dinleyicilerin/takipçilerin kafasında büyük yalanların girmesi için yarıklar oluşturmaya başlar. Bu tür negatif haberler zihinlerde hedef ülkeye ilişkin “ön kabul” oluşturur. İran hakkında 43 yıldan beri devam eden ABD ve Batı anlatısının pek çok kişide “ön kabul dağları” oluşturduğunu söylemeye gerek yok. Üstelik, manipülasyon merkezlerinin her ülkenin/grubun/kişinin karakterine uygun geniş bir yalan repertuarlarının olduğunu da unutmamak gerek.

Üçüncüsü, “Gerçek ayakkabılarını giyinceye kadar, yalan dünyayı 3 defa turlarmış”  sözünde olduğu gibi, bu tür büyük yalanların “etkileşim gücü” yüksektir. Hele ki sosyal medyanın “yankı odalarında” yaşayanlar, kendi kabilelerinden çıkmayanlar için.

Dördüncüsü, yalan haberin tekzip edilemeyeceği, edilse de kimsenin duymayacağı bir psikolojik iklim oluşturulmaktadır. Eğer yalanı ortaya çıkarmak isterseniz çeşitli suçlama ve şayialara maruz kalabilirsiniz. Diğer bir ifadeyle “makbul yalanın” dışına çıkmak sizin de hedef haline gelmenize sebep olabilir. İngiltere devletinin geçtiğimiz yıllarda yaptığı bir kampanya bunun çarpıcı bir örneğidir. İngiltere “terörle ve aşırılıkçılarla mücadele” kapsamında bir broşür hazırlamış ve ailelere dağıtmıştı.[12] Broşürde, hükümeti veya medyayı sorgulayan gençlerin “aşırılıkçı olabileceği” vurgulanıyor, aileler uyarılıyordu.

Söze geldiğinde “eleştirel düşünme” ve “sorgulama”yı teşvik eden Batılı devletler, açıkça kendi halkına “Bizim yaptığımız haberlere sorgusuz, sualsiz inanacaksınız. Aksi takdirde sizi de ‘aşırılıkçı’ olarak damgalarız” demeye getiriyordu. Bir diğer örnek ise Pink Floyd’un solisti Roger Waters’ın Ukrayna hakkında eleştirel bir demecinden dolayı Polonya konserinin iptal edilmesidir.[13] Waters’ın “persona non grata” ilan edilmesi için Krakow Belediyesi Mesclisi’ne teklif verilmişti. Ne kadar ünlü olsanız da kritik durumlarda ana akım yalana ortak olmuyorsanız “istenmeyen adam” ilan edilmeniz kaçınılmazdır.

*

Özetle bu yalan ve manipülasyonların hedefi olup olmayacağınız ABD ve Batı’nın yanında durup durmayacağınıza göre değişir. Duruşunuzu değiştirirseniz sizi Ortadoğu’nun “İsveç”i olarak da pazarlayabilirler.

İran bu konuda mükemmel bir örmektir.

Malum, 1979’a kadar İran’la aynı bloktaydık. 1955 yılında Sovyetlere karşı kurulmuş olan ve Ortadoğu NATO’su olarak bilinen Bağdat Paktı’nda ortaktık. O zamanlar her iki ülke de Batıcı ve Amerikancıydı. 19 Eylül 1955 tarihli Vatan Gazetesi’nde Ahmet Emin Yalman (ki dönemin en meşhur gazetecilerindendi) bu ortaklık hakkında bakın ne yazmıştı: “İki millet arasındaki kader birliği tamdır. İkimiz de… bir an evvel medenî dünyanın İleri seviyesine ulaşmak ihtiyacındayız.”

Tam bir kader birliği yaptığımız İran’la ilgili o dönemde “insanın içini ısıtan” pek çok haber yayınlanmıştır.  Örneğin 13 Mayıs 1950 tarihli Zafer Gazetesi İran Şahı’nın kız kardeşi Fatma Pehlevi’nin Amerikalı muharrir Vincent Lee Hillier ile evlendiğini duyuruyor, Prenses Fatma’nın fiziksel özelliklerine kadar bütün detayları okuyucusuyla paylaşıyordu: “Fatma Pehlevi… mat bir teni, düzgün bir burnu, bukleli uzun saçları vardır. Onun için İran’ın en güzel kadını derler.” Aynı haberi Milliyet Gazetesi ise “Gönül Ferman Dinlemez!” başlığıyla veriyordu.

17 Mayıs 1956’da Hürriyet ilk sayfadan Şah ve İmparatoriçe’nin Türkiye’ye geldiğini duyuruyordu okuyucularına. Haberde “Dost İran Şahına Ankara şehri fahri hemşehriliği törenle tevcih edildi” deniyordu. Şah’ın ülkemize geldiği gün ise Türk-İran Dostluk Cemiyeti tarafından “Türk-İran Dostluğu” isminde kitap bile yayınlanmış,[14] Şah ve karısı için pul bastırılmıştı. 16 Haziran 1967 tarihli Milliyet gazetesinde, Türkiye’yi ziyaret edecek Şah için, “Şah ve Eşi İçin Ankara Donatıldı” deniyordu. Sadece İran Şahı’yla ilgili değil, Pehlevi Hanedanı’nın hemen her üyesi basınımızın ilgi alanındaydı. Şah’ın kızının doğum için hastaneye yattığından bile gazetelerimiz bizi haberdar ediyordu (Milliyet, 2 Aralık 1958).

Halbuki bu haberlerin yayınlanmasından daha birkaç yıl önce ABD, seçimle gelen Musaddık’ı devirmiş, yurt dışına kaçan Şah’ı tekrar geri getirerek tahtına oturtmuştu. CIA istasyon şefi Kermit Roosevelt’e “Tahtımı Allah’a, halkıma, orduma ve size borçluyum.” diyen Şah gazetelerimizde “kahraman” gibi yansıtılıyordu. 23 Ağustos 1953 tarihli Milliyet Gazetesi şu manşetle çıkmıştı: “İran Şahı Dün Uçakla Memleketine Döndü”. Manşetin altında ise şu ifadeler vardı: “Şah Tahran’da tezahüratla karşılandı.” Aynı gazetenin 3 Eylül 1953 tarihli nüshası “Eisenhower İran’a yardım yapılacağını bildirdi” haberini veriyordu. Nitekim Cumhurbaşkanı Celal Bayar da “menfi kuvvetleri yıkmak suretiyle kazandığı başarı”dan dolayı Şah’ın geri dönüşünü tebrik etmişti.[15]

Geri döndükten sonra ise neler olup bittiğini yazmadılar tabii. Birinci Körfez Savaşı zamanından hatırlayacağınız Norman Schwarzkopf’un babası General Schwarzkopf SAVAK’ın kurulması ve eğitilmesinde görev aldı. Modern zamanların en kanlı işkencecileri CIA’nın ellerinde yetişecekti. 5 Haziran 1963 tarihinde ise “tezahüratla karşılanan” Şah Tahran, Kum, Şiraz gibi şehirlerde kendisine karşı yapılan protestoları eşi görülmemiş bir şiddet kullanarak bastırmış yaklaşık 15 bin kişiyi katletmişti.[16],[17] Basınımız o dönemde “kader ortağımız”ın yaptıklarını görmezden geliyordu. 7 Haziran 1963 tarihli Milliyet Gazetesi “İran’da Hükümet Dün Duruma Hakim Oldu” manşetini atıyor, olaylarda yalnızca “yüze yakın” kişinin öldüğünü söylüyordu. Bir sonraki gün yine aynı gazete “Tahran’da durum sakin” diyordu.

*

Aradan 60 yıl geçmiş. Artık 50’li yılların İran’ından eser kalmadı ama Batı’nın gözünden İran’a bakanlar dün göremediklerini bugün de göremiyor. Daha doğrusu Batı neyi görüyor ve gösteriyorsa onu görmeye devam ediyor.

Mücahit Gültekin/İslami Analiz 

Dipnotlar

[1] https://www.ntv.com.tr/galeri/dunya/mahsa-amini-protestolari-iran-parlamentosu-yaklasik-15-bin-protestocuya-olum-cezasi-verilmesini-onayladi,q6jTSGkxB06DzXI4qDCHKg
[2] https://www.tgrthaber.com.tr/dunya/iranda-katliam-cezasi-yaklasik-15-bin-kisiye-olum-cezasi-verilmesi-onaylandi-2854400
[3] https://www.yurtgazetesi.com.tr/dunya/iranda-toplu-vahset-15-bin-kisiyi-idam-edecekler-h212564.html
[4] https://twitter.com/AysenurArslantv/status/1590306665257373697
[5] https://twitter.com/haskologlu/status/1590303873599619072
[6] https://twitter.com/bengibaser/status/1590297506872627201
[7] https://twitter.com/solcugazete/status/1590304026326749184
[8] https://twitter.com/Tr724/status/1590314746590334976
[9] https://twitter.com/KararHaber/status/1590315058265001986
[10] https://www.newsweek.com/iran-votes-execute-protesters-says-rebels-need-hard-lesson-1757931

[11] https://www.haber7.com/dunya/haber/3276119-iranda-15-bin-kisiye-idam-iddiasi-gercek-ortaya-cikti
[12] https://www.independent.co.uk/news/uk/politics/young-people-who-question-government-policy-or-the-media-may-be-extremists-officials-tell-parents-a6756086.html
[13] https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/polonyadan-pink-floyd-karari-konser-iptal-edildi-1985269
[14] Kara, P. (2010) Türkiye-İran İlişkileri, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Ana Bilim Dalı
[15] Kara, P. (2010) Türkiye-İran İlişkileri, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Ana Bilim Dalı
[16] Rigiderakhshan, M. (2022). İran’da Öğrenci Hareketleri: Pehlevi Döneminden Devrim (1979) Sürecine, Akademik Tarih ve Araştırmalar Dergisi, Sayı: 6 ss. 22- 41., Ayrıca Bkz. Byrd, D. J. (2006). Ayatollah Khomeini and the Islamic Revolution in Iran, Master Thesis, Western Michigan University
[17] Bazı kaynaklarda ise ölü sayısının 4 bin ila 15 bin arasında olduğu belirtilmektedir. Bkz. İran İslam İnkılabı, Kevser Yayınları, s. 110.

Etiketler: Mücahit Gültekin

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Modern Mitleri Yıkan, Putları Kıran, Ümmeti Uyandıran Mübarek Cihad: Aksa Tufanı

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Ben Filistinim

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Gazze Furkan Günü

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Filistin Kıyamına Abbas İhaneti

Erdem ZERAN
Erdem ZERAN

Bir Çakıl Taşı Olmak İsterdim

Hasan BAKIRCI
Hasan BAKIRCI

Aksâ Tûfânı Zaferi

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Yol Yoktur, Sen Yürürsen Yol Olur

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Düşündüm

Yazarın Diğer Yazıları

  • Önce Zihinleri Sonra Rafları İşgal Ettiler
    3 Aralık 2023
  • TAZİYE
    3 Aralık 2023
  • Serbest Kalan Rehinelerin Tavrı İşgalciyi Daha Çok Azdırdı
    2 Aralık 2023
  • Bu Kirli Düzen Hepimiz Filistinli Olduğumuzda Yıkılacak
    30 Kasım 2023
  • Kassam Tugayları ve “Teknolojik Savaş Çağında Kahramanlığın Dönüşü”
    30 Kasım 2023
  • Kudüs Kurtulsa Ya da Kurtulmasa!…
    29 Kasım 2023
  • Filistinli Kadın Mahkumlar İsrail Cezaevlerini Anlattı
    29 Kasım 2023
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Yenilendik !

Yenilendik !

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Önce Zihinleri Sonra Rafları İşgal Ettiler

Önce Zihinleri Sonra Rafları İşgal Ettiler

3 Aralık 2023
TAZİYE

TAZİYE

3 Aralık 2023
Serbest Kalan Rehinelerin Tavrı İşgalciyi Daha Çok Azdırdı

Serbest Kalan Rehinelerin Tavrı İşgalciyi Daha Çok Azdırdı

2 Aralık 2023
Basın Bildirisi: Filistin Îslamî Direnişi Ümmetin Onurudur

Bu Kirli Düzen Hepimiz Filistinli Olduğumuzda Yıkılacak

30 Kasım 2023

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist