11 Temmuz 2025 - Cuma
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Alıntılar Alıntı Makale

İstemez misin ya Ömer, dünya onların ahiret bizim olsun?

İnsanoğlu kendinden daha iyi imkânlara sahip olanları gördükçe âdeta bir yarış içerisine girer ve ölüm kendisine gelene kadar sürekli bir şeylerin daha fazlasını elde etmek için uğraşır. Hâlbuki bu, ardı arkası kesilmeyen beyhude bir sevdadır. Zira insan, her neyi elde ederse etsin bir süre sonra daha fazlasını isteyecek ve ömrünü mükemmeli aramakla geçirecektir. Mükemmellik ise bu dünyada bulunabilecek bir şey değildir.

Yazar: Venhar Haber
5 Haziran 2021
Kategori: Alıntı Makale
0 0
0
İstemez misin ya Ömer, dünya onların ahiret bizim olsun?
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Hatice Dursunkaya, 30.05.2021 , Dünya Bizim

İslâm için önemli kavramlardan biri olan kanaatkârlıktan bahsedeceğimiz bu yazımızda evvela kelimenin manasına biraz değinelim. Kanaatkârlık, en basit ifadeyle kişinin kendi payına düşene razı olmasıdır. Öyle ki kişi, payına düşen az dahi olsa buna şükreder ve başkasının elindekine gözünü dikmez. Resulü Ekrem Efendimiz kanaatkâr davranmanın hem Allah Teâlâ’nın hem de insanların sevgisini kazandıracağını söylemiştir. Ancak bunu yapmak, söylendiği kadar kolay değildir. Zira insan fıtratı, hep daha fazlasını istemeye meyyal bir şekilde yaratılmıştır. İmtihan da budur ki dinimiz nefsimizi bu konuda terbiye etmemizi ve dünyalık hususunda az ile yetinmeyi öğrenmemizi istemektedir.

Kur’an-ı Kerim’e baktığımızda konuya dair birçok ayet görmemiz mümkündür. Bunların içinden özellikle Tekâsür Suresi’nin ilk ayetlerini hatırlamakta fayda vardır. “Tekâsür”, kesret kökünden gelmekte olup çokluk manasındadır. Allah Teâlâ bu surede şöyle buyurmaktadır: “Çoklukla övünmek sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı!”[1] Ayette zikredilen çokluk ifadesinin mal, evlat, akraba, makam, başarı, güzellik gibi insanın sahip olmakla övündüğü her şeye şamil olduğunu söyleyebiliriz. Hatta çokluk sevdasını ibadetlerimizde dahi görmek mümkündür. Şöyle ki bazen kıldığımız namazın, okuduğumuz Kur’an’ın ya da çektiğimiz zikrin sayısı bizler için ibadetimizdeki asıl maksadın önüne geçmektedir.

Söz gelimi hac ya da umre vazifemizi hakkıyla ifa etmektense bunları birkaç kere yapmak hep daha cazip görünmektedir gözümüze. Hâlbuki dinimiz bize çok olanın değil, hâlis olanın Allah nezdinde daha kıymetli olduğunu bildirmektedir. Bundan dolayı nefsimizi daima yoklamamız ve bu duygudan arındırmamız gerekmektedir.  Bunu nasıl yapacağımızı öğrenmek için başvuracağımız ilk kaynak ise hiç şüphesiz yürüyen Kur’an olan Resulü Ekrem’in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayatıdır. Bu nedenle kanaatkârlığın nebevî sünnetteki yerinden bahsedeceğiz.

Azla yetinmek, çokla didişmekten iyidir

Allah Resulünün (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dualarında, doymayan nefisten Allah’a sığındığını ve ümmetine de sık sık az ile yetinmeyi tavsiye ettiğini görmekteyiz. Bunu sık yapmasının sebebi konunun ehemmiyeti olsa gerektir. Zira insan tabiatının böyle bir illetle ma’lul olduğunu şu Hadis-i Şerifinde çok açık bir şekilde ifade etmektedir: “İnsanoğlunun bir vadi dolusu altını olsa ikincisini ister. Onun gözünü topraktan başka bir şey doyurmaz. Ama Allah, tevbe edenin tevbesini kabul eder!”[2] Buna göre hem Allah Teâlâ’nın hem de Resulünün (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu konudaki ikazı ile karşı karşıyayız demektir.

Dünyada kimsenin birbirine denk olmadığı ve aynı standartlarda yaşamadığı bilinen bir gerçektir. Durum böyle olunca insanoğlu kendinden daha iyi imkânlara sahip olanları gördükçe âdeta bir yarış içerisine girer ve ayette de zikredildiği gibi ölüm kendisine gelene kadar sürekli bir şeylerin daha fazlasını elde etmek için uğraşır. Hâlbuki bu, ardı arkası kesilmeyen beyhude bir sevdadır. Zira insan, her neyi elde ederse etsin bir süre sonra daha fazlasını isteyecek ve ömrünü mükemmeli aramakla geçirecektir. Mükemmellik ise bu dünyada bulunabilecek bir şey değildir. Binaenaleyh bu arayış, kişiye daima eksik bir yaşam sürdüğünü hissettirecek ve huzursuzluk getirecektir. Büyüklerimizin “Az ile yetinmek, çok ile didişmekten iyidir.” sözü bu hakikati çok güzel bir şekilde ifade etmektedir.

Allah Resulünün (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu konuda ümmetine tavsiyesi ise kendilerinden üstün olanları gördüklerinde derhal daha aşağıdakilere bakarak şükretmeleri şeklindedir. Gerçekten de çevremize bu nazarla baktığımızda küçümseyip burun kıvırdığımız şeylerin başkalarının hayali olduğunu görmemiz kaçınılmazdır. Zira Allah Teâlâ, imtihan sebebiyle dünyada kimilerini kimilerine üstün kılmış, hakiki üstünlüğün ise ahirette elde edileceğini ifade etmiştir. Bu nedenle Kur’an-ı Kerim’de kullarının dikkatini daima bâkî olan ahiret hayatına çektiğini görmekteyiz. Nitekim Mutaffifîn Suresi’nde cennetliklerin sahip olacağı nimetleri zikrederek “Yarışanlar işte bunun için yarışsınlar!”[3] buyurmaktadır.

Bu ayet, Asr-ı saadette yaşanan şu olayı getirmektedir hatırlara: Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün dünyevî isteklerinden dolayı hanımlarına gücenmiş ve onları te’dîp etmek amacıyla yanlarından ayrılarak inzivaya çekilmiştir. Bu gören Ashab-ı Kiram, Peygamberin hanımlarını boşadığını zannederek derin bir üzüntüye kapılmış ve şehir bir anda sessizliğe bürünmüştür. Bu acı haber Müslümanlar arasında hızla yayılınca Ömer (Radıyallahu Anh) olayın aslını öğrenmek için Peygamberin yanına gitmiş ve O’nu (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), basit birkaç eşyadan oluşan odasında bir hasıra yaslanır vaziyette bulmuştur. Yaslandığı hasırın yanağında iz yaptığını görünce bir hayli müteessir olan Ömer (Radıyallahu Anh), Peygamberin sade hayatı ile Kisrâ ve Kayserin müreffeh hayatını kıyaslayarak ağlamaya başlamıştır. Ve Resulü Ekrem, bir duyanın bir daha unutmadığı o vecîz sözünü tam bu esnada söylemiştir: “İstemez misin ya Ömer, dünya onların ahiret de bizim olsun?”[4]

Bu sözüyle Peygamberimiz Müslümanların dünyadan tamamen el etek çekmesini istememektedir elbette. Zira pek çok hadisinde dünya nimetlerinin salih insanlar için hayır getirdiğini ifade etmektedir. Öyleyse mesele, bu imkânları nerede ve ne kadar kullandığımızla ilgilidir.

İsraf mı, ihtiyaç mı?

İslâm âlimleri günlük hayatımızdaki ihtiyaçlarımızı zarûriyyât, hâciyyât ve tahsîniyyât olmak üzere üç kısma ayırmışlardır. Bunlardan can, mal, din, nesep ve aklı korumaya yönelik ihtiyaçların zarûriyyât; ferdi ve içtimâi hayat için mutlaka olması gerekmese de eksikliğinde sıkıntıya düştüğümüz ihtiyaçları hâciyyât; hayatı kolaylaştıran ve güzelleştiren ihtiyaçları da tahsîniyyât olarak sınıflandırmışlar ve bunların dışında kalanların israf olduğunu ifade etmişleridir. İhtiyaç ve israf ayrımını Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ise şöyle izah etmiştir: “Bir evde erkek için bir ve karısı için bir yatak olur. Eğer üçüncüsü olursa misafirin, dördüncüsü olursa şeytanın olur.”[5] Buna göre bir şeyin ihtiyaç mı yoksa israf mı olduğunu belirleme konusunda azamî gayret sarf etmemiz gerekmektedir zira Allah Teâlâ israftan kaçınmamızı emretmekte ve müsriflerin şeytanın kardeşleri olduğunu bildirmektedir.

Görüldüğü üzere kanaatkârlık, dinimizin son derecede önem verdiği, ahiret hayatımıza taalluk eden bir meseledir. Bu nedenle Resulü Ekrem Efendimiz lüks ve gösterişten uzak, sade bir hayat yaşamamızı tavsiye etmiş ve bizleri varlık ile meşgul olmaktan alıkoymak istemiştir. Çünkü varlıkta Allah’ı bulmak, yoklukta bulmaktan çok daha zordur. Yunus Emre’ye kulak verecek olursak şöyle diyecektir bu konuda bizlere:

“Kemdürür (Daha kötüdür) yoksulluktan nicelerin varlığı,

Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı.”

Dipnot:


[1] Tekâsür Suresi, 1,2

[2] Buhârî, “Rikâk” 10; Müslim, “Zekat” 116-119

[3] Mutaffifîn Suresi, 26

[4] Buhârî, “Tefsîr sûre” 2; Müslim, “Talak” 31

[5] Müslim, “Libas”, 8; Ebû Dâvûd, “Libas”, 45; Nesâi, “Nikah”, 82

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Düşüncenin Girdabında Üç Şehir Metaforu

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Demokrasiye Can Verenler -Beşir Atalay Okuması-

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

İslamsız Bayram Ruhsuz Kadavraya Benzer!

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Modern Siyasete Meşruiyet Arayışları

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Mezhepçiliğin Müslümanlara Getirisi İzzet Değil, Sadece Zillet
    8 Temmuz 2025
  • İklim Kanunu ve Küresel Isınma: Faturayı Kime Yazalım?
    8 Temmuz 2025
  • Mezhepçilik Fitnesi
    4 Temmuz 2025
  • İktibas: Seni de Vururlar İsrail!
    1 Temmuz 2025
  • Hicri Yılbaşı: Hicret, Cahiliyyeden Akidevi Hicretle Başlar
    29 Haziran 2025
  • Yukarı Mezopotamya Günlüğü
    27 Haziran 2025
  • Prof. Dr. İhsan Toker: Muhafazakarlaşma Problemli Bir Başlık
    26 Haziran 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

İfsat Her Yerde

Mezhepçiliğin Müslümanlara Getirisi İzzet Değil, Sadece Zillet

8 Temmuz 2025
İklim Kanunu ve Küresel Isınma: Faturayı Kime Yazalım?

İklim Kanunu ve Küresel Isınma: Faturayı Kime Yazalım?

8 Temmuz 2025
Düşüncenin Girdabında Üç Şehir Metaforu

Düşüncenin Girdabında Üç Şehir Metaforu

4 Temmuz 2025
Mezhepçilik Fitnesi

Mezhepçilik Fitnesi

4 Temmuz 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist