13 Ağustos 2022 - Cumartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • Küçük Müslümanlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • Küçük Müslümanlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

İSLAMİ ŞAHSİYETİN ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –II-

Yazar: Şükrü HÜSEYİNOĞLU
7 Ağustos 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder
Önceki yazıda Kur’an’da mü’min şahsiyetin, çeşitli kavramlar ve bu kavramlarla ifade edilen inşa edici-istikamet verici vasıflarla nitelendirildiğini belirtmiş ve mü’min şahsiyeti temelden Rabbani plan çerçevesinde inşa edilen bir binaya benzettiğimiz takdirde, söz konusu vasıfların bu binanın olmazsa olmaz yapıtaşları işlevini gördüğünü ifade etmiştik.

Yazımızın bu bölümünde söz konusu vasıfları ifade eden birkaç başat kavramı, meramımızı anlatacak ölçüde ele almaya çalışacağız inşaallah.

Fâtiha Sûresinde bilindiği gibi Rabbimiz bize “Rabbimiz! Bizi doğru olan yola ilet. Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna…”[1] duasını öğretmektedir. Ve biz Müslümanlar bu duayı her namazımızın her rekatında dile getirmekte, yinelemekteyiz.

Rabbimiz Fâtiha’da bize bu kavlî duayı öğrettiği gibi, Nisâ Suresi’nde bu duanın fiili biçimini tâlim etmekte, bizlere, nimet verilenlerden olmanın formülünü, yolunu göstermektedir:

“Kim Allah’a ve Rasul’e itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği Nebîler, sıddîklar, şehidler ve sâlihlerle beraberdir. Ne iyi arkadaştır onlar?” (Nisâ, 4/69)

Demek ki Fâtiha’daki öğreti gereği namazlarımızda kalbimizden ve dilimizden düşürmediğimiz o muhteşem duanın netice vermesi, Rabbimizden talep ettiğimiz neticenin hâsıl olabilmesi için bu kalbî ve kavlî duanın yanında yapmamız gereken fiilî bir dua söz konusudur: Allah’a ve Rasulüne itaat etmek.

Böylece, nimet verilenlerden olmanın, temelde, bunu talep eden kişinin teori ve pratik bütünlüğündeki yönelimine bağlı olduğunu anlamaktayız. Sıddîklardan, şehidlerden/şahidlerden ve sâlihlerden olmayı talep eden bir fert, bu talebini pratik hayatında Allah’a ve Rasulüne itaat cehdiyle bütünleştirmediği takdirde söz konusu kavlî duayı yapmasının bir anlamı olmayacaktır.

İşte İslam’ın öğretisi bu şekilde baştan sona teori-pratik, iddia-ispat, kısacası iman-amel bütünlüğü üzerine kuruludur. Sıddîklardan, şehidlerden/şahidlerden, sâlihlerden ve tıpkı onlar gibi, parçalanamaz bir bütün olan İslami hayata dair farklı vechelerdeki pratikleri ifade eden muttakilerden, evvâbinden, ebrârdan, evliyâullahtan olmak, Müslüman olmanın gerekli şartlarıdır.

Kur’an’ın öğretisine göre sıddîk olmayan, sâlih olmayan, şehîd olmayan (Allah’ın dinine hayatıyla şahitlik yapmayan), muttakî olmayan, evvâb olmayan bir kimse Müslüman olamaz. Daha önce de vurgulamaya çalıştığımız gibi tüm bu vasıflar İslami şahsiyeti meydana getiren ve bir bütünü oluşturan yapıtaşlarıdır.

Yüce Allah’a verdiği, yalnız O’nu ilah ve rabb olarak bileceği ve O’nun dışında kendisi için yol-yordam belirlemeye kalkışan başta kendi hevası olmak üzere başka bir otoriteye tâbi olmayacağı-itaat etmeyeceği yönündeki ahde sadakat göstermeyen (sıddîk-sâdık olmayan) bir kimse nasıl Müslüman olabilir?

Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

“Çünkü Allah, (sözüne bağlı kalıp doğru olan) sâdıkları sadakatlerinden dolayı mükafaatlandıracak, münafıkları da dilerse azablandıracak veya tevbelerini kabul edecektir. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.” (Ahzab, 33/24)

“Mü’min olanlar, ancak o kimselerdir ki, onlar, Allah’a ve Resûlü’ne iman ettiler, sonra hiç bir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad ettiler. İşte onlar, sâdık (doğru) olanların ta kendileridir.” (Hucûrât, 49/15)

Aynı şekilde, iman iddiasının pratikte isbatı anlamına gelen, kalble tasdik edilip dille ikrar edilen Rabbani hakikatların pratiğe aktarılması, ihya ve inşa edici birer temsiliyete dönüştürülmesi anlamına gelen sâlih amellere yönelmeden, dahası sâlih amel eksenli bir hayat sahibi olmadan nasıl Müslüman olma iddiasında bulunulabilir?
Değil mi ki Yüce Rabbimiz Kitab-ı Keriminde şöyle buyurmaktadır:

“İman edip sâlih amellerde bulunanları, muhakkak sâlihler (zümresi) içine katarız.” (Ankebût, 29/9)

“Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti. Allah’a gönülden yönelip itaat eden bir muvahhiddi ve o müşriklerden değildi. O’nun nimetlerine şükrediciydi. (Allah) Onu seçti ve doğru yola iletti. Ve biz ona dünyada bir güzellik verdik; şüphesiz o, ahirette de sâlih olanlardandır.” (Nahl, 16/120-122)

Yine, Rabbimizin bizim için belirlediği ölçüleri gözetmeden, Hududullah’a tâbi olma ve o sınırları taşmaktan imtina etme/sakınma (takva) cehdi göstermeden yaşayan bir kimse nasıl Müslüman olarak vasfedilebilir? Müslüman olmak, Allah’a itaati, O’nun sınırlarını gözetmeyi gerekli kılan sorumluluğu ifade etmiyorsa, onun sosyolojik bir tanımlamanın ötesinde bir anlamı kalır mı?

Muttakî olmakla Müslüman olmanın arasını ayırmaya kalkışmak, Rabbimizin şu ve benzeri beyanlarını bilerek veya bilmeyerek tekzib etmeye yönelmek anlamına gelmez mi:

“Doğruyu getiren ve doğrulayanlara gelince; işte onlar muttakî (takva sahibi) olanlardır.” (Zümer, 39/33)
“Elif. Lam. Mim. Bu kitab ki, onda asla şüphe yoktur. Muttakîler için yol göstericidir. Onlar gayba iman edip namazı ikame ederler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcarlar. Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak iman ederler. İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.” (Bakara, 2/1-5)

Yine, Allah’a itaat çizgisinde yaşamakla birlikte ayağı sürçüp de bir itaatsizliğe duçar olduğunda bu durumun farkına vardığı zaman hemen tevbeye yönelip durumunu düzeltmeye cehdetmeyen (evvâbînden olamayan) bir kimse, fısk ve itaatsizlik içerisinde yaşayıp gittiği halde hangi yüzle Müslüman olduğunu iddia edebilir?
Nitekim Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

“Allah’ın (kabulünü) üzerine aldığı tevbe, ancak cehalet nedeniyle kötülük yapanların, sonra hemencecik tevbe edenlerin(kidir). İşte Allah, böylelerinin tevbelerini kabul eder. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Nisâ, 4/17)
“Bu sizin vaad olunduğunuz şeydir. Gönülden Allah’a yönelip dönen, (Allah’ın hükümlerini) koruyan, görmediği halde Rahman karşısında haşyet duyan ve içtenlikle (Allah’a) yönelmiş kalple gelen herkes için.” (Kâf, 50/32-33)
“Rabbiniz içlerinizdekini daha iyi bilir. Eğer sâlih kimseler olursanız, şüphesiz O da, tevbe edip kendine dönenleri bağışlayıcıdır.” (İsrâ, 17/25)

Görüldüğü üzere her biri doğrudan pratik karşılığa sahip olan tüm bu kavramlar ve bu kavramlarla ifade edilen vasıflar, Kur’an-ı Kerimde Müslüman şahsiyeti inşa eden gerekli yapıtaşları olarak zikredilmektedirler. Dolayısıyla Müslüman olma iddiasında bulunan her fert, bu vasıflara sahip olma cehdi göstermek mecburiyetindedir.
Daha önce “Sözde Değil Özde Müslüman Olmak” kitabımızda da ifade ettiğimiz üzere, Müslümanlık asla yan gelip yatma yeri değildir! İman iddiası isbatı gerekli kılar ve isbat da işte Rabbimizin Müslüman şahsiyetin yapıtaşları olarak bildirdiği bu ve benzeri vasıfları kuşanma çabasına bağlıdır.


[1] Fâtiha, 1/6-7

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Fıtrat-ı Beşer Din İle Kaimdir

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Bazı Önemsiz Şeyler

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

İnsanın Allah İle Olan İlişkisi

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Kervan Mı Ordu Mu?

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

İslam Nasıl Bir Dindir?

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Tarihi Taşlamak Yerine Kendimizle Yüzleşelim!

Abdi KEÇELİ
Abdi KEÇELİ

Matbuat Alemindeki Hayatım Ve İstiklal Mahkemeleri

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Tepkiselliğin Müslümanlar Üzerindeki İzdüşümü

Yazarın Diğer Yazıları

  • Kervan Mı Ordu Mu?
    23 Temmuz 2022
  • Politik ve Ekonomik Bir Enstrüman Olarak “Holokost” Kavramı
    21 Haziran 2022
  • Tribünlere Oynamak
    18 Mayıs 2022
  • Mâbed Dili, Siyasal Dil, Dâvet Dili
    17 Nisan 2022
  • Hicret
    13 Mart 2022
  • Yaşanan İstikamet Krizi Süreci Ve “Merhale Fıkhı” Söylemi Üzerine
    14 Şubat 2022
  • Mutaffifîn Düzeni Olarak Kapitalizm
    3 Şubat 2022

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist