22 Mayıs 2025 - Perşembe
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

YENİ BİR SOLUK LAZIM

Yazar: Mehmed DURMUŞ
1 Ağustos 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder
Yeni bir soluk lazım,

Yeni, nebevî bir ses lazım,

Yeni, peygamberî bir çığlık lazım bu dünyaya.

Bu, çürümeye yüz tutmuş, köhnemek isteyen, tuğyanın harmanı, erdemliliğin sevimsizleştiği dünyaya…

Bu dünyanın, kör, sağır ve dilsin insanının gözlerinin içine baka baka, muhtaç olduğu vahyin en sert dokunuşlarını yüzüne haykırmak lazım.

Necip Fazıl’ın makas kolları gibi bir çift kol lazım.

Bu kolları açacak bir yürek lazım.

Güçlü bir avaz lazım.

Hey, kalabalıklar! Bu gidiş nereye? Başıboş bırakıldığını, böylesine amaçsız, meselesiz, kaygısız, böylesine davasız, tamamen bir hiç uğruna ve bir hiç olarak var olduğunu nasıl düşünebiliyorsun? Yeryüzünde bunca çer-çöp varken, bunca börtü-böcek, bunca sürüngen, bunca canlı-cansız varlık varken, acaba sen neden farklı kılındın?

Senin bir sahibin olmadığını, seni kayıtlayan bir bağ olmadığını nasıl farz edebiliyorsun?

Bunları sormak lazım, bugünün bu ‘hiçci’ insanına.

Bütün bunları yapmak lazım. Rasullerin kutlu yolunun yolcusu olduğuna inanan yürekler yapacak bunu.

Dünyada çıkardan, cebimizi doldurmaktan, hayvanlarda da bulunan süfli arzularımızı tatmin etmekten, yiyip-içmekten, para biriktirmekten, süslenmekten, zevklenmekten, tamamen şuursuzca durmadan kahkaha atmaktan, bedenine ve cinsel organlarına tapmaktan, alış-verişten daha önemli, daha hayırlı işlerin de var olduğunu hatırlatmak lazım.

Cehennem bize bugünlerimizi hatırlatmazdan önce…

Şayet, nebilerin kutlu yolunun yolcuları bunu dert etmezlerse, cahiliye hayatının bütün koyuluğu ile devam edeceğini unutmamak gerekiyor. Yaşadığımız ülkede kocaman bir nüfus barınmaktadır. Fakat bu devasa nüfus, uluslaşmakta, cemiyetleşmekte ama milletleşmemektedir. Hele de ümmetleşmekten hiç hazzetmemektedir. Genç nesillerin önüne konulan, tablet/cep telefonu ve akıllı tahtalardan başka hiçbir kutsal bulunmamaktadır.

Tam bir mankafa nesil üretilmektedir. Yusuf’un kuyusundan daha berbat oluşuna bakın ki, kendi yavrularımızı sadece kendi kardeşleri değil, ebeveynler ve bütün bir toplumun işbirliği ile dipsiz kuyulara atmaktayız.

Bu nesillere Allah’ın yüceliğini, Allah’ın merhametini, Allah’ın gazabını, Allah’ın ilah oluşunu, rab oluşunu ve hüküm koyuculuğunu anlatmıyoruz. Genç nesilleri üç buçuk ahlaksızın, sefihin eline terk etmiş bulunmaktayız.

Bir ‘yeni Türkiye’den dem vurulmaktadır. ‘Yeni Türkiye’nin nesinin yeni ve nasıl bir yeni olduğunu kimse sormamakta, sorgulamamakta, kimse bir açıklama istememektedir.

28 Şubat post-modern darbe sürecine yaslanarak, içinde bulunduğumuz döneme ve gidişata meşruiyet kisvesi giydirilmektedir. 28 Şubat günlerinde Müslümanlar olarak ne kadar zulmedildiğimiz üzerine, Müslüman kardeşlerimiz bile güzellemeler yapmaktadırlar.

Oysa 28 Şubat günlerinde Müslümanlar olarak, Rabbimizin Bakara Suresi, 214. ayetteki uyarısıyla kıyasladığımızda bir ‘fiske’ yemişsek, şu anda -tabi ki bedenimize değil ama- inancımıza, akidemize, en temel ilke ve düsturlarımıza değil fiskeler, ölümcül zehirler zerk edilmektedir. Geçtiğimiz on yollarda bu ölümcül zehirlerle felç olduk, bütün toplum lâl kesildi, kulaklarımızla işitmedik, gözlerimizle görmedik, kalbimizle kavramadık. Ehli sünnetçiliği kimseye kaptırmayan ve bir tek hadis eleştirisinden ‘Peygamber inkârcılığı’ çıkartan kimi edepsizler, Muhammed (a.s)’ın rasul oluşunu kelime-i şehadetten çıkartma teklifleri karşısında dut yemiş bülbül kesilmişlerdi.

Ancak on sene sonra, dimağlarımızı felç eden ‘kötü niyetlilerin’ sadece varlıkları keşfedilebildi ama yine de, asıl sorunun kendisi anlaşılmadı henüz. Bu gidişle, bu kafa yapısıyla, bu zihniyetle, bu fikir yoksunluğu ile anlaşılmasını da kesinlikle beklememek gerekir.

İşte bu tefekkür ve taakkul yoksunluğuna dikkat çekecek bir nebevi soluktur, bizde eksik olan. Bu ölümcül eksiğimizi anlayabilmek için bir on yıl daha mı beklememiz gerekecek? On yıl sonra bu şuura ereceğimizi iddia edebilir miyiz?

Maalesef yüzyıllardır, toplumsal sorunlarımızı deccal ve mehdi/Mesih ikilemi ile okumakla ödevlendirildik, beyinsizce. Deccal adındaki ucube ve tamamen hayal mahsulü yaratığa ait tanımlar, içinde yaşadığımız bunca kâfirliği görmemizi engelledi. Bekliyorduk hep, deccal çıkacaktı ve ona kafir diyecektik! Aslında öyle de demeyecektik, onun alnında yazıyor olacaktı ‘kafir’ diye… Deccalı görünceye kadar, kötüye kötü diyemeyeceğiz…

Mehdi/Mesih hurafesi de bizi, kurtuluşumuzu hep olağanüstü bir masal kahramanına havale etme ahmaklığına hapsetmiş bulunmaktadır. Kitleler, her türlü sorunlarını, kurtarıcılığına havale ettikleri bir ‘beklenen’ lider bulduklarında, ona adeta bir kul-ilah ayarında bağlanmakta, artık hiçbir sorunlarını dert etmemektedirler.

Yani uluhiyeti Allah’tan alıp, kendileri gibi bir kula vermektedirler.

İşte bize, hayalî deccal ve mehdi/Mesih çatışmasının ötesinde, hayal olmayan, gerçek bir hak-batıl mücadelesini anlatacak, hak-batıl mücadelesinin ilkelerini tilavet edecek, nebevî yolun yolcuları gerekmektedir.

Bu nebevi yol yolcuları neden acaba ölüm kendilerini alıp götürünceye kadar ayakları üzerinde sabit kadem durmazlar? Rabbimizin onca uyarısına rağmen neden acaba ökçeleri üzerinde geri dönerler? Bu dünyada en uzun yaşayan da olsak, sonuçta bir gün ya da bir günün yarısı kadar kalacağımızı, bari hiç değilse bu kısacık süre içerisinde Allah’ı razı edecek birkaç iş yapmayı, tevhidin gerçek şahitleri olmayı neden düşünmeyiz?

Biz mü’minlere düşen, işte bu şahitliği sözden eyleme geçirmektir vesselam.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Düşmanı Kahretmenin Yolu
    27 Nisan 2025
  • Kur’an Algımız
    26 Mart 2025
  • Gazze’nin Heybesinden Fışkıran Hayatlar
    24 Şubat 2025
  • Suriye’de Hayır Umalım Hayır Olsun
    31 Ocak 2025
  • Suudiler Kabe’ye Saygısızlık Yapmışlar!
    28 Aralık 2024
  • Gazze İmtihanımız
    20 Ekim 2024
  • Hangisi Paralel Devlet?
    23 Eylül 2024
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

19 Mayıs 2025
Trump’ın Soytarıları Efendilerini Kutsadılar

Trump’ın Soytarıları Efendilerini Kutsadılar

19 Mayıs 2025
İp Gergin, Cambaz da

İp Gergin, Cambaz da

18 Mayıs 2025
Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

15 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist