6 Kasım 2025 - Perşembe
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Kültür & Edebiyat

İnsan Elma Ağacı Değildir!

Biz, elma ağacı değiliz ve asla olamayız. Bırakın elma ağacı gibi yalnızca “verici” olmayı -ki elma ağacı verici olmak için vermez meyvelerini-, bu dünyadan istediğini alamayınca “Ya benimsin ya toprağın!” diyecek kadar insani varoluşunu aşağı çeken beşerleriz biz. Bunu bilip buna göre konuşmalı, öğütlerimizi laf olsun torba dolsun diye vermemeliyiz.

Yazar: Venhar Haber
7 Şubat 2019
Kategori: Kültür & Edebiyat
0 0
0
İnsan Elma Ağacı Değildir!
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Birkaç yıl önce, büyük bir gazetemizin reklamı beni çok güldürmüştü. “Başka dilde doğabilirim” diye başladığı saçma ifadelerine, “Ben bir ağaç olabilirim” diye devam ediyor, aklınca özgürlükçü bir çizgide olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Oysa bunlar varoluşsal bakımdan tamamen saçma ifadelerdi. Varlıkların ontolojik tecellileri ortaya çıktıktan sonra, hangi varlık kategorisine dâhil iseler varoluşlarını onun somut bütünlüğü gereğince sürdürmeleri mecburiyetini anlayamayan bir saçmalık… Böyle ifadeler, özgürlüğün değil olsa olsa başka varlıkların dünyasına duyulan özlemin edebi dile getirilişi olabilirdi. Hani A. H.Tanpınar’ın “Bir ağacın dalgın ve şuursuz sükûnetini kurmak için duyduğum hasret” sözündeki gibi bir özlem…

Bu saçma reklam spotlarını gördüğüm zamanlarda, not defterime bir başka misal daha yazmışım. O sıralarda kendisiyle yapılan söyleşide bir romancımızın, insanın elma ağacı gibi olmasını öğütlediğini not almışım. “İnsan elma ağacı gibi olmalı” diyordu, “kim elmalarımı gelip yiyecek diye düşünmeden fedakârca elma veren ağaç gibi…” Kıymetli romancımızın bu öğüt sözü, çok etkileyici ama sadece edebi bakımdan. Hakiki gündelik hayat ve insan varoluşu açısından saçma değilse bile tamamen anlamsız bir cümle, güzel ama anlamsız… Biz, elma ağacı değiliz ve asla olamayız. Bırakın elma ağacı gibi yalnızca “verici” olmayı -ki elma ağacı verici olmak için vermez meyvelerini-, bu dünyadan istediğini alamayınca “Ya benimsin ya toprağın!” diyecek kadar insani varoluşunu aşağı çeken beşerleriz biz. Bunu bilip buna göre konuşmalı, öğütlerimizi laf olsun torba dolsun diye vermemeliyiz.

Saçma reklam spotu ve anlamsız romancı öğüdünden insan varoluşunun karşılığı olmayan, güzel söz üreticisi olduğunu bir kez daha öğreniyorum. Hepsi, bu. Ama romancımıza haksızlık etmek de istemem. Onun yüksek sanatçı sezgileri aslında bize bir şey demek istiyor olabilir, neyi anlatmaya çalışmış da biz yeterince anlayamamışız diye düşündüğümde, sözlerine insanın dünyasında bir karşılık bulabiliyorum. Romancımız galiba özellikle modern zamanlarda çok unuttuğumuz bir erdemi, “tevazu”u anlatmaya çalışıyor.

Evet, insanın elma ağacının karşılık beklemeden meyveye durmasına benzetilebilecek cömert bir yanı var. Bu yana tevazu diyoruz ve nefsin oldukça ileri basamaklarındaki bir görünümüne tekabül ediyor.

Nefs olgunlaştıkça kar gibi erir, başkalarından ve hatta diğer varlıklardan özünde bir farkı olmadığını anlar, hayatın, insan kardeşlerinin, tabiatın değerini bilir, hoşgörüsü ve bağışlaması artar. Kendinden uzaklaştıkça insan, gönlü yücelir. Yaşlılığın güzelleştirdiği insanlar vardır ya hani, iyi bakın onları güzelleştiren şey, nefslerinin bu tevazu makamına ulaşması, artık kendileri adına bir şey beklemeden kendilerini, sevgilerini bütünüyle varlığa açabilmeleridir… O sayededir ki, artık dünyada misafir oldukları idraki iyice güçlenmesine rağmen çocukları ve gençleri kıskanmak yerine, dünyanın yeni ev sahipleri diyerek kutlarlar. Çocuklar ve gençler, tevazu sahibi insanların kendilerini hasbi olarak sevdiklerini hemen hissederler, onların yanında pek mutlu olurlar. Onların tevazularından nasiplenmek için can atar, yaşlı insanlara içten bir şekilde saygı duyarlar.

İnsan yaşlanıp hayat tecrübeleriyle nefsi olgunlaştıkça gönül genişler, öyle genişler öyle genişler ki, kendini “alçak” diye sıfatlandırır. Türkçemizde “alçak” sözünün tek olumlu manası, mütevazı sözüne karşılık olarak kullandığımız “alçakgönüllülük”te bulunur.

Mütevazılık, başkalarında hayranlık uyandırır ama bu amaçla yapılırsa hemen kendini belli eder ve olumsuz bir hale dönüşür. Tevazuun asla reklamı yapılamayacak, sadece başkaları tarafından görülüp değerlendirilebilecek bir erdem oluşu, eşsizdir. Kimse kimseyle tevazuda yarışamaz, böyle bir yarışa kalkışan kimseyi tevazu, daha en başında kulvar dışına itiverir.

Şu son zamanlarda beni en çok şaşkınlık içinde bırakıp afallatan görünümlerden birisi, maalesef, nefsleri tomur tomur olan, çok uzaklardan olgunlaşmamışlık çıkıntıları kendini belli eden kimselerin belli bir nefs terbiye yoluna girmeleriyle caka satmaları. Güya nefslerini terbiye etmeye ahdettiğini söylüyorlar ama hamlıkları, çiğlikleri, kendilerini daha yürüyüşlerinden, edalarından belli ediveriyor. Her halleriyle, “ben benci kör şeytanın eline düşmüş” olduklarını gösteriyorlar. İnsan ne kadar hınç, şöhret hırsı ve haset doluysa, bu yanlarını sahte bir alçakgönüllülükle göstermeme yoluna gitme ihtimali, o kadar yüksek oluyor sanki… Tevazu öyle bir erdemdir ki, onu her gösterme girişimi, her mütevazılığiyle övünme çabası, ciddi bir kuşku uyandırır. Spinoza ve Nietzsche gibi düşünürlerin alçakgönüllülüğü bir erdem olarak saymamalarında bu sahtecilerin payı büyüktür. Üstatlar, ömürleri boyunca gerçekten tevazu sahibi tek bir kişi görmemiş olmalılar.

Yeni Şafak / Erol Göka

Etiketler: Erol Göka

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

İslam’ın Düşmanları Bizim Neyimiz Olur?

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Bir Erdal Bayraktar Geçti Bu Dünyadan

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Tarih, Hurafat ve Esatir

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Bugünün Kufelileri Olmak Veya Olmamak

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Düşüncenin Girdabında Üç Şehir Metaforu

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Ateşkes mi Hamas’ı Ateşe Atmak mı?
    28 Ekim 2025
  • İslam Cihad’la İslam’dır
    27 Ekim 2025
  • Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü
    16 Ekim 2025
  • Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?
    15 Ekim 2025
  • 18 Ekim’de İktibas’ın konuğu Mehmed Ali Durmuş
    14 Ekim 2025
  • Gazzelilere Biçilen Rol Hürriyet mi Esaret mi?
    10 Ekim 2025
  • “İktidar, Sumud’un mesajıyla yüzleşiyor mu?”
    8 Ekim 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Yenilendik !

Yenilendik !

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Cihadı Hatırlamanın Tam Zamanı

Ateşkes mi Hamas’ı Ateşe Atmak mı?

28 Ekim 2025
İslam Cihad’la İslam’dır

İslam Cihad’la İslam’dır

27 Ekim 2025
Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

16 Ekim 2025
Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

15 Ekim 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist