Kibir ve küstahça böbürleniş hali, Clinton rejiminden bu yana Birleşik devletlerin ilişkileri ve gücünü yok etmekle meşgul.
Bu web sitesi uluslararası bir izleyici kitlesine sahip. Bu kitlenin en çok sorduğu soru, dünya düzeni. Yurt dışındaki insanların umut verici bir gelişme olarak görmekte olduğu, Washington’un kontrolünün zayıflayabileceğine dair bir hakikat var. Bana bu umutlarının haklılık payını soruyorlar.
Cevabım şu:
Dünya düzeni zaten değişmiştir. Çin’in Amerika’nınkinden daha büyük, daha güçlü bir endüstriyel ve üretime dayalı ekonomisi var, iç tüketici pazarı da ABD’ninkinden dört kat daha büyük. Ekonomiler tüketici bazlı olduğundan Çin’in sahip olduğu potansiyel, ABD’ninkinden dört kat daha büyük bir ekonomi demektir.
Rusya’nın, silah sistemleri ABD’ninkine benzemeyen daha muktedir bir ordusu var. ABD borçla boğuşuyor. Washington’un birilerine empoze etmeye çalıştığı illegal ve sorumsuz yaptırımlar, dünyanın en büyük ülkelerini doları uluslararası para birimi olarak kullanmaktan alıkoyuyor ve onları SWIFT gibi diğer Batılı takas sistemlerinden uzaklaştırıyor. Amerika’nın hali hazırda bir ayağı çukurda. Amerika’yla müttefik olacak kadar ahmak bir ülke, ancak bir yürüyen ölüyle ittifak kurmuş olacaktır.
Beş yıldız sahibi bir general olan Başkan Eisenhower, Amerikalıları 57 yıl önce, askeri/güvenlik komplekslerinin, hükümetlerini kontrol yetenekleri üzerindeki en büyük tehdit olduğu hususunda uyarmıştı. Bugün bu askeri/güvenlik kompleksi hükümetin ta kendisidir. Udo Ulfkotte’nin Kiralık Gazeteciler: CIA Haberleri Nasıl Satın Alıyor? adlı kitabında belgelendirdiği gibi -Almanya’da bir Alman kitap evinde kullanılmış bir kopya bulamazsan bu kitabı satın alamazsın- Batı dünyasında resmi açıklamalardan azade bir gazetecilik kalmamıştır.
Dünyanın büyük kısmı bunu anlamamaktadır. Rus ve Çinli kapitalistlerin maddi çıkarlara olan ilgileri bir tarafa, her iki süper gücün gençlerinin bir bölümü de -hatta ayrıca İran’dakiler bile- Amerikan propagandasının beyin yıkama faaliyetlerine mağlup olmaktadır. İnanılmaz bir ahmaklıkla, Amerika’ya olan sadakatleri kendi ülkelerininkinden daha fazladır.
Birleşik Devletler’in kendisi ziyadesiyle başarısız ama propaganda faaliyetleri hala dünyaya nizam vermekte. Netice şu, bu propagandif başarıya bakarak ABD, ekonomik ve askeri gücünü dengede tutabileceğini düşünüyor. Bu Washington’un kendisini nükleer savaşa götüren bir halüsinasyonu.
Rusya’nın hipersonik hıza sahip, yörünge değiştirme yeteneği olan ve devasa yıkım kapasiteli nükleer silahları göz önünde bulundurulduğunda Rusya’yla savaşın sonunda ABD’den ve Avrupa halklarını Washington’un parası için satan hizmetkârlarından geriye hiçbir şey kalmayacak.
Paul Craig Roberts
13 Aralık 2018 – Information Clearing House
Çeviri: Medya Şafak
