وَلَا تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِهٖ عِلْمٌ اِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤَادَ كُلُّ اُولٰئِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْؤُلًا
Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. İsra Suresi.36
İçinde bulunduğumuz dünya iletişim imkanlarının gelişmesiyle birlikte doğru yanlışın birbirine karıştığı bir bilgi çöplüğüne dönüşmüştür. Herkes herşey hakkında kendince bilgi sahibidir. Ancak dünyanın bilgi çöplüğüne dönüşmüş olması ve zihinlerin de bu çöplükten beslenmesi insanların edindiği bilgilerin bir kısmının gerçek dışı olması sonucunu doğurur.
Mevcut iletişim imkanları propagandaya, algı yönetimine ve manipülasyona elverişli bir ortam oluşturmaktadır. Bu sebepledir ki manipülasyon gücüne sahip insanlar istedikleri konuda istedikleri biçimde toplumu yönlendirebilmektedirler. Manipülasyonun muhatabı olan insanlar ise aslını bilmedikleri bir çok konuda ahkam kesmektedir ve mahiyetine tam olarak vakıf olamadıkları bir çok ideolojik yapının da körü körüne destekçisi olmaktadırlar.
Bu durum bilginin derinliğine dalmayıp, dayatılan propagandanın yüzeyselliğine itibar eden insanların ekseriyatı oluşturmasının sonucudur. Bu iletişim ortamı tutarsız, çelişkili ve anlamsız bir çok fikrin toplumun geneli tarafından kabul görmesi sonucuyla karşılaşmamızı sağlar. Ve böylece hiç kabul görmemesi gereken birçok anlayış alakasız biçimde İslam’a da isnat edilebilmektedir. Bu zihniyet biçimi demokrasiyi de kapitalizmi de yeri geldiğinde komünizmi de İslam’la uyumlu gösterebilir.
Burada sorumluluk kişilerin her birindedir. Bu propagandayı dayatan iktidar sahipleri ya da medya sahipleri ne kadar hesaba çekilecekse buna körü körüne kanan, peşinden giden her bir insan da o kadar hesaba çekilecektir. “Allah, şöyle der: ‘Sizden önce gelip geçmiş cin ve insan toplulukları ile birlikte ateşe girin.’ Her topluluk (arkasından gidip sapıklığa düştüğü) yoldaşına lânet eder. Nihayet hepsi orada toplandığı zaman peşlerinden gidenler, kendilerine öncülük edenler için, ‘Ey Rabbimiz! Şunlar bizi saptırdılar. Onlara bir kat daha ateş azabı ver’ derler. Allah, der ki: ‘Her biriniz için bir kat daha fazla azap vardır. Fakat bilmiyorsunuz.”(Araf/38) Ayette belirtildiği gibi aklını kullanmayıp saptırılmak da hesaba çekilmek için yeterli bir sebeptir. Gözlerin kör, kulakların sağır olması bir özürken, gören gözleri kapatıp duyan kulakları tıkamak cürümdür.