22 Mayıs 2025 - Perşembe
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Türkiye

Gültekin: Bizim Dikkatimiz Ne Zaman Başarı ve Güce Odaklandı?

Mücahit Gültekin bugünkü köşesinde, 'Dikkatin Gasbı' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Toplum olarak dikkatlerin başarı, güç, para ve mevkiye odaklandığını söyleyip, 'ne zaman biz bu hale geldik?' sorusunu soruyor.

Yazar: Venhar Haber
29 Kasım 2019
Kategori: Türkiye, Venhar Özel
0 0
0
Gültekin: Bizim Dikkatimiz Ne Zaman Başarı ve Güce Odaklandı?
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Dikkatin Gasbı

 

İki sihirbazın rekabeti üzerine kurulan Prestij filminin açılışında, bir sihirbazlık gösterisinin işleyişini anlatan John Cutter, şöyle der: “Hilenin sırrını arıyorsunuz ama bulamazsınız. Çünkü dikkatli bakmıyorsunuz. Siz sırrı bilmek değil, kandırılmak istiyorsunuz.”

Aslında Cutter “dikkatli bakmıyorsunuz” derken, “Dikkatiniz başka bir şeye çekiliyor” demek istemektedir; ilgisiz, gereksiz, önemsiz olana…

Psikolojide dikkat kavramının otuza yakın tanımı yapılmıştır. Bunlar içinde, William James’in yaptığı tanım ilginç ve çarpıcıdır. Ona göre dikkat, kişinin ilgisiz uyaranları eleyebilmesi, kendini ‘diğer uyaranlardan’ uzak tutabilme becerisidir. Yani dikkatli kişi, olur olmaz şeylerle dikkati çekilemeyen kişidir. O, gerçekten ilgilenmesi gereken şeye odaklanmasını engelleyecek şeylere dikkat etmeyen kişidir. Başka bir ifadeyle dikkat, bir şeye yoğunlaşmaktan daha çok binlerce şeye “dikkat etmeme” becerisidir. Biz bir şeye dikkat etmeyi tercih ederken, pek çok şeye dikkat etmekten vazgeçeriz. Tam da bu noktada ikili bir tasnif yapmak mümkündür belki: Dikkat edenler ve dikkati çekilenler.

Geçen yıl yayınlanan bir araştırmaya göre internette bir dakika içinde 266 bin saat Netflix izleniyor, 38 milyon WhatsApp mesajı gönderiliyor, 4 milyon 300 bin video seyrediliyormuş. Dahası, günde ortalama 2,5 kentilyon (katrilyondan sonra geliyor, diğer bir ifadeyle katrilyon kere bin) veri üretiliyormuş.

Peki, bu üretilen/tüketilen bilgi ne anlama geliyor? Bizim daha iyi, daha doğru kararlar aldığımız; daha mesud, daha hikmetli insanlar olduğumuz anlamına mı? Yoksa üretilen bu devasa veri yığını “maskeleme” amacıyla mı kullanılıyor?

Bir olay gündeme geldiğinde o olayı nasıl ele aldığımız, o olayı nasıl gördüğümüz önemlidir. Söz konusu olayla ilgili bize birçok bilgi verilebilir ama o bilgiler olayın gerçek anlamını maskelemek amacını taşıyabilir. Yani aslında verilen bilginin amacı bilgilendirmek değil, asıl bilgiyi saklamak olabilir. Bu bazen bilinçli de olmayabilir. Çünkü üzerimize kurulan epistemolojik hegemonya, bizim hangi olayı göreceğimizi ve o olayın neresini göreceğimizi belirler. Daha açık bir ifadeyle, bir olay gündeme gelmeden önce aslında bizim o olaya yapacağımız yorumlar, göstereceğimiz tepkiler çok öncesinden belirlenmiştir.

Şimdi, son günlerde gündeme gelen ve birbiriyle ilgisizmiş gibi görünen iki olay üzerinden ne demek istediğimi örneklemek istiyorum.

Geçtiğimiz günlerde Aksaray’da yaşanılan “otistik çocuklara gösterilen tepki”yi hatırlıyorsunuz. Olay basında, sosyal medyada gündem oldu, konuşuldu. Genelde velilerin gösterdiği tepki kınandı, ayıplandı. Birbirinin benzeri pek çok şey yazılıp, çizildi. Ama velilerin gösterdiği tepkinin dinamikleri üzerinde yeterince durulmadı. Onlar bencillikle, empati yoksunluğuyla, duyarsızlıkla filan suçlanıp geçildi. Gerçekten öyle miydi? Mevzu bu kadar mıydı?

Yoksa,

Bu tepkinin kaynağı rekabete dayalı kapitalist eğitim anlayışımız mıydı? İçinde bulunduğumuz eğitim anlayışı bizi başarıya, kazanmaya, sonuca odaklanmaya, hızlı olmaya, geride kalmamaya ve hatta düşenin üstüne basıp geçmeye koşullamıyor mu? O velilerin tepkisinin odağında otistik çocuklar mı var, yoksa çocuklarının bu yarışta geride kalma kaygısı mı? Eğer ikincisiyse bu kaygıyı onlara kim, nasıl yüklüyor?

İkinci olay, daha çok dindar-muhafazakâr çevrelerin gündemindeydi. İHL’li bir öğrencimiz Cambridge’in düzenlediği bir yarışmada dünya birincisi olmuştu. Pek çok kişi ve kurum öğrencimizi kutladı. Buraya kadar bir sorun yok. Peki bir İHL öğrencisinin Cambridge’den aldığı ödülle övündüğümüzde, aslen İHL’yi mi övmüş oluruz, İHL’li öğrenciyi mi, yoksa Cambridge mi?

Bir taraftan Batı’ya karşı hınç ve öfke taşırken, diğer taraftan Batı’dan takdir görme arzumuzu nasıl açıklayabiliriz? Bu bizim üç yüz yıllık çelişkimiz değil mi? Yoksa biz de Batı’nın “güç ve başarı” kavramlarıyla mı koşullandık? Gerçekten övülmeye değer olan nedir? Burada ödülden ziyade, bizim bu ödül karşısında gösterdiğimiz sevincin dinamiklerinin nereden kaynaklandığını konuşmamız gerekmiyor muydu? Ayrıca ödül veren olmak takdir makamında olmak değil mi; kuralı ve standartları belirlemek değil mi? Peki niçin bu kuralları ve standartları onlar belirliyor? Biz niçin onların belirlediği kural ve standartlarla “kazandığımızda” seviniyoruz?

Her iki olayda da “başarılı”, “güçlü olmak” motivasyonu yok mu?

Dilek Yankaya’nın Yeni İslami Burjuvazi kitabından bir örnek daha aktarmak istiyorum. Yankaya, kitabında MÜSİAD’ın kurucu üyeleriyle mülakatlar yapmış. Mülakat yaptığı isimleri değiştirerek vermiş. Derneğin kurucu üyeleri arasında yer alan İHL’li Cahit Bey şöyle diyor:

“Tabii biz bunları yaparken hâlâ bir şeyin mücadelesini veriyorduk Türkiye’de. O kadar yoğun çalışıyordum ki, işim her şeyimdi. Çünkü güçlü olmak zorundaydım buna inandım; Türkiye’de eğer söz sahibi olmak istiyorsanız güçlü olmak zorundasınız. Ekonomik olarak güçlü olmak zorundasınız. Birilerinin sizi dinlemesini istiyorsanız, güçlü olmak zorundasınız. En başta ekonomik güç!”

Şu son cümle çok önemli: “En başta ekonomik güç!”, “En başta!”. Kanaatimce bugün yaşanan erozyonu gayet güzel açıklıyor.

Başarıyı, gücü önemsizleştirmek gibi bir amacım yok ama bizdeki psikolojik etkisi üzerinde konuşmamız lazım. Bizi değerli kılan şey nedir? Biz izzeti, onuru, şerefi nerede arıyoruz? Dilimizle ne söylüyoruz, gönlümüzden ne geçiyor?

Bir zamanlar “Hizmet Hareketi” denilen o yapının bu kadar kışkırtıcı, bu kadar ayartıcı olmasının sebebi neydi? “Başarı” denilen, “makam” denilen, “güç” denilen  o şeyle büyülememişler miydi herkesi?

Hem peyniri yemek istiyor, hem kapandan kurtulmak istiyoruz. Vazgeçmeyi de çözüm olarak görmüyoruz.

Hangi sihirbaz bizim dikkatimizi peynire çekiyor?

Bizim dikkatimiz ne zaman başarı ve güce odaklandı?

Hilenin sırrı nerede ve biz niçin bir türlü hilenin sırrını keşfedemiyoruz?

Cutter’in söylediği şey doğru mu: Biz hilenin sırrını keşfetmek değil, kandırılmak mı istiyoruz?

Milli Gazete / Mücahit Gültekin

Etiketler: Mücahit Gültekin

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Trump’ın Soytarıları Efendilerini Kutsadılar
    19 Mayıs 2025
  • Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde
    15 Mayıs 2025
  • Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta
    15 Mayıs 2025
  • “Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine
    13 Mayıs 2025
  • Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!
    12 Mayıs 2025
  • Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet
    10 Mayıs 2025
  • İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?
    9 Mayıs 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

19 Mayıs 2025
Trump’ın Soytarıları Efendilerini Kutsadılar

Trump’ın Soytarıları Efendilerini Kutsadılar

19 Mayıs 2025
İp Gergin, Cambaz da

İp Gergin, Cambaz da

18 Mayıs 2025
Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

15 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist