24 Mayıs 2025 - Cumartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

Varlığın Kibri Yokluğun Teslimiyeti (Bahçe Sahipleri)

Bahçe sahipleri kıssasının verdiği ilahi mesajı şimdiki zamana ve yaşadığımız beldeye/topraklara yani 21. Yüzyıl insanına seslendiğini düşünerek güncellememiz gerekirse neler söyleyebiliriz?

Yazar: Ahmet DURMUŞ
1 Nisan 2020
Kategori: Makaleler, Venhar Özel
0 0
3
Varlığın Kibri Yokluğun Teslimiyeti (Bahçe Sahipleri)
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

“Gerçek şu ki, biz o bahçe sahiplerine bela verdiğimiz gibi, bunlara da bela verdik. Hani onlar, sabah vakti (erkenden ve kimseye haber vermeden) onu (bahçeyi) mutlaka devşireceklerine dair and içmişlerdi.

(Bu konuda) Hiçbir istisna yapmıyorlardı.

Fakat onlar uyuyorlarken, Rabbin tarafından dolaşıp-gelen bir afet üstünü sarıp-kuşatıverdi.

Sonunda (bahçe) kökünden kuruyup-kapkara kesildi. Nihayet sabah vakti birbirlerine seslendiler. “Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkence kalkıp-çıkın.”

Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp-gittiler: “Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip karşınıza çıkmasın.”(Yoksulları) Engellemeye güçleri yetebilirmiş gibi erkenden gittiler. Ama onu görünce: “Muhakkak biz (gideceğimiz yeri) şaşırmışız” dediler.

“Hayır, biz (her şeyden ve bütün servetimizden) yoksun bırakıldık.”

(İçlerinde) Mutedil olan biri dedi ki: “Ben size dememiş miydim? (Allah’ı) Tesbih edip yüceltmeniz gerekmez miydi?”

Dediler ki: “Rabbimiz seni tesbih eder, yüceltiriz; gerçekten zalim imişiz.” Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamaya başladılar. ‘Yazıklar bize, gerçekten azgınmışız’ dediler.”

“Belki Rabbimiz, onun yerine daha hayırlısını verir; şüphesiz biz, yalnızca Rabbimize rağbet eden kimseleriz.’ İşte azab böyledir. Ahiret azabı ise, muhakkak çok daha büyüktür; bir bilseler.” (Kalem/17-33)

Kur’an’ın bahçe sahipleri kıssasını anlatırken kullandığı üslubu ve kime ne söylemek istediğini otuz üçüncü ayetin açıklayıcı mahiyette olduğunu düşünüyorum. Bunu söylerken kıssaya olan yaklaşımımız mutlak doğru budur anlayışında değildir. Her mümin insan bilir ki mutlak doğru yalnızca Allah’a aittir. Bizim yaptığımız da haddi aşmadan kıssayı modern insanın gündemine taşımaya çalışmaktır. Başarı Allah’tandır.

Kıssada kullanılan dil ve anlatım tarzından öyle anlaşılıyor ki, bu insanlar daha önce Allah’a teslim olmuş onun hükümlerini kabullenmiş ama edindikleri servetleri onları azgınlığa, tuğyana ve kibre sürüklemiş. Bu çıkarımı yapmak kıssanın geneline baktığımızda gayet mümkün gözüküyor. İçlerinden mutedil olanı ve topluca söyledikleri son sözleri Allah’ı rab olarak tanımaları, bahçe sahiplerinin mümin kimseler olduğu kanaatini pekiştirmektedir. “Belki Rabbimiz, onun yerine daha hayırlısını verir; şüphesiz biz, yalnızca Rabbimize rağbet eden kimseleriz.”

Bahçe sahiplerinin son sözlerine baktığımızda, Allah’ı Rab olarak tanımalarından da yola çıkarak bu insanların iman etmemiş olmalarını düşünmek hayli zor gözüküyor. Bu ifadelerin her mümin insana tanıdık geldiği çok açık, çünkü ancak müminler Allah’ın rab oluşunu ve hayatlarının her alanına müdahil olduğunu kabullenirler. Ama bu yolun meşakkatli ve dünya hayatının aldatıcı/albenili oluşu karşısında aynı bugünün insanı gibi (Allah’ı rab olarak tanımalarına rağmen) kalıcı olana değil geçici olana meyletmeleri, günah işlemeleri şaşılacak işlerden değildir. Bu gerçeği kabullendiğimiz zaman bir çıkış yolu bulabilmemiz daha kolay olur kanaatindeyim.

Hal böyle olunca bu kıssanın verdiği ilahi mesajı şimdiki zamana ve yaşadığımız beldeye/topraklara yani 21. Yüzyıl insanına seslendiğini düşünerek güncellememiz gerekirse neler söyleyebiliriz? Her ne kadar kıssa birkaç kişilik bahçe sahipleri üzerinden anlatılmışsa da mesaj evrensel ve her bir insanadır. Kıssada anlatılmak istenen temel düşünce ve odaklanmamız gereken nokta, bahçe sahiplerinin ve ibret alacak insanların dünya nimetlerine karşı bir bakış açısı sunmasıdır.

O gün olduğu gibi bugün de bir şekilde yoksul bırakılmış, güçsüz düşürülmüş, sürgün edilmiş ve zulme uğramış insanların, ulaşamadığı ve saymakla bitiremeyeceğimiz bahçelerden bahsedebiliriz. Bu dünyevi metaların her biri dünya hayatının aldatıcı, akıl çelici, süsü/bahçesi ve imtihanı konumundadır. İnsanın yolu üzerine oturan bu çok sayıdaki süslü bahçeler her insanın aklını çelmeye fazlasıyla muktedirdir. Hiç kimse ben bundan beriyim beni kimse yolumdan saptıramaz demesin, aksi halde fıtratıyla çelişir. “(Yine de) Ben nefsimi temize çıkaramam… “(Yusuf/53) ‘O halde ne yapmalıyız? Yapılması gereken hiç olmazsa dengeyi gözetmek, yani vasat olabilmeyi başarmaya çalışmak. “Böylece biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için orta (vasat) bir ümmet kıldık…” (Bakara/143)

O gün bahçeleriyle imtihan edilen bir gurup insan, bugün çok daha geniş bir imtihan yelpazesine sahiptir. Hatta konumuzu daha da açacak olursak, dünyamızda son yıllarda yaşanan savaşlar, sömürü, sürgün ve üzerlerine ölüm yağan milyonlarca insan, daha dün varlıklarıyla, kariyerleriyle, şehirlerinin güzellikleriyle övünmüş kibir yapmış olabilirler, onların hesabı Allah’a ait. Ama bugün yaşanan savaşlar sonucu tüm varlıkları yok olmuş, aşağılanmış, horlanmış ve bir kâse çorbaya muhtaç duruma düşen bu insanlar birilerinin merhametine sığınmış durumdalar.

Onlar bu haldeyken, karşı tarafta ülkelerine sığınan bu mazlum insanlardan rahatsız olan, zihinleri bulanık, onlardan tiksinti duyan, tuzu kuru, kafatasçı ve ölümleri canlı yayından izleyen yığınlarca insan. Yine çok garip ama içimizde sadece emeğiyle geçinen en alt gurup insanımız, güya pastadan aldıkları payın küçülmesine tepki göstererek mülteci konumundaki insanlara kardeş muamelesi yapmak yerine düşmanca tavır takınmaları akıl alır gibi değil. Oysa bugün varlıkla şımaran bir topluluk yarın bahçe sahipleri gibi eyvah biz zalim kimselermişiz demeyeceğini Allah’tan başka kim bilebilir?

Daha dün ülkesinde her türlü ihtişama, kariyere en kötüsü başını sokabileceği bir eve sahip bu insanlar, bugün her şeylerini kaybetmiş durumdalar. Oysa daha dün onların yerinde olmayı isteyen, onlara gıpta ile bakan yoksul insanlar yok muydu dersiniz? Elbette vardı. İşte bu imrenen ve imrenilen insanların durumunu yani yoksul ve varlıklı insanların durumunu Karun (varlıklı ve müstağni) kıssası üzerinden Kasas suresi 79-82 ayetleri yeteri kadar açıklayıcıdır.

“Böylelikle kendi ihtişamlı-süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar: ‘Ah keşke, Karun’a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir’ dediler. Kendilerine ilim verilenler ise: ‘Yazıklar olsun size, Allah’ın sevabı, iman eden ve salih amellerde bulunan kimse için daha hayırlıdır; buna da sabredenlerden başkası kavuşturulmaz’ dediler. Sonunda onu da, konağını da yerin dibine geçirdik. Böylece Allah’a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Ve o, kendi kendine yardım edebileceklerden de değildi. Dün, onun yerinde olmayı dileyenler, sabahladıklarında: ‘Vay, demek ki Allah, kullarından dilediğinin rızkını genişletip-yaymakta ve kısıp-daraltmaktadır. Eğer Allah, bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de şüphesiz batırırdı. Vay, demek gerçekten inkârcılar felah bulamaz’ demeye başladılar.” (Kasas/79-82)

Bu ayetlerin verdiği mesajı şöyle okursak ne kaybederiz: Yaşadığımız ülke şartlarında birilerinin bizim yaşam tarzımıza (edindiğimiz bahçelere) imrendiğini hiç düşündük mü? Oysa Allah, dün nasıl bahçe sahiplerinin bahçesini, Karun’un servetini yerin dibine geçirdi ise bugün de modern insanın bahçesi olan ve muhteşem diye adlandırılan devasa yapıları, villaları, dokunmaya dahi kıyamadığımız lüks arabaları, işyerimizi, şirketimizi, bahçemizi veya çok beğendiğimiz meskenlerimizi, yerin dibine geçirmeye muktedirdir.

Modern zamanlarda her müminin mutlaka bir bahçesi vardır. Dolayısı ile bahçe sahiplerini bu şekilde yani genelleştirerek okursak bizim için daha faydalı olacaktır kanaatindeyiz. Kiminin bahçesi sadece bir aylık geliri iken, piramidin en tepesindekilerin ise çok daha büyük gelir kaynağı/serveti mevcuttur. Bu bahçelerin sayısı o kadar çok ki, sıralamaya gerek yok her mümin yeteri kadar hatta fazlasıyla bunun farkında. O zaman yapılması gereken şey varlıklı ve mümin herkesin kendi bahçesinin konumuna göre yoksul kardeşlerine sırtını değil yüzünü dönmesi. Aksi halde birileri varlıklı olan bizlere imrenir de biz de onlara karşı kibirli davranırsak ve bir gün varlığımız yerin dibine geçerse halimiz nice olur. O halde bahçe sahipleri gibi var iken kibirlenip elimizden çıkınca da Allah’ı hatırlayıp vah bize biz gerçekten zalimmişiz deme durumuna düşmeden Kıssayı doğru okuyalım, çünkü Allah kesintisiz bir iman/amel ister.

Rabbimizin bu kıssalar üzerinden bize vermek istediği mesaj çok açık ve net. Çünkü her insan bahçe sahipleri veya Karun gibi olmaya meyillidir fakat: “Kim dünya hayatını ve süsünü isterse, onların yaptıklarını orada tastamam öderiz ve onlar orada hiçbir eksiltmeye de uğratılmazlar. (11/Hûd 15)

“Böylelerinin ahirette ateşten başka bir nasipleri yoktur. Orada tüm yaptıkları boşa gitmiştir. Yapmakta oldukları da batıldır. “(11/Hûd 16)

Hûd suresi ayetlerini okuduğumuzda mülkten istemek veya mülk edinmek tümden günahmış gibi algılanabilir. Hayır, öyle değil, Kur’an böyle bir şey önermez. Bunun en güzel örneği de Hz. Süleyman’dır (as): “Rabbim, beni bağışla ve benden sonra hiç kimseye nasib olmayan bir mülkü bana armağan et. Şüphesiz sen, karşılıksız armağan edensin.” (Sad/35). Müminlerden birisi ben de Süleyman (as) gibi olurum veya olmak istiyorum diyebilir. Yüce Allah bu tür isteklere kapıları kapatmıyor. Ancak Süleyman (as) gibi olamayıp Karunlaşanlara ve dünya hayatına teslim olanlara da Hûd suresi on beş ve on altıncı ayetler gereken cevabı veriyor. Dünya hayatında şahitlik ettiğimiz o ki, Süleyman (as) gibi olmak isteyen insan sayısı sayılamayacak kadar fazla ama onun gibi kalan insan sayısı yok denecek kadar az. Burada yine örnek alınması gereken birinci şahsiyet kanaatimizce Allah’ın son elçisi Hz. Muhammed’dir (as). Hayatı boyunca dünya malına karşı dengeli durabilmiş güzel bir örnek.

O halde yönetileceğimiz değil de yönetebileceğimiz kadar mülk isteyip Allah’tan hayır dilemek en doğru tercihimiz olacaktır. Bunu da asla aklımızdan çıkarmayalım.

Kendimize sormamız gereken bir soru da, varlığına imrenilen insana mı yanmalı yoksa ona imrenen insana mı? “Şu halde onların malları ve çocukları seni imrendirmesin; Allah bunlarla ancak onları dünya hayatında azaplandırmak ve canlarının inkâr içindeyken zorlukla çıkmasını ister.” (Tövbe/55). Kur’an gerçekten hayatın dengesini sağlamak isteyen bir kitaptır. Yoksulu ve varlıklı insanları bu dengenin kurallarına uymaya çağırır. Ama insan sürekli bu dengeleri zorlayarak bozmaya, müstağnileşmeye, sapkınlığa ve mülk edinmeye doğru bilinçsizce koşmaktadır.

Son olarak duamız şu sözlerimiz olsun: Rabbimiz bize taşıyamayacağımız, yükü yükleme. Bize, bizi helak edecek mal verip onunla imtihan etme. Hiçbir kâfirin malına bizi imrendirme. Bizi malın kölesi ve kulu olmaktan koru. Ey! Sinelerin özünü bilen rabbimiz, hayatımızın başlangıç ve sonunu bilen yalnızca sensin, bizi kendi bahçelerimizde (servetimizde) bahçe sahipleri ve Karun gibi müstağnileşip, kibirlenip mazlum ve mağdur insanlara yüz çevirmekten koru. Özellikle bizim için kitabında anlattığın bahçe sahipleri kıssasından ders ve ibret almamızı bize nasip et. Rabbimiz bizi ateşe sürükleyecek ve yolumuzu şaşırtacak mülkü bize verme. Amin.

Çok Yorumlanan 3

  1. Mehmet Kantar says:
    5 sene önce

    Allah razı olsun kardeş. Evet her birimiz Rabbimizin sunmuş olduğu bahçelerle (bağlara) belki imkanlarla imtihan oluyoruz. İnşaallah bahçelerimizden azda olsa verip bahçemizi (malımızı) temizleyip arınanlar dan oluruz. Acaba bahçe sahiplerinin fakiri gözetme sorumluluğu “Sana soruyorlar ne infak edelim. Deki; ihtiyaçtan arta kalı” veya “Onlar bollukta ve darlıkta infak ederler” ayetlerinin kapsamında mıdır? Selam ve dua ile…

    Cevapla
  2. Ahmet Durmuş says:
    5 sene önce

    Aynen Mehmet abi. Ayetler yeteri kadar açık. Önemli olan az veya çok olması değil Allah istediği için ve gönülden vermeli. Yani o mazlum insanların dertleri ile gicümüz oranında dertlenmeli. Onların etnik kimlikleri nereden galdikleri biz asla ilgilendirmemeli. Allah’ın yapmadığı ayırımı biz yaparsak Allah korusun yaptığımız infakda boşa gider. Bize düşen kendi bahçelrimizde oyalanırken onlara sırt çevirmemek.

    Cevapla
  3. İlyas Metin says:
    5 sene önce

    Gündeme uygun reçete
    Rabbimiz ecrinizi versin 🤲 üstad

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar
    30 Nisan 2025
  • Ah Gazze Ah!
    30 Mart 2025
  • Kapitalist Sistemde Müslümanlar ve Ramazan
    18 Mart 2025
  • Tuğyan’da Trump Kasırgası mı?
    13 Şubat 2025
  • İslam’ın Devletsiz, Müslüman’ın Başsız Hali…
    15 Ocak 2025
  • Tarihin Dönüm Noktaları
    18 Kasım 2024
  • Nübüvveti Tevhid Akidesinden Koparmaya Çalışmak!
    26 Nisan 2024
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

G. Birikim: Gazze’ye Yardım Edecektik!

G. Birikim: Gazze’ye Yardım Edecektik!

24 Mayıs 2025
Elias Rodriguez: Bizler -Bunun Olmasına İzin Verenler- Filistinlilerin Affını Asla Hak Etmeyeceğiz!

Elias Rodriguez: Bizler -Bunun Olmasına İzin Verenler- Filistinlilerin Affını Asla Hak Etmeyeceğiz!

23 Mayıs 2025
Siz Kiminle Müttefiksiniz?

Siz Kiminle Müttefiksiniz?

23 Mayıs 2025
Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

19 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist