7 Kasım 2025 - Cuma
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

Katilleri Sizsiniz!

Yazarımız Mehmet Durmuş'un iktibas.com için kaleme aldığı yazısını alıntılıyoruz

Yazar: Mehmed DURMUŞ
29 Temmuz 2020
Kategori: Makaleler, Siyaset, Venhar Özel
0 0
5
Katilleri Sizsiniz!
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Ey laik-demokratlar, liberaller,

Ey İslam’dan hoşlanmayanlar,

Ey Allah’a kul olmayı kibrine yediremeyenler,

Ey insanların yolları üzerine pusu kurup, önlerinden ardlarından, sağlarından ve sollarından onlara yanaşıp, bütün zehirli dilleriyle insanları ayartanlar!

Bu kadın cinayetlerinin canisi sizsiniz, bunu biliyor muydunuz? Sizin kafanızı kuma gömmeniz ya da bir kısmınızın her şeyin farkında olarak, öldürdüğü maktulün cenaze namazına katılan cani misali, batıl ideolojilerine meşruiyet devşirme çabaları hakikati asla değiştirmemektedir.

Siz suçlusunuz. Siz mücrimsiniz.

Ortalıkta İslam’a ait hiçbir değer bırakmadınız. İslam sizin murdar dilinizde sadece, buruşturduğunuz kabîh suratlarınıza eşlik eden kekremsi bir aromadan ibarettir. Sizin ölçüp-biçmelerinizi, surat asmanızı, kaşlarınızı çatmanızı bizim Kitabımız ta ezelden haber vermişti. O yüzden sizi çok iyi tanıyoruz.

Aslında sizler, bugünleri büyük bir özenle-özveriyle hazırladınız. Bugünlerin tohumlarını yüzyıllar önce ektiniz. Hürriyet-uhuvvet-müsavat gibi sloganlar bugünler içindi. Entelektüel körlük içindeki Müslüman mahallesinin safları sizin bu çıfıt sloganlarınıza bayıldılar. ‘Hürriyet’ bütün saf zihinleri cuşa getirdi. ‘Uhuvvet’i, Allah’ın emrettiği kardeşlik sandılar. ‘Müsavât’ın arkasına yığılan onca şeytani garazı göremediler. Çünkü miyarları bozulmuştu, bütün bu fitne-fesadı görüp kavrayacak ne basiretleri ne idrakleri, ne şuurları kalmıştı.

Rabbimiz Allah’ın, İsrail oğullarının kelime ve kavramları yerlerinden oynatmalarına, tahrif etmelerine dikkat çekmesi boşuna değildir. Günümüzün liberal haham ve rahipleri İsrailoğulları’nın izinden giderek, İslam’ın bütün kelime ve kavramlarını tahrif ettiler. Bunları bilen bilmektedir. Bunlardan sadece kadın kavramına kısa bir bakış atmak, vahameti göstermeye yeterlidir. Allah katında kadın erkeğin eşidir, erkeğin elbisesi (libası)dır, erkek de kadının elbisesi (libası)dır. (Kadına bundan daha şerefli, bundan daha yüce bir paye biçen ikinci bir sistem var mıdır?). Liberalizm dininde ise kadının elbisesi çıplaklıktır. Bu şeytani dinin bütün hedefi kadını soyabildiği kadar soymaktır. Kadın ve erkek cennette ta ilk günde, bahçenin yapraklarıyla üzerlerini örtme ihtiyacı duymuşlardı. Liberalizm ise o ezeli utanma duygusunun düşmanı olarak, kadını, dünyanın son gününde, son kadın da hayatta olduğu sürece değişmeyecek olan fıtrattan, bu tertemiz dinden koparmak, fıtratına yabancılaştırmak istemektedir. Kadın Allah katında kuldur, annedir, erkeğin hanımıdır, bacıdır, yengedir, abladır, haladır vd. Domuzlaşmış insanların heva ve arzularını put edinme esasına dayanan beşerî dinlerinde ise kadının bu rol ve vasıflarının yerlerinde sam yelleri esmektedir. Kadın ‘eşitlik’ hezeyanı eşliğinde öncelikle erkekleştirilmek, sonra da erkeği baskılayarak, onu da geride koyacak şekilde azdırılmak istenmektedir. Liberalizmde kadın hiç kimseye hesap vermeyen, ‘özgür’, tamamen başına buyruk, istediği günahı işlemekte hiçbir -ama hiçbir- engel tanımayan bir ‘azman’ olsun istenmektedir. Kısacası kadın dediğimiz bu nazenîn varlıktan bütün hayata, fıtrata savaş açması istenmektedir.

İnsanın bozduğu fıtrat bugünkü gibi olur ancak. Kadını, aynen kendisi gibi günahkar erkekle kafelere, barlara, pavyonlara, eğlence mekanlarına, plajlara, beş yıldızlı otellere, rezidanslara ve daha adını-sanını bilmediğim nice günah işleme mekanlarına tıkan iblisler, ektikleri tohumun ürününü büyük bir keyifle devşirmekte ve ilk ürünler sokakta görülmeye başlar başlamaz, önceden planlı propaganda makinesini işletmeye başlamaktadırlar: Bu kadın cinayetleri, Müslüman kültüründen kaynaklanmaktadır! Çünkü Müslümanlar kadını ikinci sınıf görmekte, kadını aşağılamakta, ona değer vermemekte, kadın karşıtı, erkek egemen bir dini inanç ve düşünceye sahiptirler!

Artık tam otomatik tüfekle ateş etme devresidir, İslam’a ait en küçük bir belirtiye bile ateş etmekte bir sakınca yoktur.

İblisin planları işlemeye devam etmektedir: Kadın cinayetleri ancak İstanbul Sözleşmesi gibi yaptırımlarla önlenir! Bu durumda zaten pamuk ipliğine bağlı olan modern Müslüman ailesi tarumar olmakta gecikmez. Yüksekçe bir tepeye çıkıp baktığımızda görünen manzara şudur: Kadına büyük bir acı yaşatılmaktadır. Erkeğe büyük bir acı yaşatılmaktadır. Aile aile olmaktan çıkmış, Çin’in Uygur Türklerini tuttuğu söylenen esir kamplarını andırmaktadır. Çocuklar en büyük acıyı yaşamaktadırlar. Kadının ve erkeğin ailesi perişandır. Bütün bunlar kadının özgürleştirilmesi, düşman kuvvetlerine karşı tam bağımsızlığını kazanması uğruna yapılmıştır.

Biz aileden bahsediyoruz ama son günlerdeki cinayetler aileden başka tehlikelerin çanlarını çalmaktadır. Bir genç kız düşünün. Bu, tamamen özgür, hiç kimseye hiçbir hesap vermeyen(!), hiç kimseye eyvallahı olmayan(!), tağutlaştırılma mayası çalınmış, zavallı bir kızcağızdır. Bu kızcağız, kendisine dört bir yönden yanaşmış bulunan iblisin yaya ve atlı adamlarından habersiz, azdırılan duyularının peşinden gitmektedir. Erkek arkadaşı (ya da arkadaşları)yla tamamen keyfine göre, dilediği gibi yaşamakta, hiçbir ayıp-günah-haram sınırı tanımamakta, ahlak ve edep gibi kelimeleri tamamen unutmuş bulunmaktadır. İblisin süvarileriyle dolu dizgin günaha seğirtmektedir. Sonra bir gün, bir Müslüman olarak hiçbir zaman arzu ve tasvip etmediğimiz sona gelinmektedir: Kadın cinayeti.

İşte o andan itibaren bütün İslam düşmanları derhal harekete geçmekte, tüfeklerini bir kez daha İslam’a ve İslamî değerlere doğru ateşlemektedirler. Bu ahlaksız, akılsız, izansız, vicdansız, basiretsiz, haksız, kısacası tamamen bir hiç uğruna olan cinayet üzerinden tamamen ebter olan kafirce ideolojilerine meşruiyet peydahlama çabasındadırlar. Bu iğrenç cinayetlerin peşi sıra toplumdan, öldürülen kızın/kadının bir melek kadar masum olduğuna inanması, onu öldürenleri mutlak surette tel’in etmesi, bu arada ‘geleneksel değerlere’ de küfürler etmeyi ihmal etmemesi istenmektedir. Cinayet bir sonuç olduğuna göre, bu sonuca gelinceye kadar yaşanan sürecin, cinayete giden yolu döşeyen sebeplerin masaya yatırılmasına, ağzından alevler püskürten tanrılar asla izin vermemektedir. Öldürülen kız/kadın mutlak surette takdis edilecek (neredeyse hakka yürümüş bir azîze ilan edilecek), cinayet geleneksel değerlere fatura edilecek, feminist söylemlerle ensemizde boza pişirilecek; olması istenen budur.

Bu pisi pisine cinayetlere ve sebeplerine dair doğruları söylemeye çalışan az sayıda insanın çığlığı duyulmamaktadır. İblisin yaya ve atlı adamları ise kitlelere hitap eden televizyon, basın-yayın gibi iletişim vasıtalarından şeytani maskelerle, gerçek suratlarını gizleyerek hezeyanlar savurmaya devam etmektedirler. Hezeyanları ise cinayetleri artırmaktan başka hiçbir işe yaramamaktadır.

Şu bilinmelidir ki, bu toplumun felaha ermesi sadece ve bütünüyle İslam’la olacaktır. Şu anda yaşadıklarımız tam bir cahiliyedir. Cahiliye her geçen gün bir kanser gibi toplumun her kesimine sirayet etmektedir. Cahiliyeden bizi sadece İslam çekip çıkarır. Sadece Allah bizi hidayete erdirir. Bugün bize dayatılan ise gerçek bir sapıklık hayatıdır. Kim ki İslam’dan başka bir çözüm yolu öneriyorsa, bilinmelidir ki o, insanları kafir olmaya, dolayısıyla cehenneme çağırıyordur. Allah ise insanları iman etmeye ve selam yurduna çağırmaktadır.

Çok Yorumlanan 5

  1. Suat says:
    5 sene önce

    Toplumun ızdırabını çok güzel ifade etmişsiniz,en üzücü yanıda bu ızdırabı müslüman görünümünde olanların derinleştirmesi. İstanbul sözleşmesi adı altında, zinanın suç olmaktan çıkarılması ,TOKİ evlerine faize helal fetvası verilmesi gibi….

    Cevapla
  2. Ahmet Babur says:
    5 sene önce

    Değerli Hocam Allah razı olsun; Müslümanca bir bakış açısıyla olayı değerlendirmişsiniz.

    Cevapla
  3. Mehmed Durmuş says:
    5 sene önce

    Allah senden de razı olsun Ahmet

    Cevapla
  4. Ahmet Rahman says:
    5 sene önce

    Bütün bunlar yaşanıyor yaşanamsına ama Mehmed hocam, maalesef Müslümanlar olarak bizler tamamen bundan beri kalamıyoruz. Bu silahlar; ailemizi, kızlarımızı, eşlerimizi, kendi nefsimizi ve oğullarımızı de vurmaktadır. Her geçen gün zihinsel kuşatmanın etrafımı sardığını daha da fazla hissediyorum. Hepiniz birsiniz ben tekim! diye haykırmak geliyor içimden. Sistemin parçaları, yakınlarınız, komşularınız, iş dünyası… hepsi birden hunharca saldırıyor gerçekten. Değerlendirirken, yorumlarken, konuşurken, yaşarken demiyorlar ki “biz müslümanız ve dosdoğru olmakla emrolunduk. Allah’ın ayetleri bizi bağlar, biz buna göre hükmetmekle emrolunduk” Rabbim yardımcımız olsun, kaleminize kuvvet versin inşallah…. Ağzınıza sağlık.

    Cevapla
  5. Mehmed Durmuş says:
    5 sene önce

    Ahmet Rahman, sabır ve salat müminin en büyük iki silahıdır. Müminler olarak biraz da dayanıklı olmak zorundayız.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

İslam’ın Düşmanları Bizim Neyimiz Olur?

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Bir Erdal Bayraktar Geçti Bu Dünyadan

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Tarih, Hurafat ve Esatir

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Bugünün Kufelileri Olmak Veya Olmamak

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Düşüncenin Girdabında Üç Şehir Metaforu

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Bir Erdal Bayraktar Geçti Bu Dünyadan
    22 Eylül 2025
  • Türkiye Neden Gazze’nin Yanında Değil?
    20 Ağustos 2025
  • Demokrasiye Can Verenler -Beşir Atalay Okuması-
    30 Haziran 2025
  • ‘Makul Olmak’ Kazandırır
    25 Mayıs 2025
  • Düşmanı Kahretmenin Yolu
    27 Nisan 2025
  • Kur’an Algımız
    26 Mart 2025
  • Gazze’nin Heybesinden Fışkıran Hayatlar
    24 Şubat 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Yenilendik !

Yenilendik !

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Cihadı Hatırlamanın Tam Zamanı

Ateşkes mi Hamas’ı Ateşe Atmak mı?

28 Ekim 2025
İslam Cihad’la İslam’dır

İslam Cihad’la İslam’dır

27 Ekim 2025
Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

16 Ekim 2025
Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

15 Ekim 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist