22 Eylül 2023 - Cuma
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

MODERN İNSANIN AÇMAZI

Yazar: Bünyamin ZERAN
29 Temmuz 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

 Modern dünyanın kıskacında hapsolmuş insan kendine nefes aldıracak bir yer bulma ümidi ile çırpınıp durmaktadır. Modern mi olsa post modern mi olsa bir türlü karar verememektedir. Çünkü okuduğu her şey, gördüğü her imge ve aldığı tüm mesajlar ona bireysel olmayı, hedonist olmayı ve bencil olmayı dayatmaktadır. Gelenekten kopuş insanda özgür olma hissi uyandırmakta ama aynı zamanda insanı köksüzleştirmekte ve amaçsızlaştırmaktadır. Özgür olduğunu hisseden birey bir yandan özgürlüğünü feda edeceği düşüncesiyle geleneğe sırtını çevirmekte diğer yanda ise birey olarak tek başına yaşayacağı yeni dünyasında ise sürekli yalnız ve can sıkıntısıyla ömrünü tüketmektedir. Sınırsız özgür olduğunu hissettiği dünyasında sürekli mutlu olabilmek için etrafındaki her kişinin ve her nesnenin yalnızca kendi mutluluğu, hazları için feda edilebilecek birer obje olduklarını düşünmektedir. Felsefecilerin antroposentrizm diye tanımladıkları evrenin merkezinde insan vardır anlayışı bireyin evrenin merkezine tamamen kendini yerleştirmesiyle son bulmuştur. Artık evrenin merkezinde kendisi vardır ve o bir ilahtır. Cemaat, cemiyet, aile ve ne kadar topluluk varsa onun için yalnızca onu mutlu edebildiği oranda işleve sahiptir. Kendisini sınırlayabilecek her türlü bağlardan arınmış bir birey vardır.

            Modern insan, bilginin içinin boşaltıldığı bir dünyada sessiz yığınlara dönüştürülmüştür. Artık her şey görecelidir. Kesin bir doğru, yaslanılabilecek bir hakikat kalmamıştır. Her birey kendi hakikatini oluşturmakta ve kendi özgürlüğünü sağlamlaştıracak kelimelerden kaleler inşa etmektedir. Varlıkla kurduğu ilişki biçimi arızalıdır. Her şeyin sahibi gibi davranmakta ve kendisinden sonraki dünyayı umursamamaktadır. Sadece kendisinden sonraki dünyayı değil içinde yaşadığı evrendeki hiçbir canlıyı ve doğayı da umursamamaktadır. Her günahın serbest olduğu ama her helalin yasak olduğu bir dünya yaratmıştır kendine. İyilik yapmak yasaktır mesela, kazancından ihtiyaç sahiplerine pay ayırmak, yetimin başını okşamak, emri bir maruf nehyi anil münker yapmak yasaktır. Çünkü ilah kendisidir. Eğer Allah’ın emrettiklerini yaşayacak olursa o zaman sığındığı kalesinden dışarı çıkarak cemaate ve cemiyete karışacak ve özgürlüğünden vazgeçecektir. Zira Allah, bireyin yatak odasından tutun da sözü nasıl söylemesi gerektiğine kadar onun hayatına müdahil olacaktır. Bu bağlanma durumu modern insanın hazzetmediği bir durumdur.

            İnsan, içinde bulunduğu ruh halini ve ona bağlı eylemlerini meşrulaştırmadığı sürece de kendini huzurlu hissetmeyecektir. Modern insan hangi inancı paylaşıyorsa o inancın içinden kendisine yaslanabileceği sağlam dayanaklar da bulacaktır. Gerekirse yeni bir ruhban sınıfı oluşturacaktır. Bu ruhban sınıfı birey olarak kalmanın faziletlerini, cemaatlerin ne kadar kötü olduklarını ve hatta cemaatlerin yapmış oldukları bilfiil kötü eylemleri örnek göstererek onlardan uzak durulması gerektiğini anlatacaktır. Yanlışlar üzerinden daha büyük yanlışları inşa edebilmek için bizzat devleti yöneten aygıtlarda ruhban sınıflara her türlü desteği sunacaktır. Çünkü kendi başına terk edilmiş sürüler idare edilmek açısından çok daha kolay lokmalar olacaklardır. Çünkü bir binanın tuğlaları gibi birbirine sıkıca bağlanmış, birbirlerinin acılarını kendi acısı bilen, her türlü mücadelede omuzlarını kardeşlerinin omuzlarından eksik etmeyen bir cemaat kuşkusuz manipüle edilmeye daha uzaktır. Seküler bir toplum var edecekseniz eğer, sekülerleştireceğiniz toplumu, bir geleneğe sahip olan inançlarından uzaklaştırmanız gerekmektedir.

            Modern yahut post modernizm geleneği olan yani kökleri olan, bir usule bağlı olan bir yaşamı asla istemez. O köksüzdür ve varlığını köksüz bırakmakla yaşatabilir. Bireye köklerini hatırlatacak her türlü bilgiden onu uzaklaştırır. Onu simüle edilmiş sahte gerçeklik içinde yaşatır. Görsel basın, radyolar, tv’ler, eğitim kurumları, yasalar, STK’lar hepsi simüle edilmiş dünyayı gerçek sanmamız için iş başındadırlar. Algı mühendisliğinin başında kim varsa onun doğrularıyla yaşatır bireyi. Bugün kahraman ilan ettirdiklerini yarın hain olarak tanımlayabilirler. Dün alkışladıklarını bugün lanetleyebilirler çünkü onlar için hakikat diye bir şey yoktur var olan yalnızca sermaye ve otoriterliktir. Güce tapar modern ve post modern yaşam. Kendisi gibi inanmayanları kültür endüstrileri ile, ideolojik aygıtlarıyla ve dahi baskı aygıtlarıyla dönüştürmeye çalışır. Dönüşmeyenler ya haindir, ya terörist. Modern insan kapitalizmin çocuğudur ve onu idare edenlerde kapitalizme iman etmiş baronlardır. Kapitalizm halkların kaderini küçücük bir oligarşinin parasal heveslerine teslim eder. Bir anlamda, bir haydutlar rejimidir. Tek ölçütü kar olan insanlar akla yatkın biçimde, “haydutlar” diye adlandırılamaz mı? Peki ya bu ölçütün hizmetinde, gerekirse milyonlarca insanı çiğneyip geçmeye hazır olanlar ne olarak adlandırılmalıdır?

            Modern insan ulus fikrine iman etmiş bir insandır. Onun insanlığını artık inançları değil vatandaşlığı belirlemektedir. Millilik sınırları içinde kalarak düşünür. Milli devlet, sıradan ahalinin (millet) manevi bilgeliğiyle aşılanmış seküler bir yapıyı (devlet) imler. Buna karşılık, millet devlet düzeyine yüceltilirken, halkın gündelik kültürüne resmi bir statü bahşedilir. Aslında gündelik kültür, öncesinde nadiren sahip olduğu bir fazilete ve onaya kavuşur. Bu şekilde iktidar koridorlarında nadiren gözlenen bir hayalperest şevkle donatılan siyaset, daha az yavan bir meşgaleye dönüşür. Akılcılık ve romantizm iç içe geçer. Yasal ve siyasal düzen, ölümsüz kimi ahlaki hakikatle beraber, kitlelerin gündelik beğeni ve tiksintileriyle ilişkilenir. Antik mit ve modern ilerleme, halk adetleri ve askeri strateji birbirine bağlanır. Milliyetçiliğin tek bir organik birliğe dönüştürmeye çalıştığı geçmiş, şimdi ve gelecek de böyledir. Modernliğin seküler parçalı zamanına kutsal, kesintisiz millet anlatısıyla karşılık verilir. Son yıllarda Türkiye’de bir çok islamcının yuttuğu zoka da işte tam budur. Her şeyi ulus kimlik üzerinden bir mite dönüştürmek ve iktidarın her yaptığı şeyi kutsamak. Hayatı belirleyen şey İslam olmaktan çıkmış artık mili olan toplumun gündelik hayatına hakim kılınmıştır. 15 Temmuz miti de yeni nesillere işte bunun için zerk edilmektedir. Milli değerler artık Allah’ın yasalarının önüne konmuştur ve üzücü olan şudur ki bütün bunlar bizzat İslamcılar eliyle gerçekleştirilmiştir.

            Hakikat birilerinin eliyle buharlaştırılmaktadır. Modern insan zokayı yuttuğunun henüz farkında değildir. Kendi köklerinden uzaklaştıkça fıtratına yabancılaşmaktadır. Vahyi hayatının merkezine çekmediği sürece ve onu anlamaya gayret etmediği sürece kölelik zincirlerinin daha da katlanacağı bir dünyaya doğru hızla kendini atmaktadır. Kendisine dayatılan algıyı fark etmek zorundadır. Özgürlük diye sunulan şeylerin, rahatlık olarak anlatılan şeylerin insanı özne olmaktan nesne olmaya doğru iten, bir makinenin dişlileri arasından çıkan tek tip mamullere dönüştüren metaya çevirdiğini görmelidir. Modern insanı inşa edenler farklılıklara saygı duymayanlardır. Dünyanın dört bir yanında kendi belirledikleri uygarlık anlayışı çerçevesinde dünyayı dönüştürme savaşlarından tanıyabiliriz onları. Hiçbir inancı benimsemezler inandıkları tek inanç sermaye ve güçtür. Bunları elde edebilmek için tüm dünyayı yakmaktan çekinmezler. Ama kendilerini güçlü maskelerin arkasına gizlerler. Oldukça insancıl (hümanist) olduklarını iddia ederler dünyada onca masumu katlederlerken. Bütün inançlara saygı duyduklarını ilan ederler kendilerinin önünde engel olduğunu düşündükleri inanç sahiplerini katlederlerken. Adil bölüşümden bahsederler dünyanın üçte ikisi açlıkla mücadele ederken. Üstelik kendilerinin çöpe attıklarıyla dünyanın üçte ikisi doyacakken. Silahsızlanmaktan bahsederler en yeni silahlarını masumların üstüne kusarlarken. Gözlerimizin içine bakarak yalan söylemeye ve aklımızla alay etmeye devam ederler.

            Eğer tarihin uyanışı varsa, onu aramamız gereken yer, kapitalizmin barbar muhafazakarlığının ve onun çılgına dönmüş gidişatını korumaya çalışan tüm devlet aygıtlarının gözü dönmüşlüğü tarafında değildir. Mümkün tek uyanış vahyin gücünün kendisinde kök saldığı halka dayalı bir girişimin uyanışıdır. Bu da ancak vahyi hayatın merkezine taşımakla mümkündür. Millilik duygularını bir kenara bırakarak müminlik kimliğini kuşanmakla mümkündür. Modern insan gibi her şeyi sınırsızca tüketen bir vahşi olmayı reddetmeliyiz. Muktesit olmayı ilke haline getirmeliyiz. Bize sunulan her bilginin arka yüzünü okuyabilmeli ve muktedirlerin kendi hevesleri ve egoları için yaşayan zombiler olmayı reddetmeliyiz. Her şeyi Allah’ın oku dediği şekilde okuyan ve rabbin terbiyesi ile inşa olan inan modern insanı dönüştürebilecek tek insandır ve yeryüzü için de umut olandır. Her zaman muktedirler yaratmış oldukları ruhban sınıflarıyla halkı köleleştirmeye ve kendisine itaate mahkum etmektedirler. Her daim ruhbanlara dikkat eden ve adil bir duruşla muhalefet geleneğini devam ettiren bir mümin modernite karşısında mağlup olmamış demektir. Muktedirlerin sofrasından beslenerek onların helal dediğine helal, haram dediğine haram diyerek onların sesi olanlar yahut onlara meyledenler, sempati duyanlar ve bu sempatilerini çeşitli platformlarda dile getirenler bilmelidirler ki ise moderniteye mağlup olanlardır. Moderniteye her kim mağlup olmuşsa imanını tazelemesi gerekmektedir.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

İslam'ın Gücü

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Değişim, Zorunlu Bir İstikamet midir?

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Bireysel Ahlaktan, Bireysel Üst Ahlaktan Vasat Ümmet Ahlakına

Abdi KEÇELİ
Abdi KEÇELİ

İyiliği Emretmek ve Kötülükten Alıkoymak

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Dalaletten Hidayete, Oradan Nereye…

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Çocuktuk İşte

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Hayal İle Kurgu Arasında

Yazarın Diğer Yazıları

  • Hayal İle Kurgu Arasında
    18 Haziran 2023
  • Yitiğini Doğru Yerde Aramak
    30 Nisan 2023
  • Ruhsuz Bir Deneme
    1 Nisan 2023
  • İnsanın Allah’a Olan Yolculuğu
    26 Kasım 2022
  • Covid 19 Dünya Halkları İçin Bir Salgın Mıydı Saldırı Mıydı?
    7 Kasım 2022
  • Toplumu Dizayn Etmede Dilin Araçsallığı
    22 Ağustos 2022
  • İnsanın Allah İle Olan İlişkisi
    3 Ağustos 2022
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Yenilendik !

Yenilendik !

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Coca-Cola Varlığını ABD İç Savaşı’na Borçlu

Coca-Cola Varlığını ABD İç Savaşı’na Borçlu

22 Eylül 2023
Haklısın Ama…

Haklısın Ama…

22 Eylül 2023
Yeni Gerçekçiliğinizi Nasıl Alırdınız

Yeni Gerçekçiliğinizi Nasıl Alırdınız

21 Eylül 2023
“Atatürk’ün İzinden Giden Erdoğan, Kemalist Mirası Yeniden Yazıyor.”

“Atatürk’ün İzinden Giden Erdoğan, Kemalist Mirası Yeniden Yazıyor.”

20 Eylül 2023

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist