15 Mayıs 2025 - Perşembe
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

Yaratılanı Sevmek Yaratandan Dolayı

“Yaratılanı severim yaratandan ötürü” sözü Yunus Emre’ye atfedilmektedir. Benzerleri gibi bu söz de her kapıyı açan çilingir misali, yerli-yersiz -ki tamamına yakınında yersiz olarak- kullanılmakta, bilhassa siyasîlerin halk dalkavukluğunu ifade etmede bir numaralı araca dönüşmektedir.

Yazar: Mehmed DURMUŞ
10 Ekim 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

“Yaratılanı severim yaratandan ötürü” sözü Yunus Emre’ye atfedilmektedir. Benzerleri gibi bu söz de her kapıyı açan çilingir misali, yerli-yersiz -ki tamamına yakınında yersiz olarak- kullanılmakta, bilhassa siyasîlerin halk dalkavukluğunu ifade etmede bir numaralı araca dönüşmektedir.

Yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevmek, ‘yaratılan’ deyince akla gökler yeryüzü ve ikisi arasındakiler yani bütün kâinat geliyorsa, herhangi bir sakınca yoktur. Yaratılmışlar aleminin bir tek yaratıcısı vardır, O da Allah’tır. Bu hakikati cahiliye müşriklerinin de teslim ettiğine Kur’an şahitlik etmektedir. Hayvanlar aleminde sevilmeyecek, en azından, Allah’ın bir eseri olarak varlığına saygı ve hürmet duyulmayacak bir canlı yoktur. Allah’ın, etini yemekten men ettiği hayvana bile bu gözle bakmak durumundayız.

Allah hep güzel şeyler yaratır. Yaratılışta ‘çirkin’ diye bir terim yoktur. Yaratılış alemi baştan sona, hikmetle lebalep doludur. Bu alemde hikmetsiz, tırnak kadar bir boşluk bile bulunamaz. Ve hayat, Allah’ın kurduğu bir yaşam sistemi olarak olağanüstü derecede güzeldir. Ahiret denilen ikinci hayat bundan çok daha güzel olacaktır. Bir anlamda ahiret, Allah Teala’nın, yaratmasındaki sonsuzca güzellikleri temaşa ettirmesi için yeni bir yaşam boyutu olacaktır.

Bu bakımdan, insan herhangi bir bitki, meyve veya hayvanı sevmese de, sırf Allah’ın yaratmış olduğu bir ‘eser’ olduğu için ihtiram göstermek, saygı duymak durumundadır. Aksine bir tavır kişiyi ‘küfür’ durumu ile karşı karşıya getirir.

Gelelim, yukarıdaki sözün ‘insan’ bağlamına.

Yunus Emre’nin bu sözü özellikle insan zımnında söylediğine kuşku yoktur. Çünkü herkes bilir ki, esas mesele insan sevgisi söz konusu olunca patlak vermektedir.

İnsanı da Allah yarattığına göre, sırf Allah’ın yarattığı bir ‘yaratılmış’ olarak onu sevecek miyiz, sevmeyecek miyiz? Şöyle de ifade edebiliriz: Yaratandan ötürü, kayıtsız şartsız bir ‘yaratılmış insan sevgisi’ ne kadar haktır, ne kadar batıldır?

Rabbimiz Allah’ın biz insanlar için ezeli ve ebedi hayat projesi olan İslam nazarında yeryüzünde insanların Habil-meşrep olmaları esastır. İslam yeryüzünün kana bulanmasını istemez. İnsanın, insanın kurdu değil, onun velisi/dostu/hâmîsi olmasını öngörür. Ama bütün bunların elbette ön şartı / şartları ve temel ilkeleri vardır.

Allah bütün varlıklara olduğu gibi, yarattığı insana da son derece merhametlidir. Rahman ve Rahîm isimleri bu merhameti anlatmak için kafidir. Allah, yarattığı insanı sevdiği içindir ki, ona cennet adında ebedi bir hayat hazırlamış, bu kısa hayatta onu kazanmanın fırsat ve imkanlarını sunmuştur. Biz kullar da aynı yolu takip ederek, insanlara merhametle muamele etmekle mükellefiz.

Fakat İslam nazarında mutlak bir insan sevgisi yoktur. İnsanı sevmek şartlı, sınırlıdır. Allah nazarında müminin, Dine koşulsuz teslim olan müslimin bir değeri vardır. Mümin çok kıymetlidir, müslim çok kıymetlidir. Mümin ve müslim kişi takvalı, muhlis, munis, mutî, infak eden, hayrı öğütleyen gibi çok sayıda isim ve sıfatlarla tavsif edilir, bu isim ve sıfatların tazammun ettiği anlamlara göre yaşar ve Allah’ın rızasını kazanır ve Allah’ın vaat ettiği o sonsuz lütuflara liyakat kesbeder.

Allah’ın nazarında sevimli olan, müminlerin nazarında da sevimlidir. Allah’ın değer verdiği şeyler müminler nazarında da değerlidir.

Ama bir de kitabın öteki sayfası vardır: Allah bazı insanları sevmemektedir. Elbette o insanları derisinin renginden, ırkından, cinsiyetinden ya da fakirliğinden zenginliğinden, bilgi seviyesinden v.b. değil, sırf davranışlarından, ahlakından dolayı sevmemektedir. Kısacası Allah, kendi yarattığı kullarını sırf iman ve amellerinden dolayı sevmemektedir. Allah katında sevimli bir yere sahip olmanın ölçüsü iman ve ameldir. Yeryüzünde fesadı, fitne ve nifakı yayıp yaymaması, yeryüzünü ıslaha çabalayıp çabalamamasıdır.

Müşrik ve kafir kelimeleri, Allah’ın gazabına uğramış insanları anlatır. Münafık, fasık, mücrim, bağî, tağut, müfsit, zalim gibi isimler müşrik ve kafirin hesap özetine dair detaylardır. Allah’ın küfre, şirke, nifaka, zulme rızası yoktur. İmana, İslam’a, adalete, hakkı yüceltmeye, infaka, ıslaha, salata ve zekata rızası vardır, bunları işleyenleri kendisinin en değerli kulları olarak övmekte ve ödüllendirmektedir.

Bir müminin sadece mümin olması yetmez; aynı zamanda şirke ve küfre karşı da tavır alması gerekir. Müminler kafirlerle, ahlaksızlarla, ülkede fitne-fesat çıkartanlarla, fuhşu yayanlarla aynı safta duramazlar. Müminlerin safı namaz safı ile başlar ve namaz secdesi, rükusu, şehadetleri ve kıblesi ile mümini kafirden ayırt eder.

Müminlerin mümin olmayanlarla ilişkilerinin nasıl olacağını, Allah’tan geldiğine kesin olarak iman ettiğimiz Kitabımız Kur’an tayin etmektedir. Kur’an’ın bu husustaki çizgileri oldukça keskin, açık seçik ve nettir. Buna göre, Allah’a ve ahirete iman eden kimselerin, babaları, oğulları, kardeşleri, akrabaları da olsa, Allah’a ve Rasulüne düşman olanları dost edinmeleri kesin olarak memnudur. (58/Mücadele, 22). Küfrü imana tercih eden babalar ve kardeşlerle müminin velayet bağı kopmuştur. (9/Tevbe, 23). Müminleri bırakıp da kafirleri veli edinen bir müminin Allah katında hiçbir değeri kalmamıştır. (3/Âl-i İmran, 28). Mümin kimse, kafir olduğu belli olan akrabasına mağfiret dahi dileyemez. (9/Tevbe, 113).

Allah, kendilerini müşriklerden farklı bir konuma oturttuğu halde Hristiyanları ve Yahudileri bile veli edinmekten müminleri sakındırmakta; onları veli edinen müminin de Yahudi ve Hristiyan sayılacağını bildirmektedir. (5/Maide, 51).

Kur’an’ın, müminlerle iman etmemiş diğer insanlar arasındaki ayrımları ve müminleri yücelten, kafirleri değersizleştiren uyarıları Kur’an’ın büyük bir bölümünü oluşturmaktadır.

Şu halde, “yaratılanı severim yaratandan ötürü” sözü tam bir tuzak söylemdir. Bu, iman ile küfür, tevhid ile şirk arasındaki sınırları düzleyen bir söylemdir. Bu söz yüz yıllar öncesinden hümanizmi allayıp pullayıp İslam mahallesine girdirmiş bir propagandadır; İslam’ın değil, şirk ideolojisinin propagandası. Bir insanın ‘yaratılmış’ olması, onu Allah ve müminler katında sevilen yapmaya yeterli değildir. Kimse Allah’a din öğretemez. Sevilecek yanı olsaydı Allah zaten severdi onları ve mümin-kafir ayrımı yapmadan herkesi cennetine koyardı. Yaratandan ötürü her insanı sevilmeye layık görenler bilinçli veya bilinçsiz olarak -ki her ikisi de zulümdür- Allah’a din öğretmeye kalkışmaktadırlar.

İslam dışı inanç gruplarına, İslam’dan başka hayat tarzlarını din olarak benimsemiş olanlara, Allah’tan başka bir yığın putları tanrı edinen, sadece Allah’ı ilah edinmeyen kimselere tavır takınmak, onlarla arasına velayet, dostluk, kardeşlik mesafesi koymak mümin olmanın gereğidir. Bu mesafe, o insanları uyarmaya, Kur’an’ın hakikatlerini onlara iletmeye engel değildir.

Halka dalkavukluk yapan yönetici zümresi bu gibi nice sloganlarla İslam’a ait bir hakkın köküne kibrit suyu dökmekte, nice şirk düşüncelerini gübrelemiş olmaktadırlar…

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yaşamak Yüklü Kelimeler

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

taşa yaz dalgalanmıyorsa su /suya oku kafa yarmıyorsa taş

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Düşmanı Kahretmenin Yolu
    27 Nisan 2025
  • Kur’an Algımız
    26 Mart 2025
  • Gazze’nin Heybesinden Fışkıran Hayatlar
    24 Şubat 2025
  • Suriye’de Hayır Umalım Hayır Olsun
    31 Ocak 2025
  • Suudiler Kabe’ye Saygısızlık Yapmışlar!
    28 Aralık 2024
  • Gazze İmtihanımız
    20 Ekim 2024
  • Hangisi Paralel Devlet?
    23 Eylül 2024
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

13 Mayıs 2025
Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

12 Mayıs 2025
Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet

Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet

10 Mayıs 2025
İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?

İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?

9 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist