Ümmetin, yetimin, fakir, fukaranın hakkıyla şehirlerin meydanlarına Noel ağaçları dikmeyin! Sokakları süslemeyin! Özel hazırlıklar yapmayın! Halkınızı emperyalist kültürün pençesine atmayın!
Size emanet edilen milletin hakkını, kamu bütçesini yılbaşı konserleri vesilesiyle şarkıcılara, çalgıcılara yedirmeyin! Yeni yıl hediyeleri ve tebrikleri vesilesiyle garibanın hakkını sağa sola yollayıp israf etmeyin! Yok, illa da bir hediye verelim, harcama yapalım diyorsanız buyurun kendi cebinizden, maaşınızdan ne istiyorsanız onu yapın!
Kamunun araçlarını, demirbaşlarını, devletimizin mekânlarını bu emperyalist kültürün yaygınlaşması için kullanmayın! Millete hizmet için alınan araçlarla harama ve günaha hizmet etmeyin!
İşçinizi, memurunuzu, personelinizi yılbaşı hazırlıklarında çalıştırmayın, Noel eğlencelerinde içki servisi ve kumar çekilişi yapmak zorunda bırakmayın! Kumara, harama, günaha hizmet ettirmeyin! Geceleri sokaklardan sarhoş toplatmayın! Sizin kontrolünüz altındaki televizyonlarda yılbaşı eğlenceleri düzenlemeyin! Gazetelerinizde ve billboardlarınızda nerelerde sınırsız içki servisi yapılacağının, hangi dansözlerin nerelere geleceğinin, yılbaşı kumar çekilişlerinin reklâmını, tanıtımını yapıp insanları harama, günaha teşvik etmeyin! Bu büyük veballere ortak olmayın! Memleketi içten çürüten bu sapkınlıklara destek olmayın! Sizin kontrolünüz altındaki devlet kurumlarında, kamu misafirhanelerinde, otellerde, belediye ve düğün salonlarında, bu günahların işlenmesine izin vermeyin!
Halkınız evine ekmek götürme, yakacak bulma, çocuğunun okul masraflarını karşılama derdindeyken, bin türlü hesap yaparak asgari ücretle nasıl geçineceğini düşünürken şehirlerinizin varoşlarında insanlar bu kış günlerinde sokaklarda ve köprü altlarında, barakalarda, gecekondularda uyurken, memleketimizdeki Suriyeli kardeşlerimiz çocuklarını ısıtacak soba bulamazken, kamu imkânlarını büyük bir Batı âdeti olan yılbaşı kutlamalarına harcamayın!
Unutmayın! Sizin dedeleriniz Çanakkale’de şehirlerimizin meydanlarına Noel ağaçları dikilmesin, gençlerimiz sabahlara kadar içmesin, başta piyango olmak üzere kumar serbest olmasın diye yedi düvele karşı savaşıp, 250 bin şehit verdiler. Şimdi bu yedi düvelin tankla, topla, tüfekle geçemediği Çanakkale’nin yılbaşıyla, içkiyle, kumarla, ahlaksızlıkla, Batı kültürüyle geçmesine vesile olmayın! İslam coğrafyasını kana bulayan emperyalistlerin, Irak’ı işgal etmelerini, Suriye’yi parçalamalarını, Arakan’da Müslümanları diri diri yakmalarını, Doğu Türkistan’da yaptıkları zulümleri, Libya’yı mahvetmelerini, bu topraklarda askerimizi, polisimizi şehit etmelerini kutlayacakları ve eğlenecekleri bu geceyi kendi gençlerinize makul bir şey gibi sunmayın!
Haramı ve günahı alenileştirerek, sıradanlaştırarak, yaygınlaştırarak, bir kamu hizmetine çevirerek memleketimizin, milletimizin, nesillerimizin başına bela ve musibetleri çekmeyin! Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: “İslâm’da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz. Her kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayrılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey noksanlaşmaz.”(Müslim)
Yılbaşı partileri ve kutlamaları düzenleyerek, içki, kumar ve zina dâhil her türlü haramın işlendiği programlara vesile olarak ahiretinizi yakmayın!
Unutmayın! Vesile olduğunuz her günahtan bir pay da sizin amel defterinize yazılacaktır. Gün gelecek görev süreniz dolduğunda oturduğunuz koltukları terk etmek zorunda kalacaksınız. O gün, bu makamlardan ayrılırken binlerce gencin günah işlemesine vesile olarak, kendi halkını harama teşvik ederek ayrılmayın!
Milli Gazete / Abdülaziz Kıranşal