24 Eylül 2023 - Pazar
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

İslam Davası

İslam davası kıyamete kadar sürecek bir davadır ve hiç kimse bu yüce davaya bir değer katamaz, ancak İslam davası kişilere izzet ve şeref kazandırır..

Yazar: Mehmed DURMUŞ
11 Şubat 2019
Kategori: Makaleler, Venhar Özel
0 0
3
İslam Davası
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

İslam davası çok büyük bir davadır. Kendisine ‘dava’ denilebilecek, ondan daha büyüğü yoktur. İslam davası üzerine Kur’an vahyinden bu yana sayısızca makale yazılmış, kitap neşredilmiş, nutuk îrad edilmiştir. İslam davası üzerine nice büyük üstadlar söylenmedik söz bırakmamışlardır. Ama bu yüce davanın ‘söz’den ziyade, eyleme dönüşmüşlüğünü gözümüz, gönlümüz ve kulaklarımız aramaktadır. O büyük üstadların, varsa bu uğurda güzel bir mirasları, işte odur bize yol gösterecek olan.

İslam davasını anlama-kavrama bağlamında mutlaka yazıp-çizmek gerekmektedir. Fakat yazılıp çizilenlerin bir kısmı bu yüce davayı uzaktan taşlamaktan öte bir anlam ifade etmemektedir.  Diğer bir kısmı, sahibinin entelektüel tatminini sağlamakta, bir kısmı da elbette doğru şeyler söylemektedir. Ama şurası asla unutulmamalıdır ki, asıl davanın özü, bizzat yaşayarak gösterilenlerdir; derde deva olacak olan da bunlardır.

İslam davasının birinci ana umdesi, bu yüce davaya iman etmektir. İslam davasına iman, İslam’ın yegâne sahibi olan Allah’a imanın bir gereğidir. Allah’a iman ağacın kökü ise, İslam davasına iman, dallarıdır. Bu davaya yaşayarak şahitlik etmek ise, meyvesidir.

İslam davasına iman hiçbir şeye benzemez, başka hiçbir imanla kıyaslanamaz, şeriki yoktur. Çünkü başka davalar görece davadır. Başka davalar ya bir ucu menfaate dayandığı için davadır, ya içinde batıl bir maksat bulundurur ve sonuçta cahiliyedir. İslam davasının ise Allah’ı razı etmekten başka hiçbir gayesi, dayanağı ve kalkış noktası yoktur. İslam davası menfaat kaygısı içermez. Menfaat kaygısı içeren dava İslam davası değil, üzerine İslam kumaşından parçalar kesip yapıştırılan, göz boyama oyunudur.

İslam davasında korku olmaz. Çünkü bu yüce dava, sadece Allah’tan korkanların davasıdır. Allah’tan korkanlarda başka korkulara yer kalmamıştır. Kalplerimizdeki yersiz, asılsız, temelsiz korkuları Allah korkusuyla mübadele ettiğimizde, Allah davasını içimizde duymaya başlamışız demektir. Allah’tan başka birtakım korku unsurlarıyla bizi tedirgin eden, kalbimizdeki imanımızı sarsmaya çalışan korku ajanlarına değer vermemeliyiz. Kalbimize tesir edememeliler onlar. İslam davası gibi bir büyük davaya ev sahipliği yapan kalplerimiz, sürüngen yaratıkların giriş çıkışına kapalı olmalıdır.

İslam davasının tereddütsüz, tartışmasız örneği Rasulullah Muhammed (sav)’dir. İslam davasını anlamak ve kavramak için ona bakmak, onu okumak, onun hatt-ı hareketini anlamak yeterlidir. Onun bu mübarek davasında yanlışlar, tökezlemeler, ufuksuzluklar, korkaklıklar, kaçmalar, denizi geçip de derede boğulmalar yoktur. İslam davası Muhammed (a.s) nezdinde en berrak, damıtılmış, ayan-beyan, açık-seçik örnekliğine ulaşmıştır. Muhammed (a.s)’ın İslam davası örnekliğini takip etmek, kuşkusuz onun şehrini, sokaklarını, devesini ve entarisini bugüne taşımak değildir. Zaten bu zikrettiklerimiz davanın kendisi olmayıp, o günkü vasat ve vasıtalardır. Eğer ki topu taca atmak, davayı söz salatasına çevirmek gibi bir kirli niyetimiz yoksa, biliyoruz ki onun davasını ilkelere, hareket tarzına, eylem biçimine, ahlak kurallarına dönüştürerek bugünümüze getirebiliriz.

İslam davasının ikinci umdesi, bu yüce dava neyi gerekli kılıyorsa, onu yapmaktır. Aldığımız nefeslerimizi bile bu yüce davaya endekslememiz gerekir. İslam davasının ispatı, yaşamakla olur. Yaşayıp yaşamadığımızı ya da nasıl yaşayacağımızı yine, Kur’an’ın rahle-i tedrisinden geçmiş olan Allah Rasulü’nün o güzel örnekliğinde buluruz. Allah Rasulü bu yüce İslam davasını oturduğu yerden, başındaki sarığın sağladığı karizma ile ve on parmağında hazır bekleyen onlarca gizli mucize/olağanüstü hallerin kendisine sağladığı üstünlükle sürdürmüş ve başarmış değildir. Muhammed (sav)’in başarısı öncelikle onun azmi, kararlılığı ve gayreti ile doğrudan alakalıdır. Rasulullahın davasına olan imanını iyi anlamalıyız. Onu başarılı kılan evveliyetle o imanıdır. Ardından, imanının gereğini yapmasıdır. Kırk senedir kendi toplumunda ‘müddessir’ ve ‘müzzemmil’ halde yaşayan Muhammed (a.s), Allah’tan aldığı vahiyle birlikte, birden tarihin ender kaydettiği o cevvaliyetle işine koyulmuş, bir anda bütünüyle gündemi belirleyen kişi olmuştur. Muhammed (a.s)’ın İslam davasındaki başarısını anlamamıza perde olan hususlardan biri, müddessir ve müzzemmil kelimeleriyle onu battaniyeye sarıp sedirine yatırmamız (uyutmamız)dır. Oysa müddessir ve müzzemmil buna değil, adeta ‘yok’ hükmünde olan bir insanın artık ‘var’ ve hem de en belirleyici olarak var olmasına denmektedir.

Allah Rasulüne ve onun gibi, İslam davasını kendisine dava/iş edinen her mümine Allah’ın yardım edeceği kesin olup, buna iman etmek zorunludur. Lakin Allah, battaniyesine sarılıp yatan kimselere, bugüne göre söyleyecek olursak, bin bir türlü gaile güden, ardına sığınacak türlü gerekçeler icat eden, kalkmak (kıyam) için değil, oturmak (ku’ûd) için çabalayan kimselere değil, ataletten sıyrılan, üzerinden korku yorganını atan, dünyaya çakılıp kalmaktan şeytandan kaçar gibi kaçınan gerçek dava adamlarına yardım etmektedir.

İslam davası sabır istemektedir; tahammül, dayanıklılık, azim ve kararlılık istemektedir. Hafif rüzgarlardan, küçük sarsıntılardan, basit engellerden hemen yılan, başına gelen sıkıntıları abartarak ortalığı velveleye veren kimselerden dava adamı olmaz diye biliyorum…

İslam davası can ve mal ister. Canımızı ortaya koyup, malımızı esirgersek veya malımızı ortaya koyup canımız esirgersek, Allah da bizden cennetini esirgeyecektir.

İslam davası elbette ilim ister. İlimsiz dava da olmaz, dava adamı da. İlim ise öncelikle Allah’ın Kitabını iyi bilmektir.

Biz Müslümanlar, şayet bulunduğumuz halden şikâyet ediyorsak, ya iz’anımızda ya da ahlakımızda bir sorun var demektir. Çünkü Muhammed (sav) gibi davasını hayatı haline getirmiş dava adamları olduk da, Allah da bize, ona lütfettiklerini lütfetmiyor değil ki. Müminler olarak şu anda arzu ettiğimiz hayat şartları bakımından konumumuz, aldığımız mesafe eğer bir ‘hiç’se, demek ki İslam davası uğrunda gösterdiğimiz çaba da bir hiçtir. Yok eğer konumumuz ve mesafemizden memnunsak, demek ki çabamız da memnuniyet vericidir. Eğer konumumuz ve mesafemizi çok iyi görüyorsak, bu, çabamızın çok iyi olduğu anlamına gelmektedir. Hasılı, ne yapıyor, ne kazanıyorsak, biz kazanıyoruz; ne kaybediyorsak kendimiz kaybediyoruz.

Yüce İslam davasının izzet ve şerefi için bütün müminlerin başımızı ellerimiz arasına alarak makul ölçüler içerisinde düşünmemiz gerekmektedir. Düşünmeliyiz: Eksiklerimizi, nerede hata yaptığımızı, ihmallerimizi ve dünyaya meyledip etmediğimizi…

Davamız İslam davası olabilmek için müşriklerden, kafirlerden ve fasıklardan kesin olarak berî olmamız gerekir. Müşriklerle velayet bağı kurarak İslam davası güdülemez. İslam sadece Allah, Rasulü ve müminlerle velayet bağı tesis edenlere mümin demektedir.

İslam davası kıyamete kadar sürecek bir davadır ve hiç kimse bu yüce davaya bir değer katamaz, ancak İslam davası kişilere izzet ve şeref kazandırır vesselam.(1 Şubat 2019)

Çok Yorumlanan 3

  1. Elyasa says:
    5 sene önce

    Kalemine, yüreğine sağlık Müslüman. Allah izzet isteyene ve bu uğurda gayret eden kuluna izzet ve şeref vereceğini vadediyor. Gayrisi ise zelil olmak, hüsrana uğramaktır.

    Cevapla
  2. Ahmet Beşparmaklı says:
    5 sene önce

    Hocam kalemine sağlık yüreğimize su serptin. Gerçekten talip olduğumuz şeyin mahiyetini doğru anlamak ve daha sonra yola koyulmak gerekiyor. Çünkü yol uzun ve meşakkatli. Yol boyunca yırtıcı hayvanlar pusuya yatmış bekliyor. Bu tehlikeli yola çıkmadan çıkacağımız yolun ağırlığını ve meşakkatli olduğunu kavramamız gerekiyor. Belki de mesele yolun sonunu görmek değil ama o yolda herhangi bir yön değiştirmeden yürümek. Rasüller’in yaptığı da buydu başından sonuna kadar sırat-ı mustakım üzere yola devam etmek. Ancak o zaman kulluğumuzun bir anlamı olur. Rabbim ayaklarımızı kaydırmasın, kalbimizi dini üzere sabit tutsun…

    Cevapla
  3. ebuzeyd says:
    5 sene önce

    Müslümanların, “Allah’ın yeryüzünün selahiyeti için tayin buyurduğu İslam”ın, hayata egemen olması için, insanlığın içine düştüğü batılın hayat kaynağı olan zilletten, kaostan, adaletsizlikten, sömürüden, haksızlıklardan mutmain bir hayat olan sulh, selamet ve adalete çıkaracak olan İslam için mücadele etmek bilincine sahip olmaları gerekir.
    Her davanın sorumluluk bilinci vardır. Davasının ne olduğunu bilenler ancak uğrunda can verenlerdir.
    Allah razı olsun abi, herkes mücadele ettiği davasından hesaba çekilecektir.
    selamlar

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

İslam'ın Gücü

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Değişim, Zorunlu Bir İstikamet midir?

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Bireysel Ahlaktan, Bireysel Üst Ahlaktan Vasat Ümmet Ahlakına

Abdi KEÇELİ
Abdi KEÇELİ

İyiliği Emretmek ve Kötülükten Alıkoymak

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Dalaletten Hidayete, Oradan Nereye…

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Çocuktuk İşte

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Hayal İle Kurgu Arasında

Yazarın Diğer Yazıları

  • İslam’ın Gücü
    4 Eylül 2023
  • Seyyid Kutub’u Yeniden Okumak
    19 Ağustos 2023
  • Kazananlara Kaybedenlere
    21 Temmuz 2023
  • Şimdi İslam Zamanı
    16 Haziran 2023
  • Muhafazakâr Demokratlarda İttifak Ahlakı
    4 Mayıs 2023
  • Ve Depremler Rahmet Olduğunda
    8 Nisan 2023
  • Düşünce Özgürlüğü Kur’an Yaktırdı
    26 Mart 2023
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Yenilendik !

Yenilendik !

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Doğu Türkistan ve Yaşananların Arka Planı

Doğu Türkistan ve Yaşananların Arka Planı

24 Eylül 2023
“İnsanı Bilmeyen İlahiyatçı, Tarihi Nasıl Bilsin?”

“İnsanı Bilmeyen İlahiyatçı, Tarihi Nasıl Bilsin?”

23 Eylül 2023
Rahatlık Müritleri

Rahatlık Müritleri

23 Eylül 2023
Coca-Cola Varlığını ABD İç Savaşı’na Borçlu

Coca-Cola Varlığını ABD İç Savaşı’na Borçlu

22 Eylül 2023

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist