Programın açılışına, Suriyeli Müslümanların Batı karşısında uyanık olmaları gerektiğini ve daha önce de Demokrasi palavraları ile insanları zulüm altında kendi çıkarları doğrultusunda inlettiklerini anlattığı bir video ile başlayan Kunaybi;
Bu zillet halinden kurtulmak için neler yapılmalıdır? Peygamber bir hadisinde “Allah size zilleti musallat edince, dininize dönünceye kadar onu sizden kaldırma.” diyor. Bizler ancak Allah’ın ipine sımsıkı sarıldıkça, bu zillet hali bizlerin ve onların üzerinden kalkacaktır. Bu zillet üzerimizden kalktıkça, bizler de zulmedenlerle mücadele edebilir duruma geleceğizdir. Erkek olsun , kadın olsun; bizlerin hataları üzerimizdeki zilletin nedenidir. Bu zillet Müslümanların zaferine engel olmaktadır. Bizler, hatâ’da ısrar ettikçe, üzerimizdeki zillet artıyor. Biz erkek/kadınların Allah’a olan itaati, Suriyeliler için cephanedir. Günahlarımız da, o despot orduların silahlarıdır, cephaneleridir. Bizler kendi üzerimize düşeni yapmadan, Allah’ın neden ümmetin üzerindeki zulmü kaldırmadığını sorgulamaya kalkışıyoruz. Müslümanlara yapılan işkencelerden duyduğumuz acı ve üzüntü, bizleri Allah’a kullukta daha aktif olmaya ve günahları terketmeye itmedikçe, bizlere zafer nasip olmayacaktır. Görevlerimizi her ihmal edişimizde, onlara yapılan zulme ortak olduğumuzu unutmayalım.” dedi.
Kunaybi, konuşması boyunca zilletten kurtulmak için “Müslümanların üzerine düşen” görevleri ayetler ışığında çok detaylı anlattığı konuşmasının konu başlıkları ise şöyleydi;
1) Müslümanlar’ın sadece Kur’an ve sünnetle beslenerek sağlam bir akideye ulaşmaları şarttır.
2) İslam’ın değerlerinden sürekli taviz veren taraf olmaya son verilmeli. İlkelere sımsıkı tutunulmalıdır.
3) Kadına bakış açısı ve kadın erkek ilişkileri, Batı düşüncesinin normlarına göre değil; Allah ve Rasülü’nün belirttiği şekle büründürülmek için Kur’an’ın yeniden gözden geçirilmesi vurgulandı. Özellikle Batı’da hızla artan zina olaylarının, soyu belirsiz bir nesil yetişmesine ve çocukların anne-baba şefkatinden uzak yaşamasına ve bu yüzden de psikolojik travmalara neden olduğuna işaret etti.
4) Toplumların zillet altında kalmalarını ve sürekli emir alan taraf olmalarını sağlayabilmek için, global güçleri tüketime yönelik kredi ve faiz kavramlarının ülkelerin yaşam biçimlerine kasıtlı olarak sokulduğu ve Müslümanların bundan uzak kalmadıkları sürece toplumların çöküşten kurtulamayacağına değinildi.
5) Müminlere, Allah ve Rasûlüne açıkça meydan okuyan, onlara kin besleyen ve bütün Dünya’da İslam’ın galip gelmemesi için trilyonlar harcayan küfür milleti ile gönül bağı kurulmamalı, Müslümanca duruşumuz korunmalıdır.
6) Günümüzde İslam Düşmanlarının uluslararası medya sayesinde kamuoyuna birer “Çağ dışı uygulamalar” ve “barbarlık” olarak lanse edildiği; fakat zamanında Mekkenin bedevîlerinden örnek bir nesil çıkartacak kadar insanı eğitebilen ve toplumda asayişi sağlayıcı özelliği bulunan Hâd Cezalarının, Batı’nın toplumlara uyguladığı şiddet ve saldırıları unutturmak için kullanıldığı bir geçektir.
Yaklaşık üç saat süren konferansa ilginin çok yoğun olması, programı düzenleyen Kulliyetu Nevâ ekibinin emeklerinin boşa gitmediğinin bir göstergesi idi.
Haftasonunda çeşitli vakıf ve derneklerde konuşmalar düzenleikten sonra, Kunaybî Kayseri’den dün ayrıldı.
Venhar Özel